. ... . XVII hiç mi seçilmezsin sen gecenin derin ve çivit mavisi karanlığına asılmış, kandiller arasından; hiç aşk…, hep mi utangaç ve keşfedilme dertlisi ve saklısın,
sürekli sende olan gözlerime bir bak, çık ortaya, ki hırka…, ceket…, parka… tam üç perdeyle örtülüsün, kendine bürünüksen de sararsın yine de, sana medyun ve, senden mahrum olan divâneni…, üşümesin elleri, ayakları, burnu ve ruhu diye, diye sen aşk…, bilirim…,
ama; evet işte bir ama daha ki, gür çayırların bezediği bir dalgalı tepede, görüş mesafesini sıfırlayan, akça dumanlı ve puslu; bulut bulut bir beyazlıkta, çenemden süzülen yağmur sularıyla, sırılsıklam sarılabilseydim sana aşk…,
senelerce kanal kanal pislik akmış bir garip körfez denizi, kesilmesi sonrasında kirliliğin tedricen…, hani kendini temizleyip nasıl yeniden ma/ss/mavi olabiliyorsa, sende öyle arındır seni senden, sende aşk, seni senden…,
kent atıklarıyla kirlenmiş gözlerim, yüzüm, ellerim ve içim, ve huzuruna, ay ışığına bestelenmiş bir sonat gibi çıkacak kadar, duru olamadım henüz, perişan, merhametine muhtaç ve üzgünüm, ki malumun bunlar…, ah; . ... .
yaşadığım hayat gibisin, göğsümde hiç kaybolmayan hergün büyüyen ömrümün toplamı bir yumru gibi...
dünyaları verseler bir daha yaşamak istemediğim kendini yok etme düğmesi olsa tereddüt etmeden basıp yeryüzünden tum izlerimle beraber kendimi sileceğim.
"...Y a p r a k gölgesinibilmez s a n a düşmeden..."
.
...
.
XVII
hiç mi seçilmezsin sen gecenin derin ve
çivit mavisi karanlığına asılmış,
kandiller arasından; hiç aşk…,
hep mi utangaç ve
keşfedilme dertlisi ve saklısın,
sürekli sende olan gözlerime bir bak,
çık ortaya,
ki hırka…, ceket…, parka…
tam üç perdeyle örtülüsün,
kendine bürünüksen de sararsın yine de,
sana medyun ve,
senden mahrum olan divâneni…,
üşümesin elleri, ayakları, burnu ve ruhu diye,
diye sen aşk…,
bilirim…,
ama;
evet işte bir ama daha ki,
gür çayırların bezediği bir dalgalı tepede,
görüş mesafesini sıfırlayan,
akça dumanlı ve puslu;
bulut bulut bir beyazlıkta,
çenemden süzülen yağmur sularıyla,
sırılsıklam sarılabilseydim sana aşk…,
senelerce kanal kanal pislik akmış
bir garip körfez denizi,
kesilmesi sonrasında kirliliğin tedricen…,
hani kendini temizleyip
nasıl yeniden ma/ss/mavi olabiliyorsa,
sende öyle arındır seni senden,
sende aşk,
seni senden…,
kent atıklarıyla kirlenmiş gözlerim,
yüzüm, ellerim ve içim,
ve huzuruna,
ay ışığına bestelenmiş bir sonat gibi çıkacak kadar,
duru olamadım henüz,
perişan, merhametine muhtaç ve üzgünüm,
ki malumun bunlar…,
ah;
.
...
.
Ben seni kötüleyemem hiç.
Çiçekli bir yol vardı, yürüdüm derim.
Ayaklarıma dikenler battı ama her
ormanda olur böyle şeyler derim...
Cahit Zarifoğlu
Sen ey kalbim, titremez misin,
Uzak bir hatıra gelip dayanınca kapılarına?
...
Baharıma bir yol bulacağım...
“ hersey yoluna girecek ,
yakında çiçekler çimenler büyüyecek …
ve
's e n'
aralarına karışıp güzel olacaksın . .”
.
godland “ 2022 _
Ruhuma iyi gelen tek şeysin..
.
“ çünkü
baktığın şeyi sarsan sensin ..”
.
" ilahi komedya _
" sende
hiçbir şeyin yanıtı yok..
baştan başa bir arayışsın
s e n. . "
" Sen ,
rutubetli bir evin
göğe açılan balkonusun.
Sıcak,
duru
yaz akşamı
esen hafif yel.
Günbegün
artan
sevincimdeki
Işıl düş . . "
" Sen
o baygın sevgilerin
adamı değilsin . . "
" İsmet Özel _
“ sen ,
kendini sevme korkağısın."
.
ö .a s a f ‘ diyordu ..
“ seni ,
zihninden tuttum şimdi ..
sen de ,
beni t u t .,”
" m e y _
" sende
sonsuzluğa doğru akan
bir şeyler var..
insanın
şiire ,
inanası geliyor. . "
sen ,
durup soluklanmaların insanı
değilsin diye ,
bak
içimdeki boşluğun bile
telaşı var..
sen ,
bir uykudasın ;
senin kâbusunu
ben görüyorum..
"Kim olduğun o kadar bağırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum."
.. nasıl bir cehennemsin , yanmaya geldim ..
C A
Sen de tutuklu biri..
Sen esaretini seven bir deli :)
Ben sensiz öylesine yaşıyorum da, bensiz sen nasıl yaşarsın?
bir akıntın bile yok benden yana, sularını toplayıp yitip giden nehir gibisin
keşke
bir kalbin olsaydı, içinde olabileceğim
yaşadığım hayat gibisin, göğsümde hiç kaybolmayan hergün büyüyen ömrümün toplamı bir yumru gibi...
dünyaları verseler bir daha yaşamak istemediğim kendini yok etme düğmesi olsa tereddüt etmeden basıp yeryüzünden tum izlerimle beraber kendimi sileceğim.
Sen; ufukta güneşin yerine gördüğüm,
çözemediğim kör düğümsün.
Yedi kat göğün yetimiydin göğsümde
yol kokusu başın
şimdi kimin sesinde uyuyor?
(alıntı)
Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.
sen benim inanışım, korkum, ümidim
ümitsizlikle ümit etme arasında gidip gelişimsin