Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • aşk26.07.2006 - 21:38

    'Aşkı sağlıyan bütün tarzlar arasında,kutsal marazı yayan bütün unsurlar içinde bir tane en tesirlisi vardır; Zaman olup üzerimizden geçen o büyük teheyyüç soluğu.O zaman,kendisinden o sırada hoşlandığımız kimse,talih zarı atılmıştır,işte seveceğimiz kimse bu olacaktır.Onun,hatta başkalarından çok veya başkaları kadar bile hoşumuza gitmesine ihtiyaç yoktur.Lazım olan şudur ki,kendisi için beslediğimiz heves,ona inhisar etsin.Bu şart ise-kendisinden mahrum bulunduğumuz anda-gerçekleşmiş,kendisindeki hoşluğun bize verdiği zevk arayışı yerine konusu bu kimsenin doğrudan doğruya kendisi olan manasız bir ihtiyaç geçivermiştir,öyle iç sıkıcı bir ihtiyaç ki bu alemin kanunları tatminini imkansız ve şifasını güç kılar-o kimseye temellükteki divanece ve acılı ihtiyaç.' M.Proust

  • brigitte bardot26.07.2006 - 14:45

    eskilerin güzellik anlayışı baya farklıymış...

  • aşk26.07.2006 - 08:18

    'Bizim kalbimiz pek acayiptir; zira (bir gün Matmazel Swann'ın bana yaptığına hükmettiğim gibi) kah bir kadının bize hakaretle bakması ve bize elde edilmesinin imkansız olduğunu hissettirmesi,kah bunun aksine olarak Madam de Guermantes gibi tatlı tebessümleriyle bize elde edilmesinin kolay olduğu zannını vermesi zavallı kalbimizde aynı aşkın ateşini körükler.' M.Proust

  • gözden ırak olan, gönülden de ırak olur26.07.2006 - 07:24

    'Aşkın en büyük düşmanı sevgilinin realitesidir.' P.Safa

  • komşuluk26.07.2006 - 07:22

    EVİM


    Ahşap ev; camlarından kızıl biberler sarkan!

    Arsız gökdelenlerle çevrilmiş önün, arkan!

    Kefensiz bir cenaze, çırılçıplak, ortada...

    Garanti yok sen gibi faniye sigortada!

    Eskiden ne güzeldin; evdin, köşktün, yalıydın!

    Madden kaç para eder, sen bir remz olmalıydın!

    Bir köşende annanem, dalgın Kuran okurdu;

    Ve karşısında annem, sessiz gergef dokurdu.

    Semaverde huzuru besteleyen bir şarkı;

    Asma saatte tık tık zamanın hazin çarkı...

    Çam kokulu tahtalar, gıcır gıcır silinmiş;

    Sular cömert, 'temizlik imandandır' bilinmiş...

    Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler.

    Ölçülü uzaklıkta, yakın beraberlikler...

    Seni yiyip bitiren, kırk katlı ejder oldu;

    Komşuluk, mana ve ruh, ne varsa heder oldu;

    Bir yeni nesil geldi, üstüste binenlerden;

    Göğe çıkayım derken boşluğa inenlerden...

    Seninle sarmaş dolaş, kökten bozuldu denge;

    Vuran kimse kalmadı bu davayı mihenge...

    Şimdi git, mahkemede hesap ver, iki büklüm;

    Cezan, susuz, ekmeksiz, olduğun yerde ölüm! ..

    Evim, evim, vah evim, gönül bucağı evim!

    Tadım, rengim, ışığım, anne kucağı evim!

    NFK

  • lipton26.07.2006 - 07:20

    içine ne katıyorlarsa mide yanması yapıyor,en iyisi seylan çayı,iki demlik iç yine de hiç dokanmıyo...

  • hamburger25.07.2006 - 21:21

    Bu olay Amerika'da yaşanmış. Adamın biri, bir gün öğle tatilinde yemeğini Burger King'de yemiş. Akşam karısı ve çocukları ile beraber sinemaya gittiklerinde ise filmden önce Mc Donalds'da bi'şeyler yemişler. Sonra filmi izleyip eve dönmüşler. Her şey normalmiş. Yatıp uyumuşlar. Derken gece yarısı adam birden fenalaşmış, kan ter içinde uyanmış. 'Midem! Midem! ' diye yataktan fırlamış ve daha bir adım atamadan iki seksen yere yığılmış.

    Gürültüye uyanan karısı adamı o halde görünce hemen 911'i arayıp yardım istemiş. Ambulans gelmiş ama maalesef adam yolda ölmüş. Daha sonra olayı incelemeye alan FBI, otopsi sonuçlarından da kesin bir şey çıkmayınca soruşturmayı derinleştirmiş. Adamın yaptığı harcamaları, yazar kasa fişleriyle takip eden dedektifler, meftanın aynı gün hem Burger King hem de Mc Donalds'da yemek yediğini bulmuşlar. Bunun üzerine otopsi raporlarını tekrar inceleyince olayı çözmüşler.

    Burger King ile Mc Donalds amansız bir rekabet içinde oldukları için hamburger köftelerinin kıyma harçlarına bağımlılık yapıcı, özel kimyevi maddeler koyuyormuş. Böylece, bir kez gelen müşteri bir daha sürekli o markanın restoranlarına gidiyomuş. Bizim adam ise aynı gün her ikisinden de yemek yiyince, hamburgerlerin içinde bulunan özel maddeler kimyasal reaksiyona girmiş ve adamı zehirlemiş.

    O günden sonra da, Amerika'daki hamburger restoranlarında çalışan elemanlar, büyük bi dikkatle eğitimden geçirilip sipariş alırken daima müşteriye, 'Bugün X restoranında ya da Y restoranında yemek yediniz mi? ' diye sorar olmuşlar.

  • OZ25.07.2006 - 16:47

    Oz Büyücüsü filminin ormandan geçiş sahnelerinden birinde, arkadaki ağaçlardan birinde kendini asarak intihar etmiş bir adam görülüyormuş

  • elvis presley25.07.2006 - 16:44

    ABD'de UFO gördüğünü iddia eden insan sayısı kadar Elvis Presley'in ölmediğini, hatta onu orada burada gördüklerini iddia eden insan vardır. Ancak yakın zamana kadar Elvis'in neden ölü numarasına yattığı konusunda bir açıklama yoktu. Meğerse, Elvis çok önemli bir cinayetin -muhtemelen politik bir suikastin- görgü tanığıymış. Bu nedenle FBI tarafından tanık koruma programına alınmış.

    Kral halen Amerika'nın ücra bir kasabasında tonton bir ihtiyar olarak yaşamını sürdürüyormuş. Bu kadar çok insanın Elvis'i gördüğünü iddia etmesinin sebebi de böylece anlaşılmış. Çünkü tanık koruma programına göre, tanıklar uzun süre aynı yerde yaşamazlar, sürekli mekan değiştirirlermiş

  • superman25.07.2006 - 16:34

    Jerry Siegel ve Joe Shuster adında iki Amerikalı’nın 1930'lu yıllarda yarattığı Superman dünyaca ünlü bir çizgi kahraman. Siegel yazmış, Shuster resimlemiş Süperman’i, çok ama çok ünlü olmuş, filmleri, dizileri yapılmış. Ancak Superman yaratıcılarına ve filmlerinde oynayan aktörlerin çoğuna hiç şans getirmemiş.

    Jerry Siegel perişan, beş parasız ve sefil bir ihtiyar olarak ölmüş. Superman'ı canlardıran ilk aktör Kirk Alyn'nın akıbeti de pek iyi olmamış. 1948 – 1950 arası televizyon dizisinde Superman’i oynamış, dizi bitiminde tek bir rol bulamamış, tüm kariyeri bununla kalmış. Sonra Alzheimer hastalığına yakalanmış.

    Sonraki Superman filmi bildiğimiz Christopher Reeve'in olnadığı film. Superman'in sevgilisi Lois Lane rolünü oynayan Margot Kidder, kariyerinin en iyi çağında bu rolü almıştı. Ama film sonrası şansı bir türlü yaver gitmemiş. Kısa zamanda paronoyak şizofren tanısıyla hastaneye kaldırılmış.

    Superman rolünü oynayan Christopher Reeve’in ise talihsizliği herkes tarafından biliniyor. Attan düştü ve tekerlekli sandalyeye mahkum. Hastane masraflarını sinema sanatçısı arkadaşları ödüyor.