içimden geçiyodu, hangi terime yazsam diye, kardeşim yazmış ben de yazıım...ya böylede olmaz ki çocuklar, bu kadar da rezil edilmez ki bi takım canım..Helal olsun size be...(1-4)
orijinal yazılışı 'konşı' 'kon-mak' fiilinden türetilmiş.. ziyaret etmek, konuk olmak anlamlarına gelmesinin yanısıra 'konmak' bir yerde gecelemek anlamında da kullanılırdı. herhangi bir mesafeden bahsedilmiyor...
Nefsimizi kontrol altına almalıyız; Allah’ın insanlar üzerindeki üç nimetini kendimiz için isterken komşularımız için de istemeliyiz. Onlar bu nimetlere sahip iseler; kıskanmamalıyız, haset etmemeliyiz anlamına gekiyor.
Evet zahiri anlamıyla bu böyle. Ben burada yalnızca bazı ilavelerde bulunacağım.
Bu Hadis-i Şerif’te bir şeyi gözden kaçırmayınız. Hakikat ilmine göre şerr dediğimiz, zaman zaman mücadeleyi tavsiye edilen ve Mü’min olanın düşmanı olan şerr içindeki nefs konusundan ilk defa hayr çıkarılıyor.
“İnsan kendi nefsi için istediğini başkası için istemedikçe” deniliyor. Oysa şimdiye kadar hep “Nefsiniz size daima kötülüğü emreder” Bu Ayet-i Kerime’den yola çıkılırsa Hadis’te yorum yanlışına gidilir. Çünkü bizim kötülüğümüzü isteyen bir nefs var ortada ve o nefsin istediğini biz komşumuz için istemeliyiz anlamına gelir ki bu da yorum yanlışıdır. Ancak zahiri anlamında nefsin insana iyi birşey istetebileceği varsayımından yola çıkarak söylenmiştir.
Nefs insana nasıl iyi birşey istetir? Nefsin insana istetebildiği yine nefsin beslendiği konulardır. Mesela; “Dörtbaşı mamur yemek yemek”. Bu da nefsin yine kendisi için istediği ve genele göre iyi ama genele göre iyi birşey olan dörtbaşı mamur bir sofrayı komşumuz için de talep edeceğiz anlamında. Bir başka örnek; çok iyi giyinmeyi komşumuz için de talep edeceğiz gibilerinden.
Komşu demek Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad. ya da Sınır ortaklığı bulunan, mücavir anlamlarına gelir.
Tek tanrılı dinlerin en önem verdiği konudur. Bu konuda ortak söylemler boldur. Herkes bir şekilde komşudur, isterse ada'da yaşasın kendisine en yakın ikametgah'taki kişi bile komşusu olurken esasında insanların birbirine iyi davranması açısından, dindeki komşu ilişkileri en basit humanist eylemlerdir. Herkes evinin önünü temiz tutsa gibi toplumdan değil esas temeli olan bireyeden başlayan bu öğler dinin de temel taşlarındandır. Çünkü insan en yakınıyla hep imtihan olur, belki ailede birisine kan bağından dolayı hoş görebiliriz fakat yaınımızda yaşayan başka insana ne kadar sabredebilir, hoş görebilir ya da yardım edebiliriz?
Yüce Mevlâ gördüğü halde örter, komşu görmeden yaygara koparır...
behiye teyze.
Fatih Terim'in komşuya ikramı, sanki yan masadan gelen ışıltılı, cafcaflı meyve tabağı. 4 - 1... ;)
al komşu, afiyet olsun.
içimden geçiyodu, hangi terime yazsam diye, kardeşim yazmış ben de yazıım...ya böylede olmaz ki çocuklar, bu kadar da rezil edilmez ki bi takım canım..Helal olsun size be...(1-4)
orijinal yazılışı 'konşı'
'kon-mak' fiilinden türetilmiş..
ziyaret etmek, konuk olmak anlamlarına gelmesinin yanısıra
'konmak' bir yerde gecelemek anlamında da kullanılırdı.
herhangi bir mesafeden bahsedilmiyor...
Özellikle küçük şehirlerde komşusunun özel yaşantısını kapı merceğinden takip eden kişi.
sabah sabah yarım saat minibüs bekledikten sonra...arabasıyla evden çıktığı görülen sefgili insan.. :))
Ağladığına ağladığımız, güldüğüne güldüğümüz, açlığını dert ettiğimiz, ahirette helalliğine ihtiyacımız olan can dostlarımızdır....
'' Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki bir kul kendi nefsi için arzu ettiğini komşusu için de istemedikçe iman etmiş olamaz.''
(Hadis-i Şerif) Kaynak: Müttefakün Aleyh
_____________________________________________
Nefsimizi kontrol altına almalıyız; Allah’ın insanlar üzerindeki üç nimetini kendimiz için isterken komşularımız için de istemeliyiz. Onlar bu nimetlere sahip iseler; kıskanmamalıyız, haset etmemeliyiz anlamına gekiyor.
Evet zahiri anlamıyla bu böyle. Ben burada yalnızca bazı ilavelerde bulunacağım.
Bu Hadis-i Şerif’te bir şeyi gözden kaçırmayınız. Hakikat ilmine göre şerr dediğimiz, zaman zaman mücadeleyi tavsiye edilen ve Mü’min olanın düşmanı olan şerr içindeki nefs konusundan ilk defa hayr çıkarılıyor.
“İnsan kendi nefsi için istediğini başkası için istemedikçe” deniliyor. Oysa şimdiye kadar hep “Nefsiniz size daima kötülüğü emreder” Bu Ayet-i Kerime’den yola çıkılırsa Hadis’te yorum yanlışına gidilir. Çünkü bizim kötülüğümüzü isteyen bir nefs var ortada ve o nefsin istediğini biz komşumuz için istemeliyiz anlamına gelir ki bu da yorum yanlışıdır. Ancak zahiri anlamında nefsin insana iyi birşey istetebileceği varsayımından yola çıkarak söylenmiştir.
Nefs insana nasıl iyi birşey istetir?
Nefsin insana istetebildiği yine nefsin beslendiği konulardır. Mesela; “Dörtbaşı mamur yemek yemek”. Bu da nefsin yine kendisi için istediği ve genele göre iyi ama genele göre iyi birşey olan dörtbaşı mamur bir sofrayı komşumuz için de talep edeceğiz anlamında. Bir başka örnek; çok iyi giyinmeyi komşumuz için de talep edeceğiz gibilerinden.
bkz. Nefs
Komşu demek Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad. ya da Sınır ortaklığı bulunan, mücavir anlamlarına gelir.
Tek tanrılı dinlerin en önem verdiği konudur. Bu konuda ortak söylemler boldur. Herkes bir şekilde komşudur, isterse ada'da yaşasın kendisine en yakın ikametgah'taki kişi bile komşusu olurken esasında insanların birbirine iyi davranması açısından, dindeki komşu ilişkileri en basit humanist eylemlerdir. Herkes evinin önünü temiz tutsa gibi toplumdan değil esas temeli olan bireyeden başlayan bu öğler dinin de temel taşlarındandır. Çünkü insan en yakınıyla hep imtihan olur, belki ailede birisine kan bağından dolayı hoş görebiliriz fakat yaınımızda yaşayan başka insana ne kadar sabredebilir, hoş görebilir ya da yardım edebiliriz?