''canım yaşamak istiyor, ben de, mantığım ne derse desin yaşıyorum. varsın dünyanın gidişatına inancım olmasın, ama baharda yeşeren pırıl pırıl ağaç yapraklarını, mavi gök, bazen inanır mısın, niçin sevdiğimi bilmediği bir adam ruhuma öyle yakın geliyor ki! çoktandır inanmadığım halde eskilerin hatırına saydığım insan kahramanlığına değer veriyorum.''
dostoyevski okumaya başladığım ilk yazardır .Harika bir yazardır kendisi herkese tavsiye ediyorum.Başkasının karısı , yer altından notlar suç ve ceza yı okudum .Herkes mutlaka okumalı
'Bana kendi uydurduğun bir yalan söyle, gel seni alnından öpeyim’ der atasözü. Kendi uydurmuş olduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan duyulup tekrarlanan bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Çünkü birinci durumda sen bir insansın, ama ikincisinde bir papağandan hiçbir farkın yoktur' Der Dostoyevski
dostoyevski benim için gelmiş geçmiş yazarların en iyisidir.nietzcenin dediği gibi o psikologların psikoloğudur.insan psikolojisini hiç bir yazar onun kadar anlatamaz.raskolnikov hala gözlerimin önünde canlı gibi.karamazov kardeşler suç ve cezadanda büyük.birde cinler varkı şok edici.mutlaka okunmalı,insan duygularını o tahlil etmemişse başka hiçbir yazar tahlil etmemiştir.onu anlatmakla bitiremezsiniz.o bir dahidir.
Eğer sen, başkalarından kendine saygı beklersen bu onlar için büyük bir şeydir.Sadece kendine saygı duyabilirsen diğerleri de sana saygı duymaya mecbur kalır.(1861)
İnsanoğlu çok derin bir varlıktır.Ben tanrı olaydım bu kadar derin yaratmazdım.
- hicbir sey gercekten daha inanilmaz degildir. - insanın kendisinden yüz cevirmeye, dünyada olup bitenleri gormemezlikten gelmeye hakkı yoktur. - bir insan umudunu yitirir ve amacsiz kalirsa, sirf can sikintisi bile onu bir hayvana cevirebilir.
ancak tükenmişsek artık,acı çekme yetimizin sonuna değin acı çekmişsek ve yaşamın bütününü kor gibi yakan tek bir yara olarak duyumsuyorsak, eğer çaresizlik soluyorsak ve umutsuzluğun ölümlerini, ölmüşsek işte o zaman okumalıyız Dostayevskiyi.. ancak tükenmişlikten ötürü yapayalnız kalmışsak ve yaşama felce uğramışcasına bakıyorsak ve ondan artık hiçbirşey almak istemiyorsak işte o zaman bu korkunç ve görkemli yazarın müziğine açız demektir... ancak o zaman onun korkutucu ve çoğu zaman da cehennemden farksız dünyasının olağanüstü anlamını yaşayabiliriz.....
bir zamanlar oyle etkilendim ki 'suc ve ceza' dan... hayallerimden biride St. Petersburg'a gitmekti. Sanki romani yasayacaktim. hele O kopruden gecip yokusa dogru ilerlerken meyhanede oturup sarap icecektim... Bu hayal yillarimi aldi ve sonunda ilk kez St. Petersburg'a 3 yil once gittim ve bir daha ve bir daha.....Ama baktimki kopru her yer, aman dedim baktim barlar dolu dolu belki sarap icemedim ama Gece hayatinin bu muthis oldugu yerde bolca votka ictim.... Zaten o sehir acisindanda bir eser kalmamis.
'Bunları söylerken yüzünde alaycı bir tavır hissettim sanki.Onun bilerek böyle alaycı bir maske arkasına saklanmaya çalıştığını; bu davranışının utangaç,iyi yürekli insanların iç dünyalarına böyle kaba ve aceleyle girmeye çalışanlara karşı kendilerini savunmak için geliştirdikleri,iç dünyalarını,özel yaşamlarını ve duygularını her önüne gelene açıyormuş hissi uyarmamak için başvurdukları bir savunma mekanizması olduğunu anlamamıştım...'
'Uyanışımla birlikte,zihnimdeki hatıralar da sanki beni bekliyorlarmış gibi birden canlanıverdiler hafızamda.Yaşadıklarımı unuttuğumu sandığımda bile hala o yatışmış hayallerin etrafında öbeklendikleri bir nokta canlı dururdu sanki.Tuhaf olan; ayıldıktan sonra,garip bir şekilde o gün yaşadığım bütün olaylar,benimle hiçbir ilgisi yokmuş gibi gelmeye başladı...'
Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu.?
.
(Dostoyevski)
''canım yaşamak istiyor, ben de, mantığım ne derse desin yaşıyorum. varsın dünyanın gidişatına inancım olmasın, ama baharda yeşeren pırıl pırıl ağaç yapraklarını, mavi gök, bazen inanır mısın, niçin sevdiğimi bilmediği bir adam ruhuma öyle yakın geliyor ki! çoktandır inanmadığım halde eskilerin hatırına saydığım insan kahramanlığına değer veriyorum.''
“Başkaları için kendilerini unutanlar, hep hatırlanacak olanlardır.”
Dostoyevski
dostoyevski okumaya başladığım ilk yazardır .Harika bir yazardır kendisi herkese tavsiye ediyorum.Başkasının karısı , yer altından notlar suç ve ceza yı okudum .Herkes mutlaka okumalı
Okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu, çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum.
Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil.
O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında,
kendini bulmaktır.
Dostoyevski ünlü bir yazardır ve bence çok güzel de kitapları vardır
''güçlü bir ruha ve yaradılışa sahip kadınlar,
hele tutkuluysalar, başka türlü severler;
acımasızca severler…''
Dostoyevski
Bil ki “Mutlu son” diye bir şey yoktur. Bir şeyde “Son” varsa, orada mutluluk yoktur.
Dostoyevski
Herkes yoksulluk çektiğinde, eğer birileri giderek daha da iyi duruma gelmiyorsa, hiç kimse daha kötü duruma düşmez(Dostoyevski)
'Bana kendi uydurduğun bir yalan söyle, gel seni alnından öpeyim’ der atasözü. Kendi uydurmuş olduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan duyulup tekrarlanan bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Çünkü birinci durumda sen bir insansın, ama ikincisinde bir papağandan hiçbir farkın yoktur'
Der Dostoyevski
karamsar soğuk etraf gri küllü taştan duvarlar ürkütücü geçerken gördüğünüz insanlar sarhoş bezgin renksiz kıyafetleri yırtık...........
o yzarların atasıdır.
dostoyevski benim için gelmiş geçmiş yazarların en iyisidir.nietzcenin dediği gibi o psikologların psikoloğudur.insan psikolojisini hiç bir yazar onun kadar anlatamaz.raskolnikov hala gözlerimin önünde canlı gibi.karamazov kardeşler suç ve cezadanda büyük.birde cinler varkı şok edici.mutlaka okunmalı,insan duygularını o tahlil etmemişse başka hiçbir yazar tahlil etmemiştir.onu anlatmakla bitiremezsiniz.o bir dahidir.
Eğer sen, başkalarından kendine saygı beklersen bu onlar için büyük bir şeydir.Sadece kendine saygı duyabilirsen diğerleri de sana saygı duymaya mecbur kalır.(1861)
İnsanoğlu çok derin bir varlıktır.Ben tanrı olaydım bu kadar derin yaratmazdım.
- hicbir sey gercekten daha inanilmaz degildir.
- insanın kendisinden yüz cevirmeye, dünyada olup bitenleri gormemezlikten gelmeye hakkı yoktur.
- bir insan umudunu yitirir ve amacsiz kalirsa,
sirf can sikintisi bile onu bir hayvana cevirebilir.
ancak tükenmişsek artık,acı çekme yetimizin sonuna değin acı çekmişsek ve yaşamın bütününü kor gibi yakan tek bir yara olarak duyumsuyorsak, eğer çaresizlik soluyorsak ve umutsuzluğun ölümlerini, ölmüşsek işte o zaman okumalıyız Dostayevskiyi.. ancak tükenmişlikten ötürü yapayalnız kalmışsak ve yaşama felce uğramışcasına bakıyorsak ve ondan artık hiçbirşey almak istemiyorsak işte o zaman bu korkunç ve görkemli yazarın müziğine açız demektir... ancak o zaman onun korkutucu ve çoğu zaman da cehennemden farksız dünyasının olağanüstü anlamını yaşayabiliriz.....
suç ve ceza yı okuduktan sonra hayran olduğum yazar
süper ötesi bir yazar..kişi tahlilleri oldukça etkileyici okunmaya değer katan yazarlardan...
'Eksik yanları varsa', diye haykırdım, 'Eksiği kadar meziyeti var en azından' Gülümsedi:
'Hey tanrım nasılda büyütüyorsun onu gözünde' dedi. Anlamamıştım ne demek istediğini. 'Neyini büyütüyorum? ' diye sordum.
'En azından o kadar meziyeti varmış... Eksik yanı kadar meziyeti varsa evliya olur insan.
Dostoyevskinin Delikanlı adlı romanından.
*son cümleye dikkat.
gerçek bir yazar.
super bı beyın,super bı fılozof bence ornek alınması gereken sayılı ınsanların başında....
bir zamanlar oyle etkilendim ki 'suc ve ceza' dan... hayallerimden biride St. Petersburg'a gitmekti. Sanki romani yasayacaktim. hele O kopruden gecip yokusa dogru ilerlerken meyhanede oturup sarap icecektim... Bu hayal yillarimi aldi ve sonunda ilk kez St. Petersburg'a 3 yil once gittim ve bir daha ve bir daha.....Ama baktimki kopru her yer, aman dedim baktim barlar dolu dolu belki sarap icemedim ama Gece hayatinin bu muthis oldugu yerde bolca votka ictim.... Zaten o sehir acisindanda bir eser kalmamis.
'Bunları söylerken yüzünde alaycı bir tavır hissettim sanki.Onun bilerek böyle alaycı bir maske arkasına saklanmaya çalıştığını; bu davranışının utangaç,iyi yürekli insanların iç dünyalarına böyle kaba ve aceleyle girmeye çalışanlara karşı kendilerini savunmak için geliştirdikleri,iç dünyalarını,özel yaşamlarını ve duygularını her önüne gelene açıyormuş hissi uyarmamak için başvurdukları bir savunma mekanizması olduğunu anlamamıştım...'
'Uyanışımla birlikte,zihnimdeki hatıralar da sanki beni bekliyorlarmış gibi birden canlanıverdiler hafızamda.Yaşadıklarımı unuttuğumu sandığımda bile hala o yatışmış hayallerin etrafında öbeklendikleri bir nokta canlı dururdu sanki.Tuhaf olan; ayıldıktan sonra,garip bir şekilde o gün yaşadığım bütün olaylar,benimle hiçbir ilgisi yokmuş gibi gelmeye başladı...'
'Acı duymak anlamanın tek kaynağıdır...'
Rus yazarı.
ruhun depresif noktalarına nüfûz etmeyi seven ademoğlu.
adamımsın!
''dünyayı yenmek istiyorsan, önce kendini yenmelisin.''.
DOSTOYEVSKİ...
suç ve ceza....
bir ruh hali ancak bu kadar güzel ifade edilebilir bence.