Gerçek dostun yıllara ihtiyacı yoktur ama güvene ve sevgiye ihtiyahacı vardır bunlarında yıllara ihtiyacı yoktur hatta yılların eskiitiği öğelerdir bunlar...
Hani, diyorum da, insanın gerçekten mükemmel bir dostu olsa...”
Hani diyoruz ya bir dost olsa diye,içten güven duyan. Peki biz ne kadar içten olur ne kadar güven duyarız. Onun Can diye sarılmalarına karşı biz nasıl bir içtenlik gösteririz. Dostluğunu yüreklilikle kabul ettiğimiz ve bizi saran bu dosta nasıl karşılık verebiliriz.
Bize sunduğu tüm içtenliğini karşılık beklemeksizin açtığı yüreği nasıl taşırız gözlerimizde.
Hani diyoruz olsa öyle bir dostumuz.
Bizi dinlese, yüreğimizdekileri hissetse bizimle ağlayıp bizimle gülse. Karanlık yolumuza ışık, hatalarımıza doğru, günahlarımıza sevap, hatta sevdiğimize sevdamızı iletse.
Anlayışla karşılasa bizi. Ama bizde kırmasak onu incitmesek derinden kanatmasak yüreğini taa derinden.
Hani olsa diyoruz öyle bir dost,
Konuşsak konuşsak saatlerce zaman kavramı olmasa aranızda.
O çıkarsızdır dost kavramındadır değer yargılarının üzerindesinizdir.İşte bu yüzden yargılamasak onu suçsuz yere. Yanınızdadır, yüreği yüreğinizle ve gözlerindeki sevgi her zaman gözlerinizdedir. Sıcaklığı bedeninizde. Yokluğunu hissetmezsiniz çünkü o sizin nefesiniz kadar yakınınızdadır olmasa bile fiziken.
Tüm anlatılanlara, yaşananlara, mutluluklata, umutsuzluklara, gözyaşlara ortak olsa.
Ne kadar sahip çıkarız peki?
Bizde unutmasak onun yanında olmayı. Anlatırken birde biz dinlesek ondaki fırtınayı kasırgayı yağmuru güneşi baharı. Ne kadar inebiliyoruzki onun yüreğinin derinliğine. Kapalıdır onun yüreği mutsuzluğunu paylaşmaya beklide bu yüzden dinler susayarak. Oysa ırmaklar vardır onun yüreğinde Kimi zaman karı erir dağlarınında taşar ırmakları, kimi zaman durulur. Beklide bu yüzden yazar.Sarılır kağıt kaleme döker ilmek ilmek kilim gibi işler dizelere. Hiç sordukmu kendimize biz ne yaptık onun için diye.
İyi günümüzde yanımızda sessiz ama kötü günümüzde aslan kesilen bizimle olacağından emin olduğumuz bir dostumuz. Bizi güldüren ve çoğu zaman düşündüren. Olumsuzluklarımızda bir anne şevkati ile bizi azarlayan. Bazen annemizin bile kıskandığı ilgiye sahip. Merak eden endişelenen bizim için. Omuzlarındaki onca yüke rağmen bizi sarıp sarmalayan bir dost. Onca yorgunluğa rağmen bize gülen enerji veren.Biz yapardık onun için peki hiç sordukmu kendimize. Biz nekadar ona yaşatıyoruz bu dostluğu? Ne kadar sunuyoruz güveni. Oysa onun tek isteği sunulanlara karşı SAYGI dır bizden: :)) Sağolsun arkadaşlarımızdan biri bana şiiri göndermiş sizinle paylaşmak istedim.
Ondan gayrı dost arama sana şah damarından yakın olandır dostun gizli aşikar herşeyini bilendir eğitende odur sadece doğru adresten görecek göz ara ama ne ararsan kendinde ara.
Her insana en az 1 tane lazım..
Bir elindeki çaya, öbür elindeki kitaba süzülür gözüm :)
Insanin en iyi dostu yastigidir aslinda,mutlulugu da onda gizli,goz yaslari da...
Gizli yanan ateşin közü olmaz.
Gül dikeni hor görsede diken güle batmaz.
Mekanlar ayrı olsada 'GERÇEK DOST' asla unutmaz...
(Hz.Mevlana)
Gerçek dost yüksünmeyen aman demeyen bencil olmayıp her derdine ortak olup ilgi gösterendir. Ama böyle biri aslında yokdur yada ben bulamayacağım.
Dost için sırtımı köprü yapmaya hazırım ben; Yeter ki temiz kalpleri taşıyan ayaklar geçsin üzerimden...
BALZAC
yok
Gerçek dostun yıllara ihtiyacı yoktur ama güvene ve sevgiye ihtiyahacı vardır bunlarında yıllara ihtiyacı yoktur hatta yılların eskiitiği öğelerdir bunlar...
E haketten ikilem... :)) gerçek olmayanına dost denmez kiii.. :)))
dilemma
İçindeki sen...
anne ile baba
Uzun lâfın kısası...güvenebileceğin...kara gün dostu dediklerinde birirdir...
hadi ya var mı öyle bişey bu güne kadar hiç rastlamadım inşallah bigün bana da nasip olur
Hani, diyorum da,
insanın gerçekten mükemmel bir dostu olsa...”
Hani diyoruz ya bir
dost olsa diye,içten güven duyan.
Peki biz ne kadar
içten olur ne kadar güven duyarız.
Onun Can diye
sarılmalarına karşı biz nasıl bir içtenlik gösteririz. Dostluğunu
yüreklilikle kabul ettiğimiz ve bizi saran bu dosta nasıl karşılık
verebiliriz.
Bize sunduğu tüm içtenliğini karşılık beklemeksizin açtığı yüreği
nasıl taşırız gözlerimizde.
Hani diyoruz olsa
öyle bir dostumuz.
Bizi dinlese, yüreğimizdekileri hissetse bizimle ağlayıp bizimle
gülse.
Karanlık yolumuza
ışık, hatalarımıza doğru, günahlarımıza sevap, hatta sevdiğimize
sevdamızı iletse.
Anlayışla karşılasa bizi. Ama bizde kırmasak onu incitmesek
derinden kanatmasak yüreğini taa derinden.
Hani olsa diyoruz
öyle bir dost,
Konuşsak konuşsak saatlerce zaman kavramı olmasa aranızda.
O çıkarsızdır dost
kavramındadır değer yargılarının üzerindesinizdir.İşte bu yüzden
yargılamasak onu suçsuz yere. Yanınızdadır, yüreği yüreğinizle ve
gözlerindeki sevgi her zaman
gözlerinizdedir. Sıcaklığı bedeninizde. Yokluğunu hissetmezsiniz çünkü o
sizin nefesiniz kadar yakınınızdadır olmasa bile fiziken.
Tüm anlatılanlara,
yaşananlara, mutluluklata, umutsuzluklara, gözyaşlara ortak olsa.
Ne kadar sahip
çıkarız peki?
Bizde unutmasak onun yanında olmayı.
Anlatırken birde biz
dinlesek ondaki fırtınayı kasırgayı yağmuru güneşi baharı. Ne kadar
inebiliyoruzki onun yüreğinin derinliğine.
Kapalıdır onun yüreği
mutsuzluğunu paylaşmaya beklide bu yüzden dinler susayarak.
Oysa ırmaklar vardır
onun yüreğinde Kimi zaman karı erir dağlarınında taşar ırmakları, kimi
zaman durulur. Beklide bu yüzden yazar.Sarılır kağıt kaleme döker ilmek
ilmek kilim gibi işler dizelere. Hiç sordukmu kendimize biz ne yaptık onun
için diye.
İyi günümüzde yanımızda
sessiz ama kötü günümüzde aslan kesilen bizimle olacağından emin olduğumuz
bir dostumuz. Bizi güldüren ve çoğu zaman düşündüren. Olumsuzluklarımızda
bir anne şevkati ile bizi azarlayan. Bazen annemizin bile kıskandığı
ilgiye sahip. Merak eden endişelenen bizim için. Omuzlarındaki onca yüke
rağmen bizi sarıp sarmalayan bir dost. Onca yorgunluğa rağmen bize gülen
enerji veren.Biz yapardık onun için peki hiç sordukmu kendimize. Biz
nekadar ona yaşatıyoruz bu dostluğu? Ne kadar sunuyoruz güveni. Oysa onun tek isteği sunulanlara
karşı SAYGI dır bizden: :)) Sağolsun arkadaşlarımızdan biri bana şiiri göndermiş sizinle paylaşmak istedim.
Gerçek dostlar....
Yıldızlara benzerler...
Karanlık çökünce....
İlk onlar gözükürler.....
bir dostun sıcaklığına
öylesine yaslamak istiyorum ki başımı
ya omuzunu uzat sevgilim
ya da telleri kopuk
bir kemanı
kanadının altına sığınacak bir kuş arayan
eskimiş saçak gibiyim sensiz
ya da bütün balinaların
kıyıya vurup intihar ettiği bir deniz
bir hitit çanağıyım
toprağa gömülü
ve sen
ilk kazısını yapan bir arkeolog ürkekliğiyle
ellerinin arasına al beni
tek dileğimdir çünkü benim
sana yakın, bir sunay akın
Sunay AKIN
kötü gününde yanında olan..
gerisi bize lazım değil...
az bulunur hayatta
Ondan gayrı dost arama sana şah damarından yakın olandır dostun gizli aşikar herşeyini bilendir eğitende odur sadece doğru adresten görecek göz ara ama ne ararsan kendinde ara.
dosttur,çöp degildir,onu kirma.(mevlana)
insanın arkadaşları çoktur
dostları azdır
ama
gerçek dostu tekdir...
dünyadadostyokhaliylegerçeğihiçyok
Tapma dünya malına, hasret kalırsın DOSTluğa;
Hasret kalırsan DOSTluğa, fayda etmez dünya malıda....
kötü gününde yanında kim varsa dön ve bir bak...
işte o gerçek dosttur...gerisi fasa fiso.....