İnsan siyasi fikirlerini, hatta dinini bile değiştirebilir ama alışkanlıklarını asla... İnsan için alışkanlıklarından vazgeçmek , hayattan vazgeçmek kadar zor olsa gerek...Bir hayata alışmışsanız mezara kadar öyle sürsün istersiniz...
modern toplum bireyinin her hareketini tanımlayabilecek kapsamda gördüğüm davranışlar bütünü. zihni saran hem koruyucu hem de hapsedici bir kafes. farkına varmaksızın yaşamak en güzeli, en akıllıcası..zaten bir süreksizlik olmadıkça da aksi pek olası değildir.. ve bu süreksizlik genelde bahsedildiği şekliyle aşk değildir her zaman: 'aşkın, kalemin, arkadaşın, tuttuğun takım...' hepsi olabilir.
ama nedeni ne olursa olsun çukur aynıdır. aynanın sırlı tarafına geçilmiştir artık; büyü bozulmuştur. bu farkındalığı hiççilik ile karıştırır yarım akıllılar; tripten tribe atlarlar. oysa tek yapmaları gereken beklemektir; çünkü çoğu insani duygu gibi alışkanlık da döngüseldir. farkındalık duygusuna da alışır insan..unutur.
Dışkı insanın midesini bulandırır.Alışkanlığımız dışkının pis ve mikroplu olduğunu öğretmiştir bize. Ama aynı dışkı sinek ve bazı böcekler için ziyafet sofrasıdır. Çünkü onlar dışkıdan beslenmeye alışmışlardır.
Evrende de bize alışkanlık yapan işler olur. Güneşin hergün doğup batması bize alışkanlık yaptığı için bu olayın ne büyük bir olay olduğunu pek farkedemeyiz. Çünkü her gün bu müthiş olay gerçekleşmektedir. Alışkanlığımız bizi düşünmekten alıkoyar.
Vazgeçemediğimiz her huy, alışkanlığımızdır. Kötü huylu kişi kötülük düşünmeyi, kötü davranmayı alışanlık etmiştir. Bu onun hayat felsefesi haline gelmiştir. İyi huylu kişi ise insanlara iyi davranmayı, kırmamayı alışanlık etmiştir. Buda onun hayat felsefesi haline gelmiştir. Seçim insanın kendindedir.
alışmak kudurmaktan betermiş derlerdi eskiler,alışmak iyidir dee neye alıştığına bağlı örn: kimi ihanete alışıktır,kimisi hainleri yok etmeye,biri iyi biri kötü bi alışkanlık
kendi sürekliliğimizden emin olmadığımız için, hükmedebildiğimiz bazı şeylere bir süreklilik kazandırarak, hayatla daha derin bağlar kurmamıza yarıyor olan bir şey olabilir...
kolay vageçilmiyor alışkanlıklardan tedavi gerektiren bi hastalık işte...vazgeçemedimde olmadı alışkanlıksa tabi o.hem hastalık hem vazgeçilmiyor hemde kolay kolay olmuyor tek bir kelime.ümit o!
alışkanlıkların zincirleri once duyulmaycak kadar hafif sonra kırılamaycak kadar güçlenirler.evet gercekten gecen zaman ıle bırlıkte alışkanlıklarımızın boyutlarını ne hallere geldıgını bır dusunelım bakalım.. hayata alışmak olume alısmak sıgaraya alısmak sevgılıye alışmak velhasıl alısmak alısmak alısma..........
Alışkanlıklarım benden daha yorgun Anılar şimdi uzakta bir yıldız İçimde çırpınan birileri Ağırlaşır birdenbire yalnızlığım Mahsunluğun bulaşır biraz bana Dokunsalar ağlarım
Canım ister seni özler Bensiz gitme ne olur Bunca sevgi bunca emek İnan bize yazık olur
Sonradan kor insana bütün gerçekler İstenmeden sarfedilen acı sözler Hasret arar bulur beni neredeysem Unutulur sınırları küskünlüğün Sessizliğin duyulur bomboş odamda Dokunsalar ağlarım
Canım ister seni özler Bensiz gitme ne olur Bunca sevgi bunca emek İnan bize yazık olur!
Can çıkar huy çıkmazmış. Huy canın altındaymış. Yani, ben ne yaparsam yapayım atestim. İsterse küfürbazın piri gelsin. (Zaten tezat olur da, başka çözüm de bu milletin aklına gelmez zaten)
İnsan siyasi fikirlerini, hatta dinini bile değiştirebilir ama alışkanlıklarını asla... İnsan için alışkanlıklarından vazgeçmek , hayattan vazgeçmek kadar zor olsa gerek...Bir hayata alışmışsanız mezara kadar öyle sürsün istersiniz...
Alışkanlıklar, anahtarı kaybolmuş kelepçe gibidirler.
haklısın oğul farkettim seni alışmayı bekliyorum.
malesef ilen oğul...
modern toplum bireyinin her hareketini tanımlayabilecek kapsamda gördüğüm davranışlar bütünü. zihni saran hem koruyucu hem de hapsedici bir kafes. farkına varmaksızın yaşamak en güzeli, en akıllıcası..zaten bir süreksizlik olmadıkça da aksi pek olası değildir.. ve bu süreksizlik genelde bahsedildiği şekliyle aşk değildir her zaman: 'aşkın, kalemin, arkadaşın, tuttuğun takım...' hepsi olabilir.
ama nedeni ne olursa olsun çukur aynıdır. aynanın sırlı tarafına geçilmiştir artık; büyü bozulmuştur. bu farkındalığı hiççilik ile karıştırır yarım akıllılar; tripten tribe atlarlar. oysa tek yapmaları gereken beklemektir; çünkü çoğu insani duygu gibi alışkanlık da döngüseldir. farkındalık duygusuna da alışır insan..unutur.
Özgürlüğün can düşmanı.
Dışkı insanın midesini bulandırır.Alışkanlığımız dışkının pis ve mikroplu olduğunu öğretmiştir bize.
Ama aynı dışkı sinek ve bazı böcekler için ziyafet sofrasıdır.
Çünkü onlar dışkıdan beslenmeye alışmışlardır.
Evrende de bize alışkanlık yapan işler olur.
Güneşin hergün doğup batması bize alışkanlık yaptığı için bu olayın ne büyük bir olay olduğunu pek farkedemeyiz.
Çünkü her gün bu müthiş olay gerçekleşmektedir.
Alışkanlığımız bizi düşünmekten alıkoyar.
Vazgeçemediğimiz her huy, alışkanlığımızdır.
Kötü huylu kişi kötülük düşünmeyi, kötü davranmayı alışanlık etmiştir. Bu onun hayat felsefesi haline gelmiştir.
İyi huylu kişi ise insanlara iyi davranmayı, kırmamayı alışanlık etmiştir. Buda onun hayat felsefesi haline gelmiştir.
Seçim insanın kendindedir.
insanın uzun süre herhangi birşeyle yaşaması...herhangi bir şeyin hayatında uzun süre varolması..
bi şeyi bırakmak istediğimize karşı oluşturduğumuz tepkidir alışkanlık...
alışmak kudurmaktan betermiş derlerdi eskiler,alışmak iyidir dee neye alıştığına bağlı örn: kimi ihanete alışıktır,kimisi hainleri yok etmeye,biri iyi biri kötü bi alışkanlık
Alışkanlık yapmaktan vazgecemediklerin bence.
Can çıkar da huy çıkmaz derler ya hani..
Çantasız dışarı çıkamassın mesela.
her gece yatmadan once her sabah aç karnına.... yuzumu yıkamak :)
alısmak bı cesıt bagımlılıktır..hıc kımseye ve hıc bıseye alısmamaktır gercekten yasamak..
moliere. alışamadım
'alışkanlık, bütün inanma güçlerimizi ele geçirir ve bizi en güçlü akıllardan daha ziyade ikna eder.'
kendi sürekliliğimizden emin olmadığımız için, hükmedebildiğimiz bazı şeylere bir süreklilik kazandırarak, hayatla daha derin bağlar kurmamıza yarıyor olan bir şey olabilir...
linkn park-breaking the habbit
kolay vageçilmiyor alışkanlıklardan tedavi gerektiren bi hastalık işte...vazgeçemedimde olmadı alışkanlıksa tabi o.hem hastalık hem vazgeçilmiyor hemde kolay kolay olmuyor tek bir kelime.ümit o!
her denilene inanma. alıkşanlık yapar. Ne siz olsa da.
Alışkanlıklarımız, bir türlü yıkamadığımız esaretimizdir...
alışkanlıkların zincirleri once duyulmaycak kadar hafif sonra kırılamaycak kadar güçlenirler.evet gercekten gecen zaman ıle bırlıkte alışkanlıklarımızın boyutlarını ne hallere geldıgını bır dusunelım bakalım.. hayata alışmak olume alısmak sıgaraya alısmak sevgılıye alışmak velhasıl alısmak alısmak alısma..........
insan için en tehlikeli şeydir alışkanlık!
Her zaman şunu savunurum...İnsan en zor alışkanlıklarından vazgeçebilir..Farkında olmadan yaptığımız hareketlerin refleks halini alması..
görebildiğin kadar, anlaşabildiğin kadar,içinde büyütup herşeyiyle benimseyip sevebilmektir.
Alışkanlıklarım benden daha yorgun
Anılar şimdi uzakta bir yıldız
İçimde çırpınan birileri
Ağırlaşır birdenbire yalnızlığım
Mahsunluğun bulaşır biraz bana
Dokunsalar ağlarım
Canım ister seni özler
Bensiz gitme ne olur
Bunca sevgi bunca emek
İnan bize yazık olur
Sonradan kor insana bütün gerçekler
İstenmeden sarfedilen acı sözler
Hasret arar bulur beni neredeysem
Unutulur sınırları küskünlüğün
Sessizliğin duyulur bomboş odamda
Dokunsalar ağlarım
Canım ister seni özler
Bensiz gitme ne olur
Bunca sevgi bunca emek
İnan bize yazık olur!
alışınca zor geliyor gitmesi..:!
Can çıkar huy çıkmazmış.
Huy canın altındaymış.
Yani, ben ne yaparsam yapayım atestim. İsterse küfürbazın piri gelsin. (Zaten tezat olur da, başka çözüm de bu milletin aklına gelmez zaten)
Alışkanlık, bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda, onu koparamayacak kadar güçlü yaparız. Horace Mann
Alışkanlıklar, bırakılmazlarsa, zamanla ihtiyaç haline gelirler. St. Augustine
Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olur. Benjamin Disraeli
Alışkanlıktan daha büyük bir şey yoktur. Ovidius
Hiç kimse bir alışkanlığa veda etmek cesaretini gösteremez. Balzac
İlk gördüğümüz zaman korktuğumuz nice şeyler vardır ki, zamanla alışır, hiç aldırmaz oluruz.
Çoğu durumda ben bunu seviyorum dediğimiz herşeydir.
alışmış kudurmuştan beterdir :))