sen gerçek olsan bana bu mantıkla gelmezsin - kapıyı aralamadan önce delikten bakıp kim olduğunu görmek lazım diil mi? gerçek hayatta bilmediğin sadece kelimelerle tanıdığın bi insana nası güvenirsin derim kendime ve kapatırım kepenklerimi dış dünyaya kapalı kutuyum ben,
ya sen olmasaydin... hayalimde bile gözlerinin pariltisini görmeseydim o sicak yansiyan gülümsemene hayran kalmasaydim veya güldügünde o gamzeni farketmeseydim derin manalari bakislarina dalmasaydim icimde bir kipirti uyandirdigini bilmeseydim
ya sen olmasaydin... tanidikca canayakinligin beni sarsmasaydi senin degerli ve az bulunanlardan oldugunu bilmeseydim güvendigim, sonsuz kisilerdensin diye demeseydim kendime senin bende farkli oldugunu anlayip, itiraf edemeseydim seni sevmekten vazgecmeyi aklimdan gecirseydim
ya sen olmasaydin... ozaman ben ne yapardim? sanirim bos yasardim... hemde sensiz...
Sen ki çocuk halimsin... İstenilen ve arzulanan her şeyin penceresinden bakarak dünyaya Bu ters yüz olmuşluğun içinde gözlerin açık ölüyorsun Bu tükenen yaşayışların yerine kahroluyorsun Hüzünlü,yalnız ama direncin serinliğine dalıyor gözlerin Sende biten her ışıltıyı akıtarak... Bu yüzden sen benim susarken konuşan halimsin Ve bu yüzden sen,dağların düşerken gölgesinde Şerefli galibiyetle gözlerini açacağı en duru yurtsun Ve bu yüzden keşfedilmemiş yakalanmayı bekleyensin Arzularımızın tutsaklığına yakın duran hayalisin Cümlelerimdeki üç noktam,benliğimindeki virgülüm yokluğuna susarken konuşan halimsin...
Sen yitirilmiş yılların ardından elimde kalan tozlu resim. Sen yürüdüğüm yollarda üstüne basmaktan korktuğum ayak izim. Sen deniz kenarında topladığım nadide çakıl taşım. Sen sessizliğe inat korkusuzca haykırdığım sesim.
Bir bahar günü doğdun sen Baharın ta kendisi oldun sen şimdi her baharda doğan çocuklarla Sen en aşılmaz boya tenlerinde saçlarında Sen görünür görünmez ufuklarda Karlar erir erir kaçar kaçar da Gökler yağmur biçiminde güler ağlar ağlar da Güneş öğünerek yansır yansır da sularda Gelirsin her baharda Bir diriliş gibi ölü dünyaya Ölüler gölgenden ateş ala ala Ekilip biçilip yankı yapa yapa Yaz sıcaklığından arta arta Birer birer çıktılar gönlümüzün aynasına tarlasına Ki bir bahar günü doğdun sen
neyleyeyim o halde başkasıyla geçen zamanı, sonu sen'sen... ve neyleyeyim ben sadece hayalinle geçirdiğim gecelerimde çektiğim acıları. yanında değilken mutlu olmalarım neye yarar benim için sonuç hep sana çıkıyorsa... ayrılmalarımın sebepleri bile sadece sende son bulacak olan zamanımın daha zorlu geçmesini sağlıyorsa seninle arama neden 'ayrı'lıklar girsin ki?
eğer hayatta geçirilen tüm zamanların en nihayeti sende son buluyorsa, ve ben sadece sana ulaşacağım zamanı yaşıyorsam neye yarar benim sensizken yaşadıklarım ve ne işe yarar bu geriye kalan onca boş zaman? boş zamanlarımın 'boş' olma sebepleri sensen ve ben sadece seninle olan zamanlarda mutluysam o halde gerek yok başka şeylere. sadece sen ol, sen ol, sen ol hayatımda ki zorunlu olduğum bu zamanları en sevgiliyle geçirebileyim.
hayatsın sen Nymphe'sin, tohumda bekleyen meyve mürver gölgesinde yeşeren rûya ihanetsin, Kirke'nin güzel sesi bir gülüşün içine saklanmış ejder sevinçsin sen sevinç perilerinin gözlerindeki keder unutulmuş yalanlardan dökülmüş unutulmuş anlardan sökülmüş hançer gibi çıplak, gibi kirli ve safsın gömülü çalgıların çıngır telinde hep yarıda kalan kırık şarkısın...
evet sen hiç karşılaşmadığım sen.... o bana bir nefes mesafede durduğuna inanmak istediğim sen... erguvanların zamanı geldi geçiyor yine İstanbul'da... sana 'sen' diyebilmek için daha kaç bahar duracağım bu diyarda? 'sen' olabilecek kimsem yoksa yanıbaşımda... koca dersaadetin saadeti acep hangi kuytuda?
Sendin o biliyorum.Hayatıma o kadar kendiliğinden,o kadar doğal bir girişin vardı ki...Aslında şimdi de korkuyorum,benim için bu kadar önemli olduğun için.Kendimi uçurumun kıyısında gibi hissediyorum.Oysa ellerin,gülümsemen ne kadar sıcak.Sesinin tınısı,sözlerin,bakışların ve herşeyin benim için bu kadar özelken,bütün bunların başkasına da böyle görünmesi olasılığı bile benim için çok yıkıcı.Sen,sen,sen o kadar çok özelsin ki bunu yalnızca ben görebilirmişim gibi geliyor.Ne olur sisler içinde kaybolma! ..
aczimin külliyatında tüm istikametlerim sana. hiçliğimin en hat safhasında bir tek rotasın; bir tek seyir. bir tek seni zayi edemedim içimin dehlizinde. kitabelerde biriken figanımsın. gecenin kertiğine büzüşmüş izbeliğimle istifledim manasızlığımı… ….
gidişinin menziline düşlerimde öbeklendikçe sen! ömrümün ehramında gediklerden yontuyorum seni. bir ok gibi sığıntılığım … …
efendim kısaca halk arasında rüyelenme deyu tabir edilir
bknz: ben zikrettim herkes kınadı lakin uzak yazdı edebiyat oldu.
asabiyetlen...
Sen ellerimde,
Sen gözlerimde,
Issız geçen her gecemde,
Herşeyinle yanımdasın.
Bağrıma saplanan paslı hançersin sen,
Arayıp bulamazsın benim gibi seven.
Böyle çekip gitmezdin neden yokken,
Benim için değerini ah bir bilsen.
Sen
Koku, tad, sıcak... sende her aradığım vardı:
Seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.
Arif Nihat Asya
2=1Kim o deme boşuna... Benim ben.Öyle bir benki gelen kapına Başdan başa Sen.ÖZDEMİR ASAF
sen gerçek olsan bana bu mantıkla gelmezsin
-
kapıyı aralamadan önce delikten bakıp kim olduğunu görmek lazım diil mi? gerçek hayatta bilmediğin sadece kelimelerle tanıdığın bi insana nası güvenirsin derim kendime ve kapatırım kepenklerimi dış dünyaya
kapalı kutuyum ben,
Bir hayaldin öncesinde,
adın konmuş aşk dilinde,
ben senin sadece imkansızındım...
kelimeler tükendi de sen bitmedin bak içimde
belkide ben senin korkularındım.....
ya sen olmasaydin...
hayalimde bile gözlerinin pariltisini görmeseydim
o sicak yansiyan gülümsemene hayran kalmasaydim
veya güldügünde o gamzeni farketmeseydim
derin manalari bakislarina dalmasaydim
icimde bir kipirti uyandirdigini bilmeseydim
ya sen olmasaydin...
tanidikca canayakinligin beni sarsmasaydi
senin degerli ve az bulunanlardan oldugunu bilmeseydim
güvendigim, sonsuz kisilerdensin diye demeseydim kendime
senin bende farkli oldugunu anlayip, itiraf edemeseydim
seni sevmekten vazgecmeyi aklimdan gecirseydim
ya sen olmasaydin...
ozaman ben ne yapardim?
sanirim bos yasardim...
hemde sensiz...
Sen ki çocuk halimsin...
İstenilen ve arzulanan her şeyin penceresinden bakarak dünyaya
Bu ters yüz olmuşluğun içinde gözlerin açık ölüyorsun
Bu tükenen yaşayışların yerine kahroluyorsun
Hüzünlü,yalnız ama direncin serinliğine dalıyor gözlerin
Sende biten her ışıltıyı akıtarak...
Bu yüzden sen benim susarken konuşan halimsin
Ve bu yüzden sen,dağların düşerken gölgesinde
Şerefli galibiyetle gözlerini açacağı en duru yurtsun
Ve bu yüzden keşfedilmemiş yakalanmayı bekleyensin
Arzularımızın tutsaklığına yakın duran hayalisin
Cümlelerimdeki üç noktam,benliğimindeki virgülüm
yokluğuna susarken konuşan halimsin...
Sen yitirilmiş yılların ardından elimde kalan tozlu resim.
Sen yürüdüğüm yollarda üstüne basmaktan korktuğum ayak izim.
Sen deniz kenarında topladığım nadide çakıl taşım.
Sen sessizliğe inat korkusuzca haykırdığım sesim.
Sen kış güneşi misin
Yakarsın ısıtmazsın...
_S.Karakoç
Bir bahar günü doğdun sen
Baharın ta kendisi oldun sen
şimdi her baharda doğan çocuklarla
Sen en aşılmaz boya tenlerinde saçlarında
Sen görünür görünmez ufuklarda
Karlar erir erir kaçar kaçar da
Gökler yağmur biçiminde güler ağlar ağlar da
Güneş öğünerek yansır yansır da sularda
Gelirsin her baharda
Bir diriliş gibi ölü dünyaya
Ölüler gölgenden ateş ala ala
Ekilip biçilip yankı yapa yapa
Yaz sıcaklığından arta arta
Birer birer çıktılar gönlümüzün aynasına tarlasına
Ki bir bahar günü doğdun sen
__ S. Karakoç
Sen gece hemin yanarsan ey zar.
Men gece vü gündüzem giriftar..
fuzuli
çok seviyorum seni bennn:')
Sen, ben ve herkes gittiğinde, geirye kalıcak tek insan demektir.
içerisinde yüzlerce ben olan.
neyleyeyim o halde başkasıyla geçen zamanı, sonu sen'sen... ve neyleyeyim ben sadece hayalinle geçirdiğim gecelerimde çektiğim acıları. yanında değilken mutlu olmalarım neye yarar benim için sonuç hep sana çıkıyorsa... ayrılmalarımın sebepleri bile sadece sende son bulacak olan zamanımın daha zorlu geçmesini sağlıyorsa seninle arama neden 'ayrı'lıklar girsin ki?
eğer hayatta geçirilen tüm zamanların en nihayeti sende son buluyorsa, ve ben sadece sana ulaşacağım zamanı yaşıyorsam neye yarar benim sensizken yaşadıklarım ve ne işe yarar bu geriye kalan onca boş zaman? boş zamanlarımın 'boş' olma sebepleri sensen ve ben sadece seninle olan zamanlarda mutluysam o halde gerek yok başka şeylere. sadece sen ol, sen ol, sen ol hayatımda ki zorunlu olduğum bu zamanları en sevgiliyle geçirebileyim.
hayatsın sen
Nymphe'sin, tohumda bekleyen meyve
mürver gölgesinde yeşeren rûya
ihanetsin, Kirke'nin güzel sesi
bir gülüşün içine saklanmış ejder
sevinçsin sen
sevinç perilerinin gözlerindeki keder
unutulmuş yalanlardan dökülmüş
unutulmuş anlardan sökülmüş hançer
gibi çıplak, gibi kirli ve safsın
gömülü çalgıların çıngır telinde
hep yarıda kalan kırık şarkısın...
Bazen dönülmez kararlar almaya çok yakında duruyorsam
Anla anla aşksın sen
Cansın sen
Uykusuzluğum dalgınlığım hep bu yüzden
Aşksın sen, cansın sen..
-Yalın-
'Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen '
S.Karakoç
kendime en yakın olandır....
'sen' diyorsam elimi uzattığımda uzanabileceğimi düşündüğümdendir....
'onlar'dan daha beride...
'siz' den daha samimi...
'o' ndan daha yakın...
ama sen...
evet sen hiç karşılaşmadığım sen....
o bana bir nefes mesafede durduğuna inanmak istediğim sen...
erguvanların zamanı geldi geçiyor yine İstanbul'da...
sana 'sen' diyebilmek için daha kaç bahar duracağım bu diyarda?
'sen' olabilecek kimsem yoksa yanıbaşımda...
koca dersaadetin saadeti acep hangi kuytuda?
....
aşkın iki öznesinden biri...
Sendin o biliyorum.Hayatıma o kadar kendiliğinden,o kadar doğal bir girişin vardı ki...Aslında şimdi de korkuyorum,benim için bu kadar önemli olduğun için.Kendimi uçurumun kıyısında gibi hissediyorum.Oysa ellerin,gülümsemen ne kadar sıcak.Sesinin tınısı,sözlerin,bakışların ve herşeyin benim için bu kadar özelken,bütün bunların başkasına da böyle görünmesi olasılığı bile benim için çok yıkıcı.Sen,sen,sen o kadar çok özelsin ki bunu yalnızca ben görebilirmişim gibi geliyor.Ne olur sisler içinde kaybolma! ..
'...den
geLen
herşey
hıçkırıyor...'
aczimin külliyatında
tüm istikametlerim sana.
hiçliğimin en hat safhasında
bir tek rotasın;
bir tek seyir.
bir tek seni zayi edemedim
içimin dehlizinde.
kitabelerde biriken
figanımsın.
gecenin kertiğine
büzüşmüş izbeliğimle
istifledim manasızlığımı…
….
gidişinin menziline
düşlerimde öbeklendikçe sen!
ömrümün ehramında
gediklerden
yontuyorum seni.
bir ok gibi
sığıntılığım …
…
bitmek bilmeyen mevsimsizliğin
ikliminde,
tökezlediğim taşlar
kanatır ayak uçlarımdaki gölgemi.
hibe edeceğim neyim kaldı ki
marazi serkeşliğimden
başka?
usumda kuyulanan
sesin,
mülteci yalnızlığımda
girdin düşlerime …
….
ey vefâsız! ...
şimdi, avuçlarımda sakladığım
örümceğin zehrini
akıtıyorum
damarlarıma.
sana olan istikametlerimi siliyorum
usumun haritasından.
idrakine varamadığım
sevdanı bıraktım kapının eşiğine! …
senin için,
o mu, diye sordular
o değil, dedim onlara
anladılar.
Sen
Seni özleyenin
Özleminden habersiz
Özlemle
Özlenmektesin
Sen var ya
Sen
Özlemlerin
İçinde
En çok
Özlenensin...
çocuksun her ayrılıkta imlası bozulan!
...varlığı sorgulanırken, kalabalıklarda kaybolan...
BENCE SEN DE ŞİMDİ HERKES GİBİSİN
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
Nazım Hikmet
'Sen,,Sen,,Sen yok olabilirsin ama seni sevmis olmam yok olabilir mi? Özlemis olmam yok olabilir mi? Öylesine yer alıyor ki karsım da Sen Sen Sen..
sen iskeleye bağlı,fırtınalardan yoksun tatlı rüzgara razı...
ben açık denizdeyim deniz bu belli olmaz.....