Birbirleriyle savaşan aynalarla, başka gövdelerin arasında kendine yol açan gövdelerle, ah, şafağın kıyısına doğru, sen, bu zamanla, başka bir zamanın arasındaki kanın molası.
bir misal; Çok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanına gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencereye götürüp sordu:
“Pencereye baktığında ne görüyorsun? ”
“Yoldan gelip geçen insanlar görüyorum. Bir de yolun kenarında oturmuş, dilenen fakir bir adam var.”
Bilge başka bir odaya gidip elinde büyük bir aynayla döndü ve sordu:
“Peki bu aynaya baktığında ne görüyorsun? ”
“Kendimi.”
“Yani artık başkalarını görmüyorsun! Farkında mısın, pencere camı da ayna camı da aynı maddeden, yani camdan yapılmışlar. Ama aynanın camının üstünde incecik bir gümüş tabakası kaplandığı için ona baktığında kendinden başkasını göremiyorsun.”
“İşte insan kalbi de cam gibi aslında şeffaftır, başkalarını görmemize engel değil vesile olur. Ne zaman ki altın gümüş gibi dünya süsleriyle kalbimizi kaplarsak o zaman sadece kendimizi görürüz. Kalbimizden de merhamet çekilip alınır. Yapman gereken kalbini temizlemek. Altınları, gümüşleri cebinde taşımak, kalbinde değil. O zaman bencillikten kurtulup başkalarına merhamet etmeye başlarsın.”
Bir aynada hiçbir şey yoktur, içini dolduran görüntülerin ne ağırlığı vardır, ne süresi. Öyle ama bir ayna da, bazı bazı, bir tuz gölü gibi gözleri yakar.
aynalar yanıltır efenim şeşi beş gösterir yada şişmanı ince düşmanı dost gösterir. müzekkeri müennes; müennesi gay gösterir.ahmedi mehmet mehmedi mehtap gösterir...mecnunu leyla leylayı ayda gösterir daha sayayım mı efenim kafidir değil mi... asabiyet ilen...
Marifet, taşlara bakan gözlerin, çiçekleri görmesidir. *Mevlana
Ulan yaşamak ayrı dert, yaşadığını anlatamamak ayrı dert...
* Söyleme Bilmesinler, Şermin Yaşar
Ekmeği son lokmasına kadar yemeyi, bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
*,Henüz Vakit Varken Gülüm, Nazım Hikmet Ran
Yerle göğün, ölümlülerle, ölümsüzlerin ayna oyununu yalınlık içinde görünür kılan bu oyuna dünya deriz. - Heidegeer.
Felsefede düşünmek, bildik olandan tuhaf olana dönmek ve tuhaf olanda gerçekle karşılaşmaktır. - Paul VALERY, Fransız Dahi Şair.
Birbirleriyle savaşan aynalarla, başka
gövdelerin arasında kendine yol açan
gövdelerle, ah, şafağın kıyısına doğru,
sen, bu zamanla, başka bir zamanın
arasındaki kanın molası.
Octavio PAZ, Meksikanın dahi şairi,
“ b ü y ü l e n d i m
ama büyüyemedim
aklım ermedi aynalara ve suya
yüzümü gösterip
kalbimi neden sakladıklarını öğrenemedim
şaşkınım ,
cahilim ben bu dünyada
" ahmet telli _
Gerçeği aksettiren sırlı cam.
Ölünce sevemezsem seni
bende olan yansıyor sana şövalye.. ;))
Bakıpta yalan söyleyemeyeceğin tek kişiyi gördüğün cam parçası...
Düşüşe sevdalı bir boşluk.
sırlı cam :)
sırrı arkasında diil önündeki şahısta gizli
'Ayna benim en iyi arkadaşımdır. Çünkü ben ağladığımda, o asla gülmez...'
Bir yüzü sırlı cam.
Osmanlı da kızlara ayna hediye edilirmiş. 'Sana senden güzel hediye bulamadım' anlamı taşırmış...
bir misal;
Çok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanına gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencereye götürüp sordu:
“Pencereye baktığında ne görüyorsun? ”
“Yoldan gelip geçen insanlar görüyorum. Bir de yolun kenarında oturmuş, dilenen fakir bir adam var.”
Bilge başka bir odaya gidip elinde büyük bir aynayla döndü ve sordu:
“Peki bu aynaya baktığında ne görüyorsun? ”
“Kendimi.”
“Yani artık başkalarını görmüyorsun! Farkında mısın, pencere camı da ayna camı da aynı maddeden, yani camdan yapılmışlar. Ama aynanın camının üstünde incecik bir gümüş tabakası kaplandığı için ona baktığında kendinden başkasını göremiyorsun.”
“İşte insan kalbi de cam gibi aslında şeffaftır, başkalarını görmemize engel değil vesile olur. Ne zaman ki altın gümüş gibi dünya süsleriyle kalbimizi kaplarsak o zaman sadece kendimizi görürüz. Kalbimizden de merhamet çekilip alınır. Yapman gereken kalbini temizlemek. Altınları, gümüşleri cebinde taşımak, kalbinde değil. O zaman bencillikten kurtulup başkalarına merhamet etmeye başlarsın.”
aynalar değil, güzel kardeşim
ölçeği küçültülmüş bir zelzeledir
sahtekarlığımızı deşifre eden!
Bir aynada hiçbir şey yoktur, içini dolduran görüntülerin ne ağırlığı vardır, ne süresi. Öyle ama bir ayna da, bazı bazı, bir tuz gölü gibi gözleri yakar.
harmanim ben harmanim
kirk satirlik fermanim
yok dizinde dermanim
eyletmen beni
soyletmen beni
aglatman beni
aynalar aynalar
ister anam darilsin
ister babam darilsin
vuran elim kirilsin
huznum sizde gorunur
sacim beyaz orulur
yasarken de olunur
soyletmen beni
aglatman beni
aynalar aynalar
yuzumde hep cizgiler
icimde hep ezgiler
ucup gitti seneler
eyletmen beni
soyletmen beni
aglatman beni
aynalar aynalar
herkes önce dönüp bir kendine bakıp öyle konuşmaya başlasa çk rahat edeceğiz... galiba o zamanda kimseler konuşmayacak...
aynalarla avunma göstermezleriçini...
“gündüzlerin ve gecelerin celladı”
bknz: Devrimin asi kızı Frida Kahlo'nun aynalar
hakkında yazdığı söz.
gördüğünüz kendiniz değil,olmak istediğinizdir...yada olmaktan korktuğunuz kişi...
Güzellerin yana yakıla aradığı, çirkinlerin köşe bucak kaçtığı nesne :)
Vampirler hariç, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam :))
Hep işimize gelen tarafından bakarız...
Öbür tarafı bizi ilgilendirmez, çünkü orası gerçek kimliğimiz ortaya çıkaracağı için cesaret edipte yüzleşemeyiz kendimizle.
ayna ayna söyle bana!
Ayna = (Ay: Yansıma) , (Ayn) a, (Aya: Avuç içi) .....
Aynalar aynalar sizlerimi eskidiniz,
benmi geri kaldım
Aynalar, sır tutmayan sırlılar
Aynalar, gençlerle barışık,
Yaşlılarla dargınlar.
aynalar yanıltır efenim şeşi beş gösterir yada şişmanı ince düşmanı dost gösterir. müzekkeri müennes; müennesi gay gösterir.ahmedi mehmet mehmedi mehtap gösterir...mecnunu leyla leylayı ayda gösterir daha sayayım mı efenim kafidir değil mi...
asabiyet ilen...