Ne akılda kalması!?., Üzerinden çeyrek asır geçse de, çoğu zaman uykumda kendimi zorlu matematik sınavlarında ya da müdür yardımcısından köşe bucak kaçtığım koridorlarda Freddy'nin kabusu gibi yaşıyorum.. Dejavu'yu bundan iyi tanımlayacak başka bir olay yoktur kendi açımdan..
ilk yıl ineklediğim ve bütün hocalar tarafından saygı duyulan ve sevilen bir şahıs olmak
2. yıl ilk yılın kredisini kullanarak bazen de haddi aştığım...
3. yıl psikoloji hocasıyla hararetli tartışmalar yaptığım ve bolca şiir derecesi aldığım... ve 3. yılın son dönemini uykuyla geçirdiğim, hayatımın tuhaf bi dönemiydi...
-İstediğimiz sorudan başlayabilir miyiz? -Hocam kanaat notu kullanacak mısınız? -Deneyler,yazılılar, sözlü sınavlar, soğuk veya yağmurlu havalarda spor salonunda kasanın üzerinden takla atmak. -Beden Eğitimi öğretmeneine bedenci demek, Resim öğretmenine resimci demek. -Tebeşir veya markerların tahtada cıyyk cıyyk diye çıkardığı sesler. -Disiplin kurulu. -Sıralara aşık olduğu kişinin adını yazmak. -Öğretmenlerin taklidini yapmak. -Konuşanların adınının tahtaya yazılması.- -Yanlarına konuşmanın miktarına göre çarpı konulması. -Dersin boş geçeceğini öğrenip sevinmek, amaa işgüzar başka bir öğretmenin sınıfa göz kulak olma amacı ile gelmesiyle hayal kırıklığına uğramak. -Öğretmenlere aşık olmak, sırf onun dersinde rezil olmamak için o derse ağırlık verip yüksek notlar almak. -
çektiğim ilk kopya...... fizik yazılındayız..hocam robot tahsin..herkesin ikili oturduğu sıralarda biz üç kişiyiz..ayrılmazlar yani..ve her yazılı birimiz tek oturan bir arkadaşın yanına geçiyoruz..veee sorular dağıtılıyor..yanımdaki de babam kopya çekiyor..ee ben dururmuyum..istedim bir soru verdi..biraz yazdım ama sonrasını okuyamadım..sanki bizden başkası yok gibi arkadaşa okutuyorum ki ikimizin arasından bir el uzandı kopyayı aldı ve hiç birşey olmamış gibi devam et işareti verildi hoca tarafından.. yazıyorum ama ne yazdığımı biliyormuyum derken ders bitti kağıtlar toplandı..ben sonucu biliyorum ya...derken sonuçlar okunuyor.o zaman notlar 10 üzerinden değerlendirilirdi..ve ben o yazılıdan sekiz aldım arkadaş sıfır aldı... itirazlar falan derken hoca'oğlum alana değil verene bakacaksın' dedi..
çektiğim ilk kopya...... fizik yazılındayız..hocam robot tahsin..herkesin ikili oturduğu sıralarda biz üç kişiyiz..ayrılmazlar yani..ve her yazılı birimiz tek oturan bir arkadaşın yanına geçiyoruz..veee sorular dağıtılıyor..yanımdaki de babam kopya çekiyor..ee ben dururmuyum..istedim bir soru verdi..biraz yazdım ama sonrasını okuyamadım..sanki bizden başkası yok gibi arkadaşa okutuyorum ki ikimizin arasından bir el uzandı kopyayı aldı ve hiç birşey olmamış gibi devam et işareti verildi hoca tarafından.. yazıyorum ama ne yazdığımı biliyormuyum derken ders bitti kağıtlar toplandı..ben sonucu biliyorum ya...derken sonuçlar okunuyor.o zaman notlar 10 üzerinden değerlendirilirdi..ve ben o yazılıdan sekiz aldım arkadaş sıfır aldı... itirazlar falan derken hoca''oğlum alana değil verene bakacaksın'' dedi..
wc de tek bi kabine sıkısarak,4-5 kişi beraber içilen sigaranın tadı hiç bi yerde yok.. cok elenceli zamanlardı.koskoca 7sene gecirdik.ama okadar sadece hatıra,devamı yok,arkadaslıklar biraz yalanmıs sanki.. en yakın arkadasınla bile kopabiliomussun...:((ama herseye ragmen hayatımın en güzel senelriydi! !
-eşek evladım, koy o gömleği içine...ne o lan düğünemi geldin renkli renkli kravat gömlek, saçlara bak hele jöleyemi soktun kafanı...lan yoksa sen bura karı kız ayarlamaya mı geliyon...olm kız yok bizim okulda bilmiyonmu, banamı süslendin yoksa... -yok hocam estagfurullah, ben heteroyum.. -sus lan deyyus dalga mı geçiyoz biz.. -yok hocam valla, çıkıştta kzılar beni almaya geliyoda ondan şey ettim... -lan bu tiple seni napsın kızlar ben dururken...araban bile yok..git lan toplan gel...
'Beni sevmek zorunda değilsiniz.... Herşeyi kabul edebilirim ama saygısızlığı aslaaa! ! ! ! ' müd. yardımcımızın bıkmadan usanmadan her daim söylediği cümle....
her gün boş derslerde alınan futbol topuna maç ortasında müdürün el koymaları ve her maç sonunda kalorifer peteklerine astığımız mantar kokulu çoraplarımız... okula yolda bulduğum ölü fareyi getirişim ve hassas mideli kızların kusmaları,veli toplantısında en haylaz talebe oalarak bahsedildikçe annemin yerin dibine geçmeleri ve bunca manyaklığın ortasında ilk aşkın kalpte yarattığı sersemlikler,yaşanabilecek en güzel zaman dilimiydi kısaca'lise'
Piyesten kaçarken camdan kömürlüğün üzerine atladık.Yasin,Nurullahın ceketine basınca Nurullah dengesini kaybetti ve bileklerinin üzerine düştü.İki bileğide haş.O halde yinede kaçtık
çamlık :) , yaramazlık, cici kıslar :) , e5 disko (şimdi şımarık galbam) , yaz aylarında dersten kaçtığımız şelale, okuldaki aramalarda hergün yüzüne gülen arkadaşlarından çıkan malzemeler :)) (bi kızdan porno mecmua çıkmıştı süper olmuştu :) , sınıfın en orjinal adamı:şarapçı (öğretmenlerde onaylardı bu deyimi :) ve güzel bir hikaye.
ilkin şu aklıma geliyor...bi arkdaşımın esrar getirip tuvalette 4lü sarmasıydı..ve sabah saat 8 de..tüm binayı sarmıştı nimetin kokusu..ertesi günde konyak içmiştik rezil tuvalet kokuları arasında...ne güzeldi,,ne hank ti...
Ne akılda kalması!?., Üzerinden çeyrek asır geçse de, çoğu zaman uykumda kendimi zorlu matematik sınavlarında ya da müdür yardımcısından köşe bucak kaçtığım koridorlarda Freddy'nin kabusu gibi yaşıyorum.. Dejavu'yu bundan iyi tanımlayacak başka bir olay yoktur kendi açımdan..
ilk yıl ineklediğim ve bütün hocalar tarafından saygı duyulan ve sevilen bir şahıs olmak
2. yıl ilk yılın kredisini kullanarak bazen de haddi aştığım...
3. yıl psikoloji hocasıyla hararetli tartışmalar yaptığım ve bolca şiir derecesi aldığım... ve 3. yılın son dönemini uykuyla geçirdiğim, hayatımın tuhaf bi dönemiydi...
ii ki bitti...
iki sene öncesi olmasına rağmen hiçbirşey..
sigaradan dolayı aranma korkusu...
hocam niye beni yapmadığım şeyler için cezalandırıyorsunuz?
ödev olmazdı bazen..
ya tamam hiç yapmadım.
:))
-İstediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?
-Hocam kanaat notu kullanacak mısınız?
-Deneyler,yazılılar, sözlü sınavlar, soğuk veya yağmurlu havalarda spor salonunda kasanın üzerinden takla atmak.
-Beden Eğitimi öğretmeneine bedenci demek, Resim öğretmenine resimci demek.
-Tebeşir veya markerların tahtada cıyyk cıyyk diye çıkardığı sesler.
-Disiplin kurulu.
-Sıralara aşık olduğu kişinin adını yazmak.
-Öğretmenlerin taklidini yapmak.
-Konuşanların adınının tahtaya yazılması.-
-Yanlarına konuşmanın miktarına göre çarpı konulması.
-Dersin boş geçeceğini öğrenip sevinmek, amaa işgüzar başka bir öğretmenin sınıfa göz kulak olma amacı ile gelmesiyle hayal kırıklığına uğramak.
-Öğretmenlere aşık olmak, sırf onun dersinde rezil olmamak için o derse ağırlık verip yüksek notlar almak.
-
'benimle çıkar mısın? '
bknz. nedirin faideleri:P
çektiğim ilk kopya......
fizik yazılındayız..hocam robot tahsin..herkesin ikili oturduğu sıralarda biz üç kişiyiz..ayrılmazlar yani..ve her yazılı birimiz tek oturan bir arkadaşın yanına geçiyoruz..veee sorular dağıtılıyor..yanımdaki de babam kopya çekiyor..ee ben dururmuyum..istedim bir soru verdi..biraz yazdım ama sonrasını okuyamadım..sanki bizden başkası yok gibi arkadaşa okutuyorum ki ikimizin arasından bir el uzandı kopyayı aldı ve hiç birşey olmamış gibi devam et işareti verildi hoca tarafından..
yazıyorum ama ne yazdığımı biliyormuyum derken ders bitti kağıtlar toplandı..ben sonucu biliyorum ya...derken sonuçlar okunuyor.o zaman notlar 10 üzerinden değerlendirilirdi..ve ben o yazılıdan sekiz aldım arkadaş sıfır aldı...
itirazlar falan derken hoca'oğlum alana değil verene bakacaksın' dedi..
bu kopya ilk ve sondu hayatımda ki...
istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz :)
çektiğim ilk kopya......
fizik yazılındayız..hocam robot tahsin..herkesin ikili oturduğu sıralarda biz üç kişiyiz..ayrılmazlar yani..ve her yazılı birimiz tek oturan bir arkadaşın yanına geçiyoruz..veee sorular dağıtılıyor..yanımdaki de babam kopya çekiyor..ee ben dururmuyum..istedim bir soru verdi..biraz yazdım ama sonrasını okuyamadım..sanki bizden başkası yok gibi arkadaşa okutuyorum ki ikimizin arasından bir el uzandı kopyayı aldı ve hiç birşey olmamış gibi devam et işareti verildi hoca tarafından..
yazıyorum ama ne yazdığımı biliyormuyum derken ders bitti kağıtlar toplandı..ben sonucu biliyorum ya...derken sonuçlar okunuyor.o zaman notlar 10 üzerinden değerlendirilirdi..ve ben o yazılıdan sekiz aldım arkadaş sıfır aldı...
itirazlar falan derken hoca''oğlum alana değil verene bakacaksın'' dedi..
bu kopya ilk ve sondu hayatımda ki...
Gevezeliğin diz boyu,sımsıcak dostlukların olduğu,kişiliğimizin yerine oturduğu bazen hüzünlü ama genelde mutlu yıllarım,ahhhhhhh.
wc de tek bi kabine sıkısarak,4-5 kişi beraber içilen sigaranın tadı hiç bi yerde yok.. cok elenceli zamanlardı.koskoca 7sene gecirdik.ama okadar sadece hatıra,devamı yok,arkadaslıklar biraz yalanmıs sanki.. en yakın arkadasınla bile kopabiliomussun...:((ama herseye ragmen hayatımın en güzel senelriydi! !
Avni Horozal(Ersoy) hocam ın **** Yinemi sen it herif*** sözü..
ellerinden öpüyorum hocam..
bekare eksi dört ace aklımda kaldı ama hiç bi işime yaramadı..bi de EMPATİ nedir kaldı aklımda...bana olağandan fazla dost kazandıran..
müdür yardımcımızın aklında daha çok şey kalmış anlaşılan.. 7-8 yıl sonra beni gördüğünde kapıldığı paniğe bakılırsa :)))))
Bana kazandırdığı müthiş dostluklar.... Ayrılmayada hiç niyetimiz yok! ! !
hayatımı ve beni tamamiyle değiştiren BİTMEK BİLMEYEN ÜÇ KOCA SENEYDİ...(inanılır gibi deil ama bazen özlüyorum,ne paradoks!)
lise 2 de paso dayak yerdim hep de kız meselesinden sanki gavura vuruyolar
İNTİKAMMM! ! ! ! !
tenefüslerde tuvalette içinlen sigaranın keyfi,
aşık olduğum felsefe hocam.
-eşek evladım, koy o gömleği içine...ne o lan düğünemi geldin renkli renkli kravat gömlek, saçlara bak hele jöleyemi soktun kafanı...lan yoksa sen bura karı kız ayarlamaya mı geliyon...olm kız yok bizim okulda bilmiyonmu, banamı süslendin yoksa...
-yok hocam estagfurullah, ben heteroyum..
-sus lan deyyus dalga mı geçiyoz biz..
-yok hocam valla, çıkıştta kzılar beni almaya geliyoda ondan şey ettim...
-lan bu tiple seni napsın kızlar ben dururken...araban bile yok..git lan toplan gel...
'Beni sevmek zorunda değilsiniz.... Herşeyi kabul edebilirim ama saygısızlığı aslaaa! ! ! ! '
müd. yardımcımızın bıkmadan usanmadan her daim söylediği cümle....
Bakmayın bana ööle,beyni alınmış güvercin gibi...
mdr.yard.mustafa A....
her gün boş derslerde alınan futbol topuna maç ortasında müdürün el koymaları ve her maç sonunda kalorifer peteklerine astığımız mantar kokulu çoraplarımız...
okula yolda bulduğum ölü fareyi getirişim ve hassas mideli kızların kusmaları,veli toplantısında en haylaz talebe oalarak bahsedildikçe annemin yerin dibine geçmeleri
ve bunca manyaklığın ortasında ilk aşkın kalpte yarattığı sersemlikler,yaşanabilecek en güzel zaman dilimiydi kısaca'lise'
erkekler,çıkıştaki kavgalar,mini etekler,çoraplar,okuldaki kameralar,saçlar,lensler,en kötü hocalar ve arkadaşlıklar ve aşklar...
mükemmel integral bilgimin öysde sadece 4 soruyla sınanması...bi de çılgın müdür yardımcısı...haziranda zorla ceket giydirirdi tenefüslerde.
Piyesten kaçarken camdan kömürlüğün üzerine atladık.Yasin,Nurullahın ceketine basınca Nurullah dengesini kaybetti ve bileklerinin üzerine düştü.İki bileğide haş.O halde yinede kaçtık
Ders kaynasın diye felsefeci ile din dersi hocasını birbirine düşürmeye çalışırdık. Bazen düşerlerdi.
çamlık :) , yaramazlık, cici kıslar :) , e5 disko (şimdi şımarık galbam) , yaz aylarında dersten kaçtığımız şelale, okuldaki aramalarda hergün yüzüne gülen arkadaşlarından çıkan malzemeler :)) (bi kızdan porno mecmua çıkmıştı süper olmuştu :) , sınıfın en orjinal adamı:şarapçı (öğretmenlerde onaylardı bu deyimi :) ve güzel bir hikaye.
ilkin şu aklıma geliyor...bi arkdaşımın esrar getirip tuvalette 4lü sarmasıydı..ve sabah saat 8 de..tüm binayı sarmıştı nimetin kokusu..ertesi günde konyak içmiştik rezil tuvalet kokuları arasında...ne güzeldi,,ne hank ti...