Kültür Sanat Edebiyat Şiir

nato sizce ne demek, nato size neyi çağrıştırıyor?

nato terimi Nihal Özkale tarafından tarihinde eklendi

  • Ali Zor
    Ali Zor

    birleşmiş milletlerin amacı,konusu,kurulma sebebi,kurucular,üyeler kimlerdir

  • Atakan Kartaltepe
    Atakan Kartaltepe

    Nato; Kuzey Atlantik Savunma Paktı olarak KOMÜNİZM tehlikesine karşı kurulmuş bir askerî teşkilâttır..Bosna katliamı Nato'nun iştigâl sahasına değil...Birleşmiş Milletlerin iştigâl konusuna girer...Eveeet! Şimdi kim Nato kafa Nato mermer? ..Ayrıca ne Lübnanlılar kaçmalı...ne de Bosnalılar kaçmalıydı...Öyle de ölüm böyle de ölüm! ..O halde ya İstiklâl ya Ölüm...Ama nerdeee? ..Tabana kuvvet...sonra da aman Nato...aman B.M. ha? ..

  • Yok
    Yok

    izmirdeki nato binasının önünden geçtim bi çok kez içerde ne olduğunu inanaılmaz merak ediyorum devasa bi alan ve neredeyse hiç bi yeri görünmüyo...ilginç

  • Çagdaş Türkiye
    Çagdaş Türkiye

    NATO, soğuk savaş döneminde kurulan bir askeri ittifak olarak kuruluş dönemindeki potansiyel düşmanlarını yitirmiş durumda. Varlığını sürdürmesi için kendisine yeni bir amaç edinmesi gerekiyor. Bu SSCB'nin dağılmasından yana süren bir tartışma. ABD, 'terörle savaş' başlığı altında, 20. yüzyıl başından 2. Dünya Savaşı sonrasına kadar süren bir dönemde çizilen dünya haritasını değiştirmeye soyunduğundan bu yana, politik denetimini elinde tuttuğu NATO'ya yeni bir kıyafet biçmeye çalışıyor. Daha doğrusu bunu aleni olarak yeni yeni telaffuz etmeye başladı. Geçtiğimiz ay Varşova'da yapılan NATO toplantısında ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ağzındaki baklayı nihayet çıkardı: 'NATO, savunmaya yönelik bir güç olmaktan çıksın, kriz bölgelerine müdahale edecek bir saldırı gücüne dönüşsün.'

  • Meryem Türkeri
    Meryem Türkeri

    19 uye ulkesi vardir:
    amerika birlesik devletleri
    kanada
    ingiltere
    fransa
    ispanya
    portekiz
    italya
    almanya
    hollanda
    belcika
    luksemburg
    polonya
    izlanda
    norvec
    turkiye
    macaristan
    cek cumhuriyeti
    yunanistan
    danimarka

  • Ali
    Ali

    e

  • Gönül Bahçemsin
    Gönül Bahçemsin

    şarkısını dinledimde bağırmaktan başka bişey yok

  • Nerminözdemir
    Nerminözdemir

    kuzey atlantik savunma paktı.emperyalistlerin oyunlarından biri.hepsi kahrolsun.

  • Ney
    Ney

    chorjavon parçasıyla listeleri zolayan şarkıcı...

  • Merve Çifcibaşı
    Merve Çifcibaşı

    gercek adı bılınmeyen tacıkce sarkı soyleyen bır hanım.klıbı olduca hos,gızlıden gondermeler yapılıyo goruntulerde.ayrıca goruntulerdekı cocukların,bedenlerınden agır sılahları tuttukları sahneler tam olarak olayı anlatmıs.her nekadar sarkıyı dınlerken sozlerını anlamasakta,o esrarengız ses,sızın sarkıyı analız etmenıze yardımcı oluyo.kara pecesının üstündekı o guzel gozlerın yorgunluguda herkes tarafından konusuluyo.duyduguma gore kendısıde aranıyomus...

  • Yusuf Kurt
    Yusuf Kurt

    nato bazi emperyalist ülkelerin kendi cikarlarini kuramak icin kurulan bir komik bir kurulusdur.nato bana ödleklerin korkakligini cagristiriyor

  • Ekim Adalı
    Ekim Adalı

    dünya halklarının düşmanı..eli kanlı bir terör örgütü....natoya karşı çıkmak insanlığı savunmaktır

  • Selçuk Koçoğlu
    Selçuk Koçoğlu

    emperyalizm

  • Şule Yılmaz
    Şule Yılmaz

    Kuzey Atlantik Paktı

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    tüm hikaye korede başladı...

  • Düşük Bütçeli Dev Prodüksüyonlar
    Düşük Bütçeli Dev Prodüksüyonlar

    N e A rıyonuz T epesinde O rtadoğunun..
    N iye A rzın T emelini O yuyonuz..

  • Burcu Akçay
    Burcu Akçay

    NATO DENİNCE AKLIMA ABD NİN IRAK VAHŞETİNDEN BAŞKA BİRŞEY GELMİYOR.HERZAMAN HERŞEYE MÜDAHALE EDEN NATO ŞİMDİ NERDE? NATO ABD NİN EMPERYALİST AMACINI GERCEKLEŞTİRMEK İÇİN KULLANDIĞI YOLLARDAN YALNIZCA BİRİ.NATONUN İLK ZAMANLAR SSCB KARŞI OLAN Bİ AMACI VARDI PEKİ ŞİMDİKİ AMACI NE? DEMOKRASİ YAYMAK ADI ALTINDA ÜLKELERİ SÖMÜRMEKMİ TABİKİ BASKA NE GİBİ BİR AMACI OLABİLİRKİ I THİNK NATO İS UNNECESSARY

  • F
    F

    'NATO'ya hayır'?

    NATO zirvesinin, dahası bu zirvenin İstanbul'da toplanmasının anlam ve mahiyetini tartışmakta tabii ki fayda var, önümüzdeki on yıllara ilişkin hesap kitap üzerine kafa yormak, yormamaktan iyidir. Ama tamamen bu hesap kitaba gömülüp, kendimizden geçmenin, strateji uzmanı/robotu haline gelmekten başka anlamı yok. Dahası 'Hayır! ' demekle de iş bitmiyor.
    Dünyayı bir iktidar satrancı tahtası olarak kavrayıp kabullenmek, kendini iyi santranç oyuncusu veya yorumcusu olmaya vermek de bir yol. Borsada/piyasada santranç oynayan babasına tepki olarak, kendini gitar çalmaya veren isyancı ergen gibi davranmak da bir yol. Ama, gitarının parasını babasından istediği sürece ergen çocuğun yolu hep babası ile çakışmak zorunda.
    Amacım, 'NATO'ya hayır! ' kampanyalarını karalamak değil, dayatılan her şeye 'hayır' diyerek işe başlamakta yarar var. Ama her şeye 'Hayır' deyip, geçiştirmemek koşuluyla. Aksi takdirde devran dönüyor, hayır diyenler, gün geliyor ya yorgun muhalif ya da bir ihtimal başbakan oluyor. Bakın, Tayyip Erdoğan bu istikamette, 'Bir zamanlar biz de hayır dedik, o devirler geçti' türünden bir açıklama yaptı. Neye, niçin hayır dediğini o zamanlar biliyor muydu veya nasıl biliyordu, şimdi neye evet dediğini biliyor mu ayrı konu. Önemli olan, sonuçta, başbakan, olmadı bakan, olmadı hali vakti yerinde muhterem vatandaş olmaksa, aslında bunların önemi yok. Hayatın size biçtiği rol olarak bellediğinizi yapar, yolunuza devam edersiniz. Öğrenciyken protestocu, yetişkinken konumunuza göre şu veya bu konuda işbirlikçi olup iş tutarsınız, her iki durumda da dünyayı bulunduğunuz yerden görüp, onun doğru olduğuna inanırsınız. Hayatın seyri içinde 'konu mankeni' olanlar için hikâye hep aynı, bazısı top model olur, bazısı tanıtım figüranı o başka.
    Aslında hiçbir şeyin devri geçmedi, hatta gelmedi. Dünya hâlâ ateşten bir küre, biz bu kafayı değiştirmediğimiz sürecede öyle kalacak. İşgal de, haksızlık da, işkence de olacak, bunları idare edenler NATO gibi zirveler de yapacaklar, saygıyla da karşılanacaklar. 'Olmasın' demekle, 'Hayır',
    'Benim adıma yapmayın' demekle olmuyor. Bu işlerin failleri, Bush'dan, neocon'lardan ibaret değil, dünyanın yarısından çoğu sefalet içinde yaşarken, işleri tıkırında giden, dahası bundan hiç rahatsızlık duymayan herkes, hiç tereddüt etneden, listeye kendi adını da yazsın. İnsanın yeryüzündeki macerası başlayalı bunca zaman oldu, kendi kör nefsimizden öte köy bulamadık, kuramadık.
    Sol siyaset diye bir şeyler varken hiç olmazsa, ciddi bir itirazın sesi çıkıyordu, şimdi o ses de duyulmayacak kadar kısıldı. Sesi kısıldı, çünkü her şeyden önce, başka bir dünyanın mümkün olduğuna dair inanç kayboldu, aslında dünyanın büyüsünü kaybetmesinin nedeni de bu. Neye inanıyoruz da neye 'Hayır', 'Olmaz' diyoruz? İşgalciyle, işkenceciyle temelde aynı şeylere inanarak, bunlara karşı gelmenin yolu yok.
    Bakın, daha geçenlerde, gazetelerde, ülkesinde insanların açlıktan sokakalarda öldüğü Hindistan'dan bir çelik kralının, kızına trilyonlarca lira harcayarak yaptığı düğünün haberi vardı. Böyle bir şeyin doğal karşılandığı bir dünyada, binlerce insanın canı bir petrol kuyusundan daha değerli olacak, çaresi yok! 'Dünyanın düzeni bu', deyip geçemeyiz, dünyanın düzeninden biz sorumluyuz, 'Hayır' diye bağırıp çağırmakla geçiştirilemeyecek bir sorumluluk bu. Ya insan olmanın hakkını vermek için zor olanı seçeceğiz, 'hayır'ları çoğaltacağız ya da öyle veya böyle konu mankeni olarak yolumuza devam edeceğiz. Seçim bizim.

    Nuray Mert - 29/06/2004 - Radikal

  • F
    F

    Nato Zirvesi süresince
    Türk Boğazlarından tehlikeli madde taşıyan gemilerin geçişi yasaklandı.
    Demek ki; zirveye katılanların yaşamları ciddi tehdit altında!
    PEKİ, İSTANBUL’DAKİ
    MİLYONLARCA İNSANIN YAŞAM HAKKI,
    NATO ZİRVESİNE KATILANLARLA
    “EŞ DEĞİL Mİ? ”
    Bir daha soralım;
    ONLARIN CANI CAN DA,
    BİZİM Kİ PATLICAN MI?

  • F
    F

    Greenpeace Akdeniz Ofisi'nin, bağımsız araştırma şirketi InFakto'ya yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye'de halkın yüzde 57'si nükleer silahlanmaya karşı.

    Türkiye dahil, NATO üyesi altı ülkede, ABD'nin NATO bünyesinde kullanım için sağladığı 150 nükleer bomba bulunuyor. İtalya, Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere'nin yanı sıra, Türkiye'de, İncirlik'teki ABD üssünde de nükleer silahların sayısı bilinmiyor.

    Hükümete ve NATO üyesi ülkelerin nükleer silahsızlanmaya gitmelerini isteyen Greenpeace, bu isteğini yaptırdığı açıklamanın sonuçlarıyla da pekiştirdi. NATO üyelerinden halkın nükleer silahsızlanma konusunda görüşlerini dikkate almasını istedi.

    Araştırmaya katılanların yüzde 72'si, Türkiye'nin nükleer silahlardan arındırılmış bölge olması çabalarını destekleyeceklerini söyledi. NATO'ya üye ülkelerde 10 binin üzerinde nükleer silah bulunuyor.

    Türkiye silahsızlanma için öncü olsun

    Haziran ayında 7 ilde, 628 kişi üzerinde yapılan anket çalışmasına göre araştırmaya katılanların yüzde 46'sı Türkiye'de nükleer silah bulunduğunu söylüyor. Türkiye'nin kitle imha silahlarının ortadan kaldırılmasına yönelik dünyadaki ülkelere öncü olması fikrini destekleyenlerin oranı ise yüzde 75.

    Greenpeace sözcüleri Danimarka, Norveç ve İspanya, barış zamanlarında topraklarında nükleer silah bulundurmayacaklarına dair karar aldığını, Yunanistan'ın ise topraklarındaki NATO silahlarının kaldırılması talebinde bulunduğunu hatırlatıyor.

    Greenpeace sözcüsü Özgür Gürbüz, yazılı açıklamasında 'Türkiye hükümetinin arkasında kamuoyu desteği olduğunu görüyoruz. Hükümetin tek yapması gereken, halkın sesini dinleyip NATO toplantısı sırasında bu isteği diğer ülkelerin temsilcilerine iletmek. Türkiye'nin nükleer silahsızlanma için diğer ülkelere önayak olmasını istiyoruz. Anket sonuçları da istemimizi Türk kamuoyunun desteklediğini gösteriyor' dedi. inadina.com - sayı 134

  • F
    F

    NEDEN YENİ ARAYIŞLAR, NEDEN NATO?

    NATO İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Sovyetler Birliği'ne karşi kuruldu. ABD ve Bati Avrupa ülkeleri SSCB'nin Doğu Avrupa'da egemen olmasını; Çin, Vietnam ve Cezayir gibi ülkelerde bağımsızlık eylemlerinin başını komünistlerin çekmesini, dünya kapitalizmi için bir tehlike olarak görüyorlardı. 1991'de SSCB dağılıp Varşova Paktı da ortadan kalkınca NATO'nun varlığı için bir gerekçe aramak gerekti. Demokrasiyi korumak, biyolojik silahların yayılmasını veya aşırı milliyetçilerin barbarlığını önlemek gibi insancıl hedefler ileri sürüldü. Grenada'ya, Somali'ye çıkarmalar yapıldı; Libya'da, Sudan'da, Irak'ta, Bosna'da kentler bombalandı. NATO şemsiyesi altında ABD saldırıları için son gerekçe ise terördür. ABD ve onun komutasındaki NATO için sürekli bir düşman aranmaktadır. Neden bu arayış? Ve neden NATO?
    Bu arayışın birbirine bağlı birkaç nedeni vardır. Bunlardan bir tanesi serbest piyasa ekonomisini bütün dünyaya yayarak Amerikan 'emperyal doktrini'ni gerçekleştirmektir. Bu doktrine göre ABD direnişe geçen devletlere karşi koyacak, bunu yapmak için de itaatkârlari etrafina toplayacaktir. NATO bunu saglamak için bir araçtir (R. Haas, The Reluctant Cheriff, Diş Ilişkiler Konseyi N.Y 1997) . Amerika, saldiriya ugradigini ispatladigi an diger NATO ülkelerini yaninda bulacaktir. Afganistan'a saldırıda olduğu gibi.
    Neo liberal ekonomik düzen 1970'li yıllardan beri bunalım içindedir. Rant ekonomisine, yüksek mali sermaye birikimine dayanan bu düzen; yüksek boyutlarda işsizliğe ve sefalete yol açmıştır. Ezilen, toplumdan dışlanan yığınların bir bölümü çaresizlik içinde teröre, kökten dinciliğe, aşırı milliyetçiliğe yönelmiştir. Yani rejim kendi düşmanının yaratmıştır.
    1990'lı yılların sonlarında ise başta ABD olmak üzere bütün gelişmiş kapitalist ülkeler sürekli bir durgunluğa girmiştir. Silah üretiminin artırılması ve savaşlar rejimin iç çelişkilerine ve bunalıma karşı bir önlem olarak görülmektedir. NATO'ya bağlı askeri güçlerin aynı techizatı kullanması, Amerikan savaş sanayiine büyük avantajlar sağlamıştır. Doğu Avrupa ülkelerinin NATO'ya katılmasıyla birlikte Boeing, Lockheed-Martin gibi Amerikan silah firmaları bu ülkelere milyarlarca dolarlık silah satmışlardır. Lockheed-Martin, Afgan savaşı başlar başlamaz 200-400 milyar dolar civarında bir ihale aldı. Silah üretimi arttıkça yeni iş alanları açılıyor, dünya ekonomisine egemen olma ümitleri artıyor.
    NATO'nun ABD'nin ekonomik çıkarlarının korunmasında oynadığı rol göz ardı edilemez. Arizona Üniversitesi'nden siyasal bilimler profösörü D.N. Gibbs, ekonomik çıkarların korunmasında silah gücünün önemini şöyle anlatıyor: 'Askeri sınayi kompleks önemli bir ekonomik aktördür; Avrupa'da ve dünyada Amerika'nın sürekli ekonomik egemenliğine hizmet eder. Bu nedenle ekonomik çıkar grupları askeri saldırganlıktan yanadır. Amerikan yatırımları küreselleşmektedir, bu yatırımların her zamankinden çok askeri korunmaya ihtiyaçları vardır, özellikle Ortadoğu ve Afrika gibi istikrarsız bölgelerde.' Gibbs, New York Times gazetesi köşe yazari T. Friedman'dan da şu aktarmayi yapiyor: 'Pazarın gizli eli, hiçbir zaman bir gizli yumruk olmadan yaşayamayacak. Mc Donalds, Mc Donalds-Douglas (F-15 tipi savaş uçaklarıı üreten firma) olmadan semiremez ki. Kısacası küreselleşme hiçbir zaman askeri müdahale fikrine düşman değildir. Tersine askeri maceralarla küreselleşme birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.' (Monthly Review, New-York, Eylül 2001)
    Gibbs'in de belirttiği gibi, son on yıl içinde NATO Amerikan siyasetinin temel taşı olmuştur. Ancak silahlanma, müdahaleler ve savaşlar pahalıya mal olduğuna göre, varlık nedeninin izah etmek, işlenen insanlık suçlarını halka kabul ettirmek zorundadır.
    Doç. Dr. Yıldız Sertel (inadina.com)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    YANKEE GO HOME! ! !

  • F
    F

    İstanbuldaki NATO zirvesinin sonucu:BM (Birleşmiş Milletler) tasviye edildi.Yani ortadan kaldırıldı.Çünkü BM Irak'ta olan bitenlerle ilgili ABD ve İsrailden hesap sormak gibi büyük bir suç işlemişti.Yerine şimdi NATOyu koyuyoruz.İnsanlığa barış ve huzur getirecek(!)

    Bir şerefli gazete yazmaz mı nerede BM nin denetçilerini raporlarını gözlemlerini...! !

  • Çağrı Z
    Çağrı Z

    NATO'nun A.B.D'den sonra en güçlü olabilen tek ülke Türkiye'dir...

  • Serdar Ozden
    Serdar Ozden

    İstanbulda toplandığında trafiğin sıkışık olacağını sandığım ama aksine çok akıcı bir trafikle karşılaştığım ve bu yüzden çok sevdiğim şey...! Koca koca adamlar bir masa etrafında toplanırlar.. bu adamlardan en kocaman olanı ne söylerse o olur.. diğerleri de göstermelik olarak söylenirler.. Tıpkı yaşamın her noktasındaki gibi..!

  • Yücel Demircan
    Yücel Demircan

    North Atlantic Treaty Organization (yani: kuzey atlantik... felan filan...)

    ama ne zaman nato deseler, şu gelir aklıma:

    şöyle bir duvar yazısı vardı.. galıba kosova 'dan kalmış aklımda.. kafamdaki resimde aynen şöyle: kırmızı bir duvara beyazla yazılmış ve onunde yıkıntılar arasında bir kız çocuğu korku dolu gözler ve yırtık pırtık bir üstbaş ile duruyor ve arkada bembeyaz bir yazı...

    'TO BE OR NATO BE'
    diye...

    olamıyorsan... ayakta duramıyorsan .. nato gelir... sonrası...
    sonrası malum...

  • Kenan Biyikli
    Kenan Biyikli

    en büyük terör örgütü.... ne yazık ki legal....

  • Nagihan
    Nagihan

    nato karşıtı eylem ve gösteri yapanlar natoyamı yoksa türkiyeyemi karşı anlayamadık cadde ve sokakları tahrip ederek arabaları ters çevirenlerin amacı neydi? şimdi bunların biz nato karşıtı gösteri yaptık deme hakları yok bunlar yine her zamanki gibi bütün kinlerini önlerine gelen herşeyden çıkaran psikopatlar yoksa bir insan kaldırımdaki bir ağaçtan ne isterki

  • Ahmet
    Ahmet

    GÜNDEMDEKİ AB KONUSUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ
    YILLARDIR GİRMEYE ÇALIŞTIGIMIZ AMA BİR TÜRLÜ GİREMEDİĞİMİZ
    NATO DA AB NİN ASKERİ Bİ ŞEKLİ(İDİ)
    SSCB TEHDİDİ İÇİN KURULMUŞTU
    ANCAK SSCB DAGILINCA DOGAL OLARAK NATONUN DA İŞLEVİ AZALDI
    ŞÖYLE BİR DÜŞÜNÜN
    AB YE YILLARDIR GİREMEDİK VEDE GİREMEYECEĞİZ
    SİZCE AVRUPALI NEDEN BİZİM NATO YA GİRME TALEBİMİZİ HİÇ KOŞULSUZ HEMEN KABUL ETTİ? ?
    TÜRK ORDUSUNU KULLANMAK İÇİN OLABİLİR Mİ? ? ?

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    taaa istanbullardan mail geldi, çok rahatsız olmuşlar. kısa kesin gelmiyim oraya! !