Sezen Aksu, benim için,zorluklardan yılmayan güçlü bir kadını ifade ediyor öncelikle...Bir kitapta okumuştum zamanında unkapanındaki müzik yapım şirketleri onun bu sesle şarkıcı olamayacağını söylemişler.Yılmamış,pes etmemiş şarkı söylemeye devam etmiş.45lik plağını çıkarmış.İki kere eurovision şarkı yarışmasına girip ikisindede netice alamamış.Ama genede pes etmeyip istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmiş.Her ne kadar insanlar onun umut kanatlarını kırmaya çalışsada pes etmemiş daima çalışmış çalışmış çalışmış. Şimdi ise konserlerinde bazı şarkılarında müzisyenleri eşlik etmediğinde bile çıplak sesiyle yeri göğü inletebilen bir 'MİNİK SERÇE' o. O yüzden o güçlü bir kadın o yüzden o bir duayen benim için! ! ! ! ! !
sezenim seni anlatmaya ne bu Türkçe yeter ne de bu yürek... sen bu dünyanın gelmiş geçmiş en mükemmel insanı..... aşığım sesine,sarkılarına,yorumuna,duruşuna,bakışına... iyiki varsın
Geçen bir televizyon programında, konserinden görüntüler vardı ve seyircileriyle şakalaşıyordu. Yüzünde mimik denen kavramın kalmadığını gördüm. Hatta kahkaha atarken efekte ihtiyaç duyar gibi başını arkaya atıyordu ki ağzından çıkanın kahkaha olduğu anlaşılsın. Çok üzüldüm çokkk.
Sezenin ya güçlü bir kalem olsam dahi (nacizane kendi görüşümdür) onun hakkında bişey yazamam.yabancı bir belgesel de duymuştum sezen aksu için şu sözler söyleniyordu Sezen AKSU türkiyede tanrıça kadar saygı ve sevgi görüyor. en azından benim için öyle aşkım sezenim bizi sakın kendinden mahrum bırakma seni en çok seven hayranından sana dünya dolusu sevgiler cnm benim :)
seni dile dökmeye sözler yetmezz..... sözlerin eserdir bilki tüken mezz... bir sezen daha bu alem göremez.... seni tartışmak kim seye düşmez minik serce...
Tanrı'nın bize yolladığı armağan.öyle bir armağan ki; hayatı dibine kadar yaşatan.sesiyle ve kimsede bulunmayan şarkı aralarındaki o içi ürperten çığlığıyla en tutkulu anlarımıza,en yaralı anlarımıza,bütün çıkmazlarımıza ve aymazlarımıza şahit olan dev kadın...
herzaman derdimize bir kol kanat kederimize merhem sonunda herseyimizle yalniziz kederimiz bize dosttur kucak veren.... bununda degeridir kim bilen....
BARIŞ MANCO, CEM KARACA, SEZEN AKSU VE BEN CAN AKIN
. Balıkesir'de beyaz bir kamyonet üzerinde hoparlörden çıkan ses şehre yayılıyordu: 'SAYIN BALIKESİRLİLER CUMARTESİ GÜNÜ ŞAN SİNEMASINDA BÜYÜK KONSER; BARIŞ MANÇO, CEM KARACA VE KÜÇÜK SERÇEMİZ SEZEN AKSU'NUN KONSERİ VARDIR. LÜTFEN SİZİ DE KONSERE BEKLİYORUZ.'
Konser çağrısını duyar duymaz, elimi cebime attım ve büyük bir hayal kırıklığıyla konsere gidecek durumda olmadığımı fark ettim. Üzgün bir şekilde yürürken Orman Müdürü Necati bey 'Oğlum bu ne hal. On dört yaşında çakı gibi delikanlısın. Neden üzgünsün' dedi. 'Konsere gidecek paramın olmadığını ve yaz tatilinde kazandığım bütün paramı da lisedeki okul giderlerime ayırmak zorunda olduğumu belirttim. Karşıdaki kamyonu göstererek, lojmana gelen bir kamyon kömürü yerine taşıyabilirsem konsere gidebilecek parayı da kazanabileceğimi söyledi.
Kamyon dev gibiydi. Bir kürek iki teneke bana bakıyordu. Kalbimde derin ilk aşk yarası belki bu konserde kapanabilirdi. Kamyon birden gözümde küçüldü. Ve bütün gece boyunca dev gibi bir kamyon kömürü, gözlerimde konserin hayali ve kulaklarımda Sezen Aksu'nun şarkılarıyla beraber taşıdım. Bitirdiğimde kömür taşımaktan parça parça olmuş ellerimden kan damlarken, kalbim sevinçten deli gibiydi. Konsere gidebilecektim.
Konser günü geldi çattı. Giyecek doğru düzgün şık bir elbisem de yoktu. Sahnenin en ön sırasındaydım. Cem Karaca çıktı sahneye. Orkestrayla birlikte benim şarkımı, 'Tamirci Çırağı'nı' okudu. O söyledi ben üzüldüm. Kalbimde derin aşk yarası kanamaya başladı. Kederle dolmuştum. Cem Karaca'nın muhteşem şarkılarını bütün salonla birlikte tek ağızdan var gücümüzle söyledik. Sanırım herkes kendinden bir parça bulmuştu şarkılarda.
Arkasından Barış Manço, rengarenk sislerin ve esrarengiz ışıkların arasından, sultanlara yaraşır kaftanı ve parmaklarında 'manalı' yüzükleriyle beraber sahneye güneş gibi doğduğu anda, salonda çılgınca alkış sesi koptu. Görüntünün heyecanıyla alkışlar dakikalarca dinmedi. Hep beraber, kah ağlayarak, kah coşarak şarkıları birlikte söyledik. 'Balıkesirliler arada bir susun da ben de söyleyeyim' diyerek, nazik esprisini de yapmayı unutmadı.
Ve sahneye Dev Sesli, Minik bir Serçe geldi. Ve bütün ihtişamı ve kalbiyle şakımaya başladı. Sanki bizden biri gibi kalbimizdeki nağmeleri söylüyordu. Gönlümüzün en ücra köşelerine girmiş ve bütün acılarımızı bestelerine söz yapmıştı. En ön sırada olduğum halde Minik Serçe'nin ne söylediğini hatırlamıyorum. O gece konserde Sezen Aksu'nun bütün şarkıları yüreğimde çaldı durdu. Kulaklarım heyecandan duymadı ama kalbimin her şarkı ile beraber ağladığını biliyorum. Ve konser bitti.
Hemen kulise, sevdiğim sanatçıların imzasını almak için koştum. Üç devin imzasını almak istiyordum. Ancak kapıda bana kötü kötü bakan ve aşmam gereken dev gibi bir adam vardı. İçeri girmek istediğimde, dev adamın en son bana doğru yumruğunu salladığını gördüm. Arkasından göğsümde büyük bir acıyla kendimi kaybetmişim. Kendime gelmeye çalışırken gözlerimi yarı kapalı bir şekilde açtığımda, gördüğüme inanamadım.
Sol yanımda sol elimi tutan Cem Karaca, diğer eliyle yüzüme kolonya dökerken, bir eliyle de başımı okşuyor ve beni ayıltmaya çalışıyordu. Sağ tarafımda sağ elimi ise Barış Manço tutuyordu ve dökülen kolonyayı eliyle yüzüme sürerken bir yandan da dev adama kızgınlıkla bağırıyordu. Ve karşımda bana yapılan insanlık dışı davranışın üzüntüsünden ağlamaklı gözleriyle Minik Serçe Sezen Aksu bir bardak suyu içirmeye çalışıyordu.
Üç dev sanatçının imzasını taşıyan hatıralık bir şeye sahip olamadım ama onlarla paylaştığım özel bir anım ve kalplerinde sevgiyle karşılık bulduğum bir yerim olmuştu.
Sezen Aksu nun dokununmazlığı tartışılıp duruyo günlerdir.Kendisini gazeteci zanneden bir çoçuk reklamını daha iyi yapabilmek için Sezen Aksu ya kimsenin söyleyemediklerini ben söylüyorum havalarına girdi.Acaba düşündümü Sezen Aksu bugüne kadar sadece işiyle kalbimizi öyle dokdurduki onun şarkılarıyla ağladık,onun şarkılarıyla güldük,aşkımızı,nefretimizi,sevdamızı onla yaşadık adeta.Türkiye onunla öyle gurur duyuyorki hakkında bir karalama yapmıyor yapamıyor çünkü yapılcak birşey yok.Reklamla gündeme gelmedi,soyunup reklam da yapmadı.O sanatına olan bağlılığı yüreğinde okuyupta hisettirdği şarkıları sayesinde kalbimizde bir idol olmuş durumda.Kalkıpta kimse iki laf söyleyemediya o çoçuğa.Bence Sezen Aksu canlı yayına bağlandığı için pişman bile olmuştur.Günlerdir o konuşuluyor.Şöhret budalası olmadığı için bu durum hoşuna gitmez bence.Ayrıca yayına bağlanmakla en iyisini yaptı.Hakkını savunamayacak onun için çok değerli bir insanı paşa paşa savundu.Helal olsun.
Peygamber olan atasına cahil diyecek kadar cüretkar biri.
Tanrı istemezse
ah bu ne sevgi bu ne ızdırap
Nam-ı diğer Minik Serçe..
aman amman yandım amman kurşun gibi izler son bakıştaki izler aldı aklımızda
bir an duruşu gibi,
ömrün yitişi gibi,
bir yaz güneşi gibi eritir de o
ter iç çekşler.
"Zulmetle ayrılık bestesi yapan
Beni düşünceye salan geceler "
Harika okumuş tiiiii 1970 li yıllarda..
her konserinde yarım yarım yardığı savunulan,
komedyen veya şarkıcı veya siyasi..bir türlü çözülemeyen kadın.
Sezen AKSU Belalım...
Sorma ne haldeyim
Sorma kederdeyim
Sorma yangınlardayım zaman zaman
Sorma utanırım
Sorma söyleyemem
Sorma nöbetlerdeyim başım duman
Kelimelerin anlatmaya yetersiz olduğu minik bir serçe..
Sezen Aksu, benim için,zorluklardan yılmayan güçlü bir kadını ifade ediyor öncelikle...Bir kitapta okumuştum zamanında unkapanındaki müzik yapım şirketleri onun bu sesle şarkıcı olamayacağını söylemişler.Yılmamış,pes etmemiş şarkı söylemeye devam etmiş.45lik plağını çıkarmış.İki kere eurovision şarkı yarışmasına girip ikisindede netice alamamış.Ama genede pes etmeyip istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmiş.Her ne kadar insanlar onun umut kanatlarını kırmaya çalışsada pes etmemiş daima çalışmış çalışmış çalışmış.
Şimdi ise konserlerinde bazı şarkılarında müzisyenleri eşlik etmediğinde bile çıplak sesiyle yeri göğü inletebilen bir 'MİNİK SERÇE' o. O yüzden o güçlü bir kadın o yüzden o bir duayen benim için! ! ! ! ! !
sezenim seni anlatmaya ne bu Türkçe yeter ne de bu yürek... sen bu dünyanın gelmiş geçmiş en mükemmel insanı.....
aşığım sesine,sarkılarına,yorumuna,duruşuna,bakışına... iyiki varsın
işinin duayeni. muhteşem yetenek, muhteşem yürek. üstüne sanatçı tanımıyorum.
Geçen bir televizyon programında, konserinden görüntüler vardı ve seyircileriyle şakalaşıyordu. Yüzünde mimik denen kavramın kalmadığını gördüm. Hatta kahkaha atarken efekte ihtiyaç duyar gibi başını arkaya atıyordu ki ağzından çıkanın kahkaha olduğu anlaşılsın. Çok üzüldüm çokkk.
Onurlu duru$u,Tam da kendisine layiktir,hem de çok yaki$mi$.!
Sezenin ya güçlü bir kalem olsam dahi (nacizane kendi görüşümdür) onun hakkında bişey yazamam.yabancı bir belgesel de duymuştum sezen aksu için şu sözler söyleniyordu
Sezen AKSU türkiyede tanrıça kadar saygı ve sevgi görüyor.
en azından benim için öyle
aşkım sezenim bizi sakın kendinden mahrum bırakma seni en çok seven hayranından sana dünya dolusu sevgiler cnm benim :)
seni dile dökmeye sözler yetmezz..... sözlerin eserdir bilki tüken mezz... bir sezen daha bu alem göremez.... seni tartışmak kim seye düşmez minik serce...
her yonuyle mkemmel bir ses.ve ulasailmasi asilmasi zor bir yerde...herzemen zevkle dinlerim...seviyorum acayip...huzur buluyorum morale birebir..
Tanrı'nın bize yolladığı armağan.öyle bir armağan ki; hayatı dibine kadar yaşatan.sesiyle ve kimsede bulunmayan şarkı aralarındaki o içi ürperten çığlığıyla en tutkulu anlarımıza,en yaralı anlarımıza,bütün çıkmazlarımıza ve aymazlarımıza şahit olan dev kadın...
Aşık oluncak kadın...
Hem güzel,hem zeki, hem komik...
ve en önemlisi hem de
o güzel şarkıların sahibi....
şarkılarının sözleri derinlerde mâkes bulur...
''Pişman mıyım? asla....
Güzelleştim yasla...''
fazla söze hâcet yok...
herzaman derdimize bir kol kanat
kederimize merhem
sonunda herseyimizle yalniziz
kederimiz bize dosttur kucak veren....
bununda degeridir kim bilen....
iyiki varsin
daimiyem her can ermez bu sırra
eyüp sabır ile gitti misira
koyun oldum ağladım ardi sıra
buda gelir buda geçer ağlama...
senden dinlemek bir başka oluyor minik kuş..
BARIŞ MANCO, CEM KARACA, SEZEN AKSU VE BEN CAN AKIN
.
Balıkesir'de beyaz bir kamyonet üzerinde hoparlörden çıkan ses şehre yayılıyordu: 'SAYIN BALIKESİRLİLER CUMARTESİ GÜNÜ ŞAN SİNEMASINDA BÜYÜK KONSER; BARIŞ MANÇO, CEM KARACA VE KÜÇÜK SERÇEMİZ SEZEN AKSU'NUN KONSERİ VARDIR. LÜTFEN SİZİ DE KONSERE BEKLİYORUZ.'
Konser çağrısını duyar duymaz, elimi cebime attım ve büyük bir hayal kırıklığıyla konsere gidecek durumda olmadığımı fark ettim. Üzgün bir şekilde yürürken Orman Müdürü Necati bey 'Oğlum bu ne hal. On dört yaşında çakı gibi delikanlısın. Neden üzgünsün' dedi. 'Konsere gidecek paramın olmadığını ve yaz tatilinde kazandığım bütün paramı da lisedeki okul giderlerime ayırmak zorunda olduğumu belirttim. Karşıdaki kamyonu göstererek, lojmana gelen bir kamyon kömürü yerine taşıyabilirsem konsere gidebilecek parayı da kazanabileceğimi söyledi.
Kamyon dev gibiydi. Bir kürek iki teneke bana bakıyordu. Kalbimde derin ilk aşk yarası belki bu konserde kapanabilirdi. Kamyon birden gözümde küçüldü. Ve bütün gece boyunca dev gibi bir kamyon kömürü, gözlerimde konserin hayali ve kulaklarımda Sezen Aksu'nun şarkılarıyla beraber taşıdım. Bitirdiğimde kömür taşımaktan parça parça olmuş ellerimden kan damlarken, kalbim sevinçten deli gibiydi. Konsere gidebilecektim.
Konser günü geldi çattı. Giyecek doğru düzgün şık bir elbisem de yoktu. Sahnenin en ön sırasındaydım. Cem Karaca çıktı sahneye. Orkestrayla birlikte benim şarkımı, 'Tamirci Çırağı'nı' okudu. O söyledi ben üzüldüm. Kalbimde derin aşk yarası kanamaya başladı. Kederle dolmuştum. Cem Karaca'nın muhteşem şarkılarını bütün salonla birlikte tek ağızdan var gücümüzle söyledik. Sanırım herkes kendinden bir parça bulmuştu şarkılarda.
Arkasından Barış Manço, rengarenk sislerin ve esrarengiz ışıkların arasından, sultanlara yaraşır kaftanı ve parmaklarında 'manalı' yüzükleriyle beraber sahneye güneş gibi doğduğu anda, salonda çılgınca alkış sesi koptu. Görüntünün heyecanıyla alkışlar dakikalarca dinmedi. Hep beraber, kah ağlayarak, kah coşarak şarkıları birlikte söyledik. 'Balıkesirliler arada bir susun da ben de söyleyeyim' diyerek, nazik esprisini de yapmayı unutmadı.
Ve sahneye Dev Sesli, Minik bir Serçe geldi. Ve bütün ihtişamı ve kalbiyle şakımaya başladı. Sanki bizden biri gibi kalbimizdeki nağmeleri söylüyordu. Gönlümüzün en ücra köşelerine girmiş ve bütün acılarımızı bestelerine söz yapmıştı. En ön sırada olduğum halde Minik Serçe'nin ne söylediğini hatırlamıyorum. O gece konserde Sezen Aksu'nun bütün şarkıları yüreğimde çaldı durdu. Kulaklarım heyecandan duymadı ama kalbimin her şarkı ile beraber ağladığını biliyorum.
Ve konser bitti.
Hemen kulise, sevdiğim sanatçıların imzasını almak için koştum. Üç devin imzasını almak istiyordum. Ancak kapıda bana kötü kötü bakan ve aşmam gereken dev gibi bir adam vardı. İçeri girmek istediğimde, dev adamın en son bana doğru yumruğunu salladığını gördüm. Arkasından göğsümde büyük bir acıyla kendimi kaybetmişim. Kendime gelmeye çalışırken gözlerimi yarı kapalı bir şekilde açtığımda, gördüğüme inanamadım.
Sol yanımda sol elimi tutan Cem Karaca, diğer eliyle yüzüme kolonya dökerken, bir eliyle de başımı okşuyor ve beni ayıltmaya çalışıyordu.
Sağ tarafımda sağ elimi ise Barış Manço tutuyordu ve dökülen kolonyayı eliyle yüzüme sürerken bir yandan da dev adama kızgınlıkla bağırıyordu.
Ve karşımda bana yapılan insanlık dışı davranışın üzüntüsünden ağlamaklı gözleriyle Minik Serçe Sezen Aksu bir bardak suyu içirmeye çalışıyordu.
Üç dev sanatçının imzasını taşıyan hatıralık bir şeye sahip olamadım ama onlarla paylaştığım özel bir anım ve kalplerinde sevgiyle karşılık bulduğum bir yerim olmuştu.
Mr Can Akın
Gerçek adı Fatma Sezen Yıldırım olan türk popunun kraliçesi
Sezen Aksu nun dokununmazlığı tartışılıp duruyo günlerdir.Kendisini gazeteci zanneden bir çoçuk reklamını daha iyi yapabilmek için Sezen Aksu ya kimsenin söyleyemediklerini ben söylüyorum havalarına girdi.Acaba düşündümü Sezen Aksu bugüne kadar sadece işiyle kalbimizi öyle dokdurduki onun şarkılarıyla ağladık,onun şarkılarıyla güldük,aşkımızı,nefretimizi,sevdamızı onla yaşadık adeta.Türkiye onunla öyle gurur duyuyorki hakkında bir karalama yapmıyor yapamıyor çünkü yapılcak birşey yok.Reklamla gündeme gelmedi,soyunup reklam da yapmadı.O sanatına olan bağlılığı yüreğinde okuyupta hisettirdği şarkıları sayesinde kalbimizde bir idol olmuş durumda.Kalkıpta kimse iki laf söyleyemediya o çoçuğa.Bence Sezen Aksu canlı yayına bağlandığı için pişman bile olmuştur.Günlerdir o konuşuluyor.Şöhret budalası olmadığı için bu durum hoşuna gitmez bence.Ayrıca yayına bağlanmakla en iyisini yaptı.Hakkını savunamayacak onun için çok değerli bir insanı paşa paşa savundu.Helal olsun.