çocukken bizler için salıncak kurduğu zerdali dalı 15 sene sonra darağacı olmuştu O na...yerçekimine inat asılı duran o cansız beden son meyvası oldu o ağacın..üstelik 75 yaşında ve ölüme o denli yakınken...
ölecek miyim tam da genç yaşımda söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...demişti şairin biri...kimdi hatırlamıom..bi önemi de yok kimdi...söz bir kere bizden çıktıktan sonra artık bizim olmaktan da çıkıyor nasılsa..bu yüzden işte yazmak işi sözleri kalıcı kılmak bi yerde büyük cesaret insan vazgeçer mi kendi sözlerinden...onu herkesin kılabilir mi...neyse susar ben..
A.Akova nın iddiası olmasa, onun yüzünü kara çıkarma olasılığı koymasa.. ve kendimi çöpe atma girişimini başarıyla tamamlayabilseydim de intiharı düşünmezdim bile.. çünkü düşüncelerimi nadasa bırakmış olurdum muhtemelen. düşünmeden bir anlık boşluğa bakar intihar ve karşısına geçer kalbim o da ona bakar...
sevildiği sanılan ruha bir tehdit, gözüpek bir isyan, yiğitçe bir sitem ve kurtuluş (sanısı) olduğunda kalakalma sebebidir, isteyiş sanılgısından ibarettir. henüz olmadığında ise, bu tehdit, yalnız itaatkarlıkla, taakatle, şiddetli bir red ile karşılanır. ve oluşabileceği dehşetle her daim sarsılınır, tehditkarcıya sezdirilmeden. tehdit karşısında yapılan her alay ya da suskunluk kurbanı kışkırtma sebebidir, (bilmeyene) cellatlıktır*. ve en nihayetinde eylendiğinde her taraf ve bertaraf koşulların mantığına yenilgidir*.
ölümünü seçebilmektir. ve ölüm bir sondur, çözüm değil. insan kendi ölümünü seçebilme hakkına sahiptir -eğer hak aranıyorsa, aslolan yaşamaktır, yaşatmaktır. ve aslında aslolanı kimse bilemez. gerçek inancınızdır.
bir şairi anarak: şimdi nasıl ikna edici bir intihar biçimidir seninle göz göze gelmek diyebilirim.. donarak ölmek boğularak yada yanarak ölmekten daha çekici bir yöntemdir sanırım. çünkü söylentiye göre insan donmaya başlamadan önce tatlı bir uykuya rehavete kapılırmış.. herkesin deneyimi vardır.. hemen hemen hergün uyuyuyan birşeydir insan .. intihar ederken bile işin kolayına kaçma eğiliminde insanlar vardır.. ama donmak orta bir haldir.. takdir edersinizki yüksek dozda uyuşturucu yada bir kutu antibiyotik içerek daha da kolayına kaçılabilir.. küçümsenecek birşey olmamalı herhangi birşeyin bitimi varsayımından yola çıkarak kendinizi engelleyebilirsiniz.. aynı zamanda bu acılı dünyadan ayrılırken fazla acı çekmemeli insan da diyebilme hakkınız doğar .. kısacası orta halli yaşıyanlar orta halli ölmelidir.. bir şair bileklerini keserek intihar ederken.. bir köylü çift kurşunla dağıtmalı beynini .. köylü bir şair ne yapmalı diye soracak olursanız.. evinden televizyonu atmalı olur yanıtım.. intihar kaçıştır bilmem nedir denilebilir yalnız.. tanım olarak ismet özelin intihar geride kalanları suçlamak itham etmektir deyişi makul gelmektedir bana.. intihar aletinin kişiye ve intihar gerekçesine uygun seçilmesi son müvazene olarak delillere eklenebilir..
risk almaktır. çünkü varoluşun öbür yüzünü bilmiyor hiçbirimiz. ve gidenler dönmüyor seferinden. kimbilir belki ben de bir gün o riski alırım. eskiden 27 diyordum. sonra ölüm de hayat da çekilmezken, tembelce dünyayı seyretmek, miskin olmak daha tatlı geldi.
-- ÖLÜ BİR ADAMIN NOT DEFTERİNDEN ---- bıraktığım yerden devam etmelisin .. arkasını bi şekilde getirmelisin cümlelerimin.. soru işaretlerine yer kalmasın sevgilim.. ağlayıp zırlama cesedimin arkasında.. onun yerine.. gel sen.. türkçe imla kurallarına uydur kürt cümlelerimi.. uyduruk siyahlar giyme cenazemde.. saçlarını eskiden olduğu gibi kızıla boya.. kitaplarımı siyah gömleğimi ve müsvedde defterlerimi salihe verirsin.. böylelikle ölene kadar seni sevmiş olmam sana bıraktığım tek teselli olur.. işin aslı şu ki: yalnız bir adamın intihar etmesi sanıldığı kadar sevimli değildir sevgilim...
bedel verdim her kavgada..yenilmedim ki..
çocukken bizler için salıncak kurduğu zerdali dalı 15 sene sonra darağacı olmuştu O na...yerçekimine inat asılı duran o cansız beden son meyvası oldu o ağacın..üstelik 75 yaşında ve ölüme o denli yakınken...
hyat neresinden dönülse kâr olan değil sonuna kadar gidildiğinde insanın yanına kâr kalandır..
'Her
şeyin
ağırLığından
sıyrıLmanın
sevinci
korkuya
dönüşüyor
birden.'
yaşama hakkımı sonuna kadar mı kullanmalıyım tanrım..
ölecek miyim tam da genç yaşımda
söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...demişti şairin biri...kimdi hatırlamıom..bi önemi de yok kimdi...söz bir kere bizden çıktıktan sonra artık bizim olmaktan da çıkıyor nasılsa..bu yüzden işte yazmak işi sözleri kalıcı kılmak bi yerde büyük cesaret insan vazgeçer mi kendi sözlerinden...onu herkesin kılabilir mi...neyse susar ben..
ölümden sonra bir hayat olmasaydı ve intihar iznim olsaydı bu izni kullanırdım... yine de iki kere düşünürdüm; gidiş var geliş yok...:P
her zaman yaptığını yaptın yine..kolayı seçtin..kaçmayı seçtin..
savaşmadın...
direnmedin...
VAZGEÇTİN...
çok özlüyorum seni...
darağacını herzaman cellat kurmaz....ipi çeken el bazen kendi ellerimdir....
sadece acemiler yenileceğinden emin olsa bile vaktinden önce terkeder oyunu...
insanın kendi cinayetine verdiği süs........
insanın kendisiyle olan düellosu
bknz: ölen ben öldüren ben.....
İntihar, kişinin kendine merhamet etmesidir... yine de Allah kadar merhametli olamazsınız.
A.Akova nın iddiası olmasa, onun yüzünü kara çıkarma olasılığı koymasa..
ve kendimi çöpe atma girişimini başarıyla tamamlayabilseydim de
intiharı düşünmezdim bile..
çünkü düşüncelerimi nadasa bırakmış olurdum muhtemelen.
düşünmeden bir anlık boşluğa bakar intihar ve karşısına geçer kalbim o da ona bakar...
sevildiği sanılan ruha bir tehdit, gözüpek bir isyan, yiğitçe bir sitem ve kurtuluş (sanısı) olduğunda kalakalma sebebidir, isteyiş sanılgısından ibarettir.
henüz olmadığında ise, bu tehdit, yalnız itaatkarlıkla, taakatle, şiddetli bir red ile karşılanır. ve oluşabileceği dehşetle her daim sarsılınır, tehditkarcıya sezdirilmeden. tehdit karşısında yapılan her alay ya da suskunluk kurbanı kışkırtma sebebidir, (bilmeyene) cellatlıktır*.
ve en nihayetinde eylendiğinde her taraf ve bertaraf koşulların mantığına yenilgidir*.
ölümünü seçebilmektir. ve ölüm bir sondur, çözüm değil. insan kendi ölümünü seçebilme hakkına sahiptir -eğer hak aranıyorsa, aslolan yaşamaktır, yaşatmaktır. ve aslında aslolanı kimse bilemez. gerçek inancınızdır.
en büyük kaçış
12.06.2007
Bugun uc hafta oldu..
bir şairi anarak:
şimdi nasıl ikna edici bir intihar biçimidir seninle göz göze gelmek diyebilirim..
donarak ölmek boğularak yada yanarak ölmekten daha çekici bir yöntemdir sanırım.
çünkü söylentiye göre insan donmaya başlamadan önce tatlı bir uykuya rehavete kapılırmış..
herkesin deneyimi vardır.. hemen hemen hergün uyuyuyan birşeydir insan ..
intihar ederken bile işin kolayına kaçma eğiliminde insanlar vardır.. ama donmak orta bir haldir..
takdir edersinizki yüksek dozda uyuşturucu yada bir kutu antibiyotik içerek daha da kolayına kaçılabilir..
küçümsenecek birşey olmamalı herhangi birşeyin bitimi varsayımından yola çıkarak kendinizi engelleyebilirsiniz..
aynı zamanda bu acılı dünyadan ayrılırken fazla acı çekmemeli insan da diyebilme hakkınız doğar ..
kısacası orta halli yaşıyanlar orta halli ölmelidir..
bir şair bileklerini keserek intihar ederken.. bir köylü çift kurşunla dağıtmalı beynini ..
köylü bir şair ne yapmalı diye soracak olursanız.. evinden televizyonu atmalı olur yanıtım..
intihar kaçıştır bilmem nedir denilebilir yalnız.. tanım olarak ismet özelin intihar geride kalanları
suçlamak itham etmektir deyişi makul gelmektedir bana..
intihar aletinin kişiye ve intihar gerekçesine uygun seçilmesi son müvazene olarak delillere eklenebilir..
Ben de çoktan intihar ettiğim için (bir istisna ile gündüz yaşayan) zombilerden sayılırım.
İntiharımı çoktan ettim aslında... Son nefesimi geciktiriyorum sadece...
korkuyorum.
belki de
ilk kez bu korkumla yüzleşmeliyim.
son olacak nasıl olsa.
Sevdiklerimi her kaybettigim de tek düşündüğüm fiildi....ama...yapamadıgım ortada
risk almaktır. çünkü varoluşun öbür yüzünü bilmiyor hiçbirimiz. ve gidenler dönmüyor seferinden.
kimbilir belki ben de bir gün o riski alırım. eskiden 27 diyordum. sonra ölüm de hayat da çekilmezken, tembelce dünyayı seyretmek, miskin olmak daha tatlı geldi.
ben öldüğümde şaşıracaksınız.
Git'diyor bir yandan kış,bahar sesleniyor öbür yandan 'kal'diye.Kışın sesi daha baskın.bırakıp baharları gitmeli belki de.
insan her gün bir intihar mektubu yazmalı dünyaya ama hiçbirini okumamalı, ne kendi ne bi başkası...
Tanrıya karşı yapılabilecek en asil eylem...
kimine göre başlangıç kimine göre son.. illa baa başlangıç yaptıracaklar.. ama korkuyorum..
-- ÖLÜ BİR ADAMIN NOT DEFTERİNDEN ----
bıraktığım yerden devam etmelisin .. arkasını bi şekilde getirmelisin cümlelerimin..
soru işaretlerine yer kalmasın sevgilim.. ağlayıp zırlama cesedimin arkasında..
onun yerine.. gel sen.. türkçe imla kurallarına uydur kürt cümlelerimi..
uyduruk siyahlar giyme cenazemde.. saçlarını eskiden olduğu gibi kızıla boya..
kitaplarımı siyah gömleğimi ve müsvedde defterlerimi salihe verirsin..
böylelikle ölene kadar seni sevmiş olmam sana bıraktığım tek teselli olur..
işin aslı şu ki:
yalnız bir adamın intihar etmesi sanıldığı kadar sevimli değildir sevgilim...
hayata direnememek, sorluklara sırtını dönmek demek.