Bizden zarar gelmez. Bir tatlı tebessüm bir fincan sade kahve bir avuç fındıklı akide şekeri ile mutlu olanlarız biz. Yani size göre "saf" bize göre hala insan kalanlarız biz.. Arzu Eşbah
Bir güzellik yap kendine. Sadece sahip olduklarını düşün, mutlu ol onlarla. Bırak sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına. Bir güzellik yap kendine. Keşkeleri hiç düşünme. Bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine. Bir güzellik yap kendine. Sevdiklerinin sevgisini büyüt içinde. Bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye. Bir güzellik yap kendine. Kimseleri sevmediğin kadar, kendini sev sadece. Bırak seni sevmeyenler üzülsün; Yüreklerine sığamayacak kadar büyüksün diye...! Paul Auster
Kimseyi mutlu etmek zorunda değilim veya birilerinin istediği gibi olmayı hiç düşünmedim. Kimin hakkımda ne düşünüp ne söyleyeceğini de hiç bir zaman çok önemsemedim. Çünkü,, Biliyorum ki hiç kimseyi hiç bir zaman çok mutlu edemeyeceğim ve ne yaparsam yapayım kimseye hiç bir zaman yetmeyeceğim. Birileri arkamdan hep bir şeyler söyleyecekler, Konuşacaklar kuyumu kazacaklar. Neyse önemli de değil zaten Asıl mühim olan neyi nasıl yaşamak istediğim ve ben. Başkalarının düşüncelerinin cehenneme kadar yolu var. Seviyorum kendimi tüm söyleyeceklerim bu kadar.. Cihad Kök
ayrıca da silinmesin diye notunuzu tekrar düşüyorum çünkü cevaplarım havada kalıyor hiç hoş bir durum oluşturmuyor ne yazık ki
Müslüm Bayram 09.05.2023 - 12:32 edebiyat defterinde SAĞDUYU başlığı ile 27 nisanda yayımlanmış bir yazım
İnsanlık namına hak için derim ki, Zaman çarkının çarklarında ezilmişin hali bir başka oluyor.
Deneyimlerimden edindiğim kanı şudur;
Şairlerin duygusal yoğunluğu aklı eziyor zaman zaman. Hataya, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebiliyor haliyle Burada büyüklük erdemini gösteren el, üstün el oluyor Akıl sağduyusu ön plana çıkarak, Bir denge mizanı kuruyor.
Bu gibi hallerde düşünmeden insanları harcamak çok çok kolaylaşabiliyor. Sonuç olarak çözüm önerimi de kendimce sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Şahsen kendim böylesi durumlarda, karşı tarafın maskesine bürünmeye onun mokasenleriyle zaman geçirmeye katlanarak anlamlandırmaya çalışıyorum.
Tabi bu durum beni çok müteessir de kılabiliyor, toplumsal olarak sosyolojik yaşanmışlıkların etkisi, coğrafyaların ezilmişliğin sancıları, kültürel yetersizliklerin psikolojisi vb. gibi sorunların çokluğunun ortaya döküldüğü, dipsiz boşluğun uçurum kenarları manzarası göz önüne seriliyor.
Durum bu ise EĞER; Ne kadar çok, SAĞDUYUYA İHTİYAÇ OLDUĞUNU VARIN SİZ HESAPLAYIP DÜŞÜNÜN DERİM.
Sağduyu kelimesi, felsefede doğru ile yanlışı ayırt edebilme ve olayları doğru bir şekilde yorumlayabilme yeteneği olarak tanımlanır. Bu sözden yola çıkarak şair diye başlamak yanlış olur insan derseniz daha doğru olur Müslüm bey
Düşünmeden harcamak bir insanı ise ne bu tanımınıza uyar ne de sebebini bilemediğiniz insanların seçimlerini yargılama hakkı verir size özeleştiriye önce insan kendinden başlamalı kanısındayım yani sağduyu herkes için yerinde kullanılmalı ayrıca da empati yapılıp söylenmek isteneni doğru anlamadan geçer
Herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol’, der Şems. Ama hiç olmak, maskeni/kimliğini terk edip kaçmak demek değildir. Üzerindeki hırkayı çıkarmaktan söz eder Şems. Çünkü eğer gerçekte kim olduğunu bilmezsen, hırkalar da üst üste binmeye başlar ve kimlikler üzerine kimlikler geçirmeye başlarsın. Böylece bir maskeyi indirdiğinde, altında başka bir maske çıkar...” Hakan Mengüç
Kendinize hiç soruyor musunuz? Nasılsın Canım?’’ Sormuyorsanız, bugünden itibaren sormaya başlayın ! Sorun ki, ruhunuzda ve bedeninizde neler olup bittiğini, neye özlem duyduğunuzu, neyin gizli gizli kafanızı kurcaladığını, neye üzüldüğünüzü, gerçekten ne istediğinizi keşfedin! Cevaplarınızı, ‘’Kızgınım ama böyle hissetmemeliyim!’’ , "Bırakıp gitmek istiyorum ama böyle düşünmemeliyim!’’ örneklerinde olduğu gibi, düzenlemeyin, filtrelemeyin! Bırakın canınız, gerçekten ne hissettiğini, ne düşündüğünü, ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu,size rahatça ve dürüstçe itiraf etsin! Özgün ve yaşamaya değer ömürler, iç sesini dinleyen, gerçek istek ve ihtiyaçlarını fark edip, gereklerini yerine getirme cesareti gösterenlere özgüdür. Bu günden itibaren her gün, en az beş dakika boyunca kendinizle baş başa kalacağınız bir zaman dilimi ayırın ve bu soruyu kendinize sorun: Nasılsın Canım...? Doç. Dr. Şafak NAKAJIMA
Akşam olur, Gölgesinde kalırım sevinçlerin. Hüzün düşer kalbime... Başı dumanlı bir türkü yerleşir dilime. Sonra gözlerin gelir aklıma. Gülümserim... Akşama inat, Sana sevdalı.. seçiloğuz
Dünyaya meydan okuyan bir gülüşün olsun ! Yollar nasıl olursa olsun, Her zaman dik yürüyüşün olsun. Başkalarına aldırmadığın, Saçmalıkların olsun ... Çılgınlıkların olsun. Kendini tanıdıkça, Cesurca kararlar aldıkça, Özgürlüğü tattıkça, Gör bak nasıl güzelleşiyor hayat . Murat Bozoğlu
2015 yılında Polonya'da yapılan bir araştırmada öğrencilerden iç seslerini tarif etmeleri istendiğinde ortaya dört farklı iç ses kategorisi çıkar. ___Güvenilir dost ___Tutarsız ebeveyn ___Kibirli rakip ___Çaresiz çocuk . Bazılarımızın iç sesi yüreklendiricidir,rahatlatır. Ara sıra bizi eleştirir ve gerektiğinde durdurur. . Ama bizi sürekli eleştiren yetersiz,değersiz, sevgiye layık olmayan,utanç verici biri gibi hissettiren iç sese sahipsek ,bu muhtemelen çocuklukta yaşadığımız olumsuz deneyimleri içselleştirdiğimiz anlamına gelir. . Peki iç sesimizin bizim için iyi bir rehber olup olmadığı nasıl anlarız ? Birkaç soruyla değerlendirme yapmamız mümkün : İç sesimiz bize hangi sıklıkta kızıyor,hangi sıklıkta bizi aşağılıyor,paniğe sürüklüyor,utandırıyor,hangi sıklıkta her şeyi abartıyor. __Aptalca bir şey yaptığımızda bize ne diyor ? __Başarılı olduğumuzda bize ne diyor ? __Tembellik yaptığımızda bize ne diyor ? __Şehvet hissettiğimizde bize ne diyor ? . Ve her biri için; dünümüzde ve bugünümüzde en çok kimlerin sesine benziyor ? . Huzursuzbeyinbülteninden
Harika kitaplar öğretmemeliyiz; okuma sevgisini öğretmeliyiz. Birkaç edebiyat eserinin içeriğini bilmek önemsiz bir başarıdır. Okumaya devam etme eğilimi büyük bir başarıdır. Skinner
Her zaman pozitif olmak zorunda değilsiniz. Üzgün, kızgın, sinirli, sinirli, korkmuş ve endişeli hissetmek tamamen normaldir. Duygulara sahip olmak sizi olumsuz bir insan yapmaz. Sizi insan yapar. Lori Deschene
Kendinizi uyandırmak için -yani, faaliyetlerinizde daha dikkatli olmak için- çaba göstermeye başladığınızda, birdenbire hayatı çok daha fazla takdir etmeye başlarsınız. Robert Biswas-Diener
@Mutluakşamlarsayfasakinleri:))
Mesele kapalı ya da açık degil, düşünebilmek ve sorgulayabilmektir
Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu der Nazım Hikmet
Bizden zarar gelmez.
Bir tatlı tebessüm bir fincan sade kahve bir avuç fındıklı akide şekeri ile mutlu olanlarız biz.
Yani size göre "saf" bize göre hala insan kalanlarız biz..
Arzu Eşbah
Bir güzellik yap kendine.
Sadece sahip olduklarını düşün, mutlu ol onlarla.
Bırak sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına.
Bir güzellik yap kendine.
Keşkeleri hiç düşünme.
Bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine.
Bir güzellik yap kendine.
Sevdiklerinin sevgisini büyüt içinde.
Bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye.
Bir güzellik yap kendine.
Kimseleri sevmediğin kadar, kendini sev sadece.
Bırak seni sevmeyenler üzülsün;
Yüreklerine sığamayacak kadar büyüksün diye...!
Paul Auster
Kimseyi mutlu etmek zorunda değilim veya birilerinin istediği gibi olmayı hiç düşünmedim.
Kimin hakkımda ne düşünüp ne söyleyeceğini de hiç bir zaman çok önemsemedim.
Çünkü,,
Biliyorum ki hiç kimseyi hiç bir zaman çok mutlu edemeyeceğim ve ne yaparsam yapayım kimseye hiç bir zaman yetmeyeceğim.
Birileri arkamdan hep bir şeyler söyleyecekler,
Konuşacaklar kuyumu kazacaklar.
Neyse önemli de değil zaten
Asıl mühim olan neyi nasıl yaşamak istediğim ve ben.
Başkalarının düşüncelerinin cehenneme kadar yolu var.
Seviyorum kendimi tüm söyleyeceklerim bu kadar..
Cihad Kök
Hayatın da bir müziği var.
Bir rengi,
bir ritmi...
Duyabilene,
Görebilene,
Hissedebilene...
İnan Durak Taş
Müslüm Bayram
Müslüm Bayram 09.05.2023 - 14:00MESAJINIZA İSTİNADEN;
Anlaşılmamamın ötesinde, kendimi yeniden anlatmanın anlamsızlığını anladığım için
kabul etmediğim fikrinize saygıyla noktalıyorum konuyu Müslüm bey
ayrıca da silinmesin diye notunuzu tekrar düşüyorum çünkü cevaplarım havada kalıyor hiç hoş bir durum oluşturmuyor ne yazık ki
Müslüm Bayram 09.05.2023 - 12:32
edebiyat defterinde SAĞDUYU başlığı ile 27 nisanda yayımlanmış bir yazım
İnsanlık namına hak için derim ki,
Zaman çarkının çarklarında ezilmişin hali bir başka oluyor.
Deneyimlerimden edindiğim kanı şudur;
Şairlerin duygusal yoğunluğu aklı eziyor zaman zaman.
Hataya, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebiliyor haliyle
Burada büyüklük erdemini gösteren el, üstün el oluyor
Akıl sağduyusu ön plana çıkarak,
Bir denge mizanı kuruyor.
Bu gibi hallerde düşünmeden insanları harcamak çok çok kolaylaşabiliyor.
Sonuç olarak çözüm önerimi de kendimce sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım.
Şahsen kendim böylesi durumlarda, karşı tarafın maskesine bürünmeye onun mokasenleriyle
zaman geçirmeye katlanarak anlamlandırmaya çalışıyorum.
Tabi bu durum beni çok müteessir de kılabiliyor, toplumsal olarak sosyolojik yaşanmışlıkların etkisi,
coğrafyaların ezilmişliğin sancıları, kültürel yetersizliklerin psikolojisi vb. gibi sorunların çokluğunun ortaya döküldüğü, dipsiz boşluğun uçurum kenarları manzarası göz önüne seriliyor.
Durum bu ise EĞER;
Ne kadar çok, SAĞDUYUYA İHTİYAÇ OLDUĞUNU VARIN SİZ HESAPLAYIP DÜŞÜNÜN DERİM.
NİCE SAYGILARIMLA.
Sağduyu kelimesi, felsefede doğru ile yanlışı ayırt edebilme ve olayları doğru bir şekilde yorumlayabilme yeteneği olarak tanımlanır. Bu sözden yola çıkarak şair diye başlamak yanlış olur insan derseniz daha doğru olur Müslüm bey
Düşünmeden harcamak bir insanı ise ne bu tanımınıza uyar ne de sebebini bilemediğiniz insanların seçimlerini yargılama hakkı verir size
özeleştiriye önce insan kendinden başlamalı kanısındayım yani sağduyu herkes için yerinde kullanılmalı ayrıca da empati yapılıp söylenmek isteneni doğru anlamadan geçer
Saygılar
Herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol’, der Şems. Ama hiç olmak, maskeni/kimliğini terk edip kaçmak demek değildir. Üzerindeki hırkayı çıkarmaktan söz eder Şems. Çünkü eğer gerçekte kim olduğunu bilmezsen, hırkalar da üst üste binmeye başlar ve kimlikler üzerine kimlikler geçirmeye başlarsın. Böylece bir maskeyi indirdiğinde, altında başka bir maske çıkar...”
Hakan Mengüç
Bir şeylerden bağımsızlaşarak özgürleşmeye çalışmakla özgür olmak birbirinden farklı olgulardır.
Engin Geçtan
Farklı olmak ötelenmeyi, ötelenmek ötekileşmeyi doğurur.
Farklı olmak için değil, mutlu olmak için yaşa
Keşke yazabilsek öylece çırılçıplak hiç bir şeye büründürmeden anlatmak istediklerimizi.
Sana hiç değmeden, dokunmadan geçen hayat sende iz bırakıyorsa;
Yıldırım T.
Bunlar mı ? google' dan herkesin içinden gelir kopyalayıp yapıştırmak.
Hakiki bir bulma asla, hala başka bir şeye ihtiyaç duyan bir bulma değildir. O her şeydir...
Heidegger
Meğer vazgeçmek,
Tek başına yapılan bir eylem değilmiş.
Meğer vazgeçmek karşındakinin seni mecbur bıraktığı
bir eylemmiş....
Frida
Kendinize hiç soruyor musunuz?
Nasılsın Canım?’’
Sormuyorsanız, bugünden itibaren sormaya başlayın !
Sorun ki,
ruhunuzda ve bedeninizde neler olup bittiğini, neye özlem duyduğunuzu, neyin gizli gizli kafanızı kurcaladığını, neye üzüldüğünüzü, gerçekten ne istediğinizi keşfedin!
Cevaplarınızı, ‘’Kızgınım ama böyle hissetmemeliyim!’’ , "Bırakıp gitmek istiyorum ama böyle düşünmemeliyim!’’ örneklerinde olduğu gibi, düzenlemeyin, filtrelemeyin!
Bırakın canınız, gerçekten ne hissettiğini,
ne düşündüğünü,
ne istediğini,
neye ihtiyacı olduğunu,size rahatça ve dürüstçe itiraf etsin!
Özgün ve yaşamaya değer ömürler,
iç sesini dinleyen, gerçek istek ve ihtiyaçlarını fark edip,
gereklerini yerine getirme cesareti gösterenlere özgüdür.
Bu günden itibaren her gün,
en az beş dakika boyunca kendinizle baş başa kalacağınız
bir zaman dilimi ayırın ve bu soruyu kendinize sorun:
Nasılsın Canım...?
Doç. Dr. Şafak NAKAJIMA
Akşam olur,
Gölgesinde kalırım sevinçlerin.
Hüzün düşer kalbime...
Başı dumanlı bir türkü yerleşir dilime.
Sonra gözlerin gelir aklıma.
Gülümserim...
Akşama inat,
Sana sevdalı..
seçiloğuz
Bahar tadında mutlu bir gün dilerim :)
Dünyaya meydan okuyan bir gülüşün olsun !
Yollar nasıl olursa olsun,
Her zaman dik yürüyüşün olsun.
Başkalarına aldırmadığın,
Saçmalıkların olsun ...
Çılgınlıkların olsun.
Kendini tanıdıkça,
Cesurca kararlar aldıkça,
Özgürlüğü tattıkça,
Gör bak nasıl güzelleşiyor hayat .
Murat Bozoğlu
2015 yılında Polonya'da yapılan bir araştırmada
öğrencilerden iç seslerini tarif etmeleri istendiğinde ortaya dört farklı iç ses kategorisi
çıkar.
___Güvenilir dost
___Tutarsız ebeveyn
___Kibirli rakip
___Çaresiz çocuk
.
Bazılarımızın iç sesi yüreklendiricidir,rahatlatır.
Ara sıra bizi eleştirir ve gerektiğinde durdurur.
.
Ama bizi sürekli eleştiren yetersiz,değersiz,
sevgiye layık olmayan,utanç verici biri gibi hissettiren iç sese sahipsek ,bu muhtemelen çocuklukta yaşadığımız olumsuz deneyimleri içselleştirdiğimiz anlamına gelir.
.
Peki iç sesimizin bizim için iyi bir rehber olup olmadığı nasıl anlarız ? Birkaç soruyla değerlendirme yapmamız mümkün :
İç sesimiz bize hangi sıklıkta kızıyor,hangi sıklıkta bizi aşağılıyor,paniğe sürüklüyor,utandırıyor,hangi sıklıkta her şeyi abartıyor.
__Aptalca bir şey yaptığımızda bize ne diyor ?
__Başarılı olduğumuzda bize ne diyor ?
__Tembellik yaptığımızda bize ne diyor ?
__Şehvet hissettiğimizde bize ne diyor ?
.
Ve her biri için; dünümüzde ve bugünümüzde en
çok kimlerin sesine benziyor ?
.
Huzursuzbeyinbülteninden
Harika kitaplar öğretmemeliyiz; okuma sevgisini öğretmeliyiz. Birkaç edebiyat eserinin içeriğini bilmek önemsiz bir başarıdır. Okumaya devam etme eğilimi büyük bir başarıdır.
Skinner
Bir insanın karakteri, zihnindeki düşüncelerin birikiminden oluşur.
Hareket Nansen
Mutluluk en karanlık zamanlarda bile bulunabilir, eğer sadece ışığı açmayı hatırlarsa.
Albus Dumbledore
Her zaman pozitif olmak zorunda değilsiniz. Üzgün, kızgın, sinirli, sinirli, korkmuş ve endişeli hissetmek tamamen normaldir. Duygulara sahip olmak sizi olumsuz bir insan yapmaz. Sizi insan yapar.
Lori Deschene
Bu dünyadaki her insan hayal gücü, çaba ve azim yoluyla gerçekleştirilebilecek büyük olasılıklarla doludur.
Scott Barry Kaufmann
Kendinizi uyandırmak için -yani, faaliyetlerinizde daha dikkatli olmak için- çaba göstermeye başladığınızda, birdenbire hayatı çok daha fazla takdir etmeye başlarsınız.
Robert Biswas-Diener
Turhan Sıradağlar 06.05.2023 - 10:22
Merhaba Turhan bey yeni gördüm mesajınızı
Unutturmaya çalışanlara inat elbette unutmayacağız unutturmayacağız böylesi vatan sevdalılarını
Saygılar
Nostaljiye devam :))