neden bu ülkede bunca "kötü tablo" sürgit senelerdir, asırlardır yaşanıp dururken intihar vak'aları bu kadar az... medyaya mı yansımıyor acaba yaygında aslında ;)
Mayakovski'nin yakın dostu Sergey Yesenin 1925'te intihar eder.. Yesenin, son şiirinde yakın dostuna seslenir.
”Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz; Yeni bir şey değil ölüp gitmek bu yaşamdan, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.”
Kendisi de Yesenin’e itafen bir şiir yazar.
“Sürer mi ölümü
Hiç insan
Tebeşir tozu gibi
Yanaklarına?
…
Şu yaşamda
En kolay iştir ölmek
Asıl güç olan Yeni bir hayata Başlamak…”
Mayakovski, dostu Yesenin’in ölümünden 5 yıl sonra 1930’da bir mektup bırakarak silahla intihar eder.
Hepinize!
İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele dedikodudan, unutmayın ki merhum nefret ederdi… Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. İş değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem), ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı. “Bir varmış bir yokmuş” derler hani : aşkın küçük sandalı hayat ırmağının akıntısına kafa tutabilir mi! dayanamayıp parçalandı işte sonunda…
Kadiri mutlaksın sen, iki kol yarattın Bir kafa uydurdun Her birimize, peki, Peki ama neden acı çekilmeden Sevişilmez, sevişilmez, sevişilmez ki…
İçine biriktirilen bütün duyguların dışa vurumu... Son bir veda... Yaşarken anlatamadıklarının kısa özeti.... Ama sonuçsuz bir çırpınış ve son çırpınış....
son bir ciglik oluyor bu sanirim. intihar sebebine de bagli tabi ama cogu zaman gercekten son bir cilgiktir fakat az kisi duyar bu cigligi, az kisi irkilir... kilometrelerce uzaktan duyulmaz, varligi hissedilmez...
o yuzden beyhude bir cabadir...
sen ormanda agac olmussun, devirilirken ses cikarmissin... kim duyacak... hele hele devrilme sebebin o ana kadar sesini duyuramaman, mektubu yazmanin sebebi de son cigligini herkes duyacak gibi bir yanilgiya kapilmansa anlamsız bir çabadır aslında.... ses cikar cikmasina ama sadece yakinindaki agaclarin kulaklarini sagir edersin. son bir darbe indireyim kahpe dunyaya derken farkinda olmadan sadece en yakin oldugunu, en sevdigini uzersin, kirarsin, incitirsin. sadece en yakindaki agaclarin içini yakar, onlarin kökünü kurutursun gözyaşlarıyla...
yüzbinlerce çeşitlemesi olabilecek bir mektuptur.birincil dürtüden vazgeçmek kolay olmasa gerek hele intihar mektubu yazabilecek bir bilinç haliyle...bunu yapanların hayatı deli gibi sevdiğini düşünürüm ama yaşama inançlarının kalmadığını da...gerçekten soğukkanlılık gerektiren bir edim. şiirsel bir tabir kullanmak gerekirse 'intihar mektubu bir dilekçedir'.ben diyorum ama başkası da demiş olabilir.
yaşarken çektiklerimizi, öldükten sonra başkalarına anlatıp, bak benim yaram var, ben uf oldum denmesi.insanlar yaralarıyla övünürler..çünkü sadece daha cesur olanlar yaralanır....
Bence intihar etmeyi düşünen kişi, intihar mektubu yazdığında bu süreci hızlandırıyor. Bu mektupla kendisine acıyor-acındırıyor-, bünyede haklı çıkarıyor ve yapmak için daha kararlı hale geliyor. Bana öyle geliyor ki güzel(dokunaklı) bir intihar mektubu yazsam sanki intihar etmesem olmıycakmış gibi gelir. sevdiklerim mektubu okuduğunda düşünecekleri şeyler garip bir motive unsuru oolsa gerek...
bu mektuptan sonra kananmalı mı bileklerden yahut mide yanmalı mı ağusuyla çok'un? kalbim durmalı mı bir çıkışsızlık bir umutsuzluk anında? off düğmesi nerede? hep sorular değil mi? hiç cevap yok, hep sorular...
sevgili arkadaşım semih bilirsinki ben reankarnasyona inanan biriyim şimdi kendimi öldürüyorum ama bir eşek arısı olarak dünyaya döneceğim çalışıp kariyer yapıp bir arı kovanının komutanı olacağım ve ordumu senin üstüne salacağım delikanlının son sigarası alınmaz ve pakedimdeki son sigarayı almayacaktın bunu bana yapmıyacaktın şimdi KOLLA KENDİNİ...
bir sigara yaktım. öncesinde haberleri izlemiştim. canım yanmıştı içim ağırlaşmıştı. edilmemiş tüm intiharların mektubudur bu ve bir intihar mektubudur. akibeti bulunmak değil de yanmak olabilir. ama sadece olabilir. ... yok mektubun gerisini buraya aktarmayacağım. ve kareli bir defter sayfasında kargacık burgacık duran bu ilk mektubu yakacağım..
neden bu ülkede bunca "kötü tablo" sürgit senelerdir, asırlardır yaşanıp dururken intihar vak'aları bu kadar az... medyaya mı yansımıyor acaba yaygında aslında ;)
https://pin.it/30eRLqj
‘Çektiğim diş ağrısını saymazsak aslında hiçbir nedeni yok.’
‘Çektiğim diş ağrısını saymazsak aslında hiçbir nedeni yok.’
Mayakovski'nin yakın dostu Sergey Yesenin 1925'te intihar eder..
Yesenin, son şiirinde yakın dostuna seslenir.
”Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan
Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz;
Yeni bir şey değil ölüp gitmek bu yaşamdan,
Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.”
Kendisi de Yesenin’e itafen bir şiir yazar.
“Sürer mi ölümü
Hiç insan
Tebeşir tozu gibi
Yanaklarına?
…
Şu yaşamda
En kolay iştir ölmek
Asıl güç olan
Yeni bir hayata
Başlamak…”
Mayakovski, dostu Yesenin’in ölümünden 5 yıl sonra 1930’da bir mektup bırakarak silahla intihar eder.
Hepinize!
İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele dedikodudan, unutmayın ki merhum nefret ederdi… Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. İş değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem), ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı. “Bir varmış bir yokmuş” derler hani :
aşkın küçük sandalı hayat ırmağının akıntısına kafa tutabilir mi! dayanamayıp parçalandı işte sonunda…
Kadiri mutlaksın sen, iki kol yarattın
Bir kafa uydurdun
Her birimize, peki,
Peki ama neden acı çekilmeden
Sevişilmez, sevişilmez, sevişilmez ki…
“Yalnız hüznü vardır, kalbi olanın.“
İlhami Çiçek:
Geride kalanlara son vazifedir.Ölümlerdeki en büyük acı meçhuliyettir çünkü..
Göçmen kuşlara ağıt..
antolojide çok intihar mektubu okuduk ta;
hiç ÖLEN görmedik!
kof-tidir şimdi tüm intihar mektupları;
aşk mektupları kadar kof-ti..
them
İçine biriktirilen bütün duyguların dışa vurumu...
Son bir veda...
Yaşarken anlatamadıklarının kısa özeti....
Ama sonuçsuz bir çırpınış ve son çırpınış....
son bir ciglik oluyor bu sanirim. intihar sebebine de bagli tabi ama cogu zaman gercekten son bir cilgiktir
fakat az kisi duyar bu cigligi, az kisi irkilir...
kilometrelerce uzaktan duyulmaz, varligi hissedilmez...
o yuzden beyhude bir cabadir...
sen ormanda agac olmussun, devirilirken ses cikarmissin... kim duyacak... hele hele devrilme sebebin o ana kadar sesini duyuramaman, mektubu yazmanin sebebi de son cigligini herkes duyacak gibi bir yanilgiya kapilmansa anlamsız bir çabadır aslında....
ses cikar cikmasina ama sadece yakinindaki agaclarin kulaklarini sagir edersin. son bir darbe indireyim kahpe dunyaya derken farkinda olmadan sadece en yakin oldugunu, en sevdigini uzersin, kirarsin, incitirsin. sadece en yakindaki agaclarin içini yakar, onlarin kökünü kurutursun gözyaşlarıyla...
yüzbinlerce çeşitlemesi olabilecek bir mektuptur.birincil dürtüden vazgeçmek kolay olmasa gerek hele intihar mektubu yazabilecek bir bilinç haliyle...bunu yapanların hayatı deli gibi sevdiğini düşünürüm ama yaşama inançlarının kalmadığını da...gerçekten soğukkanlılık gerektiren bir edim.
şiirsel bir tabir kullanmak gerekirse 'intihar mektubu bir dilekçedir'.ben diyorum ama başkası da demiş olabilir.
(ayrıca bknz; fade to black)
yaşarken çektiklerimizi, öldükten sonra başkalarına anlatıp, bak benim yaram var, ben uf oldum denmesi.insanlar yaralarıyla övünürler..çünkü sadece daha cesur olanlar yaralanır....
Bence intihar etmeyi düşünen kişi, intihar mektubu yazdığında bu süreci hızlandırıyor. Bu mektupla kendisine acıyor-acındırıyor-, bünyede haklı çıkarıyor ve yapmak için daha kararlı hale geliyor. Bana öyle geliyor ki güzel(dokunaklı) bir intihar mektubu yazsam sanki intihar etmesem olmıycakmış gibi gelir. sevdiklerim mektubu okuduğunda düşünecekleri şeyler garip bir motive unsuru oolsa gerek...
bu mektuptan sonra kananmalı mı bileklerden yahut mide yanmalı mı ağusuyla çok'un? kalbim durmalı mı bir çıkışsızlık bir umutsuzluk anında? off düğmesi nerede? hep sorular değil mi? hiç cevap yok, hep sorular...
sevgili arkadaşım semih
bilirsinki ben reankarnasyona inanan biriyim
şimdi kendimi öldürüyorum
ama bir eşek arısı olarak dünyaya döneceğim
çalışıp kariyer yapıp bir arı kovanının komutanı olacağım
ve ordumu senin üstüne salacağım
delikanlının son sigarası alınmaz
ve pakedimdeki son sigarayı almayacaktın
bunu bana yapmıyacaktın
şimdi
KOLLA KENDİNİ...
bir sigara yaktım.
öncesinde haberleri izlemiştim. canım yanmıştı içim ağırlaşmıştı.
edilmemiş tüm intiharların mektubudur bu ve bir intihar mektubudur.
akibeti bulunmak değil de yanmak olabilir. ama sadece olabilir.
...
yok mektubun gerisini buraya aktarmayacağım. ve kareli bir defter sayfasında kargacık burgacık duran bu ilk mektubu yakacağım..
ya da 'beni seven arkamdan gelsin'
diye başlardı mektubum :)
kapsama alanı dışına çıkıyorum :)
ölmeyi seçenin, hayata son kez nasıl baktığını gösteren mektup....son mesaj....
ben benimkini yazdım. geriye bi intahar kaldı.
ne oradayım ne burada, heryerde tiksinme ve kızgınlık...hoşçakalın.
derdim herhalde ;)
Ne yasdım,ne yasılan mektup gördüm,ne de yasanı.
yaşadıklarımı yaşasaydın biliyorum sende yaşamazdın...
Gecerken söyle bir ugramisdim! !
bir insanın ölürken ardında bıraktığı en değerli evrak...
birini suçlamak için ya da kimsenin kendini suçlamaması için yazılır.
siz bu staırları okuduğunuz da ben....
Ma montre n'est pas á l'heure....adieu ma cher....
Geneli ölümümden kimse sorumlu değildir diye başlar veya biter.