Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Andrey Voznesenski01.04.2006 - 17:02

    O koca bencil çılgın Goethe,
    O talim başçavuşu, nasılsa buyurmuş:
    'Dur ey zaman,ne güzelsin! ' diye
    'Hayır, yürü ey zaman-Yürü! Sakın dönme geriye! '

    Neden zincirlere vurmalı yaşamı,hani bir at hırsızı
    Bağlar ya bir atı ayağından! Sen ve Ben
    Neler vermedik yaşarken birbirimize.
    Ölmezlik durdurmaya kalkmaktır yaşamı
    Durdurmak gibi bir filmi belli bir görüntüde.
    A.Voznesenski

  • Andrey Voznesenski01.04.2006 - 16:53

    'Oza' isimli eşsiz şiiri yazan şair...çok severim kendisini.

  • köy öğretmeni11.03.2006 - 14:00

    Biliyorum:
    iş bölümünden bahsedeceksin.
    Fakat, Ankara'da çocuklara ders vermek,
    bozkırda ateş hattına girmek
    haksız ve hazin
    bir iş bölümü
    Öyle günler yaşıyoruz ki
    ben bir iş yapabildim diyebilmek için:
    hep alnının ortasında duyacaksın ölümü.
    N.H.R.

  • kurtuluş savaşı11.03.2006 - 13:56

    ...

    Sen Süleymaniyelisin oğlum Ahmet,
    sana tek başına verilmiştir üç numrolu kamyonet.
    Hem, hani bir koyun varmış,
    kendi bacağından asılan bir koyun.
    Süleymaniyeli şöför Ahmet
    soyun...
    Soyundu.
    Ceket, külot, pantol, don, gömlek ve kalpak
    ve kırmızı kuşak,
    Ahmet'i postallarının üstünden çırılçıplak
    bırakarak
    dış lastiğin içine girdiler,
    şişirdiler.

    Bu şarkı nihaventtir.
    Deniz kıyısında bir şehir...
    Beyaz başörtüsü...

    N.H.R.

  • halk11.03.2006 - 13:51

    Topraktan öğrenip
    kitapsız bilendir.
    Hoca Nasreddin gibi ağlayan
    Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
    Ferhad’dır
    Kerem’dir
    Ve Keleğlan’dır.
    Yol görünür onun garip serine,
    analar, babalar umudu keser,
    kahpe felek ona eder oyunu.
    Çarşambayı sel alır,
    bir yar sever
    el alır,
    kanadı kırılır
    çöllerde kalır,
    ölmeden mezara koyarlar onu.

    O “Yunusu biçaredir
    Baştan ayağa yaredir”
    ağu içer su yerine.
    Fakat bir kere bir dert anlayan düşmeye görsün önlerine
    ve bir kere vakt erişip
    “Gayrık yeter! ...”
    demesinler
    Bunu bir dediler mi,
    “İsrafil surunu urur,
    mahlukat yerinden durur”,
    toprağın nabzı başlar
    onun nabızlarında atmağa.
    Ne kendi nefsini korur,
    ne düşmanı kayırır,
    “Dağları yırtıp ayırır,
    kayaları kesip yol eyler abıhayat akıtmağa...”
    N.H.R.

  • HIM18.12.2005 - 17:07

    söyleyeceğimiz bir şey yoksa ama konuşmanın da sürmesini istiyorsak,dinlemeye devam ettiğimizi belirtmek için kullanırız

  • nazım hikmet12.10.2005 - 17:39

    Gözlerimiz şeffaf temiz damlalardır.
    Her damlada demire can veren dehamızın
    Bir küçücük zerresi vardır..
    Şeffaf temiz damlalarıyla gözlerimiz
    Bir umman içinde o kadar birleşti ki,
    Kaynıyan suda buzu nasıl eritirsiniz,
    ..........
    ..........
    Nazım Hikmet

  • attila ilhan12.10.2005 - 15:58

    Bence Malumdur

    Dikenin
    kalbime battigi bir sonbahar gunudur
    sen elini bulutlarin icinde gezdirirsin
    bulutlar senin gozlerinin ustunde yururler
    icini kurtlar kemirir
    bence malumdur
    bugulanmis camlarin arkasinda masmavi yuzun
    senin atesler icinde oldugun
    bence malumdur
    ellerin muhakkak cocuk elleridir
    hep kimsenin bilmedigi turkuler dusunursun
    onlar neden daima okul turkuleridir
    suleymanciktan bahseder
    kara toprakta acik yesil bir yildiz gibi akip giden
    ..........
    ..........

    Attila İlhan

  • attila ilhan12.10.2005 - 09:53

    görünmez bir mezarlıktır zaman
    şairler dolaşır saf saf
    tenhalarında şiir söyleyerek
    kim duysa / korkudan ölür
    -tahrip gücü yüksek-
    saatlı bir bombadır patlar
    an gelir
    Attila İlhan ölür

    Ve...o mahur beste çalar..müjganla ben ağlaşırız

  • eflatun27.09.2005 - 17:59

    behçet aysanın güzel şiirlerini hatırlatıyor
    bir eflatun kelebek
    bir eflatun aşk
    bir eflatun menekşe
    bir eflatun ölüm

    ben en çok bir eflatun ölümü severim