Ben karimi hiç aldatmadim, herhalde karim da beni aldatmaz. Ama niye her sabah ise giderken, bizim SÜTÇÜ, MANAV, BAKKAL, KASAP ve bunlarin çiraklari bana pis pis bakip siritiyor anlamiyorum...
Aldatılmak her insanın hayatında en az bir kere yaşaması gereken kişisel gelişimin en önemli aşamasını oluşturur. İki kişinin bir bütün olamayacağını farkeder ve kendinize sarılırsınız. Bu bir yeniden doğuştur. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Aldatmayla ilgili bir sürü arkadaşımızın düşüncelerine göz attım.Bir çoğunda sahiplenmenin ve sahiplenmeden kaynaklanan aldatma yada aldatılma hallerinin yıkıcılığını görüyorum. Bana kalırsa aldatılma acısını yaşayan her insan aldatabilecek insandır,sonuçta bu ruh halinin her ikisine de hizmet eden sürekli beslenme peşinde olan insanın egosudur. Milyonlarca insan; belli bir tarzda giyinir, güzel görünmeye çalışır, çok kibar olur, roller edinir, değişir. Ne tür koşulların geçerli olduğunu sezinlediğinde, hemen insanların ona ilgi göstereceği yönde değişiverir.Amaç bir insanı etkilemek,elde etmek sonra bir başkasını ve bir başkasını daha,hayatımızdaki insanı bir başkasıyla paylaşma ihtimaline bu ihtimalin toplumla bizi eşit ölçüde sağlama olanaklarına dayanamayız,egomuz sarsıntı halindedir ve yedikçe daha çok acıkma hissi doğurmaktadır,böyle bir duygu içerisinde olan bireyler sahip olma sınırını asla tanımazlar ve çoğu zaman bu temelde aynı olan açlığı farklı maskeler adı altında doyurmaya çalışırlar...Bunun yarattığı olumsuz ve temel sorunlardan biride insanın sahip olma arzusundan çok olma (kendi benliğine kavuşma) yolunu tıkamasıdır.Bu çok derinden bir dilenciliktir,eşiniz kaçar,kocanız boşar,başka birisiyle yaşamaya başlar siz tamamen yıkılırsınız,çünkü sizi aldatan kişi size ilgi gösteriyordu,özen gösteriyordu,size ait olduğunu hissettirip bir imparatorluk tahtı vermiştir şimdi o gitti ve imparatorluğunuz yıkıldı..! Bu gerçek sevgi değildir.Gerçek sevgi sahiplenme değildir,aynı zamanda aldatmada değildir.gerçekte seven insan sevdiği insanın ayrı bir birey olduğunun yanı sıra kendi hak ve seçim özgürlüğünü kısıtlamadan onun zamanla değişken olabileceğini kabullenmektir.
Aldatilmak ne midir? Bencilliktir doyumsuzluktur, elindekinin kiymetini bilmemektir, hep yenilikler pesinde acizce kosmaktir. Benim de basima geldi, ben bir bayanim, ve esim beni evlenmeden önce bir basit bayanla para karsiligi aldatti. Ona güvenmiyorum artik fakat seviyorum, kendimi bu durumdan dolayi aciz ve zavalli görüyorum. Bana kendisi itiraf etti ve ben onu asla afetmeyecegim.Düsünmedigim gün olmuyor, ona bakinca aklima geliyor ve kendimden igreniyorum, Aslinda onun hissetmesi gereken duygulari ben yasiyorum, ben nasil seni evlenmeden aldatmis biriyle beraber kaliyorsun hatta onunla evlenebiliyorsun diye kendi kendime sitem ediyorum. Ona inanip söz aldim, ama kendimi kandirdigimi biliyorum, hep belkilerle yasiyorum. Hep bir anlatilmasi güc tedirginlik var icimde. Sunu biliyorum sirf arkadaslar, benim basima gelmez demeyin
sizlere kendi yazdığım bir yazımı okutmak istiyorum ve de birçok yerde yayınlandı...
ALDATMAK
Aldatmak, Türk toplumunun erkek kısmının büyük bir bölümünün uyguladığı bilinçsizce,cahilce yaptığı bir harekettir...Aldatanlar tabi ki sadece erkekler olmuyor ancak bayanların aldatma oranı erkeklere göre daha düşük...Aldatmanın sebebi ne olabilir ki...Ya karşıdaki partnerin, aldatan kişiyi yeterince tatmin edememesi, ya da aldatan kişinin o kişiyi sevmemesi...Başka ne olabilir ki...Aldatmak; zamanla insanoğlunun değişikliğe uğramasıyla oluşan bir davranış olarak da yorumlanabilir.Evlilik veya flört döneminde monotonluk, yani; sürekli aynı hareketler, aynı davranışlar, aynı yerlere gitmeler, evden işe, işten eve gibi durumlar olduğu zaman; o ilişki sanki bir çıkmazdaymış gibi sallanmaya başlar ve zamanla aynı durum devam ederse ki genellikle erkeklerden bu durumda bu gibi davranışlar görünür, aldatma dediğimiz olay olur yani monotonluktan kurtulmak için kendi aklınca başka kişilerle birlikte olmak isterler...Ancak son derece yanlış bir hareket olmakla birlikte toplum açısından engel olunması gereken bir sorun haline gelinmiştir ama ne yazıkki; engel olmak isteyen belki çok fakat faaliyet yok... Sanki hiç değişilemeyecekmiş gibi bir olay...Aslında aldatma olayında bütün olay bayanlarda bitiyor...Erkek de aldatsa bayan da aldatsa, bayan kuyruk sallamadıkça, sıcak hareketlerle erkeği tahrik etmediği sürece kesinlikle aldatma olmaz, olursa da halk arasında ‘Tecavüz’ diye adlandırılan bir durum ortaya çıkar...yani istem dışı – tek tarafın isteğiyle oluşan ya da oluşacak durumda olan iğrenç denilebilecek harekettir. ‘Seven insan aldatmaz’ düşüncesini savunmak her zaman en mantıklısı olsa gerek. Çünkü; karşındaki insanı seviyorsun ve onun, sevgisini seninle paylaşmasına izin veriyorsun, sonuç olarak da aldatmaya ortam yaratmayacak bir durum ortaya çıkıyor...
arkadaşın biri hayatta tahammül edemeyeceğim tek şey demiş. bazen insanın tahammül edemeyeceği o şeyler birden ona o kadar yakın oluyrki,sabrının hangi doruk noktasını yaşadığını sen bile anlamıyrsun. umarım kimse yaşamaz(hiç inandırıcı gelmiyr demi) !
kendinin kaybettiğini sanırsın ama aslında karşındaki insan seni kaybetmiştir.ve üzülmesin gereken bie insan varsa aslında tam kendisidir.yinede kötü şeydir için acır kalbin ağrır.aşağılanmış hissedersin...ve artık hep şüpheyle yaşarsın..
sadece başka biiryle değil insan sizi düşünceleriylede aldatabilir.onu tanıdığınızı sanmışsınızdır.nedense hep size anlattığı üstün değerlerinin tam tersi hareket eder.ve ben aldandığımı farketmişimdir.inannıp güvenirsiniz tam tersi çıkar....
kim sonuna kadar kendini aldatmadan aldatabilmiştir bir diğerini? ! aldatan aldanan değil midir? ! gerçeğin ne tarafında olursan yalan diğer tarafta olduğundan aptal yerine konan sen değil, aldatanın ta kendisidir! ne aldattığını ne de seni sadece kendisini kandırır :))
aşağılanmışlık, kullanılmışlık duygusunu en fazla hisseden siz olursunuz. gurur denen şeyi taaa içinizde hissedersiniz çünkü paramparçadır! belki de hayatınızda ilk defa beddua edersiniz!
aldatılmak dünyanın en b.ktan duygusunu yaşamaktır. sevgilim beni aldatıyor ve ben onu öldürmeyi düşünüyorum bende bir tutku oldu dayak istiyor dayak....
Kİşiye kendisini buruşturulup kenara atılmış bir kağıt gibi hissettiren, acıdan daha acı gerçekten daha gerçek bir durum...bitip tükenmez düşüncelerin ardından gelinen yer başladığın yer olur, 'neden ben'
hipopotamlara duyurulur; o gala daşlı gala gözleri yaşlı gala...............)
eyer bir gün aldatılırsam onun en zayıf noktasını biliyor olurum ve benim ölmemi isteyecek kadar acı çektiririm ona...
acı intikam güvensizlik kuşku cinsel soğukluk
ben yeni aldatıldım ve buna katlanmam için benimde onu aldatmam gerektiğini düşünüyorum.
Aldatılmak benim için güvenin tamamen yok olmasına ve
hiç katlanamayacağım bir duygu anlamına geliyor.
benii hiic aLdatmayacaginaa eminimm.. (:
yok böyle birşey kardeşim.
'aldatılmak' gerçekten birbirini sevmeyen veya komleksliçiftlere meydana gelir.
Kimse ruhları aldatamaz.
Seven ve sevilen bilir :)
Ben bilirim, eşim bilmezzz.
Çogu insanin karsi cinse yasattigi ama yasamaya tahammül edemedigi bir duygu..
Eğer intikam için yapıldıysa en kötüsü... (Kesin boşanma nedeni)
Eğer geçici bir bunalımda ne yaptığını bilmezliğin eseri ise benim için affedilebilir bir unsur... Ki anlatmasına bile gerek yok.
Aldatılmak onu kendi özgürlüğü içinde seviyorsanız anlamlı bir kavram değildir. Zaten onun adı da aldatılmak değildir :)
Ben karimi hiç aldatmadim, herhalde karim da beni aldatmaz. Ama niye her sabah ise giderken, bizim SÜTÇÜ, MANAV, BAKKAL, KASAP ve bunlarin çiraklari bana pis pis bakip siritiyor anlamiyorum...
Aldatılmak her insanın hayatında en az bir kere yaşaması gereken kişisel gelişimin en önemli aşamasını oluşturur. İki kişinin bir bütün olamayacağını farkeder ve kendinize sarılırsınız. Bu bir yeniden doğuştur. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Aldatmayla ilgili bir sürü arkadaşımızın düşüncelerine göz attım.Bir çoğunda sahiplenmenin ve sahiplenmeden kaynaklanan aldatma yada aldatılma hallerinin yıkıcılığını görüyorum.
Bana kalırsa aldatılma acısını yaşayan her insan aldatabilecek insandır,sonuçta bu ruh halinin her ikisine de hizmet eden sürekli beslenme peşinde olan insanın egosudur.
Milyonlarca insan; belli bir tarzda giyinir, güzel görünmeye çalışır, çok kibar olur, roller edinir, değişir. Ne tür koşulların geçerli olduğunu sezinlediğinde, hemen insanların ona ilgi göstereceği yönde değişiverir.Amaç bir insanı etkilemek,elde etmek sonra bir başkasını ve bir başkasını daha,hayatımızdaki insanı bir başkasıyla paylaşma ihtimaline bu ihtimalin toplumla bizi eşit ölçüde sağlama olanaklarına dayanamayız,egomuz sarsıntı halindedir ve yedikçe daha çok acıkma hissi doğurmaktadır,böyle bir duygu içerisinde olan bireyler sahip olma sınırını asla tanımazlar ve çoğu zaman bu temelde aynı olan açlığı farklı maskeler adı altında doyurmaya çalışırlar...Bunun yarattığı olumsuz ve temel sorunlardan biride insanın sahip olma arzusundan çok olma (kendi benliğine kavuşma) yolunu tıkamasıdır.Bu çok derinden bir dilenciliktir,eşiniz kaçar,kocanız boşar,başka birisiyle yaşamaya başlar siz tamamen yıkılırsınız,çünkü sizi aldatan kişi size ilgi gösteriyordu,özen gösteriyordu,size ait olduğunu hissettirip bir imparatorluk tahtı vermiştir şimdi o gitti ve imparatorluğunuz yıkıldı..!
Bu gerçek sevgi değildir.Gerçek sevgi sahiplenme değildir,aynı zamanda aldatmada değildir.gerçekte seven insan sevdiği insanın ayrı bir birey olduğunun yanı sıra kendi hak ve seçim özgürlüğünü kısıtlamadan onun zamanla değişken olabileceğini kabullenmektir.
Aldatilmak ne midir? Bencilliktir doyumsuzluktur, elindekinin kiymetini bilmemektir, hep yenilikler pesinde acizce kosmaktir.
Benim de basima geldi, ben bir bayanim, ve esim beni evlenmeden önce bir basit bayanla para karsiligi aldatti. Ona güvenmiyorum artik fakat seviyorum, kendimi bu durumdan dolayi aciz ve zavalli görüyorum. Bana kendisi itiraf etti ve ben onu asla afetmeyecegim.Düsünmedigim gün olmuyor, ona bakinca aklima geliyor ve kendimden igreniyorum, Aslinda onun hissetmesi gereken duygulari ben yasiyorum, ben nasil seni evlenmeden aldatmis biriyle beraber kaliyorsun hatta onunla evlenebiliyorsun diye kendi kendime sitem ediyorum. Ona inanip söz aldim, ama kendimi kandirdigimi biliyorum, hep belkilerle yasiyorum. Hep bir anlatilmasi güc tedirginlik var icimde. Sunu biliyorum sirf arkadaslar, benim basima gelmez demeyin
sizlere kendi yazdığım bir yazımı okutmak istiyorum ve de birçok yerde yayınlandı...
ALDATMAK
Aldatmak, Türk toplumunun erkek kısmının büyük bir bölümünün uyguladığı bilinçsizce,cahilce yaptığı bir harekettir...Aldatanlar tabi ki sadece erkekler olmuyor ancak bayanların aldatma oranı erkeklere göre daha düşük...Aldatmanın sebebi ne olabilir ki...Ya karşıdaki partnerin, aldatan kişiyi yeterince tatmin edememesi, ya da aldatan kişinin o kişiyi sevmemesi...Başka ne olabilir ki...Aldatmak; zamanla insanoğlunun değişikliğe uğramasıyla oluşan bir davranış olarak da yorumlanabilir.Evlilik veya flört döneminde monotonluk, yani; sürekli aynı hareketler, aynı davranışlar, aynı yerlere gitmeler, evden işe, işten eve gibi durumlar olduğu zaman; o ilişki sanki bir çıkmazdaymış gibi sallanmaya başlar ve zamanla aynı durum devam ederse ki genellikle erkeklerden bu durumda bu gibi davranışlar görünür, aldatma dediğimiz olay olur yani monotonluktan kurtulmak için kendi aklınca başka kişilerle birlikte olmak isterler...Ancak son derece yanlış bir hareket olmakla birlikte toplum açısından engel olunması gereken bir sorun haline gelinmiştir ama ne yazıkki; engel olmak isteyen belki çok fakat faaliyet yok... Sanki hiç değişilemeyecekmiş gibi bir olay...Aslında aldatma olayında bütün olay bayanlarda bitiyor...Erkek de aldatsa bayan da aldatsa, bayan kuyruk sallamadıkça, sıcak hareketlerle erkeği tahrik etmediği sürece kesinlikle aldatma olmaz, olursa da halk arasında ‘Tecavüz’ diye adlandırılan bir durum ortaya çıkar...yani istem dışı – tek tarafın isteğiyle oluşan ya da oluşacak durumda olan iğrenç denilebilecek harekettir. ‘Seven insan aldatmaz’ düşüncesini savunmak her zaman en mantıklısı olsa gerek. Çünkü; karşındaki insanı seviyorsun ve onun, sevgisini seninle paylaşmasına izin veriyorsun, sonuç olarak da aldatmaya ortam yaratmayacak bir durum ortaya çıkıyor...
FATİH TURGAY AKÇAY
arkadaşın biri hayatta tahammül edemeyeceğim tek şey demiş.
bazen insanın tahammül edemeyeceği o şeyler birden ona o kadar yakın oluyrki,sabrının hangi doruk noktasını yaşadığını sen bile anlamıyrsun.
umarım kimse yaşamaz(hiç inandırıcı gelmiyr demi) !
eşekten düsmek?
Hayatım boyunca tahammül edemeyip,hazmedemeyeceğim tek şey...
iki ucu da pis...
şu anda en iğrenç şekliyle yaşadığım en dayanılmaz acı,yokoluş; sonsuz güvenin,düşlerin herşeyin yıkılması...
allah kimsenin başına vermesin..
cok da guzel bi duygu olmasa gerek...
kendinin kaybettiğini sanırsın ama aslında karşındaki insan seni kaybetmiştir.ve üzülmesin gereken bie insan varsa aslında tam kendisidir.yinede kötü şeydir için acır kalbin ağrır.aşağılanmış hissedersin...ve artık hep şüpheyle yaşarsın..
sadece başka biiryle değil insan sizi düşünceleriylede aldatabilir.onu tanıdığınızı sanmışsınızdır.nedense hep size anlattığı üstün değerlerinin tam tersi hareket eder.ve ben aldandığımı farketmişimdir.inannıp güvenirsiniz tam tersi çıkar....
kimseyi düşüncelerle aldatmıyalım
kim sonuna kadar kendini aldatmadan aldatabilmiştir bir diğerini? ! aldatan aldanan değil midir? ! gerçeğin ne tarafında olursan yalan diğer tarafta olduğundan aptal yerine konan sen değil, aldatanın ta kendisidir! ne aldattığını ne de seni sadece kendisini kandırır :))
aşağılanmışlık, kullanılmışlık duygusunu en fazla hisseden siz olursunuz. gurur denen şeyi taaa içinizde hissedersiniz çünkü paramparçadır! belki de hayatınızda ilk defa beddua edersiniz!
aldatılmak; denizde bir vurgun, gözlerimde akamayan bir yaştır...
aldatılmak dünyanın en b.ktan duygusunu yaşamaktır.
sevgilim beni aldatıyor ve ben onu öldürmeyi düşünüyorum bende bir tutku oldu dayak istiyor dayak....
Orgazm olmadan bitirmek sexi
büyümeden kesmek ağacı
Sevişirken yan komşuyla devam etmek...
Kİşiye kendisini buruşturulup kenara atılmış bir kağıt gibi hissettiren, acıdan daha acı gerçekten daha gerçek bir durum...bitip tükenmez düşüncelerin ardından gelinen yer başladığın yer olur, 'neden ben'