Aslında yaradılışım itibariyle 'ortada kalmak' bana göre değil. Şöyle ki: Ya siyah, ya beyaz. Ya hep, ya hiç.
Sonbahar ise ne çok soğuktur, ne de çok sıcaktır. İnceden inceye yağışlar başlar. Yapraklar dökülür. Yaz mevsiminin bittiğinin ispatı, kış mevsiminin başlayacağının habercisidir...
Her nedense sonbahar bana hep siyah beyaz resimler gibi hüzünlü, manidar gelmiştir.
Sonbahar,doğanın uykuya yatma zamanıdır, yeniden doğmanın iki zaman öncesidir.Akabinde yeniden doğuştur.Baharın alt yapısıdır.Depresyonların yoğun yaşandığı zamandır.
herkes seni suçluyor hüzün ve ölüm var sende diye oysa yazın sıcaktan kışın soguktan ilkbaharda alerjiden çekenler ölenler yokmuu üzülme sen benim gibi seni sevenlerde var biliyorum senin rüzgarında rahat nefes alıyorum hasta oluyorsam senin zamanında suçlu sen degilsinki benim dikkatsizliğimden hep
Sonbahar, çok eskiden okulların açıldığı lanet mevsim,biraz daha yakında tatile gittiğim yılın en güzel zamanları,şu sıralar, yağmurlu günler, ne güzel.En azından sonbahardan sonra ne geleceği belli.Güzel bir mevsim kış :)
Sonbaharı yaşamak başka bir zevk. Sararan yapraklar arasında ve düşen yaprakların üzerinde yürümek insana müthiş duygular veriyor. O an, hüzün adeta yaşamımıza sarılıyor, bizler de bırakamıyoruz onu. :)) Apayrı bir güzellik katıyor yaşantımıza. :))
İçinde baharı barındırdığı için güzel. Hüznün remzi, kışın girizgâhı, yazın hitamı. Aşkın nadas mevsimi. Şairlerin limanı, kendine has hususiyetleri olan bir mevsim. Yaratılmış olduğundan dolayı seviyorum. Ne demiş Yunus 'Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.' Eyvallah!
Bu güzel mevsim yeşilden kahveye, kahveden sarıya bir sürü renk; iki yanında ağaçların olduğu bir yol, yapraklar örtmüş... Yağmurlu günler, sıcacık kahveler, battaniyeler, güzel bir film..Daha neler,neler...
Yeniden dirilişin intiharıdır, sonbahar. Her şey kendini sarartıp, yapraklarını dökerken; ben doğmuşum. Bir sonbahar gecesi... Bana hep bir ömrün son demini hatırlatır, kendi ömrümün son deminde doğuşum. Sonbahar yeni başlangıçlar için bitmektir, ölmektir yeniden yaşamak için.
Son Bahar, adı üstünde. Bahar canlanma, hayata dönmeyse, Sonbahar da kıştan önce yeniden hayata dönme diye tanımlanırsa tabit tanımı olarak yanlış tanım olmaz. Yaprakların gazel olduğu, güz güllerinin açtığı, yağmur yağmışsa, çimenlerin yeşerdiği, kır çiçeklerinin bir kez daha boy gösterdiği mevsim'e sonbahar adını vermişiz biz insanlar. İşin birde başka boyutu var. İnsan yaşamında, son bahar var ki bu anlatılmaz. Aşk gibi yaşanır. Film'lere konu olur. İşte esas Son bahar bence insan'ın yaşadığı bahardır. Onu anlatmak değil yaşamak esastır. :))
Bir şadırvan yanı, Dut ağacı gölgesi. Altında yarım asrı devirmiş çınarların söyleşisi.. Yazın sondan bir önceki son demleri..
Sarı sonbahara bir adım kalmış, Güneşi boğacak son hazırlıkları tamamlıyor doğa. Birden bastırdığında, Soğukta kalmış göçmen kuş çırpınışlarında kalacak bu yapraklar. Halı gibi serilecek, serpiştirdiği bin bir sarı renkli nefesini.. Yerlere bırakacak mı yine? En narin kadife yapraklı akasya, En çabuk ihanet edecek kendi gövdesine.. İnce bir zar misali arkası görünen zarafeti ile, Yalın ayak gezintide, Bastığında üstüne çıtır, çıtır. Feryatlarını duyuracak bize..
Acının ayrılıkların kısacası yüreklerin üşüme mevsimi. Bende böyle bir ayda kopmuştum bana can verdiğine inandığım canımdan, o yüzdenmidir bilmem, ben bu mevsimi artık hem bedenimin hemde yüreğimin üşüdüğü bir mevsim olarak hatıryorum.
Sonbahar hüzün demek belki bitiş belki yeni bir başlangıç... Sonbahar ayrılık demek belki yitirmek belki yeniden başlamak demek... Sonbahar benim mevsimim her anında iliklerime işler yeniden.. derinden Sonbahar sarının en güzelinin gözlerimize aksettirdiği mevsim...
ben her sonbaharla yeniden doğarım.yeni bir sezon başlangıcıdır..yazın dağıtılan herşey toplanır..kışa,yaşama,mücadeleye hazırlıktır..haa bi de aşkı çağrıştırır..ben her sonbaharda aşık olurum da :)
Eevet sonbahar hüzün mevsimi bilinir hep....herşeyi ona yükliyerek hüzün deriz halbuki anlamaya çalıştığımızda öteki mevsimlerden yoktur farkı güzeldirde üstelik binbir renk taşır yaz mevsimine zıt biraz solgundur ama güzeldir ben hüznü severim sonbaharıda bu yüzdendir sevişim....çok şeyler yazılır aslında sonbahara hüzün yansıttığı içinmidir bilinmez ölümüde çağrıştırır ayrılığıda........ müzeyyen başkır
Yağmur…dido…sigara ve bir fincan sıcak çay….işte benim muhteşem dörtlüm…
Bu şarkının sözlerini anlamama rağmen beni alıp götürüyor derinlere.sanki acılı bir aşk hikayesini anlatıyor.çok zor yaşanmış bir aşk…ve kavuşamamış iki aşığın hikayesi.sözleri olmadan sadece melodisi bile bana bunu hissettiriyor.ve tabiki kazım koyuncunun o içten ve samimi yorumunu da eklersek gerçekten herkesi alıp götüren bi eser çıkıyor ortaya.
Son bir haftadır hatta daha fazla belki de yağmur yağıyor.nasıl da benim havalarım bu havalar.sonbahar çocuğu olmamdan mı acaba bu havalar da başka biri oluyorum sanki.bu havalarda yeniden doğuyorum başka biri olarak sanki.ve bu havalarda yazma isteğim artıyor.sanki benim ilham perim sonbahar ve yağmurlar.çoğu insanın içini kıpırdatan o ilk bahar havaları değil de benim içimi sonbahar havaları kıpırdatıyor.insanlar ilkbaharda aşık olurken ben sonbaharda aşık oluyorum.herşeye aşık oluyorum bu mevsimde.sapsarı yapraklarla donatılmış ağaçlara…toprağın kokusuna..yağan yağmura…kapkara bulutlara…ve tabiki aşıksam daha da derinleşiyor aşkım…daha bir anlamlı yaşamaya başlıyorum her duygumu.
Ve insan hissettiklerini yaşamalı diye geçiriyorum içimden.hele bu mevsimde insan içinden ne geliyorsa onu yapmalı.bu mevsimde her şeyin tadını çıkarmalı.yaşamanın tadına doyasıya varmalı.bilmiyorum ama bana cesaret geliyor bu zamanlarda.öyleki beni bağlayan çok güçlü sebepler olmasa çoktan alıp başımı gitmiştim.başka yerlerde nasıl yaşandığını,başka yerlerin nasıl güzelleştiğini görmek için sonbaharın.eminim oralarda da vardır benim gibi insanlar.hiç kimseleri ve hiç bişeyleri umursamadan dökülmüş yaprakların üzerinde, yağan yağmura aldırmadan dolaşan kumrular vardır mutlaka.veya gözlerini cama dikmiş hiç ayırmadan yağmuru seyredenler.ya da oturup gelen periyi kaçırmadan bişeyler yazmaya çalışanlar.illaki vardır…
Her şey tamam da sevgili nerde? bu mevsim böyle yarsiz çekilir mi.biliyorum onun şehrinde de yağmurlar var…biliyorum o da ıslanıyor belki de aynı yağmurla.ve o da ruhunu dinlendiriyor cama bakıp uzun uzun…ve o da içine çekiyor yağmurun kokusunu derin derin…ve o da aşık oluyor bir kere daha her şeye….bir de bunları beraber yaşamak vardı.o zaman daha da bi güzel olurdu bu sonbahar…işte sonbaharın bendeki tek hüzünlü tarafı da bu.bu sarı hazan beni bir tek bunun için üzüyor.bu sarı yalnızlık beni bir tek bunun için yaralıyor.olsun yine de mutluyum.beni şimdi üzen sonbaharım bir dahaki sefere bana sarı mutluluklar getirecek eminim.
Puslu soğuk hava… Dökülen yapraklar… En sevdiğim mevsimdi Sarı sonbahar…………
sonbahar hüzünü anımsatır bana yapraklar teker teker düşer dallarından yaz mevsiminin yorgunluğunu anlatarak insanın içi kasvetli olur b yorgunluk belirir insanların ruhunda
Bir bahar mevsiminin sonu ağaçların yeniden dirileceği anı beklemeye başladıkları mevsim. yılın ayrı bir tadı sonbahar
Aslında yaradılışım itibariyle 'ortada kalmak' bana göre değil. Şöyle ki: Ya siyah, ya beyaz. Ya hep, ya hiç.
Sonbahar ise ne çok soğuktur, ne de çok sıcaktır. İnceden inceye yağışlar başlar. Yapraklar dökülür. Yaz mevsiminin bittiğinin ispatı, kış mevsiminin başlayacağının habercisidir...
Her nedense sonbahar bana hep siyah beyaz resimler gibi hüzünlü, manidar gelmiştir.
Sonbaharı seviyorum.
deli ve zamansız esen rüzgârlarında yapraklarınla sararıyorum ey sonbahar!
yağmurlarında can bulup,kimsesiz bir çocuğun yüreğiyle ürperiyorum...!
Sonbahar,doğanın uykuya yatma zamanıdır, yeniden doğmanın iki zaman öncesidir.Akabinde yeniden doğuştur.Baharın alt yapısıdır.Depresyonların yoğun yaşandığı zamandır.
herkes seni suçluyor hüzün ve ölüm var sende diye oysa yazın sıcaktan kışın soguktan ilkbaharda alerjiden çekenler ölenler yokmuu üzülme sen benim gibi seni sevenlerde var biliyorum senin rüzgarında rahat nefes alıyorum hasta oluyorsam senin zamanında suçlu sen degilsinki benim dikkatsizliğimden hep
Sonbahar, çok eskiden okulların açıldığı lanet mevsim,biraz daha yakında tatile gittiğim yılın en güzel zamanları,şu sıralar, yağmurlu günler, ne güzel.En azından sonbahardan sonra ne geleceği belli.Güzel bir mevsim kış :)
hüzün.....kışın habercisi. yağmur...esinti ve aşk
Sonbaharı yaşamak başka bir zevk. Sararan yapraklar arasında ve düşen yaprakların üzerinde yürümek insana müthiş duygular veriyor. O an, hüzün adeta yaşamımıza sarılıyor, bizler de bırakamıyoruz onu. :)) Apayrı bir güzellik katıyor yaşantımıza. :))
İçinde baharı barındırdığı için güzel. Hüznün remzi, kışın girizgâhı, yazın hitamı. Aşkın nadas mevsimi. Şairlerin limanı, kendine has hususiyetleri olan bir mevsim.
Yaratılmış olduğundan dolayı seviyorum. Ne demiş Yunus 'Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.' Eyvallah!
Hazan Mevsimi.
Bu güzel mevsim yeşilden kahveye, kahveden sarıya bir sürü renk; iki yanında ağaçların olduğu bir yol, yapraklar örtmüş... Yağmurlu günler, sıcacık kahveler, battaniyeler, güzel bir film..Daha neler,neler...
'SADECE SARI BİR YAPRAGIN DALINDAN DÜŞEREK SÜRÜKLENDİGİ BİR MEVSİM'
Sonbaharı seviyorum hazan ve hüzün barındırsada.Çünkü,..Bana her nesnenin bir sonunun olduğunu en somut şekilde kanıtlıyor..
sonbaharı sevmiyorum,bana hüzün,ayrılıklar,acılar ve ölüm hissi veriyor.
sarının en güzel halini :)) + geçmişi ve geleceği, değerlendirme vaktinin artık geldiğini
Ayrılık mevsimim...
Hüzün..Başka hiç bir şey değil.
Yeniden dirilişin intiharıdır, sonbahar. Her şey kendini sarartıp, yapraklarını dökerken; ben doğmuşum. Bir sonbahar gecesi... Bana hep bir ömrün son demini hatırlatır, kendi ömrümün son deminde doğuşum.
Sonbahar yeni başlangıçlar için bitmektir, ölmektir yeniden yaşamak için.
Son Bahar, adı üstünde. Bahar canlanma, hayata dönmeyse, Sonbahar da kıştan önce yeniden hayata dönme diye tanımlanırsa tabit tanımı olarak yanlış tanım olmaz. Yaprakların gazel olduğu, güz güllerinin açtığı, yağmur yağmışsa, çimenlerin yeşerdiği, kır çiçeklerinin bir kez daha boy gösterdiği mevsim'e sonbahar adını vermişiz biz insanlar.
İşin birde başka boyutu var. İnsan yaşamında, son bahar var ki bu anlatılmaz. Aşk gibi yaşanır. Film'lere konu olur. İşte esas Son bahar bence insan'ın yaşadığı bahardır. Onu anlatmak değil yaşamak esastır. :))
Eylül
Bir şadırvan yanı,
Dut ağacı gölgesi.
Altında yarım asrı devirmiş çınarların söyleşisi..
Yazın sondan bir önceki son demleri..
Sarı sonbahara bir adım kalmış,
Güneşi boğacak son hazırlıkları tamamlıyor doğa.
Birden bastırdığında,
Soğukta kalmış göçmen kuş çırpınışlarında kalacak bu yapraklar.
Halı gibi serilecek, serpiştirdiği bin bir sarı renkli nefesini..
Yerlere bırakacak mı yine?
En narin kadife yapraklı akasya,
En çabuk ihanet edecek kendi gövdesine..
İnce bir zar misali arkası görünen zarafeti ile,
Yalın ayak gezintide,
Bastığında üstüne
çıtır, çıtır.
Feryatlarını duyuracak bize..
Hüseyin Yelen
Acının ayrılıkların kısacası yüreklerin üşüme mevsimi. Bende böyle bir ayda kopmuştum bana can verdiğine inandığım canımdan, o yüzdenmidir bilmem, ben bu mevsimi artık hem bedenimin hemde yüreğimin üşüdüğü bir mevsim olarak hatıryorum.
direksiyonu döndürdüğümüz an...
huzur mevsimi
YAŞAMIN, TÜM İZLERİNİN GÖRÜLEBİLDİĞİ MEVSİMDİR SONBAHAR.
SONBAHAR 76
Ben hep sonbahar akşamlarında
Bakarken gökyüzüne hüzünle,
Bir yıldız kayar uzaklarda
Ve bir ses, kulaklarımdan,
Dağılır hücrelerime.
O şarkının nameleri
Doldurur içimi taşırırcasına.
Hani, sessizce fısıldadığın kulağıma...
Sonbahar hüzün demek belki bitiş belki yeni bir başlangıç...
Sonbahar ayrılık demek belki yitirmek belki yeniden başlamak demek...
Sonbahar benim mevsimim her anında iliklerime işler yeniden.. derinden
Sonbahar sarının en güzelinin gözlerimize aksettirdiği mevsim...
ben her sonbaharla yeniden doğarım.yeni bir sezon başlangıcıdır..yazın dağıtılan herşey toplanır..kışa,yaşama,mücadeleye hazırlıktır..haa bi de aşkı çağrıştırır..ben her sonbaharda aşık olurum da :)
Eevet sonbahar hüzün mevsimi bilinir hep....herşeyi ona yükliyerek hüzün deriz halbuki anlamaya çalıştığımızda öteki mevsimlerden yoktur farkı güzeldirde üstelik binbir renk taşır yaz mevsimine zıt biraz solgundur ama güzeldir ben hüznü severim sonbaharıda bu yüzdendir sevişim....çok şeyler yazılır aslında sonbahara hüzün yansıttığı içinmidir bilinmez ölümüde çağrıştırır ayrılığıda........
müzeyyen başkır
Sonbahar...
Yağmur…dido…sigara ve bir fincan sıcak çay….işte benim muhteşem dörtlüm…
Bu şarkının sözlerini anlamama rağmen beni alıp götürüyor derinlere.sanki acılı bir aşk hikayesini anlatıyor.çok zor yaşanmış bir aşk…ve kavuşamamış iki aşığın hikayesi.sözleri olmadan sadece melodisi bile bana bunu hissettiriyor.ve tabiki kazım koyuncunun o içten ve samimi yorumunu da eklersek gerçekten herkesi alıp götüren bi eser çıkıyor ortaya.
Son bir haftadır hatta daha fazla belki de yağmur yağıyor.nasıl da benim havalarım bu havalar.sonbahar çocuğu olmamdan mı acaba bu havalar da başka biri oluyorum sanki.bu havalarda yeniden doğuyorum başka biri olarak sanki.ve bu havalarda yazma isteğim artıyor.sanki benim ilham perim sonbahar ve yağmurlar.çoğu insanın içini kıpırdatan o ilk bahar havaları değil de benim içimi sonbahar havaları kıpırdatıyor.insanlar ilkbaharda aşık olurken ben sonbaharda aşık oluyorum.herşeye aşık oluyorum bu mevsimde.sapsarı yapraklarla donatılmış ağaçlara…toprağın kokusuna..yağan yağmura…kapkara bulutlara…ve tabiki aşıksam daha da derinleşiyor aşkım…daha bir anlamlı yaşamaya başlıyorum her duygumu.
Ve insan hissettiklerini yaşamalı diye geçiriyorum içimden.hele bu mevsimde insan içinden ne geliyorsa onu yapmalı.bu mevsimde her şeyin tadını çıkarmalı.yaşamanın tadına doyasıya varmalı.bilmiyorum ama bana cesaret geliyor bu zamanlarda.öyleki beni bağlayan çok güçlü sebepler olmasa çoktan alıp başımı gitmiştim.başka yerlerde nasıl yaşandığını,başka yerlerin nasıl güzelleştiğini görmek için sonbaharın.eminim oralarda da vardır benim gibi insanlar.hiç kimseleri ve hiç bişeyleri umursamadan dökülmüş yaprakların üzerinde, yağan yağmura aldırmadan dolaşan kumrular vardır mutlaka.veya gözlerini cama dikmiş hiç ayırmadan yağmuru seyredenler.ya da oturup gelen periyi kaçırmadan bişeyler yazmaya çalışanlar.illaki vardır…
Her şey tamam da sevgili nerde? bu mevsim böyle yarsiz çekilir mi.biliyorum onun şehrinde de yağmurlar var…biliyorum o da ıslanıyor belki de aynı yağmurla.ve o da ruhunu dinlendiriyor cama bakıp uzun uzun…ve o da içine çekiyor yağmurun kokusunu derin derin…ve o da aşık oluyor bir kere daha her şeye….bir de bunları beraber yaşamak vardı.o zaman daha da bi güzel olurdu bu sonbahar…işte sonbaharın bendeki tek hüzünlü tarafı da bu.bu sarı hazan beni bir tek bunun için üzüyor.bu sarı yalnızlık beni bir tek bunun için yaralıyor.olsun yine de mutluyum.beni şimdi üzen sonbaharım bir dahaki sefere bana sarı mutluluklar getirecek eminim.
Puslu soğuk hava…
Dökülen yapraklar…
En sevdiğim mevsimdi
Sarı sonbahar…………
Mona Rosa
sonbahar hüzünü anımsatır bana yapraklar teker teker düşer dallarından yaz mevsiminin yorgunluğunu anlatarak insanın içi kasvetli olur b yorgunluk belirir insanların ruhunda