Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • alevilik11.10.2004 - 16:07

    AB nin son raporundan sonra alevilik tartışmaları yoğunlaştı.Ama görünen o ki alevi vatandaşlarımız arasında da kendilerini tanımlama konusunda derin görüş ayrılıkları var...Bir insanın ne olarak gördüğü,nasıl tanımladığı önemlidir.Ama daha önemli olan,karşıdaki insanın da o tanımlamaya,o 'kendini ifade etmeye' müdahele etmeden kabul etmesi saygı göstermesidir....Bu Ülkede yıllarca kürtlerin Türklüğünden dem vuruldu.Bu görüş,hem bir grubun,hem de devletin yıllarca savunduğu bir tezdi.Ama çok yanlış ve tutarsız bir tezdi.Sonuç ne oldu? Sonuç kocaman bir sıfır.Ve bu gün bu görüş dalga geçilen,alay edilen bir görüştür.Bölücü teröre zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramadı.Ne zamanki bir takım şeyler açıkça tartışılmaya ve bir takım haklar verilmeye başlandı geçmişte bölücü bir unsur olan hareket,artık sadece bir takım haklar elde etme mücadelesine dönüştü,bundan da kimseye zarar gelmez.Artık dağdaki militan bile Türkiyeden ayrılmanın abesle iştigal olduğunu,dibi görünmeyen dipsiz bir kuyu olduğunu anladı....İzlenen yanlış politikalar yüzünden olan yine bize oldu.

    Türkiyede yaklaşık 20 milyon alevi var, ve bu insanlar ülkelerini seven,vergisini veren vatanperver insanlar.Bir takım haklar istemeleri,bir takım şeylerden şikayet etmeleri de gayet normal.Örneğin alevi köylerine neden cami yapılıp,bir de imam atanır? Aleviler neden namaz kılmıyor,ya da oruç tutmuyor,diyemeyiz buna hiç hakkımız yok.Öyle dediğiniz anda yukarıdaki kürt meselesine döner sorun.Diyanet İşleri Başkanlığı kimi temsil ediyor? O başkanlığa ayrılan bütçede alevilerin parası yok mu?

    Şimdi AB bir şeyler yumurtladı,ben AB nin samimiyetine ve iyi niyetine inanan birisi değilim.Ama sırf onlar gündeme getirdi diye de 'art niyet' 'gizli emel' gibi bir takım kalıplaşmış lafların arkasına sığınarak bir yere varamayız.Hep böyle yaparak bu günlere gelmedik mi zaten

    Alevilik ve aleviler bu ülkenin bir parçası,bir realitesidir.Hem devlet,hem de toplum olarak onları onları olduğu gibi kabul etmek ve bunun şartlarını yerine getirmek kimseye zarar getirmez

  • stefan zweig11.10.2004 - 13:01

    Bir Tolstoy hayranı.Dostoyevski,Balzac ve Stendhalı da seviyor ama Tolstoy hayranlığı hissediliyor.İyi bir biyografi yazarı.Yarının Tarihi,Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar,Tarihte Yıldızın Parladığı Anlar okuduğum eserleri.Bir de kısa bir romanını okumuştum,Satranç değil.Hani bir kadın,kumarda tüm parasını kaybeden bir gence acıyıp yardım edeyim derken,aşık oluyor ve acınacak hale düşüyor,adını hatırlayamadım

    Eşiyle birlikte,intihar etti.

  • ahmet hamdi tanpınar11.10.2004 - 12:49

    Hayri Birdal,yani Saatleri Ayarlama Enstitüsü.Ve Huzur.Eğer Türk Edebiyatında klasikler oluşturulacak olursa,her iki roman da klasikler arasına girer.Değeri fazla bilinmeyen cumhuriyet dönemi en önemli şair ve yazarlarımızdan birisi.Tek kusuru çok aşık olması :)

  • adolf hitler 11.10.2004 - 12:05

    Tarih,katillere yabancı değildir
    A.Camus

  • george orwell11.10.2004 - 12:03

    Hayvan Çiftliği ve 1984.Hayvan çiftliğinde olacakları önceden tahmin eden,fazla konuşmayan,hep düşünen Eşek Benjamini çok sevmiştim
    Bütün hayvanlar eşittir
    Ama bazıları daha eşittir :)

    Ve 1984 tüyler ürpertici bir roman.İnsanları uykusunda bile gözetleyen teleskrinler, evladın babasını muhbirlediği bir düzen.Ve zavallı Winston ve tabiki Q²brain.'Ve Wiston ağabeyi seviyordu'

  • dostoyevski11.10.2004 - 11:50

    Ne kadar doğrudur bilinmez,Dostoyevski kumar borçları yüzünden,romanlarını acilen yayınevine yetiştirmek için uşağına yazdırırmış.O söyler uşağı yazarmış,bir anda gelirmiş ilham

  • dostoyevski11.10.2004 - 11:34

    Ya Karamazov Kardeşler? Bence böyle bir roman daha yazılmadı.

  • dostoyevski11.10.2004 - 11:33

    İnsan bir suç işlediği zaman,savunma mekanizmaları harekete geçer,kendini haklı çıkarmaya çalışır.Raskolnikov,işlediği cinayeti insanlık adına yaptığını söylüyordu kendi kendine....Bilinçaltına itilmiş,ezilmişlik ve intikam diygusu bir gün su yüzüne çıkar.Budaladaki Nastasya,çocukluğundan başlayarak zenginlerin zevk aracı olmuştur,ama intikamını da bir süre sonra bu zenginleri kah parmağında oynatarak,kah,birbirlerine düşürerek almıştır...Prens Mişkinse kendisine budala gözüyle bakanlara,çaktırmadan asıl budalanın kendileri olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

  • dostoyevski11.10.2004 - 11:26

    O bir dahi,müthiş bir psikolog.Onun romanlarını okurken kendi içimi okuduğumu sanardım zaman zaman.Kahramanları vasıtası ile,insanın içindeki en yüce değerlerin yanında,en iğrençlerini de su yüzüne çıkaran adam.Hepimiz Onun birer kahramanıyız