Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası Sözlerinde baskı yasası, yeter ! Hangi kavgayı özlesem, suskunum sana Zafer sabahlarında gece kadar Bayram sabahlarında yas kadar suskun Böyle güzelliklere de Böyle suskunluklara da lanet olsun Al bu suskunluğumu, al artık Al ki, Bütün gürültüler kahrolsun...
Hangi türküye uzansam, suskunum sana Ağıt ağıt, özlem özlem suskun Tut ki vurulmuşum Aşktan ve kandan bir damla olmuşum Bir saçlarının rüzgarına Bir de ağzının kıyılarına konmuşum Hangi dalga silebilir beni senden Hangi kasırga koparabilir Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum Coşkuların her şahlanışında Sana deprem deprem susmuşum Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum...
Hangi güzelliği özlesem, suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni, masmavi Koşuyorum sana, bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda, kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum... Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum...
Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun, yaşamaya suskun Haykırabilsem, Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde...
Bırak zorlama ! Yarım kalması gereken her şey, yarım kalsın Bazı şeyler yarım yaşanır Her şeyi tamamlamaz hayat Bazen, gece vakti güzel bir rüya görürsün Ardından birden uyanır ve bir daha uyuyamazsın Çünkü bilirsin, uyusan da Yarım kalan rüyanı, asla tamamlayamazsın! Rüya gibidir işte yaşamak… Bırak..! Yarım kalması gereken, yarım kalsın....
Bugün yüzünde bir başka güzellik var senin, Bugün dudağında başka bir tad var, Boyunda başka bir yücelik. Bugün kırmızı gülün bir başka daldan.
AYın, gökyüzüne bugün sığmamış. Göklere benzeyen göğsün, bugün daha geniş. Hangi yanından kalktın bu sabah, söyle, Bir başka kavga var dünyada senin yüzünden, Dünyada bir başka gidiş
Biz, senin gözlerinden gördük Arslanlara meydan okuyan o ceylanı, Başka bir ovası var o ceylanın bugün, İki cihandan da dışarı..
Seven insanın ayağı mı yok, İşte ona ölümsüzlük kapandı, Yukarlarda onunla uçar gider.
Gözlerinin denizinde onu arama. O inci, bir başka denizde.
Bakarsın bugün sever bu yürek, Yarın sevilir bakarsın.
Bilemezsin Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı... Hiçbir şey içime sinmedi. Altın madenine, altın sunmanın ne anlamı var. Ya da okyanusa su... Düşündüğüm her şey Doğu’ya baharat götürmek gibiydi. Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, Çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla !
Herkes seni, sen zanneder. Senin, sen olmadığını bile bilmeden, Sen bile.. Seni, ben geçerken, Derim ki, Saati sorduklarında; Onu ”O” geçiyordur. Kimse anlam veremez. Tamir ettirmedin gitti, derler, şu saati, Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde, Sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana küskündür. Şu bozuk saat çalışsa, benim için ölümdür. Bil ki; akrep yelkovanı geçerse, Atan bu yüreğim durur. Bırak bozuk kalsın, hiç değilse,
Benim içim acımaz mı sanıyosun Ben giderken, yarım sende kaldı, bilmez miyim Her karanlıkta aklımda sen Her şarkıda ağlayan ben Senden gittim diye, vicdansız mı sanıyosun Her sabah uyandığımda hala, ilk merhaba sana Her sabah uyandığımda, Yanımda öksüz bi günaydın, alınmadık Belli, sahibi öğlen uykusunda
Orada beni düşünüyorsun hissettim bunu: bir şiddetli rüzgar gibi, aşarak tepeleri geçerek boğazları ulaştı buraya geldi dokundu bana düşünmen beni.
Orada beni düşünüyorsan hissetmelisin bunu: bir rengarenk ışın gibi aşarak tepeleri geçerek boğazları ulaşmak oraya gelip dokunmak istiyor sana düşünmem seni....
Eskisi kadar özlemiyorum seni! Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen Yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Arasıra geliyorsun aklıma, banane, diyorum Benim derdim yeter bana, banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İşte o zaman seni hayatım boyunca affetmem!
Beni güzel hatırla, Bunlar son satırlar.. Farzet ki bir rüyaydı, esip geçtim hayatından Ya da bir yağmur, sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim. Bekli de bir rüyaydı senin için.. Uyandın ve ben bittim..
Beni güzel hatırla Çünkü sevdim seni ben, her şeyini Sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda ağladın Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini Beni üzdün kınamadım Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla Sayfalarca mektup bıraktım sana Şiirler yazdım her gece Çoğunu okutmadım Sakladım günahını sevabını içimde Sessizce gittim senden Öncekiler gibi, sen de anlamadın...
Beni güzel hatırla Sana unutulmaz geceler bıraktım Sana en yorgun sabahlar Gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye Vedalar bıraktım duraklarda Ne ararsan bir sevdanın içinde Fazlasıyla bıraktım ardımda..
Beni güzel hatırla Dizlerimde uyuduğunu düşün Saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne Anlından öptüğüm dakikaları Birazdan, kapını çalan kişi olabileceğini düşün Şaşırtmayı severim biliyorsun Bu da sana son sürprizim olsun Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum Beni güzel hatırla GİDİYORUM ….
Önde zeytin ağaçları arkasında yar Sene 1946 Mevsim Sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim Dalları neyleyim Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim Yar yar... Seni karasaplı bıçak gibi sineme sapladılar Değirmen misali döner başım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım Yar yar... Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var
Topraklar, gül suyu verirken
Kaynayan yaralara.
Zıpkın yiyen bir balığın
İlk çığlığında sevdim ben seni.
Rüzgarlardan gizli,
Somun kokusu barındıran gecelerin sırrında,
Bir geleceğin kızıllığında;
Ateşten bedel ödemiş bir kırmızının
Güzelliğinde sevdim ben seni.
Taner Kocakaya
Orada mısın?
Göremiyorum seni-
öylesine yoğun bir karanlık
uzanıyor ki benden sana
gözlerim
delinmiş gibi.
Oradasın.
Görüyorum seni-
öylesine yoğun bir aydınlık
ulaşıyor ki benden sana
gözlerim
dirilmiş gibi.
Oruç Aruoba
Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası, yeter !
Hangi kavgayı özlesem, suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu, al artık
Al ki,
Bütün gürültüler kahrolsun...
Adnan Yücel
Hangi türküye uzansam, suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum...
Adnan Yücel
Hangi güzelliği özlesem, suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni, masmavi
Koşuyorum sana, bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda, kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum...
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum...
Adnan Yücel
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun, yaşamaya suskun
Haykırabilsem,
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde...
Adnan Yücel
Herkese selam, sana hasret...
Bırak zorlama !
Yarım kalması gereken her şey, yarım kalsın
Bazı şeyler yarım yaşanır
Her şeyi tamamlamaz hayat
Bazen, gece vakti güzel bir rüya görürsün
Ardından birden uyanır ve bir daha uyuyamazsın
Çünkü bilirsin, uyusan da
Yarım kalan rüyanı, asla tamamlayamazsın!
Rüya gibidir işte yaşamak…
Bırak..!
Yarım kalması gereken, yarım kalsın....
Can Yücel
Maria :))
Sana seslenen o kadar çok ağız var ki, bu yüzden sadece gürültünün sesini duyuyorsun..
Sen şarkılar söyle içinden, boşver ;)
B/AŞK/a Yarınlar
Bugün yüzünde bir başka güzellik var senin,
Bugün dudağında başka bir tad var,
Boyunda başka bir yücelik.
Bugün kırmızı gülün bir başka daldan.
AYın, gökyüzüne bugün sığmamış.
Göklere benzeyen göğsün, bugün daha geniş.
Hangi yanından kalktın bu sabah, söyle,
Bir başka kavga var dünyada senin yüzünden,
Dünyada bir başka gidiş
Biz, senin gözlerinden gördük
Arslanlara meydan okuyan o ceylanı,
Başka bir ovası var o ceylanın bugün,
İki cihandan da dışarı..
Seven insanın ayağı mı yok,
İşte ona ölümsüzlük kapandı,
Yukarlarda onunla uçar gider.
Gözlerinin denizinde onu arama.
O inci, bir başka denizde.
Bakarsın bugün sever bu yürek,
Yarın sevilir bakarsın.
Yüreğimin özünde b/AŞK/a yarınlar var..
Mevlana Celaleddin Rumi
Bilemezsin
Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı...
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine, altın sunmanın ne anlamı var.
Ya da okyanusa su...
Düşündüğüm her şey
Doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok,
Çünkü sen zaten bunlara sahipsin.
O yüzden sana bir ayna getirdim.
Kendine bak ve beni hatırla !
Mevlana Celaleddin Rumi
Korkma...
Kaybedecek neyin var korkma
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur
Herkes seni, sen zanneder.
Senin, sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile..
Seni, ben geçerken,
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti, derler, şu saati,
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa, benim için ölümdür.
Bil ki; akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse,
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur...
TURGUT UYAR
Sen, yaz şiirini, elbet d/okuyan olur, seninle o k/ilimi...
GÜNEŞ dersem çık, AY dersem gitme....
Seni sevmek, gülümseyerek dar ağacına giden Deniz'e benzer...
Benim içim acımaz mı sanıyosun
Ben giderken, yarım sende kaldı, bilmez miyim
Her karanlıkta aklımda sen
Her şarkıda ağlayan ben
Senden gittim diye, vicdansız mı sanıyosun
Her sabah uyandığımda hala, ilk merhaba sana
Her sabah uyandığımda,
Yanımda öksüz bi günaydın, alınmadık
Belli, sahibi öğlen uykusunda
Ceyhun Yılmaz
D/Uyuyor musun?
Sana olmayan özlem, bir şeye benzemiyor...
Orada
beni düşünüyorsun
hissettim bunu:
bir şiddetli rüzgar gibi,
aşarak tepeleri
geçerek boğazları
ulaştı buraya
geldi dokundu bana
düşünmen beni.
Orada
beni düşünüyorsan
hissetmelisin bunu:
bir rengarenk ışın gibi
aşarak tepeleri
geçerek boğazları
ulaşmak oraya
gelip dokunmak istiyor sana
düşünmem seni....
Oruç Aruoba
Göğün sahipsiz yıldızlarını sahiplenmiş gözlerin yakıyor gecelerimi...
Birisine çağımak,seslenmek demek
Şuna kısaca, "Düşün düşün, boqtur işin" diyecez de dilimiz varmıyor işte :))
Onlara seslenirsem sayfalar ağlar...
Sen gittin..
Peki bu bendeki kim?
Melekkkk (sevgili ben),
O günü unutma !!!
Eskisi kadar özlemiyorum seni!
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum..
Biraz kırgın..
Biraz da kirletti sensizlik beni!
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“İyiyimler” yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen
Yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..
Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
Arasıra geliyorsun aklıma, banane, diyorum
Benim derdim yeter bana, banane!
Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum, varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem?
İşte o zaman seni hayatım boyunca affetmem!
Özdemir ASAF
Beni güzel hatırla,
Bunlar son satırlar..
Farzet ki bir rüyaydı, esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur, sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim.
Bekli de bir rüyaydı senin için..
Uyandın ve ben bittim..
Beni güzel hatırla
Çünkü sevdim seni ben, her şeyini
Sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda ağladın
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
Beni üzdün kınamadım
Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim senden
Öncekiler gibi, sen de anlamadın...
Beni güzel hatırla
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar
Gülüşümü, gözlerimi, sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne ararsan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda..
Beni güzel hatırla
Dizlerimde uyuduğunu düşün
Saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Anlından öptüğüm dakikaları
Birazdan, kapını çalan kişi olabileceğini düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun
Bu da sana son sürprizim olsun
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla
GİDİYORUM ….
Ç/Alıntı...
Ben sana veda edemem
Kır, dök, parçala ama, gel hemen
Ben seni kadere teslim edemem
Başına bişey gelir, hesabını veremem
Ben sana veda edemem
Göz göre göre canımdan vazgeçemem
Ben seni uğurlamaya gelemem
Son kez gülersin, evime dönemem
Ben sana veda edemem
Kır, dök, parçala, ama gel, hemen
Ben seni kadere teslim edemem
Başına bişey gelir, hesabını veremem...
Ben sana veda edemem
Göz göre göre canımdan vazgeçemem
Ben seni uğurlamaya gelemem
Son kez gülersin, evime dönemem...
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim
Yar yoluna dökülmedik dilleri neyleyim
Yar yar... Seni karasaplı bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım
Yar yar... Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var