Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) sizce ne demek, Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) size neyi çağrıştırıyor?
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) terimi Elif Key tarafından tarihinde eklendi
Alıpbaşını uzaklara gitmek isteyenler kulübü ;) terimi Elif Key tarafından tarihinde eklendi
Sessizliğinin mengenesinde sıktıkça beni
Nasıl taklalar attığımı
Nasıl şekilde şekle girdiğimi
Nasıl balataları yaktığımı
Bilmiyorsun tabi...
Yine yazıyorum...
Kime ve neden sorularını sormadan...
Herkes ayrı kaygıda ...
Kimi ekmek
Kimi güç hegemonya
Kimi dünyanın malı ...
Ben ayrıyım ...
Dilimde kefensiz sözcükler
Aklımdaki sorulara gömülen...
Sırtımda cevaplar ağır
Sol yanım 7 milyara sağır...
Gözlerimde bir boşluk
Bakışlarımdan düşüyorum
Derin bir yaraya uzanarak ...
Gidiyorum evet ama nereye ?
Ne kalacak bir yakınlık
Ne de gidilecek bir uzaklıksın artık...
Bugün 19 yaşına giren izmir 'deki güzel prenses için.
Doğum günün kutlu olsun kardeşim.
19 YAŞIM
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
Sana anam gibi hürmet ediyorum
edeceğim
Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum
gideceğim
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım
19 yaşım
*
Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım
Oturuyor 19 yaşım
yatağımın başucunda
ellerimin avucunda
bana diyor ki;
- kafamızda getirelim geri
o delikanlı günleri cancazım,
o dehşetli güzel günleri...
*
Köpüklü şahlanışların dönüm yeri..
Dünyanın altıda biri;
kan içinde doğuran ana..
İstasyondan istasyona
yalınayak
tankları kovalayarak
açlıkla yarış...
Şarkıların boyu kilometre
ölümün boyu bir karış...
*
Kafkas;
güneş
Sibirya;
kar
Seslenebildiğiniz kadar seslenince.
......
....
...
Hayata fikirlerinizi d/okumaktan korkmayın…
Ata kızı
Gel desen gelemiyo’sun
Git desen gidemiyo’sun
"Külli hâlin yezûlü"
'Her hâl geçicidir', geçici olmasına da
Ba'de harabi'l-basra !
'Basra, harap olduktan sonra' !
Oturacak bir sandalye dahi bulamayıp ayakta kalakalınca
Ve bir yudum su bile verilmeyip öylece susayınca
Yani
Aşk maya tutmayınca gönülde
Gündemine giremeyince
...
Nasıl da alaycı
Nasıl da acı...
Alıp başını uzaklara gitmiş. Mekanı cennet olsun
Varsın bulsun sizi diye
Uçurdum merhabamı güvercinlere...
Ben sizleri dostlarım, her zaman sevdim
Yanınızda olmasam da
Katılmasam da sazlı sözlü günlerinize
Katmasam da kahkahamı kahkahanıza
Hep sizlerle birlikte başladı sabahlarım
Ben sizleri dostlarım
Her zaman sevdim...
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Bana, yarın değil,
Üç hafta, beş ay sonra değil...
Bana, şimdi !
Kırılganlığımda...
Zayıflığımda...
Gelme,
Kaybolacaksan eğer, en muhtaç ânımda !
Çimen kokusu
Mandalina kolonyası
Tütün
Sar beni parfüm dokunuşlarınla
Büsbütün !
Kökü ordadır diye sevdanın
Bir bumerang gibi sana döndüm
Varoşların burcu kalbine
Yaşadım beter bir aşkı, öğrendim
Kalp kalesinin ikiye bölündüğünü
Dolunayların senin çocuk gözlerine dolduğunu
Bunun şaşırtıcı bir şey olduğunu
Solgun gelinciklere söyledim
Ürgüp'te
Develerin üstünde hatıra fotoğrafı çektiren seyyahlara
Bakırcılar çarşısının esnafına
Çömlek ustalarına
Çuha çiçeklerine söyledim dere boyunda
Bir tel uzadı, ışıklı bir tel saçında
Giydim aşk urbasını sana geldim
Ahmet Ada
Ben, bir aşk şairiyim !
Sevmenin, özlemenin, beklemenin kitabını yazdım...
Heyhat...
Kapağını kaldırıp da tek satır okumadın !
Her yansımayı Sen sanıp, hepsinde yanılsama...
Gel de,
Alıp başını uzaklara gitme !
İnanmak gibi zaaflarım da var...
Sanıyorum ki aşk herşeyi kuşatacak
Oysa sen
Bambaşka hülyalarda
Bambaşka rüyalarda
Bambaşka dünyalardasın...
Elin mahkum sanıyorum bana gelmene...
...
İnanç işte...
Absürt kurgularıma
Ve
Fantastik hayallerime
Senin dahil olacağını ümit etmek gibi hezeyanlarım var benim...
Mesela
Yürürken yapayalnız kaldırımda
Gelsen yanıma...
HİÇ SEVDİN Mİ BENİ.....?
Gözlerimde hayat akarken,
dünya durmuş, dakika sayarken,
bir tel saçın aşka vurmuş,
hiç, bildin mi beni?
Aldığım nefes sen olurken,
gördüğüm rüyayı hayra yorarken,
bir güvercin hasrete uçmuş,
hiç, anladın mı beni?
Herşeyi sana sayarken,
yüreğimi avucuna koyarken,
akacak kan damarda durmuş,
hiç, duydun mu beni?
Yollar peşin sıra kaçarken,
ben yalınayak sana koşarken,
sevdanın adı sen olmuş,
hiç, gördün mü beni?
Gelincikler, papatyalar bahara açarken,
ırmaklar şiir gibi dağlardan akarken,
bülbül güle vurulmuş,
hiç, çiçekte kokladın mı beni?
Bir yıldız gökte son bulurken,
gece her zaman günü doğururken,
yaprak dalında kurumuş,
hiç, yüreğinde buldun mu beni?
Sen güzelce uyurken yatağında,
nöbet tuttu gözlerim zemheri ayazında,
yüreğim bir damla güneş bulmuş,
hiç, andın mı beni?
Ne dese boş sana divane gönlüm,
yaşamıyor artık nefes alan tenim,
gözümde bir damla yaş kalmış,
hiç, sevdin mi beni?
18-05-2023 - Abdullah Artaç ARSLAN
İyi günler uzaklara gitmek isteyip kozasında kalanlar :)
Sesinde ne var biliyor musun
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Cemal Süreya
Seninleyim <3
Hiç oralı olmasan da
Senin orada olman bile beni kendimden geçiriyor…
......ben kanıyorum, sen üşüyorsun
Adaletten bahsedip, hak yiyeyene
Saygıdan dem vurup, saygısızlık yapana
Yalana, dolana, talana
Umut tacirlerine
Edepten söz edip, edepsizlik edene
Dürüstlükten yana nasibini almayana
S/Ona...
Sana, bana, kara kediye...
Ağla Sevgili Yurdum Ağla!
''İnsan fıtraten mükerrem olduğundan hakkı arar. Bazen batıl eline gelir,hak zannederek koynunda saklar. Hakikati kazarken ihtiyarsız dalalet başına düşer; hakikat zannederek başına geçirir''.
Kalbini ısıtacak biri de mi yok Elif Hanım.?;-)
Özel bir soru oldu ama yanlış anlaşılmak istemem .
Birde bazılarının kalbi üşümesin diye yırtınır insan kendi ayaz da kalır.. Gören olmaz
Ah ulan dünya
Bir günbatımı
Atıma binip de
alıp başımı uzak diyarlara gidesim var
Öyle ağır ağır, keyfini çıkararak..
Sensizliğinde
Yokluğunda ezile ezile...
TAHATTUR
Bir Acem bahçesi, bir seccâde,
Dolduran havzı ateşten bâde...
Ne kadar gamlı bu akşam vakti...
Bakışın benzemiyor mu'tade.
Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,
Dalmış üstündeki kuşlar yâda;
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyâda!
Ahmet HAŞİM
Bir taze Mayıs ısmarladı hayat,
Dedi bu daha ne ki..
Daha erguvanlar, leylaklar
Sarıp sarmalayacağım seni..
İnan Durak Taş
Geçer ayrılıklar baladı.
Siyah bir orman olur gençliğimiz.
Bize böyle pay kalır.
Bize böyle pay kalır...
Ağla sömürgem... Belki dönemem!
Oralarda, usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır;
kış yanar, düş üşür yüreğimde.
Ağlarım, gözyaşım beyaz kalır...
Y. Odabaşı