lozan sonrası misak-ı milli den sadece musul eyaleti sorun olarak kalmıştı...ingiltere bir türlü musul u bırakmak istemiyordu...türkiye de öyle...Atatürk bu iş için diplomasi ustası İsmet İnönü yü görevlendirdi. Görüşmeler çetin geçti..İsmet paşa diplomasi alanındaki her türlü kurnazlığı ve ustalığını sergiliyordu...İsmet paşa sürekli olarak Türk-kürt kardeşliğinden bahsediyor...gerekirse referandum yapılmasını söylüyordu...zaten ingiltere de tek buradan darbe yiyordu Türk-Kürt kardeşliği...bunu önlemeliydi...işler tamamen lehimize gidiyordu...derken 14 ili kapsayan bir isyan patlak verdi... Nakşibendi tarikatına mensup Şeyh sait denen bir ingiliz uşağı vatan haini bir isyan başlattı...isyan kısa sürede büyüdü..Hükümet hemen olağanüstü hal ilan etti ve bölgeye asker sevketti...çok çetin mücadelelerden sonra isyan bastırıldı suçlular yakalandı ama bu isyanın bedeli bize ağır oldu...petrol açısından zengin Musul eyaleti(Kerkük Musul Erbil Süleymaniye Telafer Zaho Dohuk) milletler cemiyeti tarafından İngiliz mandası altındaki Irak krallığına verildi... ve ortadoğu da anadoludan önce türkleşen musul eyaleti elimizden çıktı...Şeyh sait isyanı olmasaydı Atatürk ve karabekir paşa askeri operasyonda fikir birliğindeydiler...
kahramanlık mı? ? ? ? bize sıradan başka milletlere olağandışı gelen bir mevzudur... bakmayın biz çanakkaleyide anmıyorduk da oraya dedelerini ziyarete gelen avusturalyalılardan yeni zelendalılardan sonra bizde buna başladık...hayır yanlış anlamayalım anmıyoruz derken vefasızız anlamında söylemiyorum...anmıyorduk çünkü çanakkale nin bir benzeri sarıkamışda plevne de medine aziziye de istanbul da bir çok yerde oldu bütün kahramanlıklarımızı kutlamaya kalksak.....
yazıları okuyorumda yazılanların yüzde doksanı hep kulaktan dolma ve işlerine nasıl geliyorsa öyle yazılan şeyler... sağcılar küfrediyor solcular mükemmel insan diyorlar...ama ne olduğu belli değil bu şahsın... neyse ahirette sorarız kendisine..
bugünkü modern ordulardaki onlu sisteminin kurucusu... Büyük turancılardan... Ulan ne olduysa bu 751 yılından sonra oldu...artık o yıldan sonra türklük için değil din için yaşamayı başladık...biz olmasaydık islam dünyasının şuan dünyada çok küçük bir azınlık olacaktı...tıpkı hindular budistler gibi...biz olmasaydık şu anda müslüman olan birçok bölge hristiyan olacaktı...hep göğsümüzü siper ettik islama gelen saldırılara karşı...hep ezilen türklere değil ezilen müslümnanlara yardım ettik eee ne oldu varmı dünyada türkler bunları yaptı diyen bir islam ülke lideri...hepsi boşaymış.....
yıl 771 Tarık Bin Ziyad ordusuyla iber yarımadasına çıkmış... Ardından gemileri yaktırıyor...herkes şaşırıyor bu olaya insan neden kendi gemilerini yaksınki diye... Tarık Bin Ziyad ordusunun başında beyaz atını şahlandırarak askerlerine hitap ediyor::: İşte karşımızda düşman arkamızda koca deniz geri dönmek diye birşey yok... ALLAH şahidim olsunki bende sonuna kadar savaşacağım... Ya burada galip gelir ilerleriz yada hepimiz şehit oluruz... o anda bütün islam ordusuna bir şevk bir heyecan geliyor hepsinin gözleri yaşlı...kılıçlar çekiliyor ve ALLAH ALLAH nidaları içinde bütün iber yarımdası fethediliyor... ve yıl 1492 ispanyadaki son islam varlığı gırnata devleti müttefik hristiyan güçleri karşısında yenilir... işte fark ortada.. 771-1492 yılları arasında iber de hiçbir hristiyana zulüm edilmemiş baskı yapılmamış dinine diline karışılmamıştır..771 yılında ispanyanın hristiyan oranı ne kadar ise 1492 de de aşağı yukarı aynıydı... ve işte 1492 yılı müslümanlar için sonun başlangıcı oldu... o yıldan sonra başladı herşey... ülkede düzenli bir şekilde camiler yıkılmaya kuranlar yakılmaya başlandı...insanlar sudan sebeplerle idam edilmeye başlandı...arapça konuşmak yasaklandı...müslümanlara zorla içki içirilmeye ve domuz eti yedirilmeye başlandı... zorla dinlerinden döndürülmeye başladılar...ama olmadı bütün baskılara rağmen dinden dönen olmadı aksine müslümanların cesaretini inancını gören hristiyanlardanda müslüman olanlar çıktı... sonunda ispanya kralları düzenli olarak erkekleri katletmeye kadınları ise köleleştirmeye başladılar...çocukları ise hristiyan ailelere gönderdiler... İŞTE AVRUPA İŞTE MEDENİ AVRUPA İŞTE HRİSTİYAN AVRUPA... her defasında olduğu gibi buradada gösterdiler kendilerini...
Kurtuluş savaşında bize en çok yardım onlardan geldi...(o zamanki isimleri hint müslümanları idi.) Kıbrıs barış Harekatında bütün dünya bize ambargo koyarken harekat günü açıklama yapıldı Türkiye ye her türlü desteği vermeye hazırız... KKTC kuruldu ilk tanıyan devlet oldu... Ülkede Türkiye sevgisi üst boyutlarda... söyleyin bu ülke insanına kardeş demeyelimde ne diyelim? ? ? ?
Yakup Cemil son adamlarını, ünü bütün imparatorluğa yayılmış ve günümüze kadar da gelmiş olan Sinop Zindanlarından devşirir. Hepsi birbirinden belalı, hepsi birbirinden tehlikeli iki bin adam. “ Berberler bir adım öne çıksın” der. Ve komutlar komutları izler: “ 1 leşi, 2 leşi, 3 leşi, 4 leşi, 14 leşi olan bir adım öne çıksın.” Sonunda bir kişi kalır hem berber olan hem de 14 leşi bulunan, yani 14 cinayeti olan, yani 14 adam öldüren. Yakup Cemil 14 leşli berberi şöyle bir süzer tepeden tırnağa ve sonra “ getir bir sandalye ve beni tıraş et, seni özel berberim tayin ettim” der. Berberin gözü kanlı, Yakup Cemil’in gözü kara. Usturanın sapı katilin elinde, ağzı Yakup Cemil’in gırtlağında. Ölümle liderlik arasındaki süre saniyeden de kısa. 14 leşli özel berber Yakup Cemil’in yüzünü sabunlamada, 2 bin kanlı katil sahneyi izlemede ve Yakup Cemil sandalyede ayak ayak üstüne atmış tütününü tüttürmede. O sandalyenin üstünde, o usturanın ucunda ve o 2 bin kanlı katilin huzurunda liderlik sınanmada, daha doğrusu insanlara liderlik dersi verilmede.
hem milliyetçiliğin hem komunistliğin hemde muhafazakarlığın dünyada beraber buluştuğu belkide tek şahıs... tek bir amacı vardı o da asya türklerini emperaylizm den kurtarıp gerçek anlamda sosyalizm ile tanıştırmaktı.... gerçek bir dava adamıydı sevelim sevmeyelim dava adamlarına karşı her zaman saygılıyımdır... türkiyede mahir çayan deniz gezmiş hüeyin inan alparslan türkeş abdullah çatlı korkut dava adamlarıydılar...hepsine saygım sonsuz... yutdışında ise che guavera yaser arafat aslan mashadov şamil basayev fidel castro hugo chavez...
lozan sonrası misak-ı milli den sadece musul eyaleti sorun olarak kalmıştı...ingiltere bir türlü musul u bırakmak istemiyordu...türkiye de öyle...Atatürk bu iş için diplomasi ustası İsmet İnönü yü görevlendirdi.
Görüşmeler çetin geçti..İsmet paşa diplomasi alanındaki her türlü kurnazlığı ve ustalığını sergiliyordu...İsmet paşa sürekli olarak Türk-kürt kardeşliğinden bahsediyor...gerekirse referandum yapılmasını söylüyordu...zaten ingiltere de tek buradan darbe yiyordu Türk-Kürt kardeşliği...bunu önlemeliydi...işler tamamen lehimize gidiyordu...derken 14 ili kapsayan bir isyan patlak verdi...
Nakşibendi tarikatına mensup Şeyh sait denen bir ingiliz uşağı vatan haini bir isyan başlattı...isyan kısa sürede büyüdü..Hükümet hemen olağanüstü hal ilan etti ve bölgeye asker sevketti...çok çetin mücadelelerden sonra isyan bastırıldı suçlular yakalandı ama bu isyanın bedeli bize ağır oldu...petrol açısından zengin Musul eyaleti(Kerkük Musul Erbil Süleymaniye Telafer Zaho Dohuk) milletler cemiyeti tarafından İngiliz mandası altındaki Irak krallığına verildi...
ve ortadoğu da anadoludan önce türkleşen musul eyaleti elimizden çıktı...Şeyh sait isyanı olmasaydı Atatürk ve karabekir paşa askeri operasyonda fikir birliğindeydiler...
kahramanlık mı? ? ? ?
bize sıradan başka milletlere olağandışı gelen bir mevzudur...
bakmayın biz çanakkaleyide anmıyorduk da oraya dedelerini ziyarete gelen avusturalyalılardan yeni zelendalılardan sonra bizde buna başladık...hayır yanlış anlamayalım anmıyoruz derken vefasızız anlamında söylemiyorum...anmıyorduk çünkü çanakkale nin bir benzeri sarıkamışda plevne de medine aziziye de istanbul da bir çok yerde oldu bütün kahramanlıklarımızı kutlamaya kalksak.....
yazıları okuyorumda yazılanların yüzde doksanı hep kulaktan dolma ve işlerine nasıl geliyorsa öyle yazılan şeyler...
sağcılar küfrediyor solcular mükemmel insan diyorlar...ama ne olduğu belli değil bu şahsın...
neyse ahirette sorarız kendisine..
bugünkü modern ordulardaki onlu sisteminin kurucusu...
Büyük turancılardan...
Ulan ne olduysa bu 751 yılından sonra oldu...artık o yıldan sonra türklük için değil din için yaşamayı başladık...biz olmasaydık islam dünyasının şuan dünyada çok küçük bir azınlık olacaktı...tıpkı hindular budistler gibi...biz olmasaydık şu anda müslüman olan birçok bölge hristiyan olacaktı...hep göğsümüzü siper ettik islama gelen saldırılara karşı...hep ezilen türklere değil ezilen müslümnanlara yardım ettik eee ne oldu varmı dünyada türkler bunları yaptı diyen bir islam ülke lideri...hepsi boşaymış.....
yıl 771 Tarık Bin Ziyad ordusuyla iber yarımadasına çıkmış...
Ardından gemileri yaktırıyor...herkes şaşırıyor bu olaya insan neden kendi gemilerini yaksınki diye...
Tarık Bin Ziyad ordusunun başında beyaz atını şahlandırarak askerlerine hitap ediyor:::
İşte karşımızda düşman arkamızda koca deniz geri dönmek diye birşey yok... ALLAH şahidim olsunki bende sonuna kadar savaşacağım...
Ya burada galip gelir ilerleriz yada hepimiz şehit oluruz...
o anda bütün islam ordusuna bir şevk bir heyecan geliyor hepsinin gözleri yaşlı...kılıçlar çekiliyor ve ALLAH ALLAH nidaları içinde bütün iber yarımdası fethediliyor...
ve yıl 1492 ispanyadaki son islam varlığı gırnata devleti müttefik hristiyan güçleri karşısında yenilir...
işte fark ortada..
771-1492 yılları arasında iber de hiçbir hristiyana zulüm edilmemiş baskı yapılmamış dinine diline karışılmamıştır..771 yılında ispanyanın hristiyan oranı ne kadar ise 1492 de de aşağı yukarı aynıydı...
ve işte 1492 yılı müslümanlar için sonun başlangıcı oldu...
o yıldan sonra başladı herşey...
ülkede düzenli bir şekilde camiler yıkılmaya kuranlar yakılmaya başlandı...insanlar sudan sebeplerle idam edilmeye başlandı...arapça konuşmak yasaklandı...müslümanlara zorla içki içirilmeye ve domuz eti yedirilmeye başlandı...
zorla dinlerinden döndürülmeye başladılar...ama olmadı bütün baskılara rağmen dinden dönen olmadı aksine müslümanların cesaretini inancını gören hristiyanlardanda müslüman olanlar çıktı...
sonunda ispanya kralları düzenli olarak erkekleri katletmeye kadınları ise köleleştirmeye başladılar...çocukları ise hristiyan ailelere gönderdiler...
İŞTE AVRUPA İŞTE MEDENİ AVRUPA İŞTE HRİSTİYAN AVRUPA...
her defasında olduğu gibi buradada gösterdiler kendilerini...
Kurtuluş savaşında bize en çok yardım onlardan geldi...(o zamanki isimleri hint müslümanları idi.)
Kıbrıs barış Harekatında bütün dünya bize ambargo koyarken harekat günü açıklama yapıldı Türkiye ye her türlü desteği vermeye hazırız...
KKTC kuruldu ilk tanıyan devlet oldu...
Ülkede Türkiye sevgisi üst boyutlarda...
söyleyin bu ülke insanına kardeş demeyelimde ne diyelim? ? ? ?
şu şöhret dünyasında bir tane sağlam insan yokmu ya...
ulan insan annesi yaşındaki kadınla beraber olurmu ya...
Yakup Cemil son adamlarını, ünü bütün imparatorluğa yayılmış ve günümüze kadar da gelmiş olan Sinop Zindanlarından devşirir. Hepsi birbirinden belalı, hepsi birbirinden tehlikeli iki bin adam. “ Berberler bir adım öne çıksın” der. Ve komutlar komutları izler: “ 1 leşi, 2 leşi, 3 leşi, 4 leşi, 14 leşi olan bir adım öne çıksın.” Sonunda bir kişi kalır hem berber olan hem de 14 leşi bulunan, yani 14 cinayeti olan, yani 14 adam öldüren. Yakup Cemil 14 leşli berberi şöyle bir süzer tepeden tırnağa ve sonra “ getir bir sandalye ve beni tıraş et, seni özel berberim tayin ettim” der. Berberin gözü kanlı, Yakup Cemil’in gözü kara. Usturanın sapı katilin elinde, ağzı Yakup Cemil’in gırtlağında. Ölümle liderlik arasındaki süre saniyeden de kısa. 14 leşli özel berber Yakup Cemil’in yüzünü sabunlamada, 2 bin kanlı katil sahneyi izlemede ve Yakup Cemil sandalyede ayak ayak üstüne atmış tütününü tüttürmede. O sandalyenin üstünde, o usturanın ucunda ve o 2 bin kanlı katilin huzurunda liderlik sınanmada, daha doğrusu insanlara liderlik dersi verilmede.
BİLMEM BAŞKA SÖZE GEREK VARMI? ? ?
hem milliyetçiliğin hem komunistliğin hemde muhafazakarlığın dünyada beraber buluştuğu belkide tek şahıs...
tek bir amacı vardı o da asya türklerini emperaylizm den kurtarıp gerçek anlamda sosyalizm ile tanıştırmaktı....
gerçek bir dava adamıydı sevelim sevmeyelim dava adamlarına karşı her zaman saygılıyımdır...
türkiyede mahir çayan deniz gezmiş hüeyin inan alparslan türkeş abdullah çatlı korkut dava adamlarıydılar...hepsine saygım sonsuz...
yutdışında ise che guavera yaser arafat aslan mashadov şamil basayev fidel castro hugo chavez...
sadece formaliteden ibaret iki dostluk antlaşması...