Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım
Ben; Bir Abdal, Bir deli, Bir avane, Tek başıma bir hiç, Diğer Ben de kendini arayan, Ben diyenleri sevmeyen, Bizlik duygusu taşıyanlara karışan, Ben'liğini satışa cıkaran fukara..........
' Azm-i sefer ettin dîl-i nâçârı unutma Gittin güzel amma bu dilefkârı unutma Gâhice uyandıkça şebistan-ı safada Şol gece olan sohbet ü hemvârı unutma Ayinede gördükçe kaçan hasta nigâhın Lufteyle tabibâ men-i bîmârı unutma Ben sabredeyim derd ü gam-ı hecrine amma Sen de güzelim ettiğin ikrarı unutma Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın Ol vadei tekrar be tekrarı unutma Hicranın ile çektiğimi sen de bilirsin Her veçhile didara sezavarı unutma
Yok takati hicranına lutfeyle Efendim Dilhaste-i aşkın olan Esrar'ı unutma..
Ben yok arkadaşlar, ben yok! Ben tehlikeli bir kelime. 'Sen' de aynı şekilde. Tek başına 'sen' de tehlikeli. 'Biz' var, daha güzel, daha güven verici ve sıcak. In Lak'ech.
Ben' diye neye diyoruz? Bedenimize diyoruz. Gerçek bu değil. Bu, var oluşun en büyük yanılgısıdır. İnsanoğlunun geçmiş ve gelecekteki tüm sorunlarının tüm acılarının tek kaynağı,
kendini beden olarak kabullenmiş olmasıdır. Peki gerçek ben nedir?
Ben, sonsuz sükûnettir. Ben, sınırsızlıktır. Ben, tam özgürlüktür. Ben, benzersiz ve eşsizdir. Ben, maddesel anlamda şekilsiz ve görünmezdir. O, hiçliktir. Buna rağmen vardır ve tek gerçektir. Ben, hiçbir şekilde yıkılmayan, dağılmayan, incinmeyendir. Ben, sınırsız dikkat, sınırsız farkında oluştur. Ben, mutluluktur. Ben, adalettir. Ben, güzelliktir. Ben, sevgidir. Ben, şefkattir. Ben, aşktır. Ben, coşkudur. Ben, dengedir. Ben, âhenktir. Ben, keskin ve kusursuz adalettir. Ben, tamamen korkusuzdur. Ben, ölümsüzlüktür. Zamana ve mekâna bağlı değildir. Ben, sonsuz enerji, sonsuz güçtür. Ben, tüm evrenlerin tek hâkimidir. Başka hâkimiyet ve güç kabul etmez ve izin vermez. Ben, tam farkındalıktır. Ben, acı, keder, sıkıntı ve pişmanlıktan tamamen özgür oluştur. Ben, sonsuz hafiflik ve sonsuz huzurdur. Ben, hem varlık hem yokluktur. Ben, herhangi bir kişilik değildir, Ben, kişiliksizdir. Ben, sonsuz yalnızlık, buna rağmen sonsuz kendine güvendir. Ben, sonsuz zekâdır. Ben, sonsuz akıldır. Ben, sonsuz bilginin tek kaynağıdır. Ben, hiçbir şeye ihtiyacı olmayıştır. Ben, tüm varoluşun, herşeyin, herkesin tek yaratıcısıdır. Aynı zamanda tüm varoluşta herşeyden herkesten de tamamen bağımsız oluştur. Ben, hatasız ve eksiksiz oluştur. Ben, her an hazır oluştur. Ben, her an ölmek, her an doğmaktır. Ben, sonsuz renkliliktir, tüm tekdüzeliklerden tamamen uzak oluştur. Ben, her an renkli, her an bambaşka oluştur. Ben, asıl mükemmelliktir.
Ve 'Ben'i bir beden olarak kabul ettik. Doğal olarak Ben, bütün saydığımız özelliklerini beden ile sürdürmeye çalıştı. Bedenin sınırlı ve ölümlü, incinebilir oluşu buna eklendi. Böylece beden, 'Ben'den gelen enerjiyi ve gücü kullanarak kendinden başkasını önemsemeyen, yaptıklarını ve düşündüklerini doğru zanneden, çelişkili, karmaşık vahşi, yıkıcı, bölücü, duyarsız, anlayış ve hoşgörüden uzak, acı çeken ve çektiren, arzu ve korkunun pençesinde yaşamını sürdüren bir varlık haline geldi. Bu, doğal bir sonuç. Tek ve en önemli hatamız, Ben dediğimiz ' sınırsızlığı ' beden dediğimiz ' sınırlılık ' ile bir görmemizdir. Burada sâdece sözcükler var. Bu sözcükleri okumak ya da duymakla onları anlamış olmadınız. Çünkü hiçbir söz veya sözcük herhangi bir şeyi anlatamaz. Sadece anlatılmak istenen şeyi işaret ederler. Söylenenleri anlamanız, onlara şâhit olmanız ve onları yaşamanızla mümkündür. Onları yaşamanız da tam farkındalık ile mümkün. Tam farkındalık ise kendiniz dâhil her şeyi tamamen özgür bırakmakla çalışır.
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı.. Ben: Toprak bekçisi mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban... Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban Ben: Hayal peşinde çarıksız taban... Ben: Gurbet ağzında bulgur aşıyım
Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde.. Ben: Yağmur damlası dostun izinde Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde... Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe.. Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe.. Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli.. Ben: Az düşünceden doymayan deli Ben: Beni ben diye saymayan delin. Bırakın ben benden uzaklaşayım......................... __________________________________________________________________
BİR İNSANIM ÖNCE KİMİNE BİR SEVGİLİ KİMİNE BİR DOST KİMİNE HAYLAZ BİR SERSERİ BANA SORMA EĞER ANLAMIYORSAN DELİLERİ
BİR İNSANIM ARDIMDA MUTLULUK OYUNLARIM AĞLAMAYI KIVIRAMADIM YÜZÜME GÖZÜME BULAŞTIRIRIM
NE ZAMAN VAZGEÇSEM ANLATMAKTAN ŞİİR YAZAR HAYALLER KURARIM BENİMDE İSTEKLERİM OLUR YA BEN GARİP FUKARA NEYLESİN PARA NEYLESİN ARABA RADYODA SEZEN ABLA TEK NEFES CİGARA SON BİR YUDUM ALDIMMI HAYATTAN TEK EKSİĞİM YASLANACAK BİR İNSAN
BÖYLEYİM İŞTE BİR GECELERE GEÇER NAZIM BİRDE ANNEME ÖLÜRSEM BİR O AĞLAR BİRDE DERDİMİ DÖKTÜĞÜM YAĞMURLAR HANİ AĞLANACAK KADARDA ÇOK KALMADIM SEN AĞLARMISIN BİLMEM BEN SANA AĞLARKEN HİÇ RASTLAMADIM
GÜLMEYİN MİSKETLERİME YALNIZ GECELERDEN GEBE BİR ÇOCUK KALDI İÇİMDE ONDAN BİR GÖZÜM HEP OYUNCAKÇI VİTRİNİNDE
HER GÜNEŞİN ARDINDAKİ YALANCI BAHARLARA AÇAR ZAMANSIZ HAZANLARDA SOLARIM
SONU MUTSUZ BİTEN HER FİLMİN BAŞROLÜNDE BEN VARIM BU DOKUZUNCU KÖY BEN KOVULMAKTAN YORULMADIM
VAZGEÇTİM HAYATI ANLAMAKTAN HAYLAZ BİR ÇOCUK GİBİ KIRIYOR ÖNÜNE GELENİ NEYE VURDUĞUNA BAKMADAN
GEL GÖRKİ ARKADAŞIM İNADIMDAN YAŞARIM İSTESENDE İSTEMESENDE SEVSENDE SEVMESENDE KİMSE SELAM VERMESE BİLE SELAM VERİP KENDİME BİR BEN BİR BÖYLE YAŞIYORUM İŞTE İŞİNE GELİRSE
HANİ BİR GÜN VERİRLERSE BİLETİ ELİME SIRTLANIR MİSKETLERİMİ BİR EZANI MÜTEAKİP GİDERİM KENDİ KENDİME
Ne beyan-ı hale cür'et, ne figana takatim var Ne reca'yı vasla gayret,ne firaka kudretim var
(Ne halimi arz etmeye cür'et edebiliyorum, ne de feryat etmeye takatim var. Ne vuslat umudu için gayrete geliyorum,ne de ayrılığa güç yetirebiliyorum.) Enderunlu Vasıf Efendi
inglizcenin sevmediğim tarafı.kocaman 'I' ile başlayan cümleler. arapcadaki elif bu.teklik-birlik demek, sora karşında tekil veya çoğul kalabalığa 'you' diye hitap etmekte çok aşşağılayıcı geliyo bana.bencillik benim yorumumca
dilim bozuldu yine son günlerde.... gerginliğim, huzursuzluğum arttıkça da devam edecek.... peki huzur neydi, yaşamayalı epey olmuşken...? benim ulaşamayacağım bir asalet noktası mı? neredeydi peki? ölümde mi... ah ölüm, hala diken dikensin içimde ölümleri düşündükçe... ama o kadar da güzelsin duvarlarımda.... aşktan geçmek neydi? ben yare artık huzur demişim.... ben yare artık ölüm demişim....bu olabilir mi? 'eksik bir şey mi var hayatımda lan? ' diye kendime sormaya gerek yok....biliorum cevabı..
_duvarların ciğerime dolduğu bir akşamdan.....İnsan olmaktan çıkmış CNC _Ratemiz, sürahiden mavi kırık kulplu bardağına su koyar, ayaklarını karşıdaki sandalyeye uzatır ders çalışmaya çalışır....kullanım ömrü devam eder.....(sürünmeye devam şimdilik)
[eksik yazılım mı var programlarımda? ? diye sormak serbest] [messagebox.show(this,'al sana biraz hüzün','uyarı',messageboxbuttons.okcancel,messageboxicon.Warning): ]
4.kat koridorunda yatak kıyafetleriyle ayakkabasının üstüne oturan yalnız deli...(ayaklarım dondu bee kaba organı kurtarcam dıye) Renkler, renkler sade Düşler, düşler sade Kutsal bir günde ben sade Dinlerin arasında Sıkışmış insanlarla Yalvarırken Tanrı'ya İnancın kaldıysa Sesler, sesler sade İşler, işler sade Doğumgünümde ben sade_______
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi
yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım
doğustan var olan vücut lekesi :)
aşağıdaki arkadaşlar gibi mütevazi olmayacam...
evliya olma olasılığım çok yüksek :)
BEEENNNN MÜKEEEMMMEEELLLİİİİMMMM
NANKÖRLÜK
asi gençlik :)
ben aciz bir kul...
tek kelime ile enaniyyet...
ben kelimesi karanlık gecedeki parlayan tek yıldızı çağrıştırıyor
Evreni meydana getiren o müthiş-muazzam güç sizin her zerrenizde, bütün özellikleri ile mevcut! . 'Ben' dediğiniz bu varlığın derinliklerinde! ..
Ben benim benden ayrılamıycağım.
Sen sevmesen de, o uzak kalsa da, herkes başka olsa da, üzgünüm, ben benim!
Ben;
Bir Abdal,
Bir deli,
Bir avane,
Tek başıma bir hiç,
Diğer Ben de kendini arayan,
Ben diyenleri sevmeyen,
Bizlik duygusu taşıyanlara karışan,
Ben'liğini satışa cıkaran fukara..........
Nefsin Allahü tealaya kibirlenerek ene ene(ben benim) ente ente (sende sensin) demesi
Eyy 'ben' olan sen..Eyy 'sen' olduğum ben..
Sükut ile dinle..
Esrar Dede'ye gönül ver dinle..
' Azm-i sefer ettin dîl-i nâçârı unutma
Gittin güzel amma bu dilefkârı unutma
Gâhice uyandıkça şebistan-ı safada
Şol gece olan sohbet ü hemvârı unutma
Ayinede gördükçe kaçan hasta nigâhın
Lufteyle tabibâ men-i bîmârı unutma
Ben sabredeyim derd ü gam-ı hecrine amma
Sen de güzelim ettiğin ikrarı unutma
Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın
Ol vadei tekrar be tekrarı unutma
Hicranın ile çektiğimi sen de bilirsin
Her veçhile didara sezavarı unutma
Yok takati hicranına lutfeyle Efendim
Dilhaste-i aşkın olan Esrar'ı unutma..
Unutma..
..
Ben yok arkadaşlar, ben yok! Ben tehlikeli bir kelime. 'Sen' de aynı şekilde. Tek başına 'sen' de tehlikeli. 'Biz' var, daha güzel, daha güven verici ve sıcak. In Lak'ech.
Ben' diye neye diyoruz?
Bedenimize diyoruz.
Gerçek bu değil.
Bu, var oluşun en büyük yanılgısıdır.
İnsanoğlunun geçmiş ve gelecekteki tüm sorunlarının tüm acılarının tek kaynağı,
kendini beden olarak kabullenmiş olmasıdır.
Peki gerçek ben nedir?
Ben, sonsuz sükûnettir.
Ben, sınırsızlıktır.
Ben, tam özgürlüktür.
Ben, benzersiz ve eşsizdir.
Ben, maddesel anlamda şekilsiz ve görünmezdir. O, hiçliktir.
Buna rağmen vardır ve tek gerçektir.
Ben, hiçbir şekilde yıkılmayan, dağılmayan, incinmeyendir.
Ben, sınırsız dikkat, sınırsız farkında oluştur.
Ben, mutluluktur.
Ben, adalettir.
Ben, güzelliktir.
Ben, sevgidir.
Ben, şefkattir.
Ben, aşktır.
Ben, coşkudur.
Ben, dengedir.
Ben, âhenktir.
Ben, keskin ve kusursuz adalettir.
Ben, tamamen korkusuzdur.
Ben, ölümsüzlüktür. Zamana ve mekâna bağlı değildir.
Ben, sonsuz enerji, sonsuz güçtür.
Ben, tüm evrenlerin tek hâkimidir.
Başka hâkimiyet ve güç kabul etmez ve izin vermez.
Ben, tam farkındalıktır.
Ben, acı, keder, sıkıntı ve pişmanlıktan tamamen özgür oluştur.
Ben, sonsuz hafiflik ve sonsuz huzurdur.
Ben, hem varlık hem yokluktur.
Ben, herhangi bir kişilik değildir, Ben, kişiliksizdir.
Ben, sonsuz yalnızlık, buna rağmen sonsuz kendine güvendir.
Ben, sonsuz zekâdır.
Ben, sonsuz akıldır.
Ben, sonsuz bilginin tek kaynağıdır.
Ben, hiçbir şeye ihtiyacı olmayıştır.
Ben, tüm varoluşun, herşeyin, herkesin tek yaratıcısıdır.
Aynı zamanda tüm varoluşta herşeyden herkesten de tamamen bağımsız oluştur.
Ben, hatasız ve eksiksiz oluştur.
Ben, her an hazır oluştur.
Ben, her an ölmek, her an doğmaktır.
Ben, sonsuz renkliliktir, tüm tekdüzeliklerden tamamen uzak oluştur.
Ben, her an renkli, her an bambaşka oluştur.
Ben, asıl mükemmelliktir.
Ve 'Ben'i bir beden olarak kabul ettik. Doğal olarak Ben, bütün saydığımız özelliklerini beden ile sürdürmeye çalıştı. Bedenin sınırlı ve ölümlü, incinebilir oluşu buna eklendi. Böylece beden, 'Ben'den gelen enerjiyi ve gücü kullanarak kendinden başkasını önemsemeyen, yaptıklarını ve düşündüklerini doğru zanneden, çelişkili, karmaşık vahşi, yıkıcı, bölücü, duyarsız, anlayış ve hoşgörüden uzak, acı çeken ve çektiren, arzu ve korkunun pençesinde yaşamını sürdüren bir varlık haline geldi.
Bu, doğal bir sonuç. Tek ve en önemli hatamız, Ben dediğimiz ' sınırsızlığı ' beden dediğimiz ' sınırlılık ' ile bir görmemizdir.
Burada sâdece sözcükler var. Bu sözcükleri okumak ya da duymakla onları anlamış olmadınız. Çünkü hiçbir söz veya sözcük herhangi bir şeyi anlatamaz. Sadece anlatılmak istenen şeyi işaret ederler. Söylenenleri anlamanız, onlara şâhit olmanız ve onları yaşamanızla mümkündür. Onları yaşamanız da tam farkındalık ile mümkün. Tam farkındalık ise kendiniz dâhil her şeyi tamamen özgür bırakmakla çalışır.
BEN
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım
Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı..
Ben: Toprak bekçisi mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban...
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban
Ben: Hayal peşinde çarıksız taban...
Ben: Gurbet ağzında bulgur aşıyım
Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde..
Ben: Yağmur damlası dostun izinde
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde...
Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım.
Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe..
Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe..
Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli..
Ben: Az düşünceden doymayan deli
Ben: Beni ben diye saymayan delin.
Bırakın ben benden uzaklaşayım.........................
__________________________________________________________________
benmi? ben=hiç...
BİR BEN.....
BİR İNSANIM ÖNCE
KİMİNE BİR SEVGİLİ
KİMİNE BİR DOST
KİMİNE HAYLAZ BİR SERSERİ
BANA SORMA EĞER
ANLAMIYORSAN DELİLERİ
BİR İNSANIM
ARDIMDA MUTLULUK OYUNLARIM
AĞLAMAYI KIVIRAMADIM
YÜZÜME GÖZÜME BULAŞTIRIRIM
NE ZAMAN VAZGEÇSEM ANLATMAKTAN
ŞİİR YAZAR
HAYALLER KURARIM
BENİMDE İSTEKLERİM OLUR YA
BEN GARİP FUKARA
NEYLESİN PARA NEYLESİN ARABA
RADYODA SEZEN ABLA
TEK NEFES CİGARA
SON BİR YUDUM ALDIMMI HAYATTAN
TEK EKSİĞİM YASLANACAK BİR İNSAN
BÖYLEYİM İŞTE
BİR GECELERE GEÇER NAZIM
BİRDE ANNEME
ÖLÜRSEM BİR O AĞLAR
BİRDE DERDİMİ DÖKTÜĞÜM YAĞMURLAR
HANİ AĞLANACAK KADARDA ÇOK KALMADIM
SEN AĞLARMISIN BİLMEM
BEN SANA AĞLARKEN HİÇ RASTLAMADIM
GÜLMEYİN MİSKETLERİME
YALNIZ GECELERDEN GEBE
BİR ÇOCUK KALDI İÇİMDE
ONDAN BİR GÖZÜM HEP
OYUNCAKÇI VİTRİNİNDE
KİMSELER ANLAMAZ BENİ
YERLİ YERSİZ SUSAR
ANLATAMAM KENDİMİ
HER GÜNEŞİN ARDINDAKİ
YALANCI BAHARLARA AÇAR
ZAMANSIZ HAZANLARDA SOLARIM
SONU MUTSUZ BİTEN HER FİLMİN
BAŞROLÜNDE BEN VARIM
BU DOKUZUNCU KÖY
BEN KOVULMAKTAN YORULMADIM
VAZGEÇTİM HAYATI ANLAMAKTAN
HAYLAZ BİR ÇOCUK GİBİ
KIRIYOR ÖNÜNE GELENİ
NEYE VURDUĞUNA BAKMADAN
GEL GÖRKİ ARKADAŞIM
İNADIMDAN YAŞARIM
İSTESENDE İSTEMESENDE
SEVSENDE SEVMESENDE
KİMSE SELAM VERMESE BİLE
SELAM VERİP KENDİME
BİR BEN
BİR BÖYLE
YAŞIYORUM İŞTE
İŞİNE GELİRSE
HANİ BİR GÜN
VERİRLERSE BİLETİ ELİME
SIRTLANIR MİSKETLERİMİ
BİR EZANI MÜTEAKİP
GİDERİM KENDİ KENDİME
DUYARIM SİZLERİ
İYİ BİLİRDİNİZ BEN..
Alıntı
Ne beyan-ı hale cür'et, ne figana takatim var
Ne reca'yı vasla gayret,ne firaka kudretim var
(Ne halimi arz etmeye cür'et edebiliyorum, ne de feryat etmeye takatim var. Ne vuslat umudu için gayrete geliyorum,ne de ayrılığa güç yetirebiliyorum.)
Enderunlu Vasıf Efendi
inglizcenin sevmediğim tarafı.kocaman 'I' ile başlayan cümleler.
arapcadaki elif bu.teklik-birlik demek,
sora karşında tekil veya çoğul kalabalığa 'you' diye hitap etmekte çok aşşağılayıcı geliyo bana.bencillik benim yorumumca
dilim bozuldu yine son günlerde....
gerginliğim, huzursuzluğum arttıkça da devam edecek....
peki huzur neydi, yaşamayalı epey olmuşken...?
benim ulaşamayacağım bir asalet noktası mı?
neredeydi peki?
ölümde mi...
ah ölüm, hala diken dikensin içimde
ölümleri düşündükçe...
ama o kadar da güzelsin duvarlarımda....
aşktan geçmek neydi?
ben yare artık huzur demişim....
ben yare artık ölüm demişim....bu olabilir mi?
'eksik bir şey mi var hayatımda lan? ' diye kendime sormaya gerek yok....biliorum cevabı..
_duvarların ciğerime dolduğu bir akşamdan.....İnsan olmaktan çıkmış CNC _Ratemiz, sürahiden mavi kırık kulplu bardağına su koyar, ayaklarını karşıdaki sandalyeye uzatır ders çalışmaya çalışır....kullanım ömrü devam eder.....(sürünmeye devam şimdilik)
[eksik yazılım mı var programlarımda? ? diye sormak serbest]
[messagebox.show(this,'al sana biraz hüzün','uyarı',messageboxbuttons.okcancel,messageboxicon.Warning): ]
'dün sabaha karşı kendimle konuştum.
ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
yokuşun başında bir düşman vardı.
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.'
yeni bir savaşa katıldı bütün kavgaların yedek neferi.
böyle adama yaklaşmaz hiç bir güzellik.
doğuğu günden beri kalbinde bir delik
almak için bütün sızıları içine
her zaman utanmıştır başkaları yerine
anlatmadan anlaşılmaya aşık..
ve anladı ki hayatta bilmediği türden acılar da vardı.
ben bilmem unutmayı...
ben sanurdum alem içre bana yar kalmadı
ben beni terkeyledim bildim ki ağyar kalmadı
4.kat koridorunda yatak kıyafetleriyle ayakkabasının üstüne oturan yalnız deli...(ayaklarım dondu bee kaba organı kurtarcam dıye)
Renkler, renkler sade
Düşler, düşler sade
Kutsal bir günde ben sade
Dinlerin arasında
Sıkışmış insanlarla
Yalvarırken Tanrı'ya
İnancın kaldıysa
Sesler, sesler sade
İşler, işler sade
Doğumgünümde ben sade_______