UEFA Kupası, bu akşam 21:45'te Almanya'nın Werder Bremen ile Ukrayna'nın Shaktar Donetsk takımları arasında oynanacak maçla sahibini bulacak Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki final için hazırlanan VIP girişine, bu kupayı kazanan takımların dev posterleri asıldı. Bu posterler arasında 17 Mayıs 2000'de kupayı kaldıran Galatasaraylıların zafer anı da yer aldı. .
fener bahçenin efsane başkanlarından ve eski başbakanlardan.size belkide bu günkü bütün külup yöneticilerini utandıracak bir olay anlatayım.şükrü saraçoğlu ölümünden kısa bir süre önce başabakanlık yaptığı halde bütün korumalarını yanından uzaklaştırıp fenerbahçenin maçına girmek için taraftarlarla bilet kuyruğuna girmiş.bunu gören zamanın başkanı faruk ılgaz gidip onu alıp şeref trübününe getirmek istemiş ama o faruk ılgazın bütün ısrarlarına rağmen şeref türübününe gitmeyip taraftarlarla maçı izlemiş.bugün ise baktığımız zaman sıradan külüp yöneticileri şeref trübününde oturmak için çocuklar gibi kavga ediyorlar. şimdi fenerbahçe şükrüsaraç oğlu stadından söz edeyim 2 yıl önce samsun maçında daraçoğluna gittim.o anki duygularımı zaten anlatmama imkan yok.ancak şunu söyleye bilirm.sevdiğim kızı görünce bile bu kadar heyecanlanmadım.
varlik vergisi gibi adaletsizce bi vergi sistemini belli bi kesime özellikle azinliklara dayatan bu sayede bosalan mülkleri yok pahasina kapatan ve anadolu kökenli zengin 'haciaga'lar yaratan 40 li dönem basbakanlarindan....
vedat türkali'nin romanlarında, kahramanlarına şükrü haraçoğlu diye söylettiği zamanın başbakanı ve bir dönem fenerbahçe başkanlığı yapmış despot kişilik.
Stada adının verilme nedeni, Fenerbahçenin başkanlığını yapmış olması değil, başbakanken devlet arazisi olan stad arazisini Fenerbahçe'ye bedava vermesidir.Onu diğer Başkanlardan ayıran sadece budur.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde 1887 yılında doğdu. İstanbul Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) 1909'da bitirdi. Bir süre maiyet memurluğu ve öğretmenlik yaptı. 1914 başında öğrenimini sürdürmek için Belçika'ya gittiyse de Savaşın çıkması üzerine yurda dõnmüş, bir süre askerlik görevini yerine getirdikten sonra devletçe İsviçre'ye gönderilmiştir.
Saraçoğlu Cenevre Siyasal Bilgiler Okulunu bitirmiştir. Öğrenimi sırasında Türkiye'nin propagandasını yapmış, hatta Fransızca bir dergi bile çıkarmıştır. İzmir'in işgali üzerine yurda döndü ve Ege Kuvayi milliyesinde çarpıştı. İkinci TBMM'ne İzmir Milletvekili seçildi. Fethi Okyar kabinesinde Milli Eğitim, Üçüncü İnönü kabinesinde Maliye bakanlıkları yaptı. Bu çalışmaları sırasında temel bazı mali kanunların çıkmasını sağladı. Türk borçlarının ödenme biçimi üzerinde başarılı sonuçlar aldı. Pek çok uluslararası mali toplantıda Türkiye'yi başarı ile temsil etti.
1933'te Adliye Bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında da Hakimler, Avukatlar, İcra-iflas kanunları gibi önemli mevzuatın çıkarılmasını sağladı. Celâl Bayar ve Refik Saydam hükümetlerinde Dışişleri bakanı olarak büyük başarı kazandı. Refik Saydam'ın 9 Temmuz 1942'de ölümü üzerine başbakanlığa getirildi. 9 Temmuz 1942 - 9 Mart 1943 arasında birinci, 9 Mart 1943 - 7 Ağustos 1946 arasında da ikinci kabinesiyle çalıştı.
1 Kasım 1948'de TBMM başkanlığına seçildi. Cumhuriyet Halk Partisinin son Meclis başkanı olan Şükrü Saraçoğlu yerini Demokrat Parti'nin adayı olan Refik Koraltan'a 22 Mayıs 1950'de devrederken siyasetten çekilmiş ve 1953 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
eski maraton da bitince 65.000 kapasiteye ulaşacak evim kadar rahat futbol mabedi..stad tamamlanınca kenan evren anadolu lisesi yıkılacak ve otopark yapılacak..daha sonra dünyanın en güzel stadı olacak..
1950 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Celal Bayar, kendisini ziyarete gelen Fenerbahçe yöneticilerine, Fenerbahçe Stadı'nın inşaatına başlanması konusunda: 'Rahat olun, sizi bu müşgülden kurtarmayı vazife sayarız.' dedi. Bu cümle, Fenerbahçe'de yaklaşık kırk yıllık bir geçmişin ürün vermesi demekti. Ancak Fenerbahçeliler bu cümleleri takiben, otuz yılın sonrasında, 1980'lerin ilk yarısında, istedikleri stada kavuştular. Yine de ihtilafa düşülen bir nokta kalmıştı...
Kadıköy'de ilk stad yapılması düşüncesi aslında 1908'lerde doğmuştu. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte ülkeye gelen özgürlük havası, dernek ve toplum kurulmasına izin verince, İttihat ve Terakki'nin ileri gelenleri, futbolun gelişmesi amacıyla stad kurma düşüncesini ortaya attılar. Zamanın 'Şehreminisi' (belediye başkanı) Dr. Cemil Topuzlu'nun öncülük ettiği bu düşünce sonucunda, Yoğurtcu Çayırı'na stad yapılması kararına varıldı.
Yirmi sene Union Club malı olarak kalan arazi, İttihat ve Terakki iktidarı döneminde İttihat Spor'un malı haline dönüştü. Kadıköy'de faaliyet gösteren İttihat Spor başkanı Aydınoğlu Reşit Bey stad arazisinin satılmasına karşı çıkıyor ve bir engel teşkil ediyordu.
O günlerde Maliye Bakanlığı'na Şükrü Saraçoğlu getirilmişti. Fenerbahçeliliği ile tanınan Saraçoğlu, hiçbir maçı kaçırmayan, imkanlarını Fenerbahçe'nin lehine kullanarak, içindeki Fenerbahçe sevgisini her fırsatta gözler önüne seren gerçek bir 'taraftar'dı.
Aydınoğlu Reşit Bey'in satışa karşı çıkmasının ardından, gelişmeleri takip etmekte olan Saraçoğlu meclisten tek maddelik bir yasa çıkartılmasına ön-ayak oldu. Yasaya göre spor tesisleri ve semt sahalarının nasıl kullanılacağı belirlenmişti. Yasa ile birlikte, aynı semtte faaliyet gösteren takımlardan, üye sayısı fazla olan takıma imtiyaz sağlanıyordu. Böylece, İttihat Spor'un üye sayısı düşük olduğundan arazinin kullanım hakkı Fenerbahçe'ye devrediliyordu.
Ancak arazi halen Milli Emlak Dairesi'nin malıydı. Saraçoğlu, bu durum karşısında yine devreye girerek sorunu çözdü; araziyi 'bir lira karşılığında' Fenerbahçe'ye sattırdı. Böylece CHP'nin tek partili döneminde Şükrü Saraçoğlu'nun üstün gayret ve yardımlarıyla stad Fenerbahçe mülkiyetine geçmiş oldu.
19 Eylül 1982'deki Fenerbahçe - Altay maçıyla açılan ve uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stad, Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, Fenerbahçe'nin menfaati için gösterdiği gayret ve yaptığı yardımlardan dolayı, kendisine bir vefa borcu ödemek amacıyla, eski başkan Şükrü Saraçoğlu'nun ismi verilerek Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı adını aldı.
2000 senesi itibariyle yapımına başlanan açık tribün inşaatları sonrasında stat kapasitesi arttırıldı. Her iki açık tribün, 12.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. 2000-2001 sezonunun açılış maçı İstanbulspor ile oynanırken, tamamlanan Migros Tribün'ün hizmete açılmasıyla kapasite 30.000 civarına çıkarılmış ve sezon içinde de diğer açık tribünün inşaatına başlanmıştı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla hizmete giren Telsim Tribün, seyirci kapasitesini de 42.000'e çıkarmıştı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan önemli derecede etkilendi. Gecenin geç saatlerine kadar çalışılarak hızla bitirilen inşaat, 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açılmış ve günler önce tükenen biletlerle 55.000 civarında taraftar maçı izlemişti.
Mermer zemini, baştan aşağı cam duvarları ve aydınlık hali ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5 bin taraftarı yedirip içirecek kapasitede cafe, pub ve lokantakar yer alıyor. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, yüksek konforda 60 lüks loca, yeni açılan Fenerium ve yine bu tribün altında yer alacak olan Fenerbahçe müzesi de, taraftarlara keyif ve konforu sunan bir ortama ev sahipliği yapıyor.
İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzeri özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırıldı.
Kalan tek tribün olan eski Numaralı Tribün de yakın gelecekte şu anki Maraton Tribün'ün benzeri şekilde tamamlanarak hizmete sokulacak ve stadımız 2000'lerin Fenerbahçesi için modern hale getirilecek.
Saraçoğlu'nda Galatasaray posteri
(20.05.2009)
UEFA Kupası, bu akşam 21:45'te Almanya'nın Werder Bremen ile Ukrayna'nın Shaktar Donetsk takımları arasında oynanacak maçla sahibini bulacak
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki final için hazırlanan VIP girişine, bu kupayı kazanan takımların dev posterleri asıldı. Bu posterler arasında 17 Mayıs 2000'de kupayı kaldıran Galatasaraylıların zafer anı da yer aldı.
.
fener bahçenin efsane başkanlarından ve eski başbakanlardan.size belkide bu günkü bütün külup yöneticilerini utandıracak bir olay anlatayım.şükrü saraçoğlu ölümünden kısa bir süre önce başabakanlık yaptığı halde bütün korumalarını yanından uzaklaştırıp fenerbahçenin maçına girmek için taraftarlarla bilet kuyruğuna girmiş.bunu gören zamanın başkanı faruk ılgaz gidip onu alıp şeref trübününe getirmek istemiş ama o faruk ılgazın bütün ısrarlarına rağmen şeref türübününe gitmeyip taraftarlarla maçı izlemiş.bugün ise baktığımız zaman sıradan külüp yöneticileri şeref trübününde oturmak için çocuklar gibi kavga ediyorlar.
şimdi fenerbahçe şükrüsaraç oğlu stadından söz edeyim 2 yıl önce samsun maçında daraçoğluna gittim.o anki duygularımı zaten anlatmama imkan yok.ancak şunu söyleye bilirm.sevdiğim kızı görünce bile bu kadar heyecanlanmadım.
yeri mekanı cennet olsun diye içimden sürekli geçirdiğim ve adı cennetten bir parçaya (stadımıza) verilmiş muhterem zat
Sükrü Saracoglu su anki büyük FenerBahce stadinin tapusunu devletden alip FenerBahce kulübüne kazandirmis insandir asli budur
Mabed :)
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz :)))
55 bin kapasitesi olmayan
42 bin kişilik
deplasman tribünü uygulaması türkiye de eşi benzeri olmayan stad
Hakkaten güzel stat.
varlik vergisi gibi adaletsizce bi vergi sistemini belli bi kesime özellikle azinliklara dayatan bu sayede bosalan mülkleri yok pahasina kapatan ve anadolu kökenli zengin 'haciaga'lar yaratan 40 li dönem basbakanlarindan....
bunu kaç fenerbahçeli bilio acaba? ? :))
FENERBAHÇELİLERİN TAPINAGI :-))
BİZİM MAHALENİN ORDA
FUTBOL SAHASI TAKLİDİ YAPAN BİR YER :)))
vedat türkali'nin romanlarında, kahramanlarına şükrü haraçoğlu diye söylettiği zamanın başbakanı ve bir dönem fenerbahçe başkanlığı yapmış despot kişilik.
Cumhuriyet tarihinin utancı 'Varlık Vergisi' nin mucitlerindendir kendisi.
Bakınız: varlık vergisi
Stada adının verilme nedeni, Fenerbahçenin başkanlığını yapmış olması değil, başbakanken devlet arazisi olan stad arazisini Fenerbahçe'ye bedava vermesidir.Onu diğer Başkanlardan ayıran sadece budur.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde 1887 yılında doğdu. İstanbul Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) 1909'da bitirdi. Bir süre maiyet memurluğu ve öğretmenlik yaptı. 1914 başında öğrenimini sürdürmek için Belçika'ya gittiyse de Savaşın çıkması üzerine yurda dõnmüş, bir süre askerlik görevini yerine getirdikten sonra devletçe İsviçre'ye gönderilmiştir.
Saraçoğlu Cenevre Siyasal Bilgiler Okulunu bitirmiştir. Öğrenimi sırasında Türkiye'nin propagandasını yapmış, hatta Fransızca bir dergi bile çıkarmıştır. İzmir'in işgali üzerine yurda döndü ve Ege Kuvayi milliyesinde çarpıştı. İkinci TBMM'ne İzmir Milletvekili seçildi. Fethi Okyar kabinesinde Milli Eğitim, Üçüncü İnönü kabinesinde Maliye bakanlıkları yaptı. Bu çalışmaları sırasında temel bazı mali kanunların çıkmasını sağladı. Türk borçlarının ödenme biçimi üzerinde başarılı sonuçlar aldı. Pek çok uluslararası mali toplantıda Türkiye'yi başarı ile temsil etti.
1933'te Adliye Bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında da Hakimler, Avukatlar, İcra-iflas kanunları gibi önemli mevzuatın çıkarılmasını sağladı. Celâl Bayar ve Refik Saydam hükümetlerinde Dışişleri bakanı olarak büyük başarı kazandı. Refik Saydam'ın 9 Temmuz 1942'de ölümü üzerine başbakanlığa getirildi. 9 Temmuz 1942 - 9 Mart 1943 arasında birinci, 9 Mart 1943 - 7 Ağustos 1946 arasında da ikinci kabinesiyle çalıştı.
1 Kasım 1948'de TBMM başkanlığına seçildi. Cumhuriyet Halk Partisinin son Meclis başkanı olan Şükrü Saraçoğlu yerini Demokrat Parti'nin adayı olan Refik Koraltan'a 22 Mayıs 1950'de devrederken siyasetten çekilmiş ve 1953 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
eski maraton da bitince 65.000 kapasiteye ulaşacak evim kadar rahat futbol mabedi..stad tamamlanınca kenan evren anadolu lisesi yıkılacak ve otopark yapılacak..daha sonra dünyanın en güzel stadı olacak..
1950 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Celal Bayar, kendisini ziyarete gelen Fenerbahçe yöneticilerine, Fenerbahçe Stadı'nın inşaatına başlanması konusunda: 'Rahat olun, sizi bu müşgülden kurtarmayı vazife sayarız.' dedi. Bu cümle, Fenerbahçe'de yaklaşık kırk yıllık bir geçmişin ürün vermesi demekti. Ancak Fenerbahçeliler bu cümleleri takiben, otuz yılın sonrasında, 1980'lerin ilk yarısında, istedikleri stada kavuştular. Yine de ihtilafa düşülen bir nokta kalmıştı...
Kadıköy'de ilk stad yapılması düşüncesi aslında 1908'lerde doğmuştu. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte ülkeye gelen özgürlük havası, dernek ve toplum kurulmasına izin verince, İttihat ve Terakki'nin ileri gelenleri, futbolun gelişmesi amacıyla stad kurma düşüncesini ortaya attılar. Zamanın 'Şehreminisi' (belediye başkanı) Dr. Cemil Topuzlu'nun öncülük ettiği bu düşünce sonucunda, Yoğurtcu Çayırı'na stad yapılması kararına varıldı.
Yirmi sene Union Club malı olarak kalan arazi, İttihat ve Terakki iktidarı döneminde İttihat Spor'un malı haline dönüştü. Kadıköy'de faaliyet gösteren İttihat Spor başkanı Aydınoğlu Reşit Bey stad arazisinin satılmasına karşı çıkıyor ve bir engel teşkil ediyordu.
O günlerde Maliye Bakanlığı'na Şükrü Saraçoğlu getirilmişti. Fenerbahçeliliği ile tanınan Saraçoğlu, hiçbir maçı kaçırmayan, imkanlarını Fenerbahçe'nin lehine kullanarak, içindeki Fenerbahçe sevgisini her fırsatta gözler önüne seren gerçek bir 'taraftar'dı.
Aydınoğlu Reşit Bey'in satışa karşı çıkmasının ardından, gelişmeleri takip etmekte olan Saraçoğlu meclisten tek maddelik bir yasa çıkartılmasına ön-ayak oldu. Yasaya göre spor tesisleri ve semt sahalarının nasıl kullanılacağı belirlenmişti. Yasa ile birlikte, aynı semtte faaliyet gösteren takımlardan, üye sayısı fazla olan takıma imtiyaz sağlanıyordu. Böylece, İttihat Spor'un üye sayısı düşük olduğundan arazinin kullanım hakkı Fenerbahçe'ye devrediliyordu.
Ancak arazi halen Milli Emlak Dairesi'nin malıydı. Saraçoğlu, bu durum karşısında yine devreye girerek sorunu çözdü; araziyi 'bir lira karşılığında' Fenerbahçe'ye sattırdı. Böylece CHP'nin tek partili döneminde Şükrü Saraçoğlu'nun üstün gayret ve yardımlarıyla stad Fenerbahçe mülkiyetine geçmiş oldu.
19 Eylül 1982'deki Fenerbahçe - Altay maçıyla açılan ve uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stad, Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, Fenerbahçe'nin menfaati için gösterdiği gayret ve yaptığı yardımlardan dolayı, kendisine bir vefa borcu ödemek amacıyla, eski başkan Şükrü Saraçoğlu'nun ismi verilerek Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı adını aldı.
2000 senesi itibariyle yapımına başlanan açık tribün inşaatları sonrasında stat kapasitesi arttırıldı. Her iki açık tribün, 12.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. 2000-2001 sezonunun açılış maçı İstanbulspor ile oynanırken, tamamlanan Migros Tribün'ün hizmete açılmasıyla kapasite 30.000 civarına çıkarılmış ve sezon içinde de diğer açık tribünün inşaatına başlanmıştı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla hizmete giren Telsim Tribün, seyirci kapasitesini de 42.000'e çıkarmıştı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan önemli derecede etkilendi. Gecenin geç saatlerine kadar çalışılarak hızla bitirilen inşaat, 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açılmış ve günler önce tükenen biletlerle 55.000 civarında taraftar maçı izlemişti.
Mermer zemini, baştan aşağı cam duvarları ve aydınlık hali ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5 bin taraftarı yedirip içirecek kapasitede cafe, pub ve lokantakar yer alıyor. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, yüksek konforda 60 lüks loca, yeni açılan Fenerium ve yine bu tribün altında yer alacak olan Fenerbahçe müzesi de, taraftarlara keyif ve konforu sunan bir ortama ev sahipliği yapıyor.
İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzeri özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırıldı.
Kalan tek tribün olan eski Numaralı Tribün de yakın gelecekte şu anki Maraton Tribün'ün benzeri şekilde tamamlanarak hizmete sokulacak ve stadımız 2000'lerin Fenerbahçesi için modern hale getirilecek.
koltuk kapasitesi 42 bindir.
Fenerbahçe futbol takımının maçlarını oynadığı stadyum.