Nasilsin denilince adet olmus gibi en berbat günümüzde bile iyyim deriz aslinda berbat haldeyiz belkide köseyi dönünce yoldan gecen bir Arabanin önüne atliyacak kadar!>>>>>>>>>>
Kavşakta yol vermeyen kamyon şoförü tepemi attırdı. Tepem atınca çok kötü olurum, dağıtırım ortalığı. Yine öyle oldum. "İn lan aşşaa!" diye patlattım naramı. İndi.
Keşke inmeseydi. Veya bana çarpan kamyon olsaydı keşke. Adam Orta Anadolu Boks Grubu Ağır Siklet finalistiymiş meğer...
Neyse, uzatmaya gerek yok, düne göre iyiyim, yarın taburcu olacam. Sen nasılsın?
Tepeden tırnağa karizmayım... Daha doğrusu, annem öyle diyo; "oğlum benim, bi taane" diyo. Konuya komşuya "oğlunun karizması"nı anlatıp duruyo. Peh peh peh!
Babam da bişeyler demek istiyo ama dili dönüp de karizma diyemediğinden "oğlumun tabancası" diyo ve orda tıkanıp kalıyo.
Neymiş bu oğlumun tabancası, bi araştırayım dedim, karşıma rahmetli Namık çıktı, hani şu Ankaralı Namık vardı ya, işte o... Ve şuymuş oğlumun tabancası :
?si=B3jJLyVwkVg0UgO6
İşte böyle... Eee, sen nasılsın? Yok mu bişe, imaç dengişikliği falan?.. Anlaşıldı, yok! Neyse, çalış, senin de oLAr.
Zonguldak - Karabük arası demiryolu rampasını saran tomruk yüklü marşandizin 1988 model yaşlı dizel lokomotifi gibi dilim sarkmış durumdayım... Sıcaktan.
Veresiye sürülen tarla gibi ..
Ben tepeden tırnağa ‘aşk’ım…
Ben yekpare ‘sen’im…
Sen nasılsın?
Bıçak kesiği
Sıcak kan
Damarlarımda dolaşan
Sen nasılsın ?
Şafaklara takılan gece gibiyim; sabah olmak bilmiyor...
Sen nasılsın?
İyidir beaa! Yaşıyor gibi yapıp çırpınıyoz işte...Sen nerelerde debeleniyon?
Çocukluğumdan firar etmenin pişmanlığını yaşıyorum, iyi değilim.
Sen neden kıvranıyorsun PInokyo?
Pardon, Saboş diyecektim.
Kederden mi neden.bilmem, sararmış reng-i ruhsarın...
Yine mi ayrıldınız Sabahat'le?
Biraz külüm, biraz da duman.
Sen nasılsın duman altı mı?
Her mev’ize muvazaalı…
Muvazene unsurum,
Sen nasılsın?
Bir münazaalı mevzûya girdim de çıkamadım…
Münazaram,
Sen nasılsın ?
havası alınmış
solist altı türkücü Ali Nazik* gibiyim,
paluzeden beter...
Ey akordu kaçmış
zurnatör kılıklı gapzımal Idris,
ya senden n'aber ?
(*Ali Nazik için bkz: Muhsin Bey, 1987)
Müebbet yemiş karşılıksız aşk mahkumu gibiyim; ne el eden var, ne kaş göz...
Sende de mi tık yok tertip?
Kötüyüm :((
Ölüm sözcüğü hep kötü eder beni...
Bir daha kullanmayın. Çünkü size ölüm değil, şiir yakışır. (Breh breh breh!)
Bilgi:
Bu not Şair Selda hanıma iletilecek :))
Birinci değilim.
Ben, Bekir Şahin 2.
Sen nasılsın ?
İyiyim demek ezberedi bizde kimden mirasdı kim öğretmişti bilmiyorum ama Allah razı olsun kendisinden
Hiçbir yer diye bir yer var orda ne asılım ne de gerçeğim. Ve her gün santim santim işte tam da orada ölmekteyim.
Nihavend'le başlayıp Hüzzam'a geçiş yapan bir fasıl taksimi gibi efkar yüklüyüm... Bu sabah ve her akşam :((
Sen neresindesin faslın?
Güçlü görünmelerim aldatmasın seni
Sensiz bir hiçim sevgili
Sen nasılsın?
Erman Tor oğlu gibiyim;
godum mu oturtasım geliyo hakemine, oyuncusuna, koçuna, malzemecisine, sana, ona, şuna, buna!
Sen nasıl gibisin?
Nasilsin denilince adet olmus gibi en berbat günümüzde bile iyyim deriz aslinda berbat haldeyiz belkide köseyi dönünce yoldan gecen bir Arabanin önüne atliyacak kadar!>>>>>>>>>>
Kavşakta yol vermeyen kamyon şoförü tepemi attırdı. Tepem atınca çok kötü olurum, dağıtırım ortalığı. Yine öyle oldum. "İn lan aşşaa!" diye patlattım naramı. İndi.
Keşke inmeseydi.
Veya bana çarpan kamyon olsaydı keşke.
Adam Orta Anadolu Boks Grubu Ağır Siklet finalistiymiş meğer...
Neyse, uzatmaya gerek yok, düne göre iyiyim, yarın taburcu olacam. Sen nasılsın?
Sırıtma lan !
Tepeden tırnağa karizmayım...
Daha doğrusu, annem öyle diyo; "oğlum benim, bi taane" diyo. Konuya komşuya "oğlunun karizması"nı anlatıp duruyo.
Peh peh peh!
Babam da bişeyler demek istiyo ama dili dönüp de karizma diyemediğinden "oğlumun tabancası" diyo ve orda tıkanıp kalıyo.
Neymiş bu oğlumun tabancası, bi araştırayım dedim, karşıma rahmetli Namık çıktı, hani şu Ankaralı Namık vardı ya, işte o... Ve şuymuş oğlumun tabancası :
?si=B3jJLyVwkVg0UgO6
İşte böyle...
Eee, sen nasılsın? Yok mu bişe,
imaç dengişikliği falan?.. Anlaşıldı, yok! Neyse, çalış, senin de oLAr.
Bugün içim kıpır kıpır…
Sen nasılsın?
Ben -kendime bile- uzak...
Sen?
Zonguldak - Karabük arası demiryolu rampasını saran tomruk yüklü marşandizin 1988 model yaşlı dizel lokomotifi gibi dilim sarkmış durumdayım... Sıcaktan.
Sen?
Hasretim...
İkimizin o günlerde kalan ikimize dair hayallerimize hasret...
Sen nasılsın o gunlerden bu yana?
üste çıkmak için eşiniyorum,
zeytinyağı misali, sızma...
o denli sabırsızım, anla.
ya sen, sen nasılsın bu arada?
hala karışık mı,
ortaya?
Vites değiştirirken cayırtılar geliyor oramdan buramdan; balata aşınmış olmalı :(((((
Ya senden ne haber?
Ve balatalardan?
Düşünü/yorum...
Hep, sevmediğinden değil ki, bazen de çok sevdiğinden gider insan... Gitmesi gerektiği için...
Kalarak gider,...
Kanayarak gider, kanatarak gider....
ZamanSızım, sen nasılsın?