Kan damlar yüreğimden Sevgiden, barıştan yana Öldürmedeler insanları Din adına, Allah adına. Yüreğim kan ağlıyor Otuzyedi yürek dururken Dumanlar içinde, Alevler altında...
Bugünde gelmedin Yine bir haber yok senden Yavaş yavaş unutayım artık Önce gözlerinden başlamalı Gülüşünü sonra unuturum Sesini şarkılara bırakırım Yüzünü nasıl yaparım bilmiyorum Yok yok böyle olmayacak Neyse yarın yeniden denerim...
Alıp başını uzaklara gitmek isteyenler kulübü müdavimleri ve sayfanın oluşturucusu Elif Key hanımefendi, Bayramınız kutlu olsun. Ömrünüzde bayram sevinçleriniz bol olsun .
Sızıyor sessizce kendi derinine Çıkışını bulamayan sular. İnsan aynı türküyü, aynı içtenlikle Söyleyemiyor ki uzun zaman Böyle karşılıksız, yankısız Değişiyor usul usul eski duygular.
Biliyor musun, kalbim artık, Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde, Titrek kanatlarıyla umudun, Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına, Gelmene yakın saatlerde.
Hayat dolduruyor her boşluğu kendince Bir başka başlangıçla Tutuşmak üzere yeniden Pembe üflemeleriyle bir ince soluğun.
Çok durdum güneşe karşı bir başıma Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin Sen yokken, Az dolaşmadım gönlümün kuytularında Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında Zifirlerinde sadece ben üşürdüm. Hiç aldırmadım esen rüzgara Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından Ama bütün yangınlar beni yaktı önce Hep ortasında kaldım vurgunların Vurgun nedir ki? deme Bir babanın serzenişi nasılsa öyle Bayrakları indirilmiş, Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken Hep sustum....
Sen yokken gittim Korkularımın üstüne Hiç ardıma bakmadım Gümüş şiirler yazdım sen yokken Çok yangın çıktı yüreğimde Küllerini bile savurmadım Irak denizlerin fırtınasıydım Uzak iklimlerin sert rüzgarları Kulaçlarken denizinde gurbeti Kanlı savaşlarım, Belalı sevdalarım olmadı hiç Ama hep sustum, Hep ağladım, hep yandım sen yokken. Bekliyorum dönüşünü yeniden, Bir gelsen...
Yoktun ya burda Burda yokken Daha sıkı tuttum ellerinden Daha yakından baktım yüzüne Daha iyi, daha çok Gördüm, dinledim seni Takıldım peşine sonra Gözlerinden geçen bulutların Yere düşmüş bir gülün Belki senin önündeyim şimdi
Ne varsa verilmemiş, Alınmamış ne varsa; Edilmemiş söz, Patlamamış öfke, Uyutulmuş ne varsa Ne varsa kokuyor birden bire... Ve kayıyor bir şey parmaklarımdan, Ve belki de işte o zaman Başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yani ben, dört mevsime bölerek bu yürek sızısını, Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını, Sokağım,kentim,vatanım sanarak bu yürek sızısını, Bir yaprağı durmadan işliyorum bu ölümsüz ağaca.
Haydi seninle saklambaç oynayalım. Yüreğime saklanırsan eğer, Seni bulmak zor olmaz. Ancak kendi kabuğunun Ardına gizlenirsen, Seni bulmaya çalışmak Bir işe yaramaz...
Ve sen, hep ertelerdin gelişlerini.. Bir gün, ülkede herkes eşit olacak, demek kadar, Boş bir vaad gibiydi sözlerin... Bu ülkede, kimse eşit olmayacak ! Ve sen, hiç gelmeyeceksin şehrime..
""""...uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz
her an peşimizden koşan gölgemiz.."
Ne kadar uzağa gitmeli unutmak için
Sana bir adım bile uzakken benim için
BİZ seninle,
Deniz ile yakamoz gibi
Rakı ile balık gibi
Kavun ile karpuz gibi
Ketçap ile mayonez gibi
Metin-Ali-Feyyaz gibiyiz...
Elif <3
:))
Hiç vazgeçiyor mu güneş dönmekten
Toprak yeşertmekten
Ben niye bıkayım sevmekten
Neden usanayım istemekten
Kan damlar yüreğimden
Sevgiden, barıştan yana
Öldürmedeler insanları
Din adına, Allah adına.
Yüreğim kan ağlıyor
Otuzyedi yürek dururken
Dumanlar içinde,
Alevler altında...
d ü ş m e m s a n d ı m
Bugünde gelmedin
Yine bir haber yok senden
Yavaş yavaş unutayım artık
Önce gözlerinden başlamalı
Gülüşünü sonra unuturum
Sesini şarkılara bırakırım
Yüzünü nasıl yaparım bilmiyorum
Yok yok böyle olmayacak
Neyse yarın yeniden denerim...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Alıp başını uzaklara gitmek isteyenler kulübü müdavimleri ve sayfanın oluşturucusu Elif Key hanımefendi,
Bayramınız kutlu olsun.
Ömrünüzde bayram sevinçleriniz bol olsun .
Her günümüzü bayram yapanlar , gelişiyle, gülüşümüze GÜL takanlardır...
Her yer gri ise ve siyah ise varsın mezarlık pembe olsun
Tüm şehir yıkıldı birden
Döküldü yollar ayak uçlarımdan
Böyle acı dolu sesi hiç duymadım
Gök yere küsmüştü
Sabah akşama
Sızıyor sessizce kendi derinine
Çıkışını bulamayan sular.
İnsan aynı türküyü, aynı içtenlikle
Söyleyemiyor ki uzun zaman
Böyle karşılıksız, yankısız
Değişiyor usul usul eski duygular.
Biliyor musun, kalbim artık,
Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde,
Titrek kanatlarıyla umudun,
Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına,
Gelmene yakın saatlerde.
Hayat dolduruyor her boşluğu kendince
Bir başka başlangıçla
Tutuşmak üzere yeniden
Pembe üflemeleriyle bir ince soluğun.
Soğuyor acılar bile..
Şükrü Erbaş
Sen tek ozelimsin en güzel halinle
Gülüşüne yağmur damlası çarpsa,
Şiir olur.
Bunu bir ben bilirim,
Bir de gökyüzü...
Cemal SÜREYA
Kaç kez gittim
Kaç kez geri döndüm
Yakınında yanıp tutuşurken
Uzaklar bana göre değil...
Çok durdum güneşe karşı bir başıma
Savrulurdum rüzgarlarında sensizlik denizinin
Sen yokken,
Az dolaşmadım gönlümün kuytularında
Üşüyen karanfilim şimdi buruşuk parmaklarda
Bir kırağı ayazıydım gecenin kollarında
Zifirlerinde sadece ben üşürdüm.
Hiç aldırmadım esen rüzgara
Hiç dinlenmiş bir yürekle çıkmadım ortaya
Yinede hiç yıkılmadım giden trenlerin ardından
Ama bütün yangınlar beni yaktı önce
Hep ortasında kaldım vurgunların
Vurgun nedir ki? deme
Bir babanın serzenişi nasılsa öyle
Bayrakları indirilmiş,
Bozguna uğramış bir hisardım sen yokken
Hep sustum....
C. KÜLEBİ
Zaten iki kişiyiz, ikimizin de elinde mendil olacak şekerim. Asıl ben senin yanında duruyorum :))
Hep halay başı olmak istemişimdir..
:))
Ben halay çekmeyi tercih ederim :))
Elif <3
:))
Seviyor muydu?
Özlüyor muydu?
Gülüyor muydu?
Gitmeden önce...
Hangi kelimenin sonunda kollarımı açsam da
Sarılsam sana…
Kadınım…
Canım…
Aşkım ! desem olur mu mesela ?
Sen yokken gittim
Korkularımın üstüne
Hiç ardıma bakmadım
Gümüş şiirler yazdım sen yokken
Çok yangın çıktı yüreğimde
Küllerini bile savurmadım
Irak denizlerin fırtınasıydım
Uzak iklimlerin sert rüzgarları
Kulaçlarken denizinde gurbeti
Kanlı savaşlarım,
Belalı sevdalarım olmadı hiç
Ama hep sustum,
Hep ağladım, hep yandım sen yokken.
Bekliyorum dönüşünü yeniden,
Bir gelsen...
C. Külebi
Yoktun ya burda
Burda yokken
Daha sıkı tuttum ellerinden
Daha yakından baktım yüzüne
Daha iyi, daha çok
Gördüm, dinledim seni
Takıldım peşine sonra
Gözlerinden geçen bulutların
Yere düşmüş bir gülün
Belki senin önündeyim şimdi
Arif Damar
Ne varsa verilmemiş,
Alınmamış ne varsa;
Edilmemiş söz,
Patlamamış öfke,
Uyutulmuş ne varsa
Ne varsa kokuyor birden bire...
Ve kayıyor bir şey parmaklarımdan,
Ve belki de işte o zaman
Başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yani ben, dört mevsime bölerek bu yürek sızısını,
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını,
Sokağım,kentim,vatanım sanarak bu yürek sızısını,
Bir yaprağı durmadan işliyorum bu ölümsüz ağaca.
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını...
Hasan Hüseyin Korkmazgil
ne kadar uzağa götürüyorsunuz, ön bilgi alsak??????¿
Haydi seninle saklambaç oynayalım.
Yüreğime saklanırsan eğer,
Seni bulmak zor olmaz.
Ancak kendi kabuğunun
Ardına gizlenirsen,
Seni bulmaya çalışmak
Bir işe yaramaz...
Halil Cibran
Ve sen, hep ertelerdin gelişlerini..
Bir gün, ülkede herkes eşit olacak, demek kadar,
Boş bir vaad gibiydi sözlerin...
Bu ülkede, kimse eşit olmayacak !
Ve sen, hiç gelmeyeceksin şehrime..
M. Uzun