Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete.
Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe...
Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut, dalda kaysı. Başlar koymağa hapislik. Karanlık can sıkıntısı... 'Kürdün Gelini'ni söyler maltada biri, Bense volta'dayım ranza dibinde Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi, çocuksu...
Vurulsam kaybolsam derim, Çırılçıplak, bir kavgada, Erkekçe olsun isterim, Dostluk da, düşmanlık da. Hiçbiri olmaz halbuki, Geçer süngüler namluya. Başlar gece devriyesi jandarmaların...
Hırsla çakarım kibriti, İlk nefeste yarılanır cıgaram, Bir duman alırım, dolu, Bir duman, kendimi öldüresiye, Biliyorum, 'sen de mi? ' diyeceksin, Ama akşam erken iniyor mahpushaneye. Ve dışarda delikanlı bir bahar, Seviyorum seni, Çıldırasıya...
ahmet arif yaşamın sıradanlığını mükemmel olarak ifade edebilen ve sevgiyi acıyı süslemeden çok yalın ve özel anlatabilen ve bunu en güzel söyleyebilen bir insandır.. kendi şiirini en güzel okuyan şair ahmet arif'tir bence.
bana hasretimden prangalar eskiten adam. iki kitabı yayınlanan,- ama keşke ikincisi hiç yayınlanmasaymış- sosyalist devrimci bir şair. ama ideolojiyi slogana indirmemiş, fikrin zamparası, duygunun fahişesi olmamış onurlu bir adam. bazen harran'daki, bazen çukurova'daki ırgatların namuslu seslerini, bazen ulu dağlardaki dağdağayı türk şiirine yerleştirmiş usta bir kalem. anadoluyu koklamak istediğimde o ince kitabını alıp okuduğum bir aslan yürek. zaman zaman hakkında anormal ithamlar da duyduğum, ama onlara prim vermediğim zarif bir kalem. yıllar önce prangasıyla, kibrit kutusuyla, yeşil soğanı ve görüşmecisiyle yüreğime yürüyenin bir mektubunda şahlanan şair. ahmed arif. ülkem gibi sevdiğim adam yani....
ahmed arif'in kendi sesinden okuduğu şiirleriyle tanıdım... ay karanlık şiirini okurken bir 'maniye maviye çalıyor gözlerin yangın mavisine'deyişi varki; insanın içi titrer.Bir de 'diyarbekir kalesi'.....adiloş bebeyi anlatırken ahmed arif,gözlerim doluyor...
Ahmed Arif... Müthiş bir şair.şiirin tadına onunla vardım.kendi sesinden okuduğu şiirleri var arkadaşlar haberiniz olsun.anlatamam ki.onu çok seviyorum bide nazım hikmeti ikisinin yeri başka bende.
Ahmed Arif kendine özgü bir şiir akımı başlatan ve bu akımda bir çok şairi etkileyen,Deniz Gezmiş'in hapishanede; 'Hasretinden Prangalar Eskittim' şiirini dar ağacına gitmeden hemen evvel yüksek sesle okuduğu,Yılmaz Güney'in hayranı olduğu,Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük şairlerden ve aydınlarındandır.
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık!
ahmet arif diyarbakırlı bir şair,hasretinden prangalar eskittim adlı kitabı var bunu ilk kez edebiyat hocamdan alıp okumuştum anadolunun saf ve temiz sevgilerini yanık sevdalarını dillendirir şiirlerinde...
benim güzel sitemde hem 'ahmet arif' hem de 'ahmed arif' terimleri eklenmiş..benim bittiğim an bu andır! hazır sınav dönemi bitmişken ama melankolik ruh hâlim seyrini devam ettirirken bi şiir patlatayım dedim bizim arif'ten, bu adam şair değil, baştan aşağı şiir, ağzından çıkan her kelime şiirdir diyeyim dedim, antoloci limon sıktı.yine de söylensin ulan şiir:
..... öyle yıkma kendini, öyle mahsun, öyle garip... nerede olursan ol, içerde, dışarda, derste, sırada, yürü üstüne üstüne tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının... dayan kitap ile dayan iş ile. tırnak ile, diş ile umut ile, sevda ile, düş ile. dayan rüsva etme beni!
... Canımda damıttım seni ey zulüm sancısını inceden kum gibi taşıdığım kasığımda Amerikan kemendi bağıra bağıra geceler boyu kaskatı kesilip kan işediğim...
... Beni baskınlar götürür gerillanın şahdamarı halkıma korkunç ve soylu bir tutkudur dayatma yalnız bu kadar da değil yarin hayali gibi üstelik nazlıdır usludur ince bilgedir biz ki ustasıyız vatan sevmenin umut saklımızda ölümsüz bayrak kırmızı-kırmızı dalga-dalgadır...
Şiirlerini kendi sesinden zevkle dinlediğim kişi. İnsan...
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
'Hasretinden prangalar eskittim...'
Lisedeyken ben,bir hocam okumuştu bunu tok sesiyle...Ne kadar etkilenmiştim.Değerli hocama selam olsun...
AKŞAM ERKEN İNER MAHPUSHANEYE
Akşam erken iner mahpushaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
Akşam erken iner mahpushaneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe...
Aynı korkunç sevdadadır
Gökte bulut, dalda kaysı.
Başlar koymağa hapislik.
Karanlık can sıkıntısı...
'Kürdün Gelini'ni söyler maltada biri,
Bense volta'dayım ranza dibinde
Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
Gülünç, acemi, çocuksu...
Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak, bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da, düşmanlık da.
Hiçbiri olmaz halbuki,
Geçer süngüler namluya.
Başlar gece devriyesi jandarmaların...
Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cıgaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye,
Biliyorum, 'sen de mi? ' diyeceksin,
Ama akşam erken iniyor mahpushaneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...
Ahmed ARİF
HABERİN VARMI TAŞ DUVAR
DEMİR KAPI KÖR PENCERE
YASTIĞIM, RANZAM ZİNCİRİM
....................................
zinDanların, sevdaların, kavganın işkence tezgahlarındaki direnişlerin şairi..
................................
DAYAN DİŞ İLE, TIRNAK İLE,
DAYAN UMUT İLE DÜŞ İLE
DAYAN REZİL RÜSVA ETME BİZİ...
ahmet arif yaşamın sıradanlığını mükemmel olarak ifade edebilen ve sevgiyi acıyı süslemeden çok yalın ve özel anlatabilen ve bunu en güzel söyleyebilen bir insandır..
kendi şiirini en güzel okuyan şair ahmet arif'tir bence.
Belinde Diyarbekir kuşağı
Zulasında kimbilir hangi hınç, hangi mısra
Yürür namus bildiği yolda...
Yürür yine de yalınayak ve
ayakları yanarak.
.......
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
....
siirlerinde sevgiyi, özlemi, inanci, aciyi yasatan sairlerimizden.....
en leylim gecede ölesim tutmuş..
yokluğun cehenemin öteki adı olduğunu bir insan ancak bukadar anlatabilir.
Diyarbakırlı şair..nazım hikmetten sonra kimsenin iyi şiir yazamayacağını söyleyenler yanılmıştı..susturulmuştu
bilimsel eserlerini büyük bir zevk ve şehvetle okuduğum 9 yaşındaki kız cocuklarınıda okumasını tavsiye ettiğim allah dostu...))
bana hasretimden prangalar eskiten adam.
iki kitabı yayınlanan,- ama keşke ikincisi hiç yayınlanmasaymış- sosyalist devrimci bir şair.
ama ideolojiyi slogana indirmemiş, fikrin zamparası, duygunun fahişesi olmamış onurlu bir adam.
bazen harran'daki, bazen çukurova'daki ırgatların namuslu seslerini, bazen ulu dağlardaki dağdağayı türk şiirine yerleştirmiş usta bir kalem.
anadoluyu koklamak istediğimde o ince kitabını alıp okuduğum bir aslan yürek.
zaman zaman hakkında anormal ithamlar da duyduğum, ama onlara prim vermediğim zarif bir kalem.
yıllar önce prangasıyla, kibrit kutusuyla, yeşil soğanı ve görüşmecisiyle yüreğime yürüyenin bir mektubunda şahlanan şair.
ahmed arif.
ülkem gibi sevdiğim adam yani....
ahmed arif'in kendi sesinden okuduğu şiirleriyle tanıdım...
ay karanlık şiirini okurken bir 'maniye maviye çalıyor gözlerin yangın mavisine'deyişi varki; insanın içi titrer.Bir de 'diyarbekir kalesi'.....adiloş bebeyi anlatırken ahmed arif,gözlerim doluyor...
'doğdun
üç gün aç tuttuk
üç gün meme vermedik sana
adiloş bebem
hasta düşmeyesin diye
töremiz böyle diye
saldır şimdi memeye
saldır da büyü...'
hakiki şair....
Ahmed Arif...
Müthiş bir şair.şiirin tadına onunla vardım.kendi sesinden okuduğu şiirleri var arkadaşlar haberiniz olsun.anlatamam ki.onu çok seviyorum bide nazım hikmeti ikisinin yeri başka bende.
Sus kimseler duymasın duymasın ölürüm ha.
Haberin varmı taşduvar,demir kapı,kör pencere,
Yastığım,ranzam,zincirim,
zulamdaki mahzun resim
...
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
Ahmed Arif kendine özgü bir şiir akımı başlatan ve bu akımda bir çok şairi etkileyen,Deniz Gezmiş'in hapishanede; 'Hasretinden Prangalar Eskittim' şiirini dar ağacına gitmeden hemen evvel yüksek sesle okuduğu,Yılmaz Güney'in hayranı olduğu,Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük şairlerden ve aydınlarındandır.
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık!
ahmet arif diyarbakırlı bir şair,hasretinden prangalar eskittim adlı kitabı var bunu ilk kez edebiyat hocamdan alıp okumuştum anadolunun saf ve temiz sevgilerini yanık sevdalarını dillendirir şiirlerinde...
ozan; belki çokça neruda.
........
körsem
senden gayrısına yoksam
bozuksam
can benim, düş benim
ellere nesi?
.......
Acar,
Kan kirmizi yediverenler
Ve kar yagar bir yandan,
Savrulur Karacadag,
Savrulur zozan...
Bak, biyigim buz tuttu,
Usuyorum da
Zemheri de uzadikca uzadi,
Seni, baharmisin gibi dusunuyorum,
Seni, Diyarbekir gibi,
Nelere, nelere baskin gelmez ki
Seni dusunmenin tadi...
benim güzel sitemde hem 'ahmet arif'
hem de 'ahmed arif' terimleri eklenmiş..benim bittiğim an bu andır! hazır sınav dönemi bitmişken ama melankolik ruh hâlim seyrini devam ettirirken bi şiir patlatayım dedim bizim arif'ten, bu adam şair değil, baştan aşağı şiir, ağzından çıkan her kelime şiirdir diyeyim dedim, antoloci limon sıktı.yine de söylensin ulan şiir:
.....
öyle yıkma kendini,
öyle mahsun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile
umut ile, sevda ile, düş ile.
dayan rüsva etme beni!
(A.ARİF, Anadolu)
Hasretinden Prangalar Eskittim..
... Canımda damıttım
seni ey zulüm
sancısını
inceden
kum gibi taşıdığım
kasığımda Amerikan kemendi
bağıra bağıra geceler boyu
kaskatı kesilip
kan işediğim...
Ahmed Arif
... Beni yiğitler götürür
katlarına sevda ile varılan,
yiğitler ki
dişlerini tükürmüş
yiğitler ki
hayaları burulan...
Ahmed Arif
... Beni baskınlar götürür
gerillanın şahdamarı halkıma
korkunç ve soylu bir tutkudur dayatma
yalnız bu kadar da değil
yarin hayali gibi üstelik
nazlıdır
usludur
ince
bilgedir
biz ki ustasıyız vatan sevmenin
umut
saklımızda ölümsüz bayrak
kırmızı-kırmızı
dalga-dalgadır...
Ahmed Arif
bence cok iyi bi sairdir ahmet arif siirlerini bir zevkle okurum