Böcek ve hayvan davranışları (1 saat-3 gün öncesi) :
*At, eşek, inek: iplerini koparırlar. Ahır kapılarından dışarı çıkmak isterler. Tepelere doğru koşarlar. *Tavşan ve fare: Binaların üst katlarına kaçışırlar. Direklere tırmanırlar. Yere inmek istemezler. *Domuzlar: Hızla yukarıya doğru koşarlar. Toprağı delicesine eşelerler. *Kediler: Kutu ya da çöp bidonu içine atlarlar. Top gibi sıkışıp, şiddetle titrerler. *Köpekler: Korku dolu hiç durmadan havlarlar. *Balıklar: Göl ya da deniz tabanının ısınması sonucu yüzeye yakın yüzerler. Yılan balıkları ortadan kaybolur. *Ölü balık: Balıklar nedensiz bir şekilde ölür ve karaya vururlar. *Ördek, kaz, kuğu: Göle girmek istemezler. Göldekiler ölebilir. *İpek Böcekleri: Arka arkaya dizilirler. *Yengeç: Plajda yengeçler dolaşır. *Martılar: Gruplar halinde karaya doğru uçarlar. Karada gürültülü bir şekilde bağırarak çembersel olarak uçarlar. *Büyükbaş hayvanlar: 3-4 gün önce elektromagnetik ışınlardan etkilenmeye başlarlar. *Karıncalar: Deprem öncesi hayvan davranışlarında belki de en önemlisi 'Karıncalardır'. Eğer eviniz 3. katın üstünde ise ve dairenizde karınca sayısında büyük bir artış oluşmuşsa, onların davranışlarını izlemek akıllıca olabilir; a) Yuvalarını terk ederler, b) Yürüyüşlerinde değişiklik olur (ateş üstünde gibi yürürler) c) Zincir oluştururlar d) Küme küme toplanırlar e) Kümelerde kendiliğinden ölüm sayısının artması magnitude'un büyüyeceği anlamına gelir. (M6.5-7.0 gibi depremlerin hemen öncesinde bütün kümelerin %80'i ölür)
Gökyüzündeki değişimler (1 saat - 1 hafta öncesi) :
*Deprem ışıkları: Güneşin yeni doğup batışı gibi ışık huzmeleri görülür. *Alev topları: Yanan bir kibrit alevi gibi alev topu görülür. *Deprem Sisi: Kırılacak bölgeyi ani bir sis kaplar. *Yıldırımlar: Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli oluşumlar görülür. *Gökkuşağı: Açık havada kısa gökkuşağı oluşur. Bunda yeşil, siyah, mavi renk egemendir. *Hava sıcaklığı: Havada aşırı sıcak ve sıkıntı meydana gelir. *Ay, yıldızlar: Parlak bir gökyüzü içinde yıldızlar elde tutulacak kadar yakın görünür. *Uğultu: Yerden anlam verilemeyen bir uğultu duyulur.
Bitki ve ağaç değişimleri (1 - 3 ay öncesi) :
*Meyve ağaçları: Erken çiçek açar ve erken meyve verir. *Ot ve ağaç dalı: Yüzeyleri kızarır, yanar.
Deniz ve göl değişimleri (1 saat - 2 hafta öncesi) :
*Su basması: Bir iki hafta önceden kıyıları deniz basar. *Su çekilmesi: 1 ile 5 saat öncesinden deniz kıyıdan çekilir. *Dalgalar: 1 ile 5 saat öncesine kadar çarşaf gibi düz olan denizde, gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur. *Düz deniz: Deniz çarşaf gibi düzgün olur. *Hava kabarcığı: Deniz, kuyu ya da gölde bolca hava kabarcığı görülür. *Isınma: Deniz tabanındaki ısınmadan dolayı suyun ısısı da normalin üzerine çıkar.
Yeraltı suları değişimleri (1 saat - 3 ay önceden) :
*Su verimi: 1 ile 4 litrelik verim artışı olur. *Basınç artışı: Su basıncında 1-1.5 barlık artış olur. *Su sıcaklığı: Olağan sıcaklığın 1-2 derece üzerinde ısınır. *Yeni kaynak: 1 ile 2 hafta öncesinden yeni kaynak oluşur ya da var olan kaynak kuruyabilir. *Su gazları: Karbondioksit, metan ve özellikle radon gazı içeriği artar. Kuyuyu sis kaplar. *Su tadı: Su acılaşır ya da tatlılaşır. *Suda koku: Çürük yumurta ve kükürt kokusu gelir. *Su kimyası: İletkenlik, radon, cıva, helyum, karbondioksit artışı gözlenir. *Kabarcıklar: Su içinde hava kabarcıkları oluşur. *Dere suları: Kesilir, kurur ya da çoğalır.
selam bence deprem bir devletin ekonomik çöküşüdür biz bunu marmara depreminde yaşadık ben k.maraşın bir ilçesinde ikamet etmeme rağmen en az onlar kadar üzüldüm.Ama biliyorum ki biz türk halkın ne deprem nede savaş yok edemez.Ben depremi önceden bilecek bir alet yapmak isterim ama elimde imkanım yok.Vatan için çalışmak isterim bu imkanı verirsenin sizsde sevinirsiniz bende çünkü ben 20 yaşındayım hayatım boyunca hep bu aleti yapmak istedim aban yarım ederseniz sevinirim
Sallanıyor yer ve sallıyor bizi uyandıracak mı acaba hepimizi?
Gece oturması ve gündüz uykusu bunlar çare mi; deprem korkusu!
Yürekler sallanmıyor, gönüller uyanmıyor, aynı sarhoşluk ve aymazlık devam. Bu kadar didaktik olmak istemezdim ama beynimi sıkıştırıp dökülüyor kelam.
-Aç bakalım Semra Hanım eski kocasına dönecek miymiş? -Sözde güzellik kraliçesi ama bak meğer ne rüküş şeymiş! Bahçede zeytin ağacının dibinde otursan ve düşünsen bir, o zaman diyeceksin, yaşamak gerek, televizyon neymiş!
Sallanıyor yeryüzü, uyan ey insan dünya cennet olacak eğer yaşarsan
Korkuyla büzülürsen durduğun yerde ve saklanırsan popüler olan şeylerde görememek var cennet yeryüzünü ama bil ki O unutmaz sözünü!
Deprem,ben bizzat depremi yaşadım 17 ağustosta anlatılması güç hemde çok güç. İnsanın çaresizliği hiçbirşey yapamaması yalnızca kaderinize boyun eğmek var o sallantıda. Ondan sonrası deprem tedbirleri, kişisel çabalarınız vs geliyor. Tek kelimeyle çaresiz. Ve bir kaç saat öncesine kadar tanıdığınız bir çok kişinin cesedi günler sonra çıkarılabiliyor.
Umarım bir daha böylesi bir yıkım olmaz ve insanları belki birşeylere daha duyarlı ve biraz daha sevgi dolu oluruz. Hep almayı değil vermeyi de denemek gerek.
Deprem 13 saat enkazda kalan,2 ay yoğun bakımda yatan benim için çaresizlik,muhtaçlık,çığlık,sakatlık,ölüm,kızılay,ambulans,trafik,karanlık,,ağlayanlar,çocuklar,yıkılan yuvalar,basiretsiz yönetimler saymakla bitmeyecek Allah kimseye yaşatmasın.
Deprem; kelime olarak toplumdaki yozlaşmayı çağrıştırıyor. Kadına, aileye, insanlığa, küçüklere, büyüklere, şefkat ve sevgilerin yitirilmesini çağrıştırıyor. Malatya Çocuk Yuvasındaki o çirkin görüntülerin, bence deprem etkisinden farkı yoktu.Dünyada en uzun süren depren yarım saati geçmez ama Malatya'daki o görüntüler, hala bedenimi ve duygularımı sarsıp duruyor. Televizyonlardaki kadın proğramlarında, gösterilen ve kadınlara yapılan o lanet şiddet görüntüleri, bir şair olarak ruhumuzda derin yaralar açan birer depremdir. Yoksa, fiziki olarak yerin hareketi insanı o kadar etkilemese gerek.Çünkü sarsıntısı geçicidir. Zekeriyya BİCAN
deprem; yerküredeki en sıradan ve olağan doğal olaylardan biri olmasına rağmen, ilkel çağlarda bilgisizlikten, günümüzde ise başa gelineceklerin fazlaca bilinmesinden dolayı korku yaratmaktadır. insanların ve yapıların güvenliği sağlandığı taktirde ihtişamı hayranlıkla seyredilebilecektir..
insanların bildiği duaların tümünü okuduğu andır deprem anı....... ve doğma büyüğme aynı mahallede oturmama ramen hiç görmediğim tanımadığım insanları bir arada gördüğüm andı deprem anı....
Depremin bilimsel anlatımını burada yapmak bence çok yanlış.Çünki onu bilim adamları yapıyor bence DEPREM; acizlik,eğitimsizlik ve insana değer vermemnin sonucunu ortaya koyan bir öz eleştiridir....yıllardır var olan deprem neden bukadar önemli? ? ? ? ÇÜNKİ kaçak,eksik,ve plansız yapılaşma.... DEPREM e engel olmak yerine korkuya ölümlere ve faciaya engel olmalıyız......
insanların doğaya karşı acizliği, yeryüzündeki dipsiz bir çukur, üzerimizdeki beton ağırlık........ ağıt, gözyaşı, çaresizlik, beklenti, sıcak yuva özlemi........
pazar günkü kahramanımız erol abinin tekrar olmasını istediği jeolojik olay, sonucunda dağ neyim oluşsa da kahramanımızı batırdığı gerçeği de çok acı...üzülme erol abi:(
hakkatten yeter artık dedirtiyor...hayat artık normal akışının dışında..sokaklarda kamp çadırları kurulu,birisinin ağzından deprem lafı çıksa dışarı atıyor herkes kendini.tedirginilik rahatsız edici..
Böcek ve hayvan davranışları (1 saat-3 gün öncesi) :
*At, eşek, inek: iplerini koparırlar. Ahır kapılarından dışarı çıkmak isterler. Tepelere doğru koşarlar.
*Tavşan ve fare: Binaların üst katlarına kaçışırlar. Direklere tırmanırlar. Yere inmek istemezler.
*Domuzlar: Hızla yukarıya doğru koşarlar. Toprağı delicesine eşelerler.
*Kediler: Kutu ya da çöp bidonu içine atlarlar. Top gibi sıkışıp, şiddetle titrerler.
*Köpekler: Korku dolu hiç durmadan havlarlar.
*Balıklar: Göl ya da deniz tabanının ısınması sonucu yüzeye yakın yüzerler. Yılan balıkları ortadan kaybolur.
*Ölü balık: Balıklar nedensiz bir şekilde ölür ve karaya vururlar.
*Ördek, kaz, kuğu: Göle girmek istemezler. Göldekiler ölebilir.
*İpek Böcekleri: Arka arkaya dizilirler.
*Yengeç: Plajda yengeçler dolaşır.
*Martılar: Gruplar halinde karaya doğru uçarlar. Karada gürültülü bir şekilde bağırarak çembersel olarak uçarlar.
*Büyükbaş hayvanlar: 3-4 gün önce elektromagnetik ışınlardan etkilenmeye başlarlar.
*Karıncalar: Deprem öncesi hayvan davranışlarında belki de en önemlisi 'Karıncalardır'. Eğer eviniz 3. katın üstünde ise ve dairenizde karınca sayısında büyük bir artış oluşmuşsa, onların davranışlarını izlemek akıllıca olabilir;
a) Yuvalarını terk ederler,
b) Yürüyüşlerinde değişiklik olur (ateş üstünde gibi yürürler)
c) Zincir oluştururlar
d) Küme küme toplanırlar
e) Kümelerde kendiliğinden ölüm sayısının artması magnitude'un büyüyeceği anlamına gelir. (M6.5-7.0 gibi depremlerin hemen öncesinde bütün kümelerin %80'i ölür)
Gökyüzündeki değişimler (1 saat - 1 hafta öncesi) :
*Deprem ışıkları: Güneşin yeni doğup batışı gibi ışık huzmeleri görülür.
*Alev topları: Yanan bir kibrit alevi gibi alev topu görülür.
*Deprem Sisi: Kırılacak bölgeyi ani bir sis kaplar.
*Yıldırımlar: Olağan dışı mor, yeşil, kırmızı, mavi, pembe renkli oluşumlar görülür.
*Gökkuşağı: Açık havada kısa gökkuşağı oluşur. Bunda yeşil, siyah, mavi renk egemendir.
*Hava sıcaklığı: Havada aşırı sıcak ve sıkıntı meydana gelir.
*Ay, yıldızlar: Parlak bir gökyüzü içinde yıldızlar elde tutulacak kadar yakın görünür.
*Uğultu: Yerden anlam verilemeyen bir uğultu duyulur.
Bitki ve ağaç değişimleri (1 - 3 ay öncesi) :
*Meyve ağaçları: Erken çiçek açar ve erken meyve verir.
*Ot ve ağaç dalı: Yüzeyleri kızarır, yanar.
Deniz ve göl değişimleri (1 saat - 2 hafta öncesi) :
*Su basması: Bir iki hafta önceden kıyıları deniz basar.
*Su çekilmesi: 1 ile 5 saat öncesinden deniz kıyıdan çekilir.
*Dalgalar: 1 ile 5 saat öncesine kadar çarşaf gibi düz olan denizde, gemi geçmiş gibi dalgalar oluşur.
*Düz deniz: Deniz çarşaf gibi düzgün olur.
*Hava kabarcığı: Deniz, kuyu ya da gölde bolca hava kabarcığı görülür.
*Isınma: Deniz tabanındaki ısınmadan dolayı suyun ısısı da normalin üzerine çıkar.
Yeraltı suları değişimleri (1 saat - 3 ay önceden) :
*Su verimi: 1 ile 4 litrelik verim artışı olur.
*Basınç artışı: Su basıncında 1-1.5 barlık artış olur.
*Su sıcaklığı: Olağan sıcaklığın 1-2 derece üzerinde ısınır.
*Yeni kaynak: 1 ile 2 hafta öncesinden yeni kaynak oluşur ya da var olan kaynak kuruyabilir.
*Su gazları: Karbondioksit, metan ve özellikle radon gazı içeriği artar. Kuyuyu sis kaplar.
*Su tadı: Su acılaşır ya da tatlılaşır.
*Suda koku: Çürük yumurta ve kükürt kokusu gelir.
*Su kimyası: İletkenlik, radon, cıva, helyum, karbondioksit artışı gözlenir.
*Kabarcıklar: Su içinde hava kabarcıkları oluşur.
*Dere suları: Kesilir, kurur ya da çoğalır.
selam bence deprem bir devletin ekonomik çöküşüdür biz bunu marmara depreminde yaşadık ben k.maraşın bir ilçesinde ikamet etmeme rağmen en az onlar kadar üzüldüm.Ama biliyorum ki biz türk halkın ne deprem nede savaş yok edemez.Ben depremi önceden bilecek bir alet yapmak isterim ama elimde imkanım yok.Vatan için çalışmak isterim bu imkanı verirsenin sizsde sevinirsiniz bende çünkü ben 20 yaşındayım hayatım boyunca hep bu aleti yapmak istedim aban yarım ederseniz sevinirim
Hayatta hiç sarsılmadım sarsılmam diyenlerin sarsıldığı anlar..
ama doğrular yanlışı götürsün...
evet evet, yanlış doğruyu götürmesin...
ben testlerde iyiyim..yeter ki ters köşe yapmasın :))
OLMADIĞI SÜRECE SORUN YOK.OLURSA NERDE OLURSA OLSUN YERYÜZÜNDE, YÜREKTE VE BEYİNDE İŞTE O ZAMAN FENA.
Sallanıyor yer ve sallıyor bizi
uyandıracak mı acaba hepimizi?
Gece oturması ve gündüz uykusu
bunlar çare mi; deprem korkusu!
Yürekler sallanmıyor, gönüller uyanmıyor,
aynı sarhoşluk ve aymazlık devam.
Bu kadar didaktik olmak istemezdim
ama beynimi sıkıştırıp dökülüyor kelam.
-Aç bakalım Semra Hanım eski kocasına dönecek miymiş?
-Sözde güzellik kraliçesi ama bak meğer ne rüküş şeymiş!
Bahçede zeytin ağacının dibinde otursan ve düşünsen bir,
o zaman diyeceksin, yaşamak gerek, televizyon neymiş!
Sallanıyor yeryüzü, uyan ey insan
dünya cennet olacak eğer yaşarsan
Korkuyla büzülürsen durduğun yerde
ve saklanırsan popüler olan şeylerde
görememek var cennet yeryüzünü
ama bil ki O unutmaz sözünü!
(Z) EL(Z) ELE
Deprem,ben bizzat depremi yaşadım 17 ağustosta anlatılması güç hemde çok güç. İnsanın çaresizliği hiçbirşey yapamaması yalnızca kaderinize boyun eğmek var o sallantıda. Ondan sonrası deprem tedbirleri, kişisel çabalarınız vs geliyor.
Tek kelimeyle çaresiz. Ve bir kaç saat öncesine kadar tanıdığınız bir çok kişinin cesedi günler sonra çıkarılabiliyor.
Umarım bir daha böylesi bir yıkım olmaz ve insanları belki birşeylere daha duyarlı ve biraz daha sevgi dolu oluruz. Hep almayı değil vermeyi de denemek gerek.
En güzel şey bu.
Saygıyla..
ben 9.0 şiddetindeki depreme kadar tedbirli davranabilirim
beni depremden Allah korusun
Şüphesiz Allah yerin ve göğün tek sahibidir...
kalbimde her gün yaşanan bir afet 9.9 10 a 0.1 kaldı beni öldürecek
Ürkütücü,korkunç,felaket,acı,çaresizlik,gözyaşı.
yaşadıgım ülkenin buna nekadar kayıtsız oldugunu ve
ölüm ü hatırlatıyor
Deprem 13 saat enkazda kalan,2 ay yoğun bakımda yatan benim için çaresizlik,muhtaçlık,çığlık,sakatlık,ölüm,kızılay,ambulans,trafik,karanlık,,ağlayanlar,çocuklar,yıkılan yuvalar,basiretsiz yönetimler saymakla bitmeyecek Allah kimseye yaşatmasın.
Deprem,
çaresizlik,yitiris,kaybolus,ölümdür bizim için.
Deprem;
doganin bizden aldigi intikamdir.
Deprem; kelime olarak toplumdaki yozlaşmayı çağrıştırıyor. Kadına, aileye, insanlığa, küçüklere, büyüklere, şefkat ve sevgilerin yitirilmesini çağrıştırıyor. Malatya Çocuk Yuvasındaki o çirkin görüntülerin, bence deprem etkisinden farkı yoktu.Dünyada en uzun süren depren yarım saati geçmez ama Malatya'daki o görüntüler, hala bedenimi ve duygularımı sarsıp duruyor. Televizyonlardaki kadın proğramlarında, gösterilen ve kadınlara yapılan o lanet şiddet görüntüleri, bir şair olarak ruhumuzda derin yaralar açan birer depremdir. Yoksa, fiziki olarak yerin hareketi insanı o kadar etkilemese gerek.Çünkü sarsıntısı geçicidir. Zekeriyya BİCAN
deprem; yerküredeki en sıradan ve olağan doğal olaylardan biri olmasına rağmen, ilkel çağlarda bilgisizlikten, günümüzde ise başa gelineceklerin fazlaca bilinmesinden dolayı korku yaratmaktadır. insanların ve yapıların güvenliği sağlandığı taktirde ihtişamı hayranlıkla seyredilebilecektir..
insanların bildiği duaların tümünü okuduğu andır deprem anı....... ve doğma büyüğme aynı mahallede oturmama ramen hiç görmediğim tanımadığım insanları bir arada gördüğüm andı deprem anı....
korku,ölüm,sakat kalma,sevdiklerimi kaybetme,sokakda kalma,çaresizlik
Depremı yaşayanlardan bırıyım..gölcükte yaşadım depremı..deprem anı uzun bır bekleyış..belırsızlık,çaresızlık..ımkansızlık,korku,
insan oğlunun ölüm ve korkuyu yaşadığı mükemmel organizasyon
6:30 yatıp 7:26da Beni Yataktan Fırlatıp Uykusuz Kalmamı Ve Projektörü Projection Okumamla Sonuçlanan Acaip Stres Verici 1 Olay
bir doğa harikası.. ama işin içine insan eli değdiği için doğa nın gazabı..
Deprem
Eli ellerimde daha sımsıcak
Elimden gelmiyor birşey yapacak
Gözleri gözünde kala kalacak
Depremi görüp hiç ağladınmı.
Üçkatlı beş katlı yerden enkazlar
Enkazın altında cansız yatanlar
Tükenen umutlar,sönen ocaklar
Depremi görüp hiç ağladınmı,
Afişler asılmış kaybolanlar çok
Kurtuldu demişler görüp bilen yok,
Açlık sınırında açlar bile tok
Depremi görüp hiç ağladınmı.
Bir çocuk ağlıyor feryat ve figan
Geriye bir tek kendisi kalan,
Yardım bekleriken yardımı çalan
Depremi görüp hiç ağladınmı,
Kimisi anasız,kimi babasız
Kimisi gardaşsız,kimi bacısız
Dil telefuz etmez, öyle imkansız
Depremi görüp hiç ağladınmı.
El bilekten kopmuş,vücutlar yarım
Oy benim evladım,oy benim canım
Seni topraklara nasıl koyarım
Feryadını duyup hiç ağladınmı.
Baktıkça yüzlere yürek dağlıyor
Hertaraf yaralı,yardım bekliyor
Enkazın altında binler inliyor
Depremde görüp hiç ağladınmı.
Hastaneler enkaz,servisler enkaz
yaralı çok fazla,doktorsa çok az
Sağdan soldan gelen yardımla biraz
Tedaviyi görüp hiç ağladınmı.
Yığın -yığın, ekmek ve israf
Herkes kendince haklı bir taraf
Karışmış duygular,duygular tuhaf,
Depremi görüp hiç ağladınmı.
Kadermi böyleydi, ihmalmi vardı
Mütahit demirden, harçtanmı çaldı
Velhasıl bu deprem çok canlar aldı
Depremde görüp hiç ağladınmı.
yazan:Ahmet Atmaca
Depremin bilimsel anlatımını burada yapmak bence çok yanlış.Çünki onu bilim adamları yapıyor bence DEPREM; acizlik,eğitimsizlik ve insana değer vermemnin sonucunu ortaya koyan bir öz eleştiridir....yıllardır var olan deprem neden bukadar önemli? ? ? ? ÇÜNKİ kaçak,eksik,ve plansız yapılaşma....
DEPREM e engel olmak yerine korkuya ölümlere ve faciaya engel olmalıyız......
insanların doğaya karşı acizliği, yeryüzündeki dipsiz bir çukur, üzerimizdeki beton ağırlık........ ağıt, gözyaşı, çaresizlik, beklenti, sıcak yuva özlemi........
pazar günkü kahramanımız erol abinin tekrar olmasını istediği jeolojik olay, sonucunda dağ neyim oluşsa da kahramanımızı batırdığı gerçeği de çok acı...üzülme erol abi:(
Deprem, bence doganin varoldugu anlamindadir.Tipki insan gibi..Yiprandikça, asindikça, o da birtakim yenilgilere ugruyor.
Yeryüzünün ben de varım, burdayım demesi.
hakkatten yeter artık dedirtiyor...hayat artık normal akışının dışında..sokaklarda kamp çadırları kurulu,birisinin ağzından deprem lafı çıksa dışarı atıyor herkes kendini.tedirginilik rahatsız edici..