Kültür Sanat Edebiyat Şiir

acı sizce ne demek, acı size neyi çağrıştırıyor?

acı terimi Ferhat Gube tarafından tarihinde eklendi

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    schopenhauer ın aşkın metafiziği kitabından bir alıntı yerinde olacaktır; 'varlığımızın dolaysız amacı acı çekmek olmasaydı, yeryüzünde bulunuşumuzun hiçbir nedene dayanmadığını kolayca söyleyebilirdik. çünkü, hayatın derinlerinde yatan ve sefilliğimizden doğarak dünyayı dolduran acıların, gerçek bir amaç değil de rastlantı olduğunu ileri sürmek saçmadır. tek tek ele alındıklarında, her mutsuzluğun bir kuraldışılık olarak görülmesi kabildir, ama genel olarak ele alındığı zaman, mutsuzluk ve acı, kural dışı değil kuraldır.'

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    kelimelere dokulmesi zaten zorken bir de bir baskasinin dilinde anlatmaya calismanin, kendinize ait bir dilde yasadiginiz bir siziyi baskasinin dilinde dillendirmeye calismanin ilki kadar kuvvetli bir baska siziyi dogurmasi... bolunerek cogalan, bolerek cogaltan.

  • Birgül Yeğin
    Birgül Yeğin

    belki her nefesimde
    yüreğimin sol yanı acıyordu

    ama şimdi bir dipsiz kuyunun
    ta dibine gömdüm seni

    ben artık özgürüm

  • Can Cimsit
    Can Cimsit

    Aci tutar ellerinden usulca
    Kimse tutmuyorsa...kimse bilmiyorsa...

  • Nazlı Gül
    Nazlı Gül

    derler ki bir yerden sonra acımaz daha fazla

  • Aldous Huxley
    Aldous Huxley

    'Sevinçler ortaktır, acı yalnız çekilir' derdi Ömer. Acı paylaşmaya çalıştıkça büyüyen bir duygu, deneyimle biliyor...

    Oya Baydar
    Sıcak Külleri Kaldı

  • Aldous Huxley
    Aldous Huxley

    Ölüm gibi, acı da paylaşılmıyor. Nasıl herkes kendi ölümüyle ölürse, herkes kendi acısını kendi başına, yapayalnız taşıyor.

    Oya Baydar
    Sıcak Külleri Kaldı

  • Can Can
    Can Can

    herkesin bildiği,herkesin dilinde oldugu fakat sadece çenekenlerin anladığı......

  • Ahmet Uzun
    Ahmet Uzun

    acı bana uzulmeyı acı cakmeyı yavas yavas sankı benı bıtırıyor eeeeeeee sankı boyle yavas yavas kanımı emıyomus gıbı gelıyor

  • Bay Grey
    Bay Grey

    Ruhun fiyakası...

  • Cgl Cgl
    Cgl Cgl

    gözlerini uzaklara diken her insan
    acıyla karışık duygular içindedir...

  • Serhat Tanış
    Serhat Tanış

    acıyı tarif etmek bile bi nebze acı vermezmi bizlere

  • Cgl Cgl
    Cgl Cgl

    acılar
    adam eder adamı...

  • Ahmet Bayrak
    Ahmet Bayrak

    ...nedir ki bu...
    istediğimiz gibi olmayan şeylerin yerlerinden taşarak duyumsanan,ruhumuzu,bedenimizi kapsayan...
    ağlatıyorsa yavandır...güçlü kılıyorsa ne güzel...
    isyan ettiriyorsa ne acıdır...

  • Damla Güneş
    Damla Güneş

    arama motoruna yazdığımda bu siteyle karşılaşmama neden olan 3 harfli kelime..
    hayatımdaki en güzel şeyi kaybettiğimi anladığımda yüreğime saplanan keskin bir şey..
    geceleri uykusuzluk sebebi..
    günlerdir beynimin sol,yüreğimin her yanında dolanan bir kemirgen.
    bir şarkıyı 30 defadan fazla dinleyebilme sebebi..
    kalan olmak..
    başka bir şey olamamak..

  • Sevgi Sevgi
    Sevgi Sevgi

    Tuz ve Su


    Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.

    - “Tadı nasıl? ” diye soran yaşlı adama öfkeyle:

    - “Acı” diye cevap verdi.

    Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:

    - “Tadı nasıl? ” “Ferahlatıcı” diye cevap verdi genç çırak.

    - “Tuzun tadını aldın mı? ” diye sordu yaşlı adam, “Hayır” diye cevapladı çırağı.

    Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

    - “Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”

  • G K
    G K

    insan acı çekerken parçalanarak büyüdüğünü hisseder.kalp derinden yaralanır. hiç bitmiycekmiş gibi ağlarsınız. sonra gün gelir hepsini unutursunuz. acılar yerini mutluluklara bırakır. mutluluklar acıları çağırır. bu böyle sürer gider sanırım

  • Rana Gümüştekin
    Rana Gümüştekin

    İlgisiz kalmış bir çocuk çâresizliğiyle gözlerimi yere indiriyorum.
    Saçlarım yüzümü örtüyor...
    Uyuşan dudaklarıma bastırıyorum. Bu et parçaları benim mi? !
    Yanağım, gözümün hediye ettiği tuzlu yaşları emmeye çoktan alıştı.
    Bir ben alışamadım hıçkıra hıçkıra ağlayan bu kızın ben olduğuma...
    Acı...
    Öyle büyüksün ki...
    Büyük...
    İlgisiz kalmış bir çocuk çâresizliğiyle gözlerimi yere indiriyorum.
    'Büyük'lerden nefret ediyorum...

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    insanın kalbinden onu çıkartınca duyduğu his. öyle keskin, öyle tarifsiz, öyle buruk ki, isimli ama tanımsız sanki. insan kaybedince anlıyor. bir cam parçası gibi kalbin en can alıcı yerine saplanmış. çıkarmak lazım ama insan korkuyor tabi. hadi bir cesaret dese, bunu yaparım dese, elini cam parçasına götürse... işte ismi çok kolay konmuş ama tanımı yapılamayan o duygu.. midesinin tam ortasında başlıyor. dairesel hareketlerle yayılıp bütün organlara yayılıyor ne hissettiğini ifade etmek için. sızlıyor, sızlıyor, büyüyor, büyüyor, her yer kayboluyor ve evrenin ortasında sadece küçücük bir karanoktacık kalıyor. bir de o küçücük noktacığın içinde varolmaya çalışan o çaresiz insan. ama yine de insancık kararlı. ne yapsın, kurtulmak istiyor bu histen tabi. tek bir hamlesi kalmış elinde. fütursuzca tutuyor cam parçasını eliyle ve öylece birdenbire çekiveriyor. bitiyor mu peki? hayır! pastel bi kırmızı kanıyor her yerde. zaten nokta küçücüktü, bir de boğulmaya başlıyor insan. çığlık atıyor, ağlıyor, susuyor, siniyor, yılıyor, bitiyor... ileriye bakıyor ama ileride bir şey kalmamış ki görsün. her şey o noktacıktan ve içinde boğulduğu kan gölünden ibaret kalmış. tabi elindeki cam parçası da duruyor. ne yapsın ki artık o cam parçasını? tekrar çıkardığı yere saplasa daha fazla kanayacak, hiç olmamış gibi varsaymaya çalışsa hayalkırıklığı o noktacığı bile tüketecek, fırlatıp bir köşeye atmaya çalışsa kalbinin bir parçasından vazgeçmiş olacak. işte insan, öyle çaresiz, boğulurken, küçücük nokatacığın içinde, elindeki o cam parçasını ne yapacağını bilmeden yine de onunla yaşamaya çalışırken kendisinden yükselen histir acı.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    acı gittiğini geri dönen yavaş at,
    gizli ve tekinsiz öksesi yaşamanın.
    umulmadık sevinçleri tattıran bize,
    renklendiren bir kuşun kanadını.
    ve gece söküp gündüz örerek,
    var gibi gösteren hiç olmayanı.

    gelirler tüyden adımlarıyla
    ve aşk ve mut ve başkaları.
    duyulur içten içe değişmez acı,
    komaz ansımaya yanıltıcı yanlarını.
    ve bizim o insancıl yaramız
    açılır bir gülün yapraklarını
    yüreğimizin kanayan gergefinde
    delerek acının gerilmiş kumaşını.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    nereye dönersen dön tecavüzse, kaçınılmaz olandan zevk almasını öğrenmelisin telkinleri hep bir ağızdan koro halinde kulaklarına doğru uğulduyorsa, her yer ve her şey içine dışına pisse ve pislik doluysa, uymuyorsan, uyamıyorsan, yaşanılan ve hissedilenlerin bir kabus olduğunu dileyip, uyanmayı bekliyorsan, ve öyle ki, artık hissedilenleri dahi ayrımsayamıyorsan...
    acı nedir?
    biliyorsundur...

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    mide bosluguna coreklenmis kara yilan. agirligi ve sicakligi ile varligini her daim hissettirir. zaman zaman bir anı ile uyanir... aninin kaynagina yonelir yavas hareketlerle, merakla... ipek bir kumasin akmasi gibi, yureginize beyninize dogru sürünür sakince... o akarken eski yerindeki agirlik hafifler yeni yerine bir azap cöreklenir... insan ölüyorum sanır... beynine bedenine yüreğine yabancılaşır.... sonra bir müddet orda uyur... sessiz sakin... acı diner. sonra başka bir anı dürtükler onu... gene akar bir yerden diğerine... bu beden onun evidir, iyi yada kötü bütün misafirler davetsizdir onu için, sevmez. bedeni bekler, ölünceye kadar terketmez acı seni..

  • Leyla Gül
    Leyla Gül

    “”...lar çekmekten usandım deme. Izdırabı sevmeyen, bil ki bedbahtlardır. Hangi şarap ümitsiz bir hasret kadar lezzetlidir.? Hangi visalde sonu olmayan çilenin cezbesi vardır? Günde beş kere yaptığın ibadet,günde on kere başını döndürüp de, seni sersem kürenin her tarafından çağırmıyorsa kendini buldun mu zannedersin? Kendinden geçip de sonra dikenlikten gül toplar gibi,acılar bahçesinde kendini aramayanlar, gafil olmadıklarını, uyanık durduklarını mı sanırlar? Halbuki asıl gafil onlardır. Günlerimiz güzel geçsin, diyorsun. Günün geceden, iyinin kötüden çıktığını görmüyor musun? Öyleyse sık sık öl ki, yine sık sık dirilesin..”” (Nurettin Topçu)
    Kabulumdür..Lakin..
    Nazar kıl ki efendim, tükendi takatim..

  • Ceren Ceren
    Ceren Ceren

    acıyı gel bende gör

  • Sadiye Turan
    Sadiye Turan

    Aldı gitti neyim var neyim yoksa,
    Kalanlarsa yalım yalım yangınsa.
    Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa,
    Daha çok hasretle yanacak ömrüm..
    Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa,
    Daha çok ACI yla yanacak ömrüm...
    ...

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    acıya büyüdü sevgiler
    karanlıklar kentinde
    güneşi hiç göremeden
    oynadığımız bir oyundu

  • Bay Grey
    Bay Grey

    Olmasa keşke diyesim geliyor ama artık şuna inanıyorumki evrende lüzumsuz bir şey yok... Bazı insanları görünce fikrim değişebiliyor gerçi ama vardır onunda bir hikmeti ;)))

  • Garbi Yeli
    Garbi Yeli

    Yürek çatlaklarından ruha sızan...

  • Arzu Zumrut
    Arzu Zumrut

    insanin pisikolojisi..

  • Pega Sus
    Pega Sus

    acı çekmek olmasaydı mutlu olmanın değeride olmazdı.