Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Yağmur Bulut
Yağmur Bulut

DOST, YARAMIZA BASILMIŞ TUZU, YARAMIZDAN ARINDIRANDIR.

  • ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz12.04.2007 - 00:17

    Laf ebeliğini herkes yapar lâkin önemli olan icraattır, anlamında kullanılır.

  • mustafa kemal atatürk12.04.2007 - 00:00

    Hükümeti düşürme hayaliyle yanıp tutuşanların elinde, dilinde ^^maşa^^ olmayacak kadar büyük bir lider.

    Dünya çapında büyük bir liderin ulu önder Atatürk'ün küçük hesaplar için kirli ağızlara alınmasını TC vatandaşı olarak kınıyorum.

  • yürüyün gidiyoruz11.04.2007 - 23:50

    Yakında ^^ bakın eyy halk, siz salaksınız, sizin seçimlerde verdiğiniz oylar bizim için hiçbirşey ifade etmiyor. Bizim attığımız sloganlarla bu ülke yönetirilir, seçtiğiniz milletvekilleri kim oluyor ki? ^^ demek için bir yürüyüş yapılacak.

    Nedendir bilmiyorum lâkin aklıma Süleyman Demirel'in şu sözü geldi;

    ^^Yürümekle yollar aşınmaz.^^

    Evet yürüyecekler, fistanlarını sürüyecekler ;)

  • insan11.04.2007 - 23:42

    İnsanoğlu nedense hep başı sıkışınca ^^Allah^^ ve ^^kul hakkı^^ diyen lâkin sonra nimeti bulunca Yüce Allah'ı unutandır.

    ^^Allah kimseye kendini unutturmasın^^

  • konuşmak11.04.2007 - 23:19

    ^^ Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? ^^

    der Hz.Mevlânâ'm ;)

  • insan kalitesi11.04.2007 - 23:15

    Kalite fakirlerinin anlayamayacağı bir şey. :)

  • Ulusal Egemenlik11.04.2007 - 23:05

    Bireysel egemenlikle karıştırılmaması gereken yüce bir kavram. Günümüzde kendini ulus sanan kişilerle karşılaşmaya başladık. Türk Ulusu AKP hükümetine cumhurbaşkanı seçme görev ve yetkisini bir önceki seçimlerde vermiştir.

    Türk ulusu cumhurbaşkanını seçme tercihini zamanında yapmışken, acaba şimdi başka bir ulustan mı söz ediyoruz.

  • hezeyan11.04.2007 - 22:56

    Bir hastalık veya başka herhangi bir nedenden dolayı, akla ve mantığa ters gelen şeyler söylemek, saçma sapan konuşmaktır.

    Meselâ, ^^belli biri tarafından öldürülmeye çalışıldığına inanan bir kişinin^^ düşüncesinin hezeyan olup olmadığını anlamak için bu durumun doğru olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Akıl yürütme biçimi ve konuyla uğraşma şeklinden hezeyan olup olmadığı kolayca anlaşılabilir.
    Sözgelimi, ^^komşusunun kendisini öldürmeye çalıştığı^^ şeklinde hezeyanı olan hastalara bu fikre nereden vardığı sorulduğunda ^^komşum kapısının önüne kırmızı çöp kutusu koyuyor, bu şekilde beni öldüreceğini söylüyor^^ derler.
    Bu yargı muhakeme bozukluğunu göstermektedir. Akıl hastalığının temel özelliği muhakeme bozukluğu ve sebep sonuç ilişkilerini mantıksız kurmalarıdır.


    Hezeyanları olan kişiler doğruluklarını ispatlamak, kendilerini ^^hayali düşmanlarından korumak^^ ya da ^^haklarını almak^^ için büyük bir çaba içindedirler. Hayatları adeta bu hezeyan etrafında dönmeye başlar.

    Akıl hastalıklarının tıbbi sebebi tam olarak çözülebilmiş değildir. Ancak bu kişilerin beyinlerinde bazı salgıların düzenli çalışmadığını bilinir. Kalıtımın paranoya hastalığının gelişmesinde rolü olduğu bilimsel olarak anlaşılmıştır. Akıl hastalığı olan kişilerin soylarında benzer hastalıklar diğer insanlara göre daha yaygındır. Ayrıca paranoyası olan kişilerin akrabalarında ^^şüphecilik, kıskançlık ve gizemlilik^^ gibi kişilik özellikleri de sıktır.

    Hezeyanlı hastalar insan ilişkilerinde genellikle ^^güvensizlik^^ yaşarlar. Bunun muhtemel sebeplerinden bazıları yetiştikleri aile ortamının düşmanca olması, annelerinin aşırı kontrolcü, babalarının ise soğuk ve sadist tutumlar içinde olmasıdır.

    Hezeyanlı kişilerin kullandığı temel savunma mekanizmaları reaksiyon formasyon (=tersine davranma) , inkar ve yansıtmadır. Hezeyanın meydana gelme mekanizması kişinin kendi içinde bastırdığı ve varlığını inkâr ettiği duygu ve düşünceleri (=saldırganlık, bağlanma ihtiyacı vb.) bir başkasına ya da başkalarına yansıtmasıdır.
    Meselâ saldırganlık duyguları bastırılıp inkâr edilerek ^^bana düşmanlık ediyorlar^^ şeklinde başkalarına yansıtılır. Bu hastalar kendilerini rahatsız eden duyguların varlığını inkâr ederek acı verici gerçeklerden kaçınırlar.
    Yansıttıkları kötülükleri başkalarının üzerinde görerek kabul edemeyecekleri dürtülerin kendilerinde olduğunu fark etmekten korunurlar.


    Sanırım HEZEYANA en güzel örnek şu olur; ;))


    16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geriye alınıyor...' Cumhuriyetimize sahip çıkalım '...
    Uyan Türkiye...Gaflet uykundan uyan...İçte ve dışta her türlü bedhahlar seni kuşatsa da uyan...
    16 Mayıs'ta 100 yıl geriye gitmemek için uyan...

  • muhammed11.04.2007 - 00:02

    Efendim;
    Sana değen rüzgârı,
    Seni örten bulutu özledim.
    Özlemeyi,
    Özlenilmeyi,
    Sevmeyi,
    Sevilmeyi,
    Sevindirmeyi,
    Sevindirilmeyi,
    Özledim..
    Varlığının kaç bahara bedel olduğunu bilmeyenler,
    Yokluğunun ızdırabını nasıl duysunlar?
    Efendim,
    Seni çok seviyorum,
    Seni çok özlüyorum...

  • şeriat10.04.2007 - 23:54

    Şerîât muma benzer, yol gösterir; ele mum almadan yol alınmaz. Yoldan yürüyüp gittin mi, bu gidişin, bu yürüyüşün tarîkattır.
    Ulaştın mı, gideceğin yere vardın mı, maksadına eriştin mi, bu da hakîkattır.

    Şerîât bilgidir;
    tarikat iş, güç,
    kulluk; hakîkatse, Allah’ a ulaşmaktır.

    (Mesnevi V.cilt)