Şaka gibisiniz .)) aylardır şahsımla uğraşan,küçümseyen, kibirli bir edayla akıl ve yargı dağıtan sizsiniz.Asıl siz sürünüze sahip çıkın da gönüldaşlara bulaşmasınlar.!
Lakin ben ben ben diyen, konuşmaların içinde sağlıklı bir iletişimin olmayacağının farkındayım.Korkak ve hainliğin ne demek olduğundan ziyade,nasıl yapıldığını siz gayet iyi bilirsiniz. İnsanlara aşağa çekerek kendinize değer biçmeye devam edin. (İnsanlığın kitabını) yazan kadın.
Herkesin yolu ve o yolu yürüyüşü farklıdır.Ne diyordu şair :”Biz yarış bittikten sonrada koşan atlarız.” Kablumbağlara da ,sevgiyle selâm ! Unutmadık,unutmayacağız,unutturmayacağız. Çünkü yarışımız kendimizle.Düşsek de, düşürülsek de. Bu böyle biline… !
Sezgilerime güvenim sonsuzdur. .))yem atarak içinizi boşaltmak isteyişiniz aşikar.Ama sürekli ben ben ben diyen ortamda sağlıklı bir iletişimin olmayacağının gayet bilincinde ve farkındayım. İnsanları Aşağıya çekerek,kendinize değer biçmeye devam edin.Hainliğin ne demek olduğunu,nasıl yapıldığını siz benden daha iyi bilirsiniz. !Bildiğim şu ki koyun gibi güdülmek istemeyenler,kendi üslubuyla nefes alıp sevilenler kalabalıklar içinde dikkat çeker.Kalabalıklar tarafından Sevilmezler. Sevmemeye devam edin.Yalnızca Bu, kabulümdür .)) Çok şükür ki, aklım kurnazlığa çalışmaz,belki de bu yüzdendir, tanıdık gelmeyişi, yetersizliği çağrıştırdığı…
Ve ne yazarsanız yazın bundan öte, geri dönüşümüm olmayacaktır,bilginize….
Ne güzel de tarif etmişsiniz, itiraf etmişsiniz kendinizi.Cesaretinizden dolayı kutluyorum,sizi . Akıl verirken , geriye kalanın size yetip yetmeyeceğini düşünmeyi de unutmayın… .))
Mavisi yeşiline karışmış, insanoğlunun pek az uğradığı ormanlardan birinde güzel bir göl vardı. Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanı başında o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı. Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum, asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün. Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar, şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını unutuyorlardı şu koskoca orman içinde... Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez. Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki? O suyun içinde yaşar bense toprakta... Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı... - Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki... Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum... Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak bile yetiyor bana, ama istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım. Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer... Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek... Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini: - Papatyaların en tatlısı,Sen başkasın, ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme. Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan yürekten iste. Şimdi kapat gözlerini sımsıkı... Sıyrıl tüm düşüncelerinden... Yalnızca ama yalnızca beni düşle... Yanımda olduğunu, gölün sularında elimi tuttuğunu hayal et... İste beni... Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur! Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine. Kendini güzeller güzeli çiçeğinin yanında farzetti. İstedi... İstedi... - Aç gözlerini! , dedi nilüfer. Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında. Sevgili çiçeğinin yanında, gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...
Delilik biliyorum senle olmak delilik Takılıp kaldım karşı koymam imkansız Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri Doğrusu yanlışı ağrısı sancısı ne varsa yaşanacak Gözyaşı ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak
Al beni sarıl bana beni koru kollarında korkuyorum İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri Kaçmayı çok denedim ansızın bu sevgiden Kaç kere yenik düştüm istemeyin bunu benden Sarhoş tutkularım koynumda ben bir deli İş işten geçti artık dönemem geri İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri Doğrusu yanlışı ağrısı sancısı ne varsa yaşanaak Gözyaşı ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak Al beni sarıl bana beni koru kollarında korkuyorum İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri
benim adımdır. aynı zamanda bataklık ya da su birikintilerinde yetişmesine rağmen kendi kendini temizleyebilen bir çiçektir. alışagelmiş bir ortamda yetişmediğinden her yerde görülmez, belki bu yüzden biraz daha özel bir çiçektir. :))
... bir güzellikten iyileştiremediler beni, bir sedef adasında yitirdim onu. o benimdi o yüzden el yazısı yok. yıldızlar istemiyorum artık.nilüfer çiçeğinin su üzerindeki yapraklarından biri olmak istiyorum.
hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlatıyo bana ben nilüfere bayılırım bataklıkta açan asla leke kabul etmeyenlerin hayatını anlatıyo nilüfer yaşamakta olduğumuz hayatın sembolu
Şu günlerde büyük bir sabırsızlık ve merakla yeni albümünü (KARAR VER) beklediğimiz, muhteşem sesli sanatçı... Ön siparişleri seyhanmuzik.com'dan yaptık CD ve kasetlerin sabırsızlıkla elimize ulaşmasını bekliyoruz :)) 23'ünde çıkacakmış Aralık ayının.. geri sayım son sürat :)) Işık
Nilüfer,... Zor günlerimde yanımda tanıdık bir ses.. Keyifsiz anımı keyfe çeviren nefes.. Keyfime sesiyle keyif kattığım.. Tanıdıkça daha çok daha çok sevdiğim.. Heyecanım.. Mutluluğum.. 'Hayat Işığı'm... http://www.geocities.com/nilufer_fan
Şaka gibisiniz .)) aylardır şahsımla uğraşan,küçümseyen, kibirli bir edayla akıl ve yargı dağıtan sizsiniz.Asıl siz sürünüze sahip çıkın da gönüldaşlara bulaşmasınlar.!
Uğurlar ola…
Sezgilerime güvenim sonsuzdur..))
Lakin ben ben ben diyen, konuşmaların içinde sağlıklı bir iletişimin olmayacağının farkındayım.Korkak ve hainliğin ne demek olduğundan ziyade,nasıl yapıldığını siz gayet iyi bilirsiniz. İnsanlara aşağa çekerek kendinize değer biçmeye devam edin. (İnsanlığın kitabını) yazan kadın.
Aklım kurnazlığa çalışmadığı için, size tanıdık gelmeyişi,şaşrtıcı oluşu gayet normal. Size bir sır vereyim mi, aklını kurnazlıkla çalıştıranlardan ölesiye tiksiniyorum !
Herkesin yolu ve o yolu yürüyüşü farklıdır.Ne diyordu şair :”Biz yarış bittikten sonrada koşan atlarız.” Kablumbağlara da ,sevgiyle selâm ! Unutmadık,unutmayacağız,unutturmayacağız.
Çünkü yarışımız kendimizle.Düşsek de, düşürülsek de. Bu böyle biline… !
Sezgilerime güvenim sonsuzdur. .))yem atarak içinizi boşaltmak isteyişiniz aşikar.Ama sürekli ben ben ben diyen ortamda sağlıklı bir iletişimin olmayacağının gayet bilincinde ve farkındayım. İnsanları Aşağıya çekerek,kendinize değer biçmeye devam edin.Hainliğin ne demek olduğunu,nasıl yapıldığını siz benden daha iyi bilirsiniz. !Bildiğim şu ki koyun gibi güdülmek istemeyenler,kendi üslubuyla nefes alıp sevilenler kalabalıklar içinde dikkat çeker.Kalabalıklar tarafından Sevilmezler. Sevmemeye devam edin.Yalnızca Bu, kabulümdür .))
Çok şükür ki, aklım kurnazlığa çalışmaz,belki de bu yüzdendir, tanıdık gelmeyişi, yetersizliği çağrıştırdığı…
Ve ne yazarsanız yazın bundan öte, geri dönüşümüm olmayacaktır,bilginize….
Ne güzel de tarif etmişsiniz, itiraf etmişsiniz kendinizi.Cesaretinizden dolayı kutluyorum,sizi . Akıl verirken , geriye kalanın size yetip yetmeyeceğini düşünmeyi de unutmayın… .))
Mavisi yeşiline karışmış, insanoğlunun pek az uğradığı ormanlardan birinde güzel bir göl vardı. Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanı başında o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı. Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum, asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün. Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar, şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...
Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez. Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki? O suyun içinde yaşar bense toprakta... Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı...
- Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki... Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum... Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak bile yetiyor bana, ama istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım. Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer... Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek... Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini:
- Papatyaların en tatlısı,Sen başkasın, ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme. Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan yürekten iste.
Şimdi kapat gözlerini sımsıkı...
Sıyrıl tüm düşüncelerinden...
Yalnızca ama yalnızca beni düşle...
Yanımda olduğunu, gölün sularında elimi tuttuğunu hayal et...
İste beni...
Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!
Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine. Kendini güzeller güzeli çiçeğinin yanında farzetti. İstedi... İstedi...
- Aç gözlerini! , dedi nilüfer. Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında. Sevgili çiçeğinin yanında, gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...
adaşımmmm (:
kavak yelleri
Delilik biliyorum senle olmak delilik
Takılıp kaldım karşı koymam imkansız
Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla
Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi
İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
Doğrusu yanlışı ağrısı sancısı ne varsa yaşanacak
Gözyaşı ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak
Al beni sarıl bana beni koru kollarında korkuyorum
İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
Kaçmayı çok denedim ansızın bu sevgiden
Kaç kere yenik düştüm istemeyin bunu benden
Sarhoş tutkularım koynumda ben bir deli
İş işten geçti artık dönemem geri
İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
Doğrusu yanlışı ağrısı sancısı ne varsa yaşanaak
Gözyaşı ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak
Al beni sarıl bana beni koru kollarında korkuyorum
İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
..
benim adımdır. aynı zamanda bataklık ya da su birikintilerinde yetişmesine rağmen kendi kendini temizleyebilen bir çiçektir. alışagelmiş bir ortamda yetişmediğinden her yerde görülmez, belki bu yüzden biraz daha özel bir çiçektir. :))
...
bir güzellikten iyileştiremediler beni,
bir sedef adasında yitirdim onu.
o benimdi o yüzden el yazısı yok.
yıldızlar istemiyorum artık.nilüfer çiçeğinin
su üzerindeki yapraklarından biri olmak istiyorum.
Lale Müldür
hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlatıyo bana
ben nilüfere bayılırım
bataklıkta açan asla leke kabul etmeyenlerin hayatını anlatıyo
nilüfer yaşamakta olduğumuz hayatın sembolu
Dostluğun bana yetmiyor
Konuşurken düşlüyorum ellerini
Özlüyorum dokun dokun bana
Ne olur dokun bana
Sevmek dokunmak demiştin
Biliyorum sürmese de
Eskiye benzemese de
Hala benim tek ezberim
Dokun dokun bana
Ne olur dokun bana
Dinlemek beni kesmiyor
Hasreti hafifletmiyor
Dokun bana gizli olsun
Dokun ne olursun dokun
Alıştığım ellerindi
Özlediğim sevgilimdi
Oyalama dostluğunla
Katlanamam buna
yalnızlığı...
'nī lotpala' mavi lotus çiçeği,
'nī la' (mavi) + 'utpala' (lotus çiçeği)
klasik hintçe
bence nilüfer dünyanın en güzel ve manalı bir çiçek olduğunu çağrıştırıyor
1 güN olsN gülméséM hép ağLsam da oLuR kaRaNlıııN içindé yaLnz kaLsaM ne oLR..BnM içiN faRKetmz séN mutLu ol né oLuRr
- bu şaRkıı süppéR sölüo yNi
bursanın mavişehiri...Bütün kalburüstü tipler oradadır...Güzel bir yerdir..
suda yetişen bir tür çiçek; sanatçı, iyi ve içten okur; bursa büyükşehrin ilçesi; kaliteli otobüs şirketi vs
suda yetişen bir tür çiçek
Şu günlerde büyük bir sabırsızlık ve merakla yeni albümünü (KARAR VER) beklediğimiz, muhteşem sesli sanatçı... Ön siparişleri seyhanmuzik.com'dan yaptık CD ve kasetlerin sabırsızlıkla elimize ulaşmasını bekliyoruz :)) 23'ünde çıkacakmış Aralık ayının.. geri sayım son sürat :))
Işık
Nilüfer çiçeği yenilenmeyi sembolize eder.Eğer siz de 'sevgilinize yepyeni bir gelecek vaad ediyorsanız' nilüferleri takip edin.
benim ismim.Tatlı sulardada yaşayan, pembe, beyaz, kırmızı çiçekleri ve geniş yaprakları olan, üzerinde kurbağaların gezdiği süs bitkisi :))
sevmiyorum bu ismi ya! ! nilüfer tekin'den dolayı...
Benim adım suda yetişen bir çiçek ismi'dir..
Çok sewilir bu isimm tü tü tü maşallallahhh! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Sewgilerlee Nilüfer TEKİN :)
güzel,çekici,muhtesem bir ses..
Nilüfer,...
Zor günlerimde yanımda tanıdık bir ses..
Keyifsiz anımı keyfe çeviren nefes..
Keyfime sesiyle keyif kattığım..
Tanıdıkça daha çok daha çok sevdiğim..
Heyecanım.. Mutluluğum..
'Hayat Işığı'm...
http://www.geocities.com/nilufer_fan
Batalıklarda yetişen geniş yaprakları ve çiçekleri ile su üstünde yüzüyor hissi veren bir bitki.
Orhan Gazi'nin hanimi oluyor galiba..
Asil adi holofira idi tarık buğranin romaninda...
Reha Muhtarla takılıyordu en son.. Akıllara ziyan
SİGUPSE
Nilüfer çiçeği tam bir mucizedir. Bataklıkta, sazlıkta göz alıcı bir güzellikte su üzerinde açarlar.
Ne kadar iyi niyetliler bilmiyorum ama dandik personele sahip otobüs şirketi..