derin devlet,mafya,kurtlar,çakallar,istihbarat gibi kelimeleri kafamıza iyice yerleştiren gerçek hiçbir kişi ve olayla ilgisinin olmadığını vurgulayan ama nedense her bölümünde gerçek kişi ve olay isimleri geçen çok faydalı bir dizi tabi yayından kalkana kadar deli yürek gibi 1 yıl sonra hiç hatırlanmayacak
LAİKLİK Lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930) Lâiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. (1930) Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926)
Bırakın artık bunları laikliği tam anlamıyla anlamaya çalışın işinize geldiği şekliyle değil Cumhuriyet,Atatürk ve Vatan hiç kimsenin tekelinde değildir benim denilemez beraber vatan yaptıysak berarber yürütmek zorundayız bu ülke kurtarılırken ve kadınların sırtına ağır top mermileri yüklenirken türbanlı ve türbansız ayrımı yapılmadı şimdi ne haddinizeki böyle birşeye kalkışıyorsunuz varsa bazı kanunlar tabiki uyulmalıdır ama üstüne vazife olmayanların çıkıpta türban bahanesiyle hiçkimseyi aşağılama hakkı yoktur
(nilüfer) UNUT GİTSİN Derdim var gecem zehir bana Yardım et seni unutmama Anılar başucumda kov gitsin Sevmiştim seni kana kana Şansım yok kaderden yana Yaşanan her ne varsa sil gitsin Darılıp gücenmesin Geç kalmasın ayrılıklar Varsın ömrümü takvimlerden Çalsın yıllar Aldırma ne fark eder Alışmışım yokluğuna Seni sevdiğimi unut gitsin Unut herşeyimi unut gitsin
Suçlama sakın kendini Sevgisiz kalma benim gibi Düşünme beni boşver Sev gitsin Düşerim en son satırlara Zor gelir sıra vedalara Üzülme gözyaşını dök bitsin
Elini son defa yanağıma koy İstemiyorsan giderim giderim Serin bir sonbahar akşamında söz İsmini unutur silerim silerim Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri Birdefa daha yazsa bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına Öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti
Uğruna döktüğüm gözyaşları için Yağmurdan özür dilerim dilerim Kuruttuğum kızıl gülleri alır Senin senden geçerim geçerim Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri Birdefa daha yazsa bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına Öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti
sözde modern çağ olan günümüzde ariel şaronun müslümanlara yaptığı şeyi yahudilere yapan şahıs ama nedense hristiyanlar tarafından şaron gibi el üstünde tutulmayıp lanetleniyor
nato karşıtı eylem ve gösteri yapanlar natoyamı yoksa türkiyeyemi karşı anlayamadık cadde ve sokakları tahrip ederek arabaları ters çevirenlerin amacı neydi? şimdi bunların biz nato karşıtı gösteri yaptık deme hakları yok bunlar yine her zamanki gibi bütün kinlerini önlerine gelen herşeyden çıkaran psikopatlar yoksa bir insan kaldırımdaki bir ağaçtan ne isterki
ateist, ateistlik diye birşey yok bu sadece bir kaçış kendini kandırmaca güçsüzlük ben ateistim deyip işin içinden çıkmak ama nereye kadar...
derin devlet,mafya,kurtlar,çakallar,istihbarat gibi kelimeleri kafamıza iyice yerleştiren gerçek hiçbir kişi ve olayla ilgisinin olmadığını vurgulayan ama nedense her bölümünde gerçek kişi ve olay isimleri geçen çok faydalı bir dizi tabi yayından kalkana kadar deli yürek gibi 1 yıl sonra hiç hatırlanmayacak
bugün bir başkayım beterim bugün
sesime ses değse çığlık oluyor
ATATÜRK'ÜN KENDİ İFADESİYLE İLKELERİNİN TANIMI
LAİKLİK
Lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930)
Lâiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. (1930)
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926)
Bırakın artık bunları laikliği tam anlamıyla anlamaya çalışın işinize geldiği şekliyle değil
Cumhuriyet,Atatürk ve Vatan hiç kimsenin tekelinde değildir benim denilemez beraber vatan yaptıysak berarber yürütmek zorundayız bu ülke kurtarılırken ve kadınların sırtına ağır top mermileri yüklenirken türbanlı ve türbansız ayrımı yapılmadı
şimdi ne haddinizeki böyle birşeye kalkışıyorsunuz
varsa bazı kanunlar tabiki uyulmalıdır ama üstüne vazife olmayanların çıkıpta türban bahanesiyle hiçkimseyi aşağılama hakkı yoktur
(nilüfer)
UNUT GİTSİN
Derdim var gecem zehir bana
Yardım et seni unutmama
Anılar başucumda kov gitsin
Sevmiştim seni kana kana
Şansım yok kaderden yana
Yaşanan her ne varsa sil gitsin
Darılıp gücenmesin
Geç kalmasın ayrılıklar
Varsın ömrümü takvimlerden
Çalsın yıllar
Aldırma ne fark eder
Alışmışım yokluğuna
Seni sevdiğimi unut gitsin
Unut herşeyimi unut gitsin
Benim aşktan anladığım
Yaşananlar kar saydığım
Kalbim sende kaldı kır gitsin
Suçlama sakın kendini
Sevgisiz kalma benim gibi
Düşünme beni boşver
Sev gitsin
Düşerim en son satırlara
Zor gelir sıra vedalara
Üzülme gözyaşını dök bitsin
Gül güzeli
Elini son defa yanağıma koy
İstemiyorsan giderim giderim
Serin bir sonbahar akşamında söz
İsmini unutur silerim silerim
Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri
Birdefa daha yazsa bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına
Öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti
Uğruna döktüğüm gözyaşları için
Yağmurdan özür dilerim dilerim
Kuruttuğum kızıl gülleri alır
Senin senden geçerim geçerim
Tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri
Birdefa daha yazsa bebeğim bebeğim bebeğim
Eğer bir masal perisi girerse rüyalarına
Öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti
sözde modern çağ olan günümüzde ariel şaronun müslümanlara yaptığı şeyi yahudilere yapan şahıs ama nedense hristiyanlar tarafından şaron gibi el üstünde tutulmayıp lanetleniyor
O bir, O tek, O yekta
O hayat, O ölüm,O mana
Varlıkla bir, yoklukla müstesna
nato karşıtı eylem ve gösteri yapanlar natoyamı yoksa türkiyeyemi karşı anlayamadık cadde ve sokakları tahrip ederek arabaları ters çevirenlerin amacı neydi? şimdi bunların biz nato karşıtı gösteri yaptık deme hakları yok bunlar yine her zamanki gibi bütün kinlerini önlerine gelen herşeyden çıkaran psikopatlar yoksa bir insan kaldırımdaki bir ağaçtan ne isterki