Bence Aşk budur! Bazen terkedilirsiniz bazen kovalanırsınız.Kavuştuğunuzda artık aşk ikinizi de tanımaz ve yeni terkedilen kovalananlar arayıp bulur ve sihrini onlara götürür.Size ise belki de sadece bir arada yaşamaya mecbur olduğunuz, tanıyamadığınız ve anlayamadığınız birini bırakmıştır.
Yaşatmak ve canlı tutmak size bağlıdır.Çünkü aşk aslında sonradan servis garantisi vermeyen, müthiş yetenekli bir imaj ve reklam ustasıdır.İki kişiyi seçer.Onları birbirine hedef kitle ve ürün olarak sunar.Sunmadan önce de sanki baştan tasarlayıp caf caflı bir ambalaj yapar.İki taraf da kendilerine sunulan bu ürünü benimser ve ulaşmak için gereken herşeyi yapar.Herşey ulaşana kadardır.
Ürün satılmıştır ve alıcısına ulaşmıştır.Maalesef sahip olduğunuz ürünün, hiçbir servis garantisi olmadığını, el çabukluğu marifet ilizyonu ile sunulduğunu, ortadan kaybolan bir paravan şirketin müthiş yetenekli pazarlamacısı ve reklamcısı olan aşkın, görevini tamamlayıp, yeni hedeflere doğru çekip gittiğinde anlarsınız.
Siz istediğiniz kadar ürüne kızın suç onda imiş gibi....Faydası yoktur.Eğer durum kötü gidiyorsa suç sizdedir.Çünkü ikiniz de baştan tasarlanmış ve hayalleri sömürülüp kandırılmış birer ürün ve aynı zamanda alıcısınız.Farkınız yoktur.Umulur ki ürün nispeten sağlam olmuş olsun.Yoksa kahretmet, acı çekmek olmazdı dimi :)
aşk beklenmedik birşeyin kısaltması dünyanı altüst eden virşey bir karmaşa ve bu karmaşayıda seversin herşeyi ile bir bütün olmak diğer kavramlarıda içinde barındıran birşey ama çok özel ve güzelş birşey....
İçimde kendini bilmez haylaz bir duygu... Gelgitlerde saklı o büyük coşkusu. Tavan yapsada çoğunlukla, dibe vurduğu anlar da oluyor yitirdiği zamanlarda. Adı aşkmış... Ritmi var onunda. Çok ilginç bir ritm... İnişli çıkışlı bir makam, kreşendosu yüksek bir oyun...
Gece karanlığına gömüldüğünde ortaya çıkan kışkırtan nağmeler, tatlı sözler, mumların etrafında romantik dakikalar; gündüz aydınlıkta birbirini tanımaz bakışlar, kavgalar, küfürler...
Son günlerde aşığım diyenlere bakıyorum ve korkuyorum. Umarım kimse bana böyle aşık olmaz, diye içimden geçiriyorum. Aşkı mı küçümsüyoruz? Yoksa aşkı gerçekten bu ikiyüzlülük mü sanıyoruz?
İlk bakışta aşk dediğimiz şey gerçekten aşk mı? Düşündünüz mü bunu? Ya da aşkından ölüyorum dediğiniz adam hani size bir gün öncesinde vazgeçilmezimsin diye tatlı namelerle kur yapan.... İşte o adamı ertesi gün başkasının gözlerine de size baktığı gibi baktığını gördüğünüzde, vazgeçilmezimsin diye aynı nakaratı tekrar ettiğinde içinizdeki aşka ne oluyor? Eğer sizin ki aşksa, adamın hissettiği ne? Buna benim aklım ermiyor...
Aşkın saf hali gitmiş şimdilerde... Yerine şehvete bulanmış kirli duygular kalmış... Ve biz bu kirli duygulara utanmadan aşk diyoruz... Oysa göz göze bakışmak, el ele tutuşmanın masum heyecanını yaşamak, anlatamamak, cümlelere dökememek kadar tatlı bir kaşıntıydı zamanında aşk... Öyle çok kaşımışız ki; tatlı kaşıntılar gitti! ! ! Yerine kocaman yaralarımız kaldı... Elimiz kana bulandı...
Ben aşkı bir tepeye benzetiyorum...Büyük bir tepe...O tepeye çıkana kadar herşey çok güzel...Ama aşkın tepesine geldiğinizde artık çıkacak başka bir yer kalmıyor ve yavaş yavaş aşağı inmeler başlıyor. Ve aşağı inmek tepeye çıkmaktan daha çabuk daha hızlı oluyor...Ve aşk insanı bulutların üzerine çıkarmışken daha sonra yerin dibine sokuyor. O yüzden maharet o tepeye çok yavaş çıkmakta..Ve tepede çok uzun yıllar kalabilmekte...Ama yok olmuyor işte. Ve sahne aynı roller başka oluyor...aynı sahnede tanımadığınız isimler aynı rolleri oynuyor...
aşk gerçeği, asıl olanı arama tutkusu öze inmek için elinden geleni yapma çırpınışıdır.Aşk bir varoluş hikayesinde bu hikayeyi yazana kavuşma isteğidir.Allah herkeze aşkı aşkını nasip etsin.
Yüzünü bile görmediği sevdalısı için dağlar delen Ferhat, asrımızda nihayet vuslata erince Şirin'e dönüp bakmaz, internet başından kalkmaz oldu..-Can Dündar
'Sende ben uzaklığı, sende ben imkansızlığı seviyorum' -Nazım Hikmet
Aşk ulaşılamayana duyulan tutkudur..ulaşılınca kaybolur bu bağlamda aşk tek kişilikdir....
kocaman bir resimdir, hayatın tablosudur aşk. içindeyken, onu yaşarken fark edilemeyen güzellikler, yaşam detayları dışına çıkıldığında, yani uzaktan bakıldığında anlaşılır. yakından bakılınca anlaşılamayan ve piksel piksel göz yoran renkler uzaktan bakılınca anlaşılır ki, harikulade bir gökkuşağının sevgilinin beline sarılı hareleridir...
kendimi en aşık hissettiğim zamanlarda bile en fazla 1 hafta sürdü bir gün bulacağım en uzun süreli aşkımı bekliyorum ve onu kesinlikle bulacağıma inanıyorum umarım çok geç olmaz ama daha 18 yaşındayım beaaaa
Aşk, yara olmadan acı hissetmektir. Aşk, ne onunla ne de onsuz yapamayacağınız bir varlıktır. Aşk, yüreğinize basan ağırlıktır.. Aşk, bana bunları söyletendir.. Aşk, herşeydir..
sabah uyandığımda sabahtı...akşam yattığımda gece sen geldiğinde bir adım vardı şimdi tüm doğrularım bir bilmece su ile oynadığımda ellerim ıslanırdı şimdi tek ıslanan yer gözlerim sabah uyanıyorum sabah olmamış yattığımda gece olmamış bir yağmurun altında kuruyor bedenim bir buzulu yakacağım diye geri duruyorum işte sen bendeyken aynalar tutmuşsun önüme.. şimdi sana giderek büyüyen nefretim ve yne de sna teşekkür ederim ben sana aşık sanırken kendimi kendi yüceliğimi keşfettim ben olmasam taşıyabilir miydi seni kendi yüreğin? bana sen kendi yükünü yükledin ve ben de aşk bu diye inledim ve inledim.....
yani aşk insanın asla erişemeyeceği ama aslında kendi saır ve sadakatini öğreneceği bir müessesedir :)
Ask ölerek kurtulmaktir gecici dünyadan. Sevgilisinin eliyle ölenin mezarina gidip de aglama 'Ne mutluluk 'diye gipta et Sevdigi onu öldürmeyi öldürerek diriltmeyi kabul etmistir,diye düsün Eger asiksan bu kemendden kurtulmaya calisma Sadi gibi kusursuz ve özgür bir asik ol Büyük denizlere acil demiyorum Lakin bir kez acilmissan tufandan korkma Sadi-i Sirazi
bir cellat gördüm geçen gün neden geldin dedim canını almaya dedi.bende dedim benim sevvdigim var baktım cellat gidiyor cellata sordum neden canımı almadaın cellat dediki 'sen zaten yaşarken ölmüşsün dedi'! ! ! ! !
Bence Aşk budur!
Bazen terkedilirsiniz bazen kovalanırsınız.Kavuştuğunuzda artık aşk ikinizi de tanımaz ve yeni terkedilen kovalananlar arayıp bulur ve sihrini onlara götürür.Size ise belki de sadece bir arada yaşamaya mecbur olduğunuz, tanıyamadığınız ve anlayamadığınız birini bırakmıştır.
Yaşatmak ve canlı tutmak size bağlıdır.Çünkü aşk aslında sonradan servis garantisi vermeyen, müthiş yetenekli bir imaj ve reklam ustasıdır.İki kişiyi seçer.Onları birbirine hedef kitle ve ürün olarak sunar.Sunmadan önce de sanki baştan tasarlayıp caf caflı bir ambalaj yapar.İki taraf da kendilerine sunulan bu ürünü benimser ve ulaşmak için gereken herşeyi yapar.Herşey ulaşana kadardır.
Ürün satılmıştır ve alıcısına ulaşmıştır.Maalesef sahip olduğunuz ürünün, hiçbir servis garantisi olmadığını, el çabukluğu marifet ilizyonu ile sunulduğunu, ortadan kaybolan bir paravan şirketin müthiş yetenekli pazarlamacısı ve reklamcısı olan aşkın, görevini tamamlayıp, yeni hedeflere doğru çekip gittiğinde anlarsınız.
Siz istediğiniz kadar ürüne kızın suç onda imiş gibi....Faydası yoktur.Eğer durum kötü gidiyorsa suç sizdedir.Çünkü ikiniz de baştan tasarlanmış ve hayalleri sömürülüp kandırılmış birer ürün ve aynı zamanda alıcısınız.Farkınız yoktur.Umulur ki ürün nispeten sağlam olmuş olsun.Yoksa kahretmet, acı çekmek olmazdı dimi :)
aşk beklenmedik birşeyin kısaltması dünyanı altüst eden virşey bir karmaşa ve bu karmaşayıda seversin herşeyi ile bir bütün olmak diğer kavramlarıda içinde barındıran birşey ama çok özel ve güzelş birşey....
İçimde kendini bilmez haylaz bir duygu... Gelgitlerde saklı o büyük coşkusu. Tavan yapsada çoğunlukla, dibe vurduğu anlar da oluyor yitirdiği zamanlarda. Adı aşkmış... Ritmi var onunda. Çok ilginç bir ritm... İnişli çıkışlı bir makam, kreşendosu yüksek bir oyun...
Gece karanlığına gömüldüğünde ortaya çıkan kışkırtan nağmeler, tatlı sözler, mumların etrafında romantik dakikalar; gündüz aydınlıkta birbirini tanımaz bakışlar, kavgalar, küfürler...
Son günlerde aşığım diyenlere bakıyorum ve korkuyorum. Umarım kimse bana böyle aşık olmaz, diye içimden geçiriyorum. Aşkı mı küçümsüyoruz? Yoksa aşkı gerçekten bu ikiyüzlülük mü sanıyoruz?
İlk bakışta aşk dediğimiz şey gerçekten aşk mı? Düşündünüz mü bunu? Ya da aşkından ölüyorum dediğiniz adam hani size bir gün öncesinde vazgeçilmezimsin diye tatlı namelerle kur yapan.... İşte o adamı ertesi gün başkasının gözlerine de size baktığı gibi baktığını gördüğünüzde, vazgeçilmezimsin diye aynı nakaratı tekrar ettiğinde içinizdeki aşka ne oluyor? Eğer sizin ki aşksa, adamın hissettiği ne? Buna benim aklım ermiyor...
Aşkın saf hali gitmiş şimdilerde... Yerine şehvete bulanmış kirli duygular kalmış... Ve biz bu kirli duygulara utanmadan aşk diyoruz... Oysa göz göze bakışmak, el ele tutuşmanın masum heyecanını yaşamak, anlatamamak, cümlelere dökememek kadar tatlı bir kaşıntıydı zamanında aşk... Öyle çok kaşımışız ki; tatlı kaşıntılar gitti! ! ! Yerine kocaman yaralarımız kaldı... Elimiz kana bulandı...
Ben aşkı bir tepeye benzetiyorum...Büyük bir tepe...O tepeye çıkana kadar herşey çok güzel...Ama aşkın tepesine geldiğinizde artık çıkacak başka bir yer kalmıyor ve yavaş yavaş aşağı inmeler başlıyor. Ve aşağı inmek tepeye çıkmaktan daha çabuk daha hızlı oluyor...Ve aşk insanı bulutların üzerine çıkarmışken daha sonra yerin dibine sokuyor. O yüzden maharet o tepeye çok yavaş çıkmakta..Ve tepede çok uzun yıllar kalabilmekte...Ama yok olmuyor işte. Ve sahne aynı roller başka oluyor...aynı sahnede tanımadığınız isimler aynı rolleri oynuyor...
içimdeki çocuğu çıkaran..beni uçuran şimdiyse nefret ettiğim insanı çağrıştırıyor AŞK deyince...beni kör kuyularda merdivensiz bırakanı!
aşk hakkında çok şey söylenir azı doğru çoğu yalan olsada sözlerin, yaşanılması gereken bir hadise :))
aşk gerçeği, asıl olanı arama tutkusu öze inmek için elinden geleni yapma çırpınışıdır.Aşk bir varoluş hikayesinde bu hikayeyi yazana kavuşma isteğidir.Allah herkeze aşkı aşkını nasip etsin.
aşk mı o ne yaa kesinlikle yalan işte yalan dünyada yalan aşk işte ............................
dipsiz bir kuyu... üstelik içine attığın taşın peşinden baktırıyor karanlıklarda...
Yüzünü bile görmediği sevdalısı için dağlar delen Ferhat, asrımızda nihayet vuslata erince Şirin'e dönüp bakmaz, internet başından kalkmaz oldu..-Can Dündar
'Sende ben uzaklığı, sende ben imkansızlığı seviyorum' -Nazım Hikmet
Aşk ulaşılamayana duyulan tutkudur..ulaşılınca kaybolur bu bağlamda aşk tek kişilikdir....
ben demir sevdaysa usta
güne kadar eğdi büğdü
su verdi sandımki deva
hican açtı lapa lapa.... alparslan şimşek.....
'aşk nedir söyle, kayboldum
belki bir düşte unutulmak
her sabah bir dev masalında uyanınca
hep çocuk kalmak, kurtulmak
kocaman bir resimdir, hayatın tablosudur aşk. içindeyken, onu yaşarken fark edilemeyen güzellikler, yaşam detayları dışına çıkıldığında, yani uzaktan bakıldığında anlaşılır. yakından bakılınca anlaşılamayan ve piksel piksel göz yoran renkler uzaktan bakılınca anlaşılır ki, harikulade bir gökkuşağının sevgilinin beline sarılı hareleridir...
İlk önce gerçek,sonra yalan...
İlk önce vazgeçilmez,sonra önemsiz...
unutmadan
aşk bu mu
aşk acı mı
acıtır mı incitir mi
aşk bunu bana yapmaya mecber muuuu
kendimi en aşık hissettiğim zamanlarda bile en fazla 1 hafta sürdü bir gün bulacağım en uzun süreli aşkımı bekliyorum ve onu kesinlikle bulacağıma inanıyorum umarım çok geç olmaz ama daha 18 yaşındayım beaaaa
Aşk, yara olmadan acı hissetmektir.
Aşk, ne onunla ne de onsuz yapamayacağınız bir varlıktır.
Aşk, yüreğinize basan ağırlıktır..
Aşk, bana bunları söyletendir..
Aşk, herşeydir..
ünlü bi düşünür derki aşk elmalı şekerdir yersin yersin hep elinde sapı kalır
Bir gözyaşı, gül mevsiminde güle karşı akarsa aşk olur adı;
birle birin toplamının bir oldugu matematiksel bi terimdir tabi bu gerçek aşk şimdilerde ihtiyaçları karşılama gbi bişey oldu bazıları için
sabah uyandığımda sabahtı...akşam yattığımda gece
sen geldiğinde bir adım vardı şimdi tüm doğrularım bir bilmece
su ile oynadığımda ellerim ıslanırdı şimdi tek ıslanan yer gözlerim
sabah uyanıyorum sabah olmamış
yattığımda gece olmamış bir yağmurun altında kuruyor bedenim
bir buzulu yakacağım diye geri duruyorum
işte sen bendeyken aynalar tutmuşsun önüme..
şimdi sana giderek büyüyen nefretim ve yne de sna teşekkür ederim
ben sana aşık sanırken kendimi kendi yüceliğimi keşfettim
ben olmasam taşıyabilir miydi seni kendi yüreğin?
bana sen kendi yükünü yükledin
ve ben de aşk bu diye inledim ve inledim.....
yani aşk insanın asla erişemeyeceği ama aslında kendi saır ve sadakatini öğreneceği bir müessesedir :)
Olmayan bir şeyi var gibi göstermek için ortaya atılan bir kelime..Zaten aşık oldum diyen kendi eksikliklerini kapatan birini bulandır..
'Öyle garip bir meşk ki aşk, en bayağı, en aşağılık şeyleri allayıp pullamaya birebir.'
a ş k harflerinin birleşimi ile oluşan üç harfli bir kelime olup başa geldiği zaman tahammülsüz acı veren bir tür virüstür...
aşk kendi kendine konusmaktır..kendimden biliyorum :)
Ask ölerek kurtulmaktir gecici dünyadan.
Sevgilisinin eliyle ölenin mezarina gidip de aglama
'Ne mutluluk 'diye gipta et
Sevdigi onu öldürmeyi öldürerek diriltmeyi kabul etmistir,diye düsün
Eger asiksan bu kemendden kurtulmaya calisma
Sadi gibi kusursuz ve özgür bir asik ol
Büyük denizlere acil demiyorum
Lakin bir kez acilmissan tufandan korkma
Sadi-i Sirazi
bir cellat gördüm geçen gün neden geldin dedim canını almaya dedi.bende dedim benim sevvdigim var baktım cellat gidiyor cellata sordum neden canımı almadaın cellat dediki 'sen zaten yaşarken ölmüşsün dedi'! ! ! ! !
acaba gerçekten de öle bişi var mııdr çok merak ediyorum? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
Kar tanesindeki saflığı görebilmektir...
seviyordum,onun için öldürdüm dedi, cellat.