Brezilya'da, ağır yanıkların kurbağa derisiyle tedavi edilmesi, ekonomik bir yöntem olarak kullanılıyor.
Bu yöntemi bulan Goias Hastanesi'nden cerrah Nelson Piccolo, hastanenin 6 yıldır ağır yanık vakalarında, insan derisinin geçici bir süre korunması amacıyla, 'Rana catesbiana shaw' türü bir kurbağanın derisini kullandığını belirtti.
Cerrah Piccolo, bu kurbağanın derisinin yanıkların 6 günde iyileşmesini sağladığını söyledi.
Hastanın yakınlarından alınan deri, kadavra derisi veya Amerikan yapımı sentetik deri kullanımıyla yapılan geleneksel tedavi yöntemleri sonucunda ise bu süre 20 ila 30 gün arasında değişiyor.
Kurbağa derisinin antibiyotik, iltihap önleyici ve doğal ağrı kesici maddeler yönünden zengin olması nedeniyle bu yaraların daha kısa sürede iyileştiği kaydediliyor.
14 günlük bir tedavi için yaklaşık 500 ila 1000 kurbağa derisinin gerektiği belirtiliyor.
BİR KURBAĞA SÜRÜSÜ ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyordu. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylediler arkadaşlarına:
“Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız.”
Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı.
Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilendi ve mücadeleyi bıraktı. Diğeri ise çabalamaya devam etti. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürdüler.
Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yaptı, bu kez daha yükseğe sıçramayı başardı ve çukurdan çıktı.
Çünkü, bu kurbağa sağırdı. O yüzden, arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine kulak asmamıştı…
Minik kurbağa kuşdili biliyor! ABD’de Illinois Üniversitesi, Çin’de ‘Amolops Tortomus’ olarak adlandırılan ve ender bulunan bir kurbağa türünün kuş gibi sesler çıkararak ‘konuştuğunu’ açıkladı. llinois Üniversitesi Moleküler ve Birleştirici Psikoloji dalı öğretim üyesi Prof. Albert S. Feng, ilk kez hem suda hem de karada yaşayan bir hayvanın yarasa, balina ve yunuslar gibi iletişim sağladığını söyledi. Feng, ayrıca kurbağa ve yarasaların beyinlerinin sesi nasıl algıladığını, özellikle seslerin çok karışık olduğu bir ortamda iletişim için sesleri nasıl filtre ettiğini araştırmaya devam ediyor. Bilim adamları, bu türlerin erkeklerinin kuş gibi yüksek frekanslı ve çok çeşitli sesler çıkardığını da tespit etti. Bazı sesler kaydedilebilen maksimum ses olan 128 kilohertz’in bile üzerine çıkıyor. İnsan kulağı ise ancak 20 kilohertz sesi duyabiliyor. Feng, Çin’de Huangshan Kapıcaları’nda yaşayan kurbağalar için, “Hepsinin seslere tepki verebildiğine inanıyoruz” dedi.
İÇEL’İN Mut ilçesinde, boynunda dolaşan kurbağayı kovmak isteyen Hüseyin Küçük, direksiyon hakimiyetini kaybedince otomobiliyle dere yatağına uçtu. Kazadan küçük sıyrıklarla kurtulan Küçük, 'Mola verdiğim yerde çimenlere yatmıştım. Kurbağa bu sırada girmiş olabilir' dedi.
he he he kurbağa deyip geçmemek lazım seni ilk yirmide görmek istiyorum şimdi bazıları soruyor neden kurbağa diye kurbağa gibi insanlara anlamsız gelen bir hayvanı ilk yirmiye sokmak bence daha bir anlamlı...
pişmaney hayraney kurbaney sana kurbağa sen bir kurbağa sen bir bataklık çanavarı horlanmış dışlanmış dalga geçilmiş hayvan dere kenarlarında senin sesinin eksikliğini hissedemez insanlar senin dostun benim ben bir kurbağa sende fena olacağım aman allahım aman allahım ben aşık mı oluyorum ne?
sana bakanlar şapşal suratlı diyor senden tiskiniyorlar ve senden ürküyorlar ey vakur kurbağa sineye çek sözleri aldırma yetmez bu ezilmişlik seni şişirip balon yapanlardan intikamını alacağım ve seni nedir ülkesinin aristokratları arasına ilk yirmiye sokacağım.. hani kı*ına iğne batırıp zıplatırdımya seni çocukken şimdi iğne senin elinde batır ve zıplat beni...
ağaçlar kesilecek dereler kurutulacak ve tüm çayırlar arazi mafyası tarafından yakılacak.. ve sen ve sen bir kurbağa! ve sen ey deli kurbağa ve sen sen sen ne diyeyim senin hakkında sen ki bir kurbağasın pes etmeden vıraklamaya devam et...
yayvan ağızlı kurbağa fıkrası vardır...(gerçi mimiklerle anlatıldığında kıvamını bulan türden bir fıkradır,yazınca aynı güzellikte olmayabilir..deniyelim)
ormanın birinde bir yayvan ağızlı kurbağa yaşarmııışşş...bu yayvan ağızlı kurbağa gezerken bir tavşana rastlamış ve ağzını daha da yayarak sormuş: -tavşan kardeş tavşan kardeş..sen bu ormanda ne yersin? ? ?
tavşan mırıldanarak hafiften: -hımm ben işte bulduğum yeşil,taze bitkileri vs. yerim..
yayvan ağızlı kurbağa ağzını yayarak yaa öyle mii deyip yoluna devam eder.. derken bir zürafaya rastlar..ona da sorar yine tabi ağzını yayarak(maksat muhabbet olsun) :
-zürafa kardeş zürafa kardeş sen bu ormanda ne yersin?
sakin zürafa cevap verir:- -ımm ben bu ormanın yüksek dallarındai yemişlerle beslenirim...
yayvan ağızlı kurbağa yine yayvanca yaaa öyle mii der devam eder... bunları izleyen ormanlar kralı aslan da gölgelik bir yerde keyifteymiş..kurbağa bir kaç hayvana daha böyle yayvan yayvan sorduktan sonra aslana gelmişşş..
yine tabii yayvan bi biçimde soruyor: -aslan kardeş aslan kardeş sne bu ormanda ne yersin?
aslan uzun zamandır izleyip de sinirlendiği kurbağaya kükreyerek bir cevap verir:
-whhaauuww :))) ben bu ormandaki yayvan ağızlı kurbağaları yerimm! !
bizim yayvan ağızlı kurbağa dudaklarını büzebildiği kadar büzüştürerek:
çocukken kurbağa larvalarını balık yavrusu zannederdik evde besleyip büyütmeyi bile düşünürdük ama iyiki yapmamışım büyük bir hayal kırıklığı olacaktı yoksa
Kurbağa larvaları Rhynchota (Hortumlular) , Coleoptera (Kin kanatlılar) gibi sucul böcekler tarafından yenir. Aynı zamanda Odonata (Tayyare böcekleri) larvalarıda genç evrelerinde kurbağa larvaları ile beslenmektedir. Lucilia adı verilen bir sinek yumurtalarını Bufo ve Rana türleri üzerine bırakır. Birkaç gün içinde çıkan larvalar bu kurbağalarda doku bozuklukları, daha sonrada ölümler meydana getirirler
Kurbağaların cinsi olgunluğa gelmeleri dişilerde 1-2, erkeklerde 3-4 yaşları sonunda ulaşırlar. Eşeysel olgunluğa ulaşan kurbağalar üreme zamanı geldiğinde suya girerler ve larva safhalarının sonuna kadar da suda kalırlar. Daha sonraları kurbağalar karasal yaşama geçerler.
Erkek kurbağaların vücut yapıları dişilerden oldukça iri (büyük) olduğundan ayırt etmek zor değildir. Erkeklerin kulak zarı daha büyük ve gözler daha iridir. Erkeklerin gırtlakları parlak sarı renkli dişilerinki ise beyaz ve kahverengi beneklidir. Yetişkin erkek kurbağalar üreme mevsiminde bazı sesler çıkartırlar ses çıkartma üreme zamanları Şubat ayı sonu ile Ağustos ayı sonuna kadar devam etmektedir ve bu sayede erkekler kolayca ayırt edilir.
Kurbağalarda gerçek bir çiftleşme yoktur. Bunun için bu çiftleşmeye kucaklaşma (amplexus) denilmektedir. Kurbağaların çiftleşmeleri genelde geceleri olur ve senede 3-4 dönem yumurtlama olmaktadır. Her dönemde 5.000-10.000 adet arasında yumurta bırakmaktadırlar. Kurbağalar ayrı eşeylidirler. Erkek ve dişi üreme organları ayrı fertte bulunur. Erkeklerdeki testislerde olgunlaşan spermatozoonlar bir kanal ile böbreklere oradanda dışarıya atılırlar. Testisler üzerinde sarı renkli bir çift yağ cisimciği vardır. Bunlar kurbağaların kış uykularında beslenmelerini sağlar. Dişi kurbağalarda bir çift ovaryum bulunur. Ovaryumların büyüklükleri yaşa ve mevsime göre değişiklik göstermektedir. Ovaryumların üzerinde erkeklerde olduğu gibi bir çift yağ cisimciği bulunur. Bu yağ cisimleri kış aylarında dişi kurbağanın kış uykusunda beslenmesini sağlar.
Türkiye’de göl, dere, çay, nehir gibi iç sularda ve bazı nemli ortamlarda yaşayan pek çok kurbağa türü bulunmaktadır. Kurbağaların hemen hepsi üreme zamanlarında suya bağımlı olup, hayatlarının diğer zamanlarında karada yaşamaktadırlar.
Kurbağalar, ilkbahar ve yaz aylarında sulara yumurta bırakır. Yumurtaların bırakıldığı bazı su ortamlarının yaz aylarında kuruması sebebiyle kurbağa yumurta ve larvaları olumsuz şekilde etkilenmekte ve hatta büyük bir kısmı ölmektedir. (zavallılar) Amerika Birleşik Devletleri ve Uzak Doğu Ülkelerinde semi-intensif şekilde kurbağa üretimi yapılmakta olup, henüz ülkemizde doğadan toplamanın dışında üretim yapılmamaktadır.
Metamorfoz geçirdikten sonra ergin kurbağa halini alırlar. Erkeklerde başta bir ses kesesi bulunur. bir kurbağa yılda ortalama 9-10 bin yumurta yapabilir....
kurbağaların nesli tükenseydi,herhalde en çok Fatih üzülürdü......
biri kurbağamı dedi
hani nerede?
Brezilya'da, ağır yanıkların kurbağa derisiyle tedavi edilmesi, ekonomik bir yöntem olarak kullanılıyor.
Bu yöntemi bulan Goias Hastanesi'nden cerrah Nelson Piccolo, hastanenin 6 yıldır ağır yanık vakalarında, insan derisinin geçici bir süre korunması amacıyla, 'Rana catesbiana shaw' türü bir kurbağanın derisini kullandığını belirtti.
Cerrah Piccolo, bu kurbağanın derisinin yanıkların 6 günde iyileşmesini sağladığını söyledi.
Hastanın yakınlarından alınan deri, kadavra derisi veya Amerikan yapımı sentetik deri kullanımıyla yapılan geleneksel tedavi yöntemleri sonucunda ise bu süre 20 ila 30 gün arasında değişiyor.
Kurbağa derisinin antibiyotik, iltihap önleyici ve doğal ağrı kesici maddeler yönünden zengin olması nedeniyle bu yaraların daha kısa sürede iyileştiği kaydediliyor.
14 günlük bir tedavi için yaklaşık 500 ila 1000 kurbağa derisinin gerektiği belirtiliyor.
BİR KURBAĞA SÜRÜSÜ ormanda yürürken, içlerinden ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyordu.
Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylediler arkadaşlarına:
“Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız.”
Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı.
Sonunda kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilendi ve mücadeleyi bıraktı. Diğeri ise çabalamaya devam etti. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürdüler.
Ne var ki, çukurdaki kurbağa son bir hamle daha yaptı, bu kez daha yükseğe sıçramayı başardı ve çukurdan çıktı.
Çünkü, bu kurbağa sağırdı. O yüzden, arkadaşlarının ümit kırıcı sözlerine kulak asmamıştı…
Minik kurbağa kuşdili biliyor!
ABD’de Illinois Üniversitesi, Çin’de ‘Amolops Tortomus’ olarak adlandırılan ve ender bulunan bir kurbağa türünün kuş gibi sesler çıkararak ‘konuştuğunu’ açıkladı. llinois Üniversitesi Moleküler ve Birleştirici Psikoloji dalı öğretim üyesi Prof. Albert S. Feng, ilk kez hem suda hem de karada yaşayan bir hayvanın yarasa, balina ve yunuslar gibi iletişim sağladığını söyledi. Feng, ayrıca kurbağa ve yarasaların beyinlerinin sesi nasıl algıladığını, özellikle seslerin çok karışık olduğu bir ortamda iletişim için sesleri nasıl filtre ettiğini araştırmaya devam ediyor. Bilim adamları, bu türlerin erkeklerinin kuş gibi yüksek frekanslı ve çok çeşitli sesler çıkardığını da tespit etti. Bazı sesler kaydedilebilen maksimum ses olan 128 kilohertz’in bile üzerine çıkıyor. İnsan kulağı ise ancak 20 kilohertz sesi duyabiliyor. Feng, Çin’de Huangshan Kapıcaları’nda yaşayan kurbağalar için, “Hepsinin seslere tepki verebildiğine inanıyoruz” dedi.
Kurbağa kaza yaptırdı
İÇEL’İN Mut ilçesinde, boynunda dolaşan kurbağayı kovmak isteyen Hüseyin Küçük, direksiyon hakimiyetini kaybedince otomobiliyle dere yatağına uçtu. Kazadan küçük sıyrıklarla kurtulan Küçük, 'Mola verdiğim yerde çimenlere yatmıştım. Kurbağa bu sırada girmiş olabilir' dedi.
he he he
kurbağa deyip geçmemek lazım
seni ilk yirmide görmek istiyorum
şimdi bazıları soruyor neden kurbağa diye
kurbağa gibi insanlara anlamsız gelen bir hayvanı
ilk yirmiye sokmak
bence daha bir anlamlı...
şirin şey
pişmaney hayraney kurbaney sana kurbağa
sen bir kurbağa
sen bir bataklık çanavarı horlanmış dışlanmış dalga geçilmiş hayvan
dere kenarlarında senin sesinin eksikliğini hissedemez insanlar
senin dostun benim
ben bir kurbağa
sende fena olacağım
aman allahım
aman allahım
ben aşık mı oluyorum ne?
sana bakanlar şapşal suratlı diyor
senden tiskiniyorlar ve senden ürküyorlar
ey vakur kurbağa sineye çek sözleri
aldırma yetmez bu ezilmişlik
seni şişirip balon yapanlardan
intikamını alacağım ve seni nedir ülkesinin
aristokratları arasına
ilk yirmiye sokacağım..
hani kı*ına iğne batırıp zıplatırdımya seni çocukken
şimdi iğne senin elinde
batır ve zıplat beni...
ağaçlar kesilecek
dereler kurutulacak
ve tüm çayırlar arazi mafyası tarafından yakılacak..
ve sen
ve sen bir kurbağa!
ve sen ey deli kurbağa
ve sen sen sen ne diyeyim senin hakkında
sen ki bir kurbağasın
pes etmeden vıraklamaya devam et...
baloooon......
bommmm...
yayvan ağızlı kurbağa fıkrası vardır...(gerçi mimiklerle anlatıldığında kıvamını bulan türden bir fıkradır,yazınca aynı güzellikte olmayabilir..deniyelim)
ormanın birinde bir yayvan ağızlı kurbağa yaşarmııışşş...bu yayvan ağızlı kurbağa gezerken bir tavşana rastlamış ve ağzını daha da yayarak sormuş:
-tavşan kardeş tavşan kardeş..sen bu ormanda ne yersin? ? ?
tavşan mırıldanarak hafiften:
-hımm ben işte bulduğum yeşil,taze bitkileri vs. yerim..
yayvan ağızlı kurbağa ağzını yayarak yaa öyle mii deyip yoluna devam eder.. derken bir zürafaya rastlar..ona da sorar yine tabi ağzını yayarak(maksat muhabbet olsun) :
-zürafa kardeş zürafa kardeş sen bu ormanda ne yersin?
sakin zürafa cevap verir:-
-ımm ben bu ormanın yüksek dallarındai yemişlerle beslenirim...
yayvan ağızlı kurbağa yine yayvanca yaaa öyle mii der devam eder...
bunları izleyen ormanlar kralı aslan da gölgelik bir yerde keyifteymiş..kurbağa bir kaç hayvana daha böyle yayvan yayvan sorduktan sonra aslana gelmişşş..
yine tabii yayvan bi biçimde soruyor:
-aslan kardeş aslan kardeş sne bu ormanda ne yersin?
aslan uzun zamandır izleyip de sinirlendiği kurbağaya kükreyerek bir cevap verir:
-whhaauuww :))) ben bu ormandaki yayvan ağızlı kurbağaları yerimm! !
bizim yayvan ağızlı kurbağa dudaklarını büzebildiği kadar büzüştürerek:
-yaa öylömüüüüü...
der..
Ey kurbağa!
zıpla pervasızca
zıplada alem zıplayış görsün
çocukken kurbağa larvalarını
balık yavrusu zannederdik
evde besleyip büyütmeyi bile düşünürdük
ama iyiki yapmamışım büyük bir hayal kırıklığı olacaktı yoksa
DüşmanlarI
Kurbağa larvaları Rhynchota (Hortumlular) , Coleoptera (Kin kanatlılar) gibi sucul böcekler tarafından yenir. Aynı zamanda Odonata (Tayyare böcekleri) larvalarıda genç evrelerinde kurbağa larvaları ile beslenmektedir. Lucilia adı verilen bir sinek yumurtalarını Bufo ve Rana türleri üzerine bırakır. Birkaç gün içinde çıkan larvalar bu kurbağalarda doku bozuklukları, daha sonrada ölümler meydana getirirler
Kurbağaların cinsi olgunluğa gelmeleri dişilerde 1-2, erkeklerde 3-4 yaşları sonunda ulaşırlar. Eşeysel olgunluğa ulaşan kurbağalar üreme zamanı geldiğinde suya girerler ve larva safhalarının sonuna kadar da suda kalırlar. Daha sonraları kurbağalar karasal yaşama geçerler.
Erkek kurbağaların vücut yapıları dişilerden oldukça iri (büyük) olduğundan ayırt etmek zor değildir. Erkeklerin kulak zarı daha büyük ve gözler daha iridir. Erkeklerin gırtlakları parlak sarı renkli dişilerinki ise beyaz ve kahverengi beneklidir. Yetişkin erkek kurbağalar üreme mevsiminde bazı sesler çıkartırlar ses çıkartma üreme zamanları Şubat ayı sonu ile Ağustos ayı sonuna kadar devam etmektedir ve bu sayede erkekler kolayca ayırt edilir.
Kurbağalarda gerçek bir çiftleşme yoktur. Bunun için bu çiftleşmeye kucaklaşma (amplexus) denilmektedir. Kurbağaların çiftleşmeleri genelde geceleri olur ve senede 3-4 dönem yumurtlama olmaktadır. Her dönemde 5.000-10.000 adet arasında yumurta bırakmaktadırlar.
Kurbağalar ayrı eşeylidirler. Erkek ve dişi üreme organları ayrı fertte bulunur. Erkeklerdeki testislerde olgunlaşan spermatozoonlar bir kanal ile böbreklere oradanda dışarıya atılırlar. Testisler üzerinde sarı renkli bir çift yağ cisimciği vardır. Bunlar kurbağaların kış uykularında beslenmelerini sağlar.
Dişi kurbağalarda bir çift ovaryum bulunur. Ovaryumların büyüklükleri yaşa ve mevsime göre değişiklik göstermektedir. Ovaryumların üzerinde erkeklerde olduğu gibi bir çift yağ cisimciği bulunur. Bu yağ cisimleri kış aylarında dişi kurbağanın kış uykusunda beslenmesini sağlar.
Türkiye’de göl, dere, çay, nehir gibi iç sularda ve bazı nemli ortamlarda yaşayan pek çok kurbağa türü bulunmaktadır. Kurbağaların hemen hepsi üreme zamanlarında suya bağımlı olup, hayatlarının diğer zamanlarında karada yaşamaktadırlar.
Kurbağalar, ilkbahar ve yaz aylarında sulara yumurta bırakır. Yumurtaların bırakıldığı bazı su ortamlarının yaz aylarında kuruması sebebiyle kurbağa yumurta ve larvaları olumsuz şekilde etkilenmekte ve hatta büyük bir kısmı ölmektedir. (zavallılar)
Amerika Birleşik Devletleri ve Uzak Doğu Ülkelerinde semi-intensif şekilde kurbağa üretimi yapılmakta olup, henüz ülkemizde doğadan toplamanın dışında üretim yapılmamaktadır.
İlkokul matematik problemlerinde kuyudan bi türlü çıkamayan... :)))
öpülesi hayvan ;)
p.s: ilk 20 yolunda bi katkı da benden olsun ;)))
Metamorfoz geçirdikten sonra ergin kurbağa halini alırlar. Erkeklerde başta bir ses kesesi bulunur. bir kurbağa yılda ortalama 9-10 bin yumurta yapabilir....
Ha Kermit ha Okan Bayülgen...
o aslında prens !
ama kurbağa değil kaplumbağa :))))
patlatırdık ve bir de sayardık.... kim daha fazla patlattı diye .....
iyi ki intikam almıyorlar diyorum walla yanmıştım o zaman :)))
arada bir de balon niyetine oynardık....
şişirip şişirip patlatırdık.....
yine gelmiş yaaaaa((((
kurbağa prens olmasın ;)
Yok ! ! yok........bu kurbağacık istenmediğini bir türlü anlamıyor...
3 gündür balkonuma gelen davetsiz misafir.........ıyyyyyy
şerefsiz hayvan, cani sanıyorlar senin yüzünden beni:'(
Plastikten kurbağa kafası bir oyuncağım var. İçine su doldurup gıcık olduklarıma fışkırtıyorum...hehehehehe...