1980 le 1993 lü yıllar arsında güneydoğu anadoluda pkk ya karşı görev yapmış jitemin patronudur. emekli olduktan sonra yaptığı bazı itiraflardan dolayı bazı kişiler tarafından infaz edilmiştir. ahmet aydın mahlasını kullanarak pkk, kürtler, tezgahtaki üçgen kitaplarını yazmıştır...
binbaşı ersever bu ülkenin yetiştirdiği en büyük komutanlardan biridir. O pkk ve kaçakçılıkla yıllarca mücadele etmiş, ülkenin kötüye gidişini önlemek için hayatını feda etmiş bir silahşördür.
Vatan sevgisi dendiğinde ve vatan için ölen insanların olduğunu bilemk ve onlara gereken değeri vermeyen bir yapılaşma olduğu belli...Neden bizlere daha net ve doyurucu açıklama yapılmıyor.Bizler seni unutmadık unutmayacağız.Ve Türkiye'de hiç bir zaman kürt devleti kurulmayacak.Ölene kadar da savaşmaya hazırım.
JİTEM'in kurucusu olduğu iddia edilen ve şu anda nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim olmayan şahıs.pkk sempatizanlarının en büyük korkulu rüyalarındandır.Bu yüzden ona bi sürü iftira atmışlardır.Bazı saf akıllılarda buna inanmıştır
Gayri nizami harbi iyi bilen ve uygulayan, güneydoğu'da daha üstteğmen iken mardin kontrgerillası olarak adını duyuran Askeri istihbaratın yetiştirdiği bir dönem C.I.A. dende egitim almış ögrencilik yıllarında devre arkadaşlarını bunlar solcudur diyerek okul komutanına şikayet edecek kadar aşırı milliyetçi bir kontr terörcüdür.Çok tehlikeli bir istihbaratçıdır.pkk lı itirafçılar tarafından öldürüldüğünü düşünüyorum zira pişmanlık yasasından yararlananların gercekten pişman olduklarını düşünüp onlara kucak açmıştı.
1990'lı yıllardan sonra DEVLET-p.k.k. ile mücadelede gerilla taktiğini uygulamaya koydu. Burada ilk olarak kendi isteği ile mücadele edecek vatanseverlere ihtiyaç duyuldu. İşte Ahmet Cem ERSEVER'de bu vatanseverlerdendir. Ulusal güvenlik söz konusu olduğu zaman yapılan operasyonlar ve eylemler elbetteki bu vatanseverler tarafından yapılacaktır. Şimdi onun gibi nice vatan evlatlarına Uyuşturucu kaçakçısı, Silah kaçakçısı, Faili Meçhulcü gibi ithamlarda bulunan kişilerin, Vatanseverlik duygusundan nasiplenmediklerini düşünüyorum.
Binbaşı Ahmet Cem ERSEVER,bana göre Atatürk'ten sonra bu ülkeye en çok hizmet etmiş ve tüm benliğiyle Türk Milletinin yanında bizim saklı düşmanımız olan PKK ve diğer terör örgütlerinin karşısında olan biridir. Yüzbaşı rütbesinde iken,genişletilmiş yetkilerle donatılmış ve her şehitimizin ruhunu şad edecek uygulamalarda bulunmuştur. PKK terörünün temelinden dinamitleme şansımız varken,üst rütbeleri tarafından engellendiği için emir-komuta zincirini bozan(bence haklı olarak) bunun neticesinde istifa etmek zorunda kalan ve yargılanıp bildiklerini anlatmaması gerekçesiyle öldürülen,kendisine gıptayla baktığım ve Allah nasip ederde İlk doğacak oğlan çocuğuma isim komutanı olacak,ERSEVER binbaşımdır.Allah gani gani rahmet eylesin!
Güneydoğuda uygulanan politikalari begenmedigi için ordudaki gorevinden istifa eden, Soner Yalçına konusan, itirafciları kullanmasiyla meşhur kontrgerilla subayı. Kafasina ateş edilerek öldürülmuş ve cesedi Ankaranin Elmadag çikisina atilmiştir. Eger öldurulmeseydi itiraflarinda bir çok faili meçhul olayininda çözüme ulaşacaği düşünulmekteydi.
Ahmet Cem Ersever,1950 yılında Erzurum'da doğdu.Emekli Jandarma Binbaşı. Ankara'da Basın Yayın Yüksek Okulunda bir yıl okuduktan sonra 1969 yılında girdiği Harb Okulu'ndan 1972 yılında mezun oldu. BYYO'da tanıdığı ülkücüler ile ilişkilerini daha sonra da sürdürdü [D.Yurdakul, C.Erdinç, ÇETE'LE, s.131]. 1976 yılında Silopi İlçe Jandarma Bölük Komutanı iken ilçede Ülkü-Bir örgütünün açılmsına tepki gösteren kalabalığın üzerine ateş açtırdığı gerekçesi ile mahkemeye verildi ve TBMM'de bir Araştırma Komisyonu kuruldu [F.Ünlü, Susurluk Gümrüğü, s.154].
Güneydoğu Anadolu'da Jandarma subayı olarak görev yapmakta olan Ersever, kaçakçılarla olan ilişkileri yüzünden bir çok kez soruşturmaya uğradı ancak hiçbirinden dolayı ceza almadı. 11 Aralık 1979'da Jandarma Genel Komuranlığı tarafından İçel, Hatay, Gaziantep, Mardin, Urfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde kaçakçılık olaylarını soruşturmakla görevlendirildi [Ç.Ağaşe, Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği, s.31]. 20 Şubat 1980'de Trabzon'daki kaçakçılık olaylarının takibi ile görevlendirildi. Henüz Yüzbaşı rütbesindeydi. Burada kaçakçılar ile ortak çalışan bazı MİT görevlileri ile ters düşmesine neden oldu. 12 Eylül sonrasında Güneydoğu'da yaşanan terör olaylarına karşı mücadele etmek amacı ile istihbarat toplamak ve toplanan istihbarat ile operasyonlar düzenlemek amacıyla Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Teşkilatı (JİTEM) adı aldında faaliyet gösteren merkezi bir örgütlenmenin fikir babalığını yaptı ve doğrudan Jandarma Genel Komutanına bağlı olarak çalışacak olan JİTEM'in başına geçti. Ersever ismi bu tarihten itibaren Güneydoğu'da çok sayıda faili meçhul cinayete karıştı. PKK itirafçılarının da yer aldığı JİTEM timleri bölgede kontr terör faaliyetleri yürütürken bir çok yasadışı işe bulaştılar.
Ersever, bir süre sonra Aydınlık gazetesinden Soner Yalçın'a yaptığı açıklamalar ile Yeşil kod adıyla tanınan Mahmut Yıldırım ve bazı faili meçhuller ile ilgili bilgiler verdi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in kuşkulu bir uçak kazasında ölümünün üzerinden bir ay kadar sonra 17 Mart 1993'de 30 arkadaşı ile birlikte görevinden istifa etti. İstifa mektubunda 'Güneydoğu'da yetkili organlar içerisinde oluşturulan bir çete, cereyan eden hadiselerin gerçek boyutlarının Türk Milleti tarafından görülmesini engellemektedir.' diyor ve yaşanan gerçekleri ve PKK ile mücadelenin eksikliklerini kamuoyuna duyurmaya çalışacağını açıklıyordu [Ç.Ağaşe, Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği, s.99]. Bu arada PKK ile psikolojik mücadele yöntemi olarak Ahmet Aydın takma adıyla, Üçgendeki Tezgah ve APO-PKK-Kürtler isimli kitapları yazmış, ancak geçim sıkıntısı içine düşmüştü. İşadamı Alparslan Ertuğ ile ilişki içindeydi ve eğer kendisine birşey olursa Güneydoğu'dan tanıdığı Hanefi Avcı'ya haber vermesini istemişti. Ersever Aydınlık gazetesine anlattıkları ile ilgili olarak mahkemeye ifade vermek için 24 Ekim 1993'de Ankara'ya gitti ve bir daha kendisinden haber alınamadı. 1 Kasım'da Ankara, Çamlıdere'de sevgilisi Neval Boz'un, 2 Kasım'da Ankara, Polatlı'da itirafçı Murat Demir'in ve 4 Kasım 1993'de Ankara, Elmadağ'da Ahmet Cem Ersever'in cesetleri jandarma tarafından bulundu. Kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü. öldürülmüştü.
HAKKINDA YAZILANLAR
Binbaşı Ersever'in İtirafları Soner Yalçın Kaynak Yayınları / Siyasal Tarih ve Türkiye Dizisi
1980 le 1993 lü yıllar arsında güneydoğu anadoluda pkk ya karşı görev yapmış jitemin patronudur. emekli olduktan sonra yaptığı bazı itiraflardan dolayı bazı kişiler tarafından infaz edilmiştir. ahmet aydın mahlasını kullanarak pkk, kürtler, tezgahtaki üçgen kitaplarını yazmıştır...
binbaşı ersever bu ülkenin yetiştirdiği en büyük komutanlardan biridir. O pkk ve kaçakçılıkla yıllarca mücadele etmiş, ülkenin kötüye gidişini önlemek için hayatını feda etmiş bir silahşördür.
Vatani icin mucadele veren bir Kahraman Türk evladi.
Mekani Cennet olsun
Vatan sevgisi dendiğinde ve vatan için ölen insanların olduğunu bilemk ve onlara gereken değeri vermeyen bir yapılaşma olduğu belli...Neden bizlere daha net ve doyurucu açıklama yapılmıyor.Bizler seni unutmadık unutmayacağız.Ve Türkiye'de hiç bir zaman kürt devleti kurulmayacak.Ölene kadar da savaşmaya hazırım.
pkk 'ya savaşan JİTEMİN kurucusu, mutlaka vatana hizmetleri olan bir kişi
JİTEM'in kurucusu olduğu iddia edilen ve şu anda nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim olmayan şahıs.pkk sempatizanlarının en büyük korkulu rüyalarındandır.Bu yüzden ona bi sürü iftira atmışlardır.Bazı saf akıllılarda buna inanmıştır
gercek terörist....
Gayri nizami harbi iyi bilen ve uygulayan, güneydoğu'da daha üstteğmen iken mardin kontrgerillası olarak adını duyuran Askeri istihbaratın yetiştirdiği bir dönem C.I.A. dende egitim almış ögrencilik yıllarında devre arkadaşlarını bunlar solcudur diyerek okul komutanına şikayet edecek kadar aşırı milliyetçi bir kontr terörcüdür.Çok tehlikeli bir istihbaratçıdır.pkk lı itirafçılar tarafından öldürüldüğünü düşünüyorum zira pişmanlık yasasından yararlananların gercekten pişman olduklarını düşünüp onlara kucak açmıştı.
1990'lı yıllardan sonra DEVLET-p.k.k. ile mücadelede gerilla taktiğini uygulamaya koydu. Burada ilk olarak kendi isteği ile mücadele edecek vatanseverlere ihtiyaç duyuldu. İşte Ahmet Cem ERSEVER'de bu vatanseverlerdendir. Ulusal güvenlik söz konusu olduğu zaman yapılan operasyonlar ve eylemler elbetteki bu vatanseverler tarafından yapılacaktır. Şimdi onun gibi nice vatan evlatlarına Uyuşturucu kaçakçısı, Silah kaçakçısı, Faili Meçhulcü gibi ithamlarda bulunan kişilerin, Vatanseverlik duygusundan nasiplenmediklerini düşünüyorum.
vatan sevgisi bu yok sağı solu iki gözüm
Binbaşı Ahmet Cem ERSEVER,bana göre Atatürk'ten sonra bu ülkeye en çok hizmet etmiş ve tüm benliğiyle Türk Milletinin yanında bizim saklı düşmanımız olan PKK ve diğer terör örgütlerinin karşısında olan biridir.
Yüzbaşı rütbesinde iken,genişletilmiş yetkilerle donatılmış ve her şehitimizin ruhunu şad edecek uygulamalarda bulunmuştur.
PKK terörünün temelinden dinamitleme şansımız varken,üst rütbeleri tarafından engellendiği için emir-komuta zincirini bozan(bence haklı olarak) bunun neticesinde istifa etmek zorunda kalan ve yargılanıp bildiklerini anlatmaması gerekçesiyle öldürülen,kendisine gıptayla baktığım ve Allah nasip ederde İlk doğacak oğlan çocuğuma isim komutanı olacak,ERSEVER binbaşımdır.Allah gani gani rahmet eylesin!
binbasi ersever gercekte jitemi kuran adamdi.fakat devletle ters dusdugu icin ordudan ayrildi.sonra mecul bir sekilde olduruldu.
kuva-i milliye ruhu - hainlerle mücadelede gönlere çekilen bayrak - kahramanlık - vatan sevgisi - şeref duygusu...
bence (ACE) yeni formüllü mikroplara karşı
Güneydoğuda uygulanan politikalari begenmedigi için ordudaki gorevinden istifa eden, Soner Yalçına konusan, itirafciları kullanmasiyla meşhur kontrgerilla subayı. Kafasina ateş edilerek öldürülmuş ve cesedi Ankaranin Elmadag çikisina atilmiştir.
Eger öldurulmeseydi itiraflarinda bir çok faili meçhul olayininda çözüme ulaşacaği düşünulmekteydi.
Ahmet Cem Ersever,1950 yılında Erzurum'da doğdu.Emekli Jandarma Binbaşı.
Ankara'da Basın Yayın Yüksek Okulunda bir yıl okuduktan sonra 1969 yılında girdiği Harb Okulu'ndan 1972 yılında mezun oldu. BYYO'da tanıdığı ülkücüler ile ilişkilerini daha sonra da sürdürdü [D.Yurdakul, C.Erdinç, ÇETE'LE, s.131]. 1976 yılında Silopi İlçe Jandarma Bölük Komutanı iken ilçede Ülkü-Bir örgütünün açılmsına tepki gösteren kalabalığın üzerine ateş açtırdığı gerekçesi ile mahkemeye verildi ve TBMM'de bir Araştırma Komisyonu kuruldu [F.Ünlü, Susurluk Gümrüğü, s.154].
Güneydoğu Anadolu'da Jandarma subayı olarak görev yapmakta olan Ersever, kaçakçılarla olan ilişkileri yüzünden bir çok kez soruşturmaya uğradı ancak hiçbirinden dolayı ceza almadı. 11 Aralık 1979'da Jandarma Genel Komuranlığı tarafından İçel, Hatay, Gaziantep, Mardin, Urfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde kaçakçılık olaylarını soruşturmakla görevlendirildi [Ç.Ağaşe, Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği, s.31]. 20 Şubat 1980'de Trabzon'daki kaçakçılık olaylarının takibi ile görevlendirildi. Henüz Yüzbaşı rütbesindeydi. Burada kaçakçılar ile ortak çalışan bazı MİT görevlileri ile ters düşmesine neden oldu. 12 Eylül sonrasında Güneydoğu'da yaşanan terör olaylarına karşı mücadele etmek amacı ile istihbarat toplamak ve toplanan istihbarat ile operasyonlar düzenlemek amacıyla Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Teşkilatı (JİTEM) adı aldında faaliyet gösteren merkezi bir örgütlenmenin fikir babalığını yaptı ve doğrudan Jandarma Genel Komutanına bağlı olarak çalışacak olan JİTEM'in başına geçti. Ersever ismi bu tarihten itibaren Güneydoğu'da çok sayıda faili meçhul cinayete karıştı. PKK itirafçılarının da yer aldığı JİTEM timleri bölgede kontr terör faaliyetleri yürütürken bir çok yasadışı işe bulaştılar.
Ersever, bir süre sonra Aydınlık gazetesinden Soner Yalçın'a yaptığı açıklamalar ile Yeşil kod adıyla tanınan Mahmut Yıldırım ve bazı faili meçhuller ile ilgili bilgiler verdi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in kuşkulu bir uçak kazasında ölümünün üzerinden bir ay kadar sonra 17 Mart 1993'de 30 arkadaşı ile birlikte görevinden istifa etti. İstifa mektubunda 'Güneydoğu'da yetkili organlar içerisinde oluşturulan bir çete, cereyan eden hadiselerin gerçek boyutlarının Türk Milleti tarafından görülmesini engellemektedir.' diyor ve yaşanan gerçekleri ve PKK ile mücadelenin eksikliklerini kamuoyuna duyurmaya çalışacağını açıklıyordu [Ç.Ağaşe, Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği, s.99]. Bu arada PKK ile psikolojik mücadele yöntemi olarak Ahmet Aydın takma adıyla, Üçgendeki Tezgah ve APO-PKK-Kürtler isimli kitapları yazmış, ancak geçim sıkıntısı içine düşmüştü. İşadamı Alparslan Ertuğ ile ilişki içindeydi ve eğer kendisine birşey olursa Güneydoğu'dan tanıdığı Hanefi Avcı'ya haber vermesini istemişti. Ersever Aydınlık gazetesine anlattıkları ile ilgili olarak mahkemeye ifade vermek için 24 Ekim 1993'de Ankara'ya gitti ve bir daha kendisinden haber alınamadı. 1 Kasım'da Ankara, Çamlıdere'de sevgilisi Neval Boz'un, 2 Kasım'da Ankara, Polatlı'da itirafçı Murat Demir'in ve 4 Kasım 1993'de Ankara, Elmadağ'da Ahmet Cem Ersever'in cesetleri jandarma tarafından bulundu. Kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü. öldürülmüştü.
HAKKINDA YAZILANLAR
Binbaşı Ersever'in İtirafları
Soner Yalçın
Kaynak Yayınları / Siyasal Tarih ve Türkiye Dizisi