Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    En güzel derdimdi yalnızlık, öyle güzel bakardı ki gözlerimin içine içine, sanki derinlerime iniyordu sessiz sedasız… keşfini bekleyen kendimi bulduğum, en güzel derdimdi. Uzunca kirpiklerimi kırpmadan beklemek…sanki gözbebeğimden uçup karışacaktı mavim maviye.
    Ata kızı

  • Bir Gece Vakti
    Bir Gece Vakti

    TRENLERDE

    İstanbul dendi mi, önce Haydarpaşa buluşması gelir aklıma. Sonra trenlerin ayıran, buluşturan, savuran, koparan, çekip götüren derin hüznü ile sevinci.
    İstanbul aklıma geldikçe münevver öğretmen geliyordu hep…
    Trenler gibi, Haydarpaşa garı gibi…
    Yol boyunca trende yazmaya yöneldiğim anlatılarımı tren yolculuğum öylesine biçimlendirmişti ki, gitmek kavuşmak, bellek labirentlerinde gezinmek, anımsamak, kopmak, savrulmak gibi kavramların uzun bir yolculukta ne anlam içereceğini gösteriyordu bir bir…
    Tren yolculuklarında en çok Tolstoy’u okumayı seviyordum; savaşın, dinin, köleliğin, insan sömürüsünün, aşkın yüzsüzlüğünün, aldatmanın sanrısının, kıskançlığın ölümcül yanlarının, yalanla gerçeğin ayrılmazlığının, karasevdanın derin kederinin, vicdanın elem verici bakışının bin bir yüzünün onun yapıtlarının ruhunu oluşturduğu söylenmelidir.
    Tolstoy sürekli sorgulayan bir yazardır. Öğreticidir, bir o kadar da huzursuz edicidir.
    Uzun tren yolculuklarını hep sevmişimdir, okurken yazarken kendimi iç yolculuğuma çıkarır…
    Biraz hüzün,
    Biraz keder,
    Ve
    Yalnızlık… BİR GECE VAKTİ.




  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Gece gökyüzüne bakarken bazıları boğulur sonsuz boşluğun darkında, bazıları kanat açar ay ve yaldızlara…

    Ata kızı

    Bakmak ayrı, görmek apayrı be üstat.
    Dedim denize:)

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Doğruluk, fedakarlık, manevi temizlik hastalığı… Haksızlığın, yalanın, riyanın, hasılı bütün hastalıkların ve zaafların müthiş bir düşmanıdır.

    -Şu halde bu hanımın kasabada bir çok düşmanları olacak.
    Maarif müdürü kesik kesik gülerek cevap verdi:
    -Orası öyle…

    Reşat Nuri Güntekin
    Acımak romanından.

    “Zehra hanım” idealist ve oldukça hakkaniyet sahibi bir muallimedir. Ve onun hakkında geçen bir diyalog.

    Okumayan varsa tavsiye olunur.
    Bazı insanlar küçük hesaplar peşinde koşmazlar ve onların yanında kalabilmek zordur. Dostları olabilmek ise çok az insana nasip olur. Herkesin çıkarsız gerçek dostluklar yaşaması dileğiyle.
    Ata kızı

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Pembe rengin bulunuşu

    Araştırmacılar Batı Afrika Moritanya'nın Taoudeni Havzası'nda bulunan Sahra Çölü'nde 1,1 milyar yıllık taşlarda pembe pigmentler keşfetti. Bu da parlak pembenin jeolojik kayıtlardaki en eski renk olduğu anlamına geliyor.

    İmiş.

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Düşlerimin tinsel bahçesi;
    Çitsiz, dikensiz
    “Parlak pembe,”
    Bulutlar pamuk
    Toprak, şeker pembe
    Irmağı, abı hayat
    Çiçekler “töz” pembe
    Arılar, pembe beyaz
    Ata kızı


  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    dilimizi kendisini zikre layık kulaklarımızı bu zikre şahit gözlerimizi Kur'anı azimuşanı okumaya nail bedenimizi sadece kendisine ibadet etmeye elverişli başımızı yalnız kendisine secdeyle şereflendiren alemin yeryüzündeki tek reisi ve rahmetin muhbiri sadıkı olan hazret-i Muhammed sav.efendimize ümmet olmakla bizi aziz asil ve soylu ve Hanif kılan Allah’a şükürler olsun.amin.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    neyse herkes uykudayken imanımızın izharınndan çekinmeyelim zira rahatsızlık duyacak bir varlık yok.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    günaydın herkese iman nimetinden dolayı Ezelden ebede Allah'a şükürler olsun.amin.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    iyi geceler arkadaşlar.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    o senin sorunuuuun. ben yatıım uyicam.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    sen inkarını tasdik ettin biz imanımızı tazeledik elhamdülillah. o senin sorunun yani.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    kısacası ben elimdekinden memnunum.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    tanrının ne sana ne delile ihtiyacı var ne de senin imanına ihtiyacı var iyi geceler.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    masal ve efsane olduğuna senin delilin var mı?

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    tabiki kuranda eski kavimlerden ve yaptıklarından bahseder nasıl ve neden azaba uğratıldıklarından da bahseder ancak bunlar aklı olanlara ibret ve ders olması için sunulan verilerdir. tarihsel cahillikler ve vakalardır.bu tarihsel olayları mekanları kuranda anımsamanız bir anlamda kuranın doğrulardan bahsettiğine bir delildir.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Kuranın semavi olmadığını iddia ediyorsunuz o halde iddianıza sahip çıkın ve akılla ve belgeniz var ise izah edin.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    madem ki sümer masalı kuran diyorsunuz ve iddia ediyorsunuz bu iddianızı akılla izah edin.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    senin dediğin ve kafanda şekillendirdiğin tanrı bu tartışmanın veya sohbetin ve sorularında sorulacağını biliyordu. ancak ne olursa olsun kuranın varlığını inkar edemeyeciğinizi de biliyordu..

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    milyarlarca müslümanın elinde kuran olduğunu siz pek tabiki biliyorsunuz bizim elimizde bu veri var ki hiç tahrifata uğramamış sizin elinizde hangi veri var ki tahrif edilmemiş ve hala aciz bir şekilde evrene dair akla dayalı izahlardan aciz olduğunuz aşikar olduğu halde.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    madem ki bir şeyi açıklamaktan aciziz acizsiniz acizler o zaman elde olan verilerin en azından elde olması nedeniyle ''elde olan, olmayandan evla olduğu'' kesinlik kazanır.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    sanırım felsefeciler bu sorular karşısında aciz kalıyor tabiri caizse akıllarının bu konudaki noksan olduğuna hem fikiriz.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    dikkat ederseniz ben sadece soru sordum? iddia etmedim. herhalde felsefeciler bu sorulardan gücenmezler.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    hayır ben tanrının varlığı veya yokluğunu iddia etmiyorum madem ki insan akıl varlığıdır o zaman bu içinde bulunduğumuz evrenin var olduğu şüphesiz olan evrenin nasıl var olduğunu akılla izah edin:))

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Valla o kaçacağını düşünmüyorum sadece daha fazla konuşmak istemiyor olmalı:) siz de artık kürsünüze dönün bence.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    bence öyle bir bilgisi yok sadece felsefenin bile soru sormak olduğunu ve evreni sorgulamanın bile temel düstur olduğunu bilmiyor. bilseydi evreni sorgulamaktan kaçmazdı:))

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Kenan bey, daha fazla bu konuyu uzatmaya gerek yok bence zira Mehmet bey sorularınıza cevap verecek yeterli bilgiye sahiptir. Bu konuyu kapatalım lütfen. Teşekkür ederim.

  • Melâle Dair
    Melâle Dair

    Bana çiçek gönderme

    bir kuş ağacı gönder

    dallarında gezinsin

    kül rengi güvercinler..

    Konsunlar yastığıma

    uyutmak için beni

    sırtlarında kuş tüyü

    gagalarında ninni..

    Kaldırıp yatağımı

    uçursunlar göklere

    kendimi yıldızlarda

    bulayım birdenbire..

    Bana çiçek gönderme

    bir kuş ağacı gönder

    alnıma dokunanlar

    iyileşmiş desinler..

    Ülkü Tamer

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    madem ki ahlak ve etik değerler ölçüsünde akla dayalı cevap vereceksiniz o halde akılla dahi izah edemediğin ve kendi kendine oldu gibi gülünç ve komik yargılara varmak açıkça akıldan hem istifa edip hem de aklı olanlara karşı bir hakaret ve saygısızlık değilse nedir? gel bana aşağıdaki soruların cevaplarını ver ve sorulara hazır ol zira felsefe soru sormaktır. beni ikna et benim için bir sıkıntı oluşturmayacağından emin olabilirsin. yada sırf yüzeysel içinde bulunduğumuz bizzat yaşadığımız evreni (ki gözden kaçması için kör olmak lazım) tartışmadan etikten ahlaktan ve küçük ölçekte sığ akıldan bahsetmek benim düsturum ve seviyemde olan bir şey değil.:(( selametle.

  • Bir Gece Vakti
    Bir Gece Vakti

    ‘’YALNIZLIĞI VURSALAR’’


    Sözcüklere sığınarak yaşamın ötesindeyim şimdi.
    Yalnızca ezgiler avutabiliyor beni.
    Derin, içli, içimizdeki ağunun gamını dile getiren,
    Hayata bakma biçimlerimizi değiştiren ezgiler…
    Çıkıp gökyüzüne baktığım anlarda, bana sonsuzluğun dilini anlatan renklere tutulduğumu anımsıyorum şimdi.
    Ahh! İstanbul
    Daralan bir gökyüzünde süzülen martıların çığlıkları silinmiş, ağır çekimdeki bir filmin karesi gibi gelip göz erimime sinmiş yalnızlık mazgallarını andıran İstanbul silueti…
    Kendimi çekip alamıyorum bu görüntüden.
    Her ömrün bir dönüm noktası vardır. Uçarı, delişmen çağlarınızda hiç yanınıza yaklaştırmadığınız ölüm duygusu gelip gelip sizi bulduğu bir zaman aralığından bakınca, hayatın anlamını varedenin de bu olduğunu düşünüyorsunuz.
    Tıpkı gün ışığının dokunduğu her bir nesneye verdiği renk, işlediği tat gibi… Biri olmadan ötekinin varlığının kavranamazlığı…
    Orada bir çay söyledim kendime. Ürkmedim, çekinmedim. Yanıma aldığım Münevver öğretmenimin bana bıraktığı edebiyat söylemlerinin barındığı ve yakında basılıp gün yüzüne çıkacak olan derlemelerini okumaya koyuldum. Piyanosunun tuşlarına dokunur gibi;

    Orada anlattığı insan sıcaklığına baktım. BİR GECE VAKTİ