Öldüğüm gün taşınırken tabutum acı duyacağımı sanma bu dünyanın ardından...Ağlayarak yazık oldu diye konuşma.Kayıp dediğin sütün kesilmesidir.Yok olmayacağım mezara konduğum zaman.Yok oluyorlarmı batınca güneş ve ay? Ölüm sandığın şey aslında doğuştur.Zindan gibi görünür mezar, oysa ruh özgürlüğe kavuşur! Hangi tohum büyümez ekilince toprağa, insan tohumundan kuşkunmu var yoksa?
Bu dünyaya gelip gelmemek elimizde olmadığı gibi, zamanı gelince ecel şerbetini içip içmemekte elimizde değil.
Zîra, her yapılan yıkılır, her yeni eskir, her topluluk dağılır ve her doğan ölür.
Doğdun başladı sarma, bir gün bitecek yumak Hayat her an ölümle, iç içe akan ırmak...
O halde hayat nedir?
Bu dünya hayatı, bir soru ile başlar, bir soru ile biter. İlk soru; “adını ne koydunuz? ”, Son soru; “merhumu nasıl bilirsiniz? ”
Rabb’im böyle yaratmış, gereklidir bir fâil Rahimden ebe alır, dünyadansa Azrail...
“Hayat, ezanla namaz arasıdır.” Doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kâmet getirilir ki, geriye cenaze namazın kaldı, “ona göre yaşa” demektir.
Başka bir ifade ile “hayat, iman ve tebliğdir.”
“İmandır o cevher ki, ilâhi ne büyüktür İmansız olan paslı yürek, sînede yüktür.”
Tebliğ ise, Allah’la kul arasındaki tüm engelleri kaldırmak, başta nefis olmak üzere bütün kötülüklerle ömür boyu mücâdele etmektir.
Hayat, güzel şeyleri hayata hâkim kılma çabasıdır.
Bir hayat, başka bir hayata asla “pusu” kurmamalı.
Ölüm yok olmak değil, yeni bir hayatın başlangıcıdır.
Ölüm, dostu dosta kavuşturan “köprü”dür. Kulu, yaratanına o kavuşturur.
Ölüm, dünya meşakkatlerinden “terhis” olmak demektir.
Ölüm, iyilerle-kötüleri ayıran yol ayrımıdır.
Ölüm, ders almak isteyenler için en güzel “vaaz”dır.
“Her canlı ölümü tadacak, ölüm ırmağı her eve uğrayacaktır.”
Her insan bir kere ölür, bir daha ölmemek üzere...
Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat iki şey istisna: ihtiyarlık ve ölüm.
“Madem ki ölümü öldüremiyoruz, kabir kapısını kapayamıyoruz” o halde o güne hazırlıklı olalım.
Kabir ehli âdeta, kendi hal diliyle, “bizde gezerdik sizin gibi, sizde gelirsiniz bizim gibi” diyerek yaşayanları ikaz etmektedir. Hepimiz “Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz”,“Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.” Bu dönüş ya iman, ya da küfür yükü ile olacaktır. İmanın karşılığı cennet, küfrün karşılığı ise cehennemdir. Bir insan, ya bu dünyada temizlenecek, ya da cehennemde temizlendikten sonra cennete girecektir. Çünkü, cennet temizlerin yeridir...
Kimse bilmez o anı, eceli bağlamaz Hayat dediğin ne ki, çabuk solan bir kumaş...
Bir kişi ölünce gerçekten “er kişi” ya da “hatun kişi” dedirtebiliyorsa o kişi için, bu büyük bir rütbedir. İnsan vardır doğar, büyür ve ölür.
Zâten hayatın özü, “ölmeden ölmek, öldüğü halde ölmemek” demek değil midir?
Ölünce insanoğlu, geride yoksa eser Defteri rafa kalkar, kalemi ona küser...
Bir insan için, öldüğü zaman güzel bir miras bırakmak, belki de hiç ölmemekten daha hayırlıdır.
Akıllı insan, ölüme ve onunla başlayan hayata hazırlıklı olan insandır…
Hayatta tek gerçek var oda ölümdür.Gerisi yalan: ------ Ölümden kaçılmaz illa gelecek. Toprak verdiğini geri alacak. Ruhlarımız bir boşlukta kalacak. Selam sana ey ruh imanlı isen.
ölüm sana gelişse gülüm ey azrail buyur gel gayri ölüm senden ilelebet kopmaksa dursun hayat donsun zaman gel ey sevgili senden olsun ölümüm seninle ölmek gayri en derin arzum madem seninle yaşayıp yaşlanamam....... toprak ollsun bedenim ruhum olsun sana eş madem ki yasak seninle evlenmem ey yar istemem buhayatı bana ne yarar gel eyyyyyyyyy can dostum azrail sevgili ye götürme zamanı zaman ölüp ölüp ruhlarla dirilme zamanı .........dafne...........
ölüm kimine göre bir korku filimi demektir kimine huzur demektir benim için ölüm benim dünyadaki değerim ve arkamdakileri ne pozisyonda bırakıp gideceğim bir tekim bulmacadır bir ölüm bi,r sessizilik demektrik bence ebedi demektir efsaneleşmek vede dünya açsından yok oluş demektir bir yıldızın kaytması bir gülün koparılması gibi bişeydir ölüm kimse farkına varmaz bile ölüşünün ama ahiret açısından baklırsa yeni bi doğuştur ölüm yeni bir yıldızın parlaması demektir eğer dünyada bıraktıkların huzurlu ve mutluysa güzeldir ölüm ama arkanda hamile karın var ise hasta anan ve aç kardeşin var ise zülümdür ölüm (şairim muşluyum)
SENİ YARATANLA ARADAKİ MESAFELERİN KALKMASI BELKİ ANILDIĞI ZAMAN SOĞUK AMA KAÇIŞSIZ SON
ölüm bence ölümsüzlüktür.sonsuzluktur.arınmadır.tamamlanmadır.varolmadır.
Benim kalbimin durduğu an.......(baypassla çalşımayacak, elektroşokla felanda çalışmayacağı an, en kötüsü herşeyin.........
Ölüm her şeyi eşit yapan doğal sonuçtur
Sonsuzluğun açılan kapısı başlangıcıdır asla sona erme değildir
Ölüm gibi bir gerçek olmasaydı, insanlardaki bencillik ve sonu gelmez hırslarının sonu ne olurdu? ...
Gİrizgah..
Doğal, biyolojik bir gerçeklik olarak şöyle veya böyle 'kesilip, biçilen ve dikilen' ama hiçbir canlının asla kaçamayacağı 'giysi'dir ölüm...
Ne var ki bütün sorun, onu kuşanmasını bilmekte
Mutlak gerçek!
kimbilir belkide mutluluğun ta kendisi.......
gerçeğin ta kendisi...
Öldüğüm gün taşınırken tabutum acı duyacağımı sanma bu dünyanın ardından...Ağlayarak yazık oldu diye konuşma.Kayıp dediğin sütün kesilmesidir.Yok olmayacağım mezara konduğum zaman.Yok oluyorlarmı batınca güneş ve ay? Ölüm sandığın şey aslında doğuştur.Zindan gibi görünür mezar, oysa ruh özgürlüğe kavuşur! Hangi tohum büyümez ekilince toprağa, insan tohumundan kuşkunmu var yoksa?
vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuddur. Ve hayat kadar bir mahluk ve bir nimettir.
Kayıtlı Olmayan Tek Randevumuz...
HER CANLI BİRGÜN ÖLÜMÜ TADACAKTIR
Ölüm dedikleri, ölünceyedek;
Dünya, balı zehir, yalancı petek.
Orada bulursun, biraz bekle, tek,
Burada yaşamak sandığın düşü...
N.F.K
insan neden ölür ki! üstadın dediği gibi tabiki 'hiç ölmemek için' :)))
bir kitapta okumştum 'oğlum sen doğduğunda herkes gülüyordu öyle bir hayat yaşaki sen öldüğünde bütün dünya ağlasın' işte buna bnzer bşeydi
ayrılık bitiş başlangıç
SONSUZLUK DEMEK, VE ÇAĞRIŞTIRDIĞI ŞEY ÇOK BÜYÜTÜLÜYOR OLMASI.
sonsuzluğun bir başlangıcı asla bitmeyecek olan ve gerçek olan tek şey yeniden varoluş yada diriliiş
HAYAT ve ÖLÜM ÜZERİNE
“Ecel geldi cihâna
Baş ağrısı bahâne.”
Bu dünyaya gelip gelmemek elimizde olmadığı gibi, zamanı gelince ecel şerbetini içip içmemekte elimizde değil.
Zîra, her yapılan yıkılır, her yeni eskir, her topluluk dağılır ve her doğan ölür.
Doğdun başladı sarma, bir gün bitecek yumak
Hayat her an ölümle, iç içe akan ırmak...
O halde hayat nedir?
Bu dünya hayatı, bir soru ile başlar, bir soru ile biter. İlk soru; “adını ne koydunuz? ”, Son soru; “merhumu nasıl bilirsiniz? ”
Rabb’im böyle yaratmış, gereklidir bir fâil
Rahimden ebe alır, dünyadansa Azrail...
“Hayat, ezanla namaz arasıdır.” Doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kâmet getirilir ki, geriye cenaze namazın kaldı, “ona göre yaşa” demektir.
Başka bir ifade ile “hayat, iman ve tebliğdir.”
“İmandır o cevher ki, ilâhi ne büyüktür
İmansız olan paslı yürek, sînede yüktür.”
Tebliğ ise, Allah’la kul arasındaki tüm engelleri kaldırmak, başta nefis olmak üzere bütün kötülüklerle ömür boyu mücâdele etmektir.
Hayat, güzel şeyleri hayata hâkim kılma çabasıdır.
Bir hayat, başka bir hayata asla “pusu” kurmamalı.
Ölüm yok olmak değil, yeni bir hayatın başlangıcıdır.
Ölüm, dostu dosta kavuşturan “köprü”dür. Kulu, yaratanına o kavuşturur.
Ölüm, dünya meşakkatlerinden “terhis” olmak demektir.
Ölüm, iyilerle-kötüleri ayıran yol ayrımıdır.
Ölüm, ders almak isteyenler için en güzel “vaaz”dır.
“Her canlı ölümü tadacak, ölüm ırmağı her eve uğrayacaktır.”
Her insan bir kere ölür, bir daha ölmemek üzere...
Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat iki şey istisna: ihtiyarlık ve ölüm.
“Madem ki ölümü öldüremiyoruz, kabir kapısını kapayamıyoruz” o halde o güne hazırlıklı olalım.
Kabir ehli âdeta, kendi hal diliyle, “bizde gezerdik sizin gibi, sizde gelirsiniz bizim gibi” diyerek yaşayanları ikaz etmektedir. Hepimiz “Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz”,“Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.” Bu dönüş ya iman, ya da küfür yükü ile olacaktır. İmanın karşılığı cennet, küfrün karşılığı ise cehennemdir. Bir insan, ya bu dünyada temizlenecek, ya da cehennemde temizlendikten sonra cennete girecektir. Çünkü, cennet temizlerin yeridir...
Kimse bilmez o anı, eceli bağlamaz
Hayat dediğin ne ki, çabuk solan bir kumaş...
Bir kişi ölünce gerçekten “er kişi” ya da “hatun kişi” dedirtebiliyorsa o kişi için, bu büyük bir rütbedir. İnsan vardır doğar, büyür ve ölür.
Zâten hayatın özü, “ölmeden ölmek, öldüğü halde ölmemek” demek değil midir?
Ölünce insanoğlu, geride yoksa eser
Defteri rafa kalkar, kalemi ona küser...
Bir insan için, öldüğü zaman güzel bir miras bırakmak, belki de hiç ölmemekten daha hayırlıdır.
Akıllı insan, ölüme ve onunla başlayan hayata hazırlıklı olan insandır…
Hanifi KARA
Bir Bitis Ve Bir Baslangıc bnce sonu acı yada tatlı olsada....
Belki kaçış, belki vuslat. Ama bir şey var. Gerçek...
ölünün, ölümle hiç bir zaman sıkıntısı olmamıştır.
Ölüm güzel şey budur, perde ardından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber
Necip Fazıl Kısakürek
Hayatta tek gerçek var oda ölümdür.Gerisi yalan:
------
Ölümden kaçılmaz illa gelecek.
Toprak verdiğini geri alacak.
Ruhlarımız bir boşlukta kalacak.
Selam sana ey ruh imanlı isen.
ölüm sana gelişse gülüm ey azrail buyur gel gayri
ölüm senden ilelebet kopmaksa dursun hayat donsun zaman
gel ey sevgili senden olsun ölümüm seninle ölmek gayri en derin arzum madem seninle yaşayıp yaşlanamam.......
toprak ollsun bedenim
ruhum olsun sana eş
madem ki yasak seninle evlenmem ey yar
istemem buhayatı bana ne yarar
gel eyyyyyyyyy can dostum azrail
sevgili ye götürme zamanı
zaman ölüp ölüp
ruhlarla dirilme zamanı
.........dafne...........
ÖLÜM BELKİ KURTULUŞ BELKİ ACILARIN BAŞLANGICI GİDİPTE GERİ GELEN YOK Kİ ANLATSIN ÖLMEKTEN KORKMUYORUM ARKAMDA BIRAKACAKLARIMA ÜZÜLÜYORUM
ölümle ilgili hikaya, makale masal felsefe vb. yazılar;
yaşım henüz 45 yaşıyorum dünyada
20 veya 25 sene hakkım var dünyada
nereden çıktı 25 sene diyenler olabilir
hakkımı arıyorum ya ne var bunda
pazarlık payıda bıraktım sana ölüm
daha kendime yapamadım bir düğün
bekar olarak gelmek istiyorum sana ölüm
pazarlığa girme anlaşalım be gülüm.
hasbora
ölüm kimine göre bir korku filimi demektir kimine huzur demektir benim için ölüm benim dünyadaki değerim ve arkamdakileri ne pozisyonda bırakıp gideceğim bir tekim bulmacadır bir ölüm bi,r sessizilik demektrik bence ebedi demektir efsaneleşmek vede dünya açsından yok oluş demektir bir yıldızın kaytması bir gülün koparılması gibi bişeydir ölüm kimse farkına varmaz bile ölüşünün ama ahiret açısından baklırsa yeni bi doğuştur ölüm yeni bir yıldızın parlaması demektir eğer dünyada bıraktıkların huzurlu ve mutluysa güzeldir ölüm ama arkanda hamile karın var ise hasta anan ve aç kardeşin var ise zülümdür ölüm (şairim muşluyum)