'acı çekerek güzelleşmek' tabirini ilk duyduğumda yadırgamıştım.. Ama şimdilerde anlıyorum ki; acı çekmek insanı olgunlaştırıyor ve güzelleştiriyormuş..
acıya karşı direnç tepkisini ilk çocukluğumuzda veririz; -acımadı kii- acır oysa hemde nasıl.. acıya dayanıklı olmayı öğreniriz böylece, ağlamamayı.. öğrendikçe acı üzerimize çullanır.. oysa nasır tutar sadece.. hissedemeyecek kadar derinde kalır hisler.. güçlü olmak böyle birşey mi? acı ile büyümek.. aynı hisler değil mi sevmeye yarayan?
Toprağı kokladım Alışkanlıklarım yağmur sesi Gitmek kolay değil dedim kendime Düşündüm Hatırladıklarım beni geri çevirdi Yaşamak zor gelir bazen bilirsin Susmak bir gidişi kabullenmek Görmek kolay dedim kendime Sustum Yanlışlıklarım beni büyüttü Geride bıraktığım acılar parkı Yalnızlıklarıma sahne oldu Oynamak kolay değil dedim kendime Yoruldum Arkadaşlarım beni bende vurdu Uzandı ellerim çocukluğumun koynuna Aradım kendimi kiraz ağaçlarının altında Unutmak kolay değil dedim kendime Ağladım Avucumda otuzdört yaşım Dudağımda şarkım Oturup söyledim sabaha kadar Da da da da da da da Oturup ağladım sabaha kadar
Aşklar dökülüyor gözlerimden Bir tarafı hep kırık kalpli Denizler gibi büyüyor acının beşiği Dargın ve boş kendine yabancı Göğün çıplak şarkılarıdır şimdi Bulutlarda sallanan Ben ve öteki Şehrin düşle sevişen mavi bedeni Katılırcasına ölünen yitik bir öyküden Çekip al beni ve kurtar sana çocukça bakan Kirlenmiş utangaç saçlarımı Ellerinde biriktirdiğim gecenin renginden Acıdan doğar insan Aşktır insanı yaratan Aşklar dökülüyor gözlerimden Bir tarafı hep kırık kalpli Denizler gibi büyüyüp Acının boş beşiğinde Kendini kurban eden Ben ve öteki Geride bıraktığımız bir tek göğün Gözü yaşlı maviliğidir şimdi Acıdan doğar insan Aşktır insanı yaratan
Kişinin boğazını sımsıkı tutan,midesine kramplar girmesine neden olan,deri altındaki damarların şişerek belirginleşmesini ve renginin kırmızıya çalmasını sağlayan ve daima bnm için 'Pain' olarak kalacak olan kelime müsvettesi.
kanda gezinir.
'acı çekerek güzelleşmek' tabirini ilk duyduğumda yadırgamıştım.. Ama şimdilerde anlıyorum ki; acı çekmek insanı olgunlaştırıyor ve güzelleştiriyormuş..
acıya karşı direnç tepkisini ilk çocukluğumuzda veririz;
-acımadı kii-
acır oysa hemde nasıl..
acıya dayanıklı olmayı öğreniriz böylece, ağlamamayı..
öğrendikçe acı üzerimize çullanır..
oysa nasır tutar sadece..
hissedemeyecek kadar derinde kalır hisler..
güçlü olmak böyle birşey mi?
acı ile büyümek..
aynı hisler değil mi sevmeye yarayan?
Yıkılmadım.... ayaktayım :))))
I know my pain is painful
But wont cryin' again!
This pain is makin' me reaaalll bbaaaaabbbbbeeeeeeeeeeeeee yeeeeaaahhh ;))))
Bir söz vardi aci ile ilgili,'Tanri bizim aci cekmemizi istemez,aciya dayanmamizi ister.'
Garib bir söz..
Tek sahib olmamiz gereken sey var..aci sadece aci....
Seni de vururlar bir gün, ey acı
Uçuşup durduğun kanatlarından,
Sazın, sözün, türkülerin tükenir,
Ellerin koynunda,kalakalırsın....
Acı tatlıdır,
Fazlası ise yürek söker.
Hep acı,hep acı,hep acı...
Hak ve hakikatten uzak insanlığın durumu...
Artık özlenmediğini,önemsenmediğini bilmek ve halen de onu sevmek...
'Acınız, aslında içinizdeki doktorun, hasta yanınızı
iyileştirmek için sunduğu 'acı' ilaçtır.'
Aşağıdaki Halil Cibran'ın yazısından alıntı.
Toprağı kokladım
Alışkanlıklarım yağmur sesi
Gitmek kolay değil dedim kendime
Düşündüm
Hatırladıklarım beni geri çevirdi
Yaşamak zor gelir bazen bilirsin
Susmak bir gidişi kabullenmek
Görmek kolay dedim kendime
Sustum
Yanlışlıklarım beni büyüttü
Geride bıraktığım acılar parkı
Yalnızlıklarıma sahne oldu
Oynamak kolay değil dedim kendime
Yoruldum
Arkadaşlarım beni bende vurdu
Uzandı ellerim çocukluğumun koynuna
Aradım kendimi kiraz ağaçlarının altında
Unutmak kolay değil dedim kendime
Ağladım
Avucumda otuzdört yaşım
Dudağımda şarkım
Oturup söyledim sabaha kadar
Da da da da da da da
Oturup ağladım sabaha kadar
Yanlışlar yanılmışlar... yalnızlıktan bıkmışlar
Sevgilinin sözleri... mühürlemiş sevinçleri
Acıdan geçtim güzelleştim....
Hedefler belirlendi... çiçekler filizlendi
Tenindeki kutsanış... uzaklardan seçildi
Acıdan geçtim güzelleştim...
Akıllığım doğuştandır... karalar yalanlardır
Öpücükler kraliçemi... öldüren günahlardır
Acıdan geçtim güzelleştim
Zamanı yine sen belirledin
Çoktandır düşümdeyim... düşündükçe ölümleyim
Varlığın cennetimdir... sevgilerin bekçisiyim
Acıdan geçtim güzelleştim
Zamanı yine sen belirledin
Acıdan geçtim güzelleştim
Kuşatır beni eylül... dönemem doğuşuma
Güneşinin içindeyim... tapınırım Tanrıya
Acıdan geçtim güzelleştim
Kutsanmış rahmine ben çocuk verdim
Acıdan geçtim güzelleştim
Göçebe ömürler... yaşamlar sevişirler
Yokluğun açlığımdır... beni büyütür yelkenler
Acıdan geçtim güzelleştim
Kutsanmış rahmine ben çocuk verdim
Acıdan geçtim güzelleştim
Mezarlar kazılır... sevgiliye bakılır
Yelkenimin gözyaşları... tabutumda saklanır
Acıdan geçtim güzelleştim
Ardımdan gelen yel sendin
Acıdan geçtim güzelleştim
Tarihin sayfaları... hüzün dolar akşamları
Bana duyulan özlem... kabartır günahları
Acıdan geçtim güzelleştim
Ardımdan gelen yel sendin
Acıdan geçtim güzelleştim...
Ruhların vardır aşkı... melekleredir bu son şarkı
Meyveler olgunlaşır... tadışlarım aşkınadır
Acıdan geçtim güzelleştim
Gecelerin hüznünü bana verdin
Acıdan geçtim güzelleştim
Ağlayış gözlerdedir... cennetim dillerdedir
Beni biriktiren ömrün... bağlılığımın gücündendir
Acıdan geçtim güzelleştim
Gecelerin hüznünü bana verdin
Acıdan geçtim güzelleştim
Herşey sevgiden geçer... Gülen Yelken beni seçer
Güneş patlar tomurcukta... oyunlar var her boncukta
Acıdan geçtim güzelleştim
Toprağının içinde bedenlendim
Acıdan geçtim güzelleştim
Elveda ölümlüler... geliyor yelkenliler
Yeniden kurulacak... denizdeki ak bahçeler
Acıdan geçtim güzelleştim
Toprağının içinde bedenlendim
Acıdan geçtim güzelleştim...
Aşklar dökülüyor gözlerimden
Bir tarafı hep kırık kalpli
Denizler gibi büyüyor acının beşiği
Dargın ve boş kendine yabancı
Göğün çıplak şarkılarıdır şimdi
Bulutlarda sallanan
Ben ve öteki
Şehrin düşle sevişen mavi bedeni
Katılırcasına ölünen yitik bir öyküden
Çekip al beni ve kurtar sana çocukça bakan
Kirlenmiş utangaç saçlarımı
Ellerinde biriktirdiğim gecenin renginden
Acıdan doğar insan
Aşktır insanı yaratan
Aşklar dökülüyor gözlerimden
Bir tarafı hep kırık kalpli
Denizler gibi büyüyüp
Acının boş beşiğinde
Kendini kurban eden
Ben ve öteki
Geride bıraktığımız bir tek göğün
Gözü yaşlı maviliğidir şimdi
Acıdan doğar insan
Aşktır insanı yaratan
(Varoluş sahnesindeki dünyaya)
Küçücük kalbime sığdırdığım kocaman sevginin bütün hücrelerimde verdiği inanılmaz sızı
ince bi çisiktir şah damarının üzerine çizilmeye hazırlanan...
Acimi ne sanci :))
von goethe
Birine verilebilecek en büyük ACI,Aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.
Parmağım kapının arasına sıkıştı.Turnağım düşecek.
Ahhhhhhh...
acı kendin demek,ulaşamdıkların,kayıpların,vedaların,hayellerin,özlemlerin,tutkuların,arzuların yani acı hayatın demek
koruyucu bir duygu...iyi ki var...o olmasa bize fiziksel ve ruhsal olarak neyin zarar verdiğini asla öğrenemezdik... :))
zor olan fakat onsuz da olmayan hayatın cezbedeci bir yanı
yasam.baslı basına acının ta kendisidir yasam.
son zamanlarda bende uyuşturucu gibi alışkanlık yapan yegane duygu...
aşk+......=hayal kırıklıı
bu sonuç hiç deiişmez acıyı yaşarlar gelip bana ağlarlar ki dostmdr dinlerm sonçta herkes acı çeker çünkü aşktan kaçılmaz
Samsun-Beşiktaş maçının verdiği duygu...
Kişinin boğazını sımsıkı tutan,midesine kramplar girmesine neden olan,deri altındaki damarların şişerek belirginleşmesini ve renginin kırmızıya çalmasını sağlayan ve daima bnm için 'Pain' olarak kalacak olan kelime müsvettesi.