---Ben bireysel olarak hiç bir zaman İslamiyeti doğru algılayan ve doğru icra eden Müslüman birey ve topluma menfi fikri-düşüncem olmamıştır. Olamaz da. Çünkü ben Müslüman bir Türk Vatandaşıyım. Her kim ki Yobaz deyimini Müslüman birine yakıştırıyorsa hadsizlik ediyor. Ve vebal almaktadır., ---Ben zaman*zaman Şiir ve yorumsal yazılarımda Tarikat ve yobaz deyimini kullanırım. Eğer ki zahmet edipte **ZIVANADAN ÇIKTI YOBAZLAR** Başlıklı Şiirimi okursanız, orada kimlere yobaz dediğim aşikârdır. Ben Tarikatların tamamını Din ve Mezhep dışı buluyorum. Hatta daha da ilerisini söyleyeyim. Ben Şıhların ve onların cümle müritlerinin KURAN'la uzaktan yakından hiç bir ilişkisi yoktur. Zaten KURAN Mezhep ve tarikatları reddediyor. ---Ülkemiz de yüce Dinimize ve Dini geleneklerimize en büyük zarar veren ve Dinimizi pasifize etmeye uğraşanlar cümle Tarikat ve asitane dergâhlarıdır. Sabah ki yazımda söylemiştim, yine tekrar edeyim, Dünyada en büyük devrimci Hz. Muhammed'tir. Zaman zaman Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Hz. Muhammed'ten himmet almıştır. Hatta Laiklik ilkesiyle Dini hem özgürleştirmiş hem de koruma altına alarak, Devlet işlerinden uzak tutmuştur. ---Dört büyük kitabın dördü de haktır. KURAN, Bütün Evrenin tercüm-i ezeliyesidir. Ve yer yüzünde ki, tek Rehberi son Peygamberimiz Hz. Muhammed'tir... VESSELAM. -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
---Dünya'da hiç bir zalimin zülmü hoş görülemez. Hatta eğitim ve ceza muhtevali olsa da, hiç bir Kul Yüce Allah'ın yaratmış olduğu hiç bir cana zülüm yapamaz ve hatta küçümseyip hakaret edemez. Bu ve benzeri eylemsel tavırları dört büyük kitapta yasaklamıştır. ---Ancak Tarihsel devinime baktığımızda. Özellikle Orta Çağ karanlığında, Sivas-Madımak, Erzincan-Başbağlar ve Ankara Gar katliamları gibi bir çok emsali vahşetler olmuştur. Son olarak ve en vahimi Gazze'de yaşanmaktadır. Din-mezhep ayrışmaları, Siyasi ve ekonomik çekişmeler olduğu müddetçe benzer olaylar devam edecektir.. ---15. yüz yılda, Moğollar, İskitler, Eski Mısırlılar, ve çeşitli Mezoamerikan şefleri Eğer ki Kız çocukların sayıları fazlaysa bir kaçını, ayrıca evin hizmetçi ve cariyelerini Tanrılara Kurban ediyorlardı. 1945 de Hiroşima katliamı, Hitler mezalimi, Gürcü mezalimi ve Ukrayna kıyımı gibi süreklilik arz etmektedir. Bunu önü ancak ve ancak Evrensel ve Müspet Fen-Bilimle alınabilir. Din iman-Mezhep, Tarikat ve Şeriatla asla ve kat-a alınmaz. Sivas- Madımak Otelinde tekbirlerle 37 masum insanı yakan yobaz sürüsü değilmiydi...VESSELAM. --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Bazen olumsuz olarak gördüğümüz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır. Aslında biz beşer Kulları iyiliğe, hayır ve hasenata yönlendirir. Kötülükten sakınmayı arınmayı ve merhameti fısıldar. Müspet düşünmeyi, sabrı, sevgi ve barışı öğütler... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****SON ZAMANLARDA HERKES MEVLANACI, YUNUSÇU OLDU***** ---Mevlana, Yunus, Şems-i Tebrizi, ve benzeri mutasavvıfların her tespitine kayıtsız-şartsız doğrudur diyemeyiz. XII. yüzyıl ile bu günün yaşam şartları aynı değildir. ---Tarihsel devinimde konjoktürel geçişler vardır. Siyasal, Sosyal ve kültürel ayrışmalar gibi olguların Uluslar arası diplomasiyi zorunlu kılmıştır. Yaşamsal faaliyetler çok yönlü olarak hız kazanmıştır. Akabinde yeni medeniyetlerin doğmasıyla Global siyasal yapılaşma artık mecburyet haline dönüşmüştür. Mevlana ve Yunus'çu gelenekler dumura uğramıştır. ---Din ve Mezhepsel ayrışmalar zaman-zaman kaos-kargaşa ve hatta savaşlara sebebiyet vermiştir. Ayrıca Bilimsel araştırmalar ileri boyut kazanınca, değişik Rejim sistemleri kendili- ğinden bir zorunluluk haline gelmiştir. (( 1789 Fransa devrimi gibi )) Daha sonra xx. yüz yılda 1 ve 2. Cihan savaşları gibi melanetler yaşanmıştır. Ve sonuç olarak Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Yurtta sulh, Cihanda sulh diyerek diyerek bütün savaşları lanetlemiştir. --Ayrıca yüce Atamız şöylede demiştir. Atalarımıza ve cümle Tarihsel geçmişimize sahip çıkalım. Onların müspet eylemlerini bu günümüze irşat eyleyelim. Eyleyelim de şunu da iyi bilelim diyor ve şu unutulmaz sözü söylüyor. HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR...VESSELAM. ---YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
Belki de Millete büyü yaptılar. Muska ve benzeri ruhani güçleri harekete geçirmişlerdir. Bunların, cinler alemiyle yakından ilişkileri vardır. Değirmenci misali, bunlar fakir-fukaraya, garip-gurebaya, yoksula-öksüze vurdukça tozuduyorlar. Tozan, tozuyla baş-başa kalıyor. Biz bunlara kızınca Sigaraya-şaraba sarılıyoruz. Sigaraya bir yılda 8 kez zam yaptılar. Yetmedi birde ÖTV koydular. Şimdi her sigarayı orta bölüp öyle içiyoruz. Tek tesellimizi bile yok ettiler. Memleket zam yağmurundan ne hale geldi, amma ve lakin kimsenin sesi çıkmıyor. Çıkmaaaaz??? Çıkamaaaz??? Çünkü her tür fikri-düişünceye franga vurdular. Bazı ensesi kalınlar ufak-tefek laf edebiliyorlar. onlarda perde arkasından...VESSELAM.
Tarihsel devinimde müspet anlamda tersi gelişmeler de olmuştur.. Örneğin, Hz. Muhammed, Dünya'da, hak-hakikat konusunda en büyük devrimciydi. Yüce Yaradanın, yer yüzünde ki en adil ve hakkaniyetli ilmi rehperiydi. Daha sonra, Hz. Ömer'in bağımsız-özgür ve eşit Adalet anlayışı.. xx. yüz yılda, kökten dağılmış, yok olmuş ve bütün bağımsızlığını kaybetmiş, büyük bir Milleti yeniden bağımsızlığına kavuşturup, Türk Ulusal demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletini inşa etmesi, sizin ve ya sizin gibi düşünenlerin tezini, görüşünü ve inanışını çürütmeye yetmez mi? Eğer ki, müspet Fen-Bilime dayalı bir eğitim ve öğretim sistemi geliştirip, Memleket satına eşit bir şekilde yayılırsa neden olmasın...VESSELAM.
*****15-TEMMUZ 2016 VAHŞETİ***** --15 Temmuz, Yüce Türk Ulusunun hür iradesine ipotek koymak isteyenlere karşı dimdik duruşumuzun ve demokrasiye olan bağlılığımızın sembolüdür... --15 Temmuz, Devlet ve Milletin ihanetin karşısında omuz-omuza top yekün olarak Şeriat ve Monarşiye geçit vermediği gündür... --Vatan-Bayrak ve Cumhuriyet aşkıyla yanan yürekler 15 Temmuz'da bir kez daha, Musatafa Kemal Atatürk'ün emanetine sahip çıkmışlardır. Ve her türlü anarşiye, Monarşiye, Hilafet ve Şeriata karşı Ulusal bütünlük içerisinde omugalı bir duruş göstermişlerdir. --Aziz Milletimizin azim ve inançla verdiği onurlu mücadeleyi ve Kahraman Şehitlerimizi asla unutmayacağız... --15-Temmuz hain darbe girişimine karşı, Vatan müddafası yolunda canını veren tüm Şehitle- rimizi saygı ve Rahmetle anıyor, Yüce Yardan birlik beraberliğimizi bozmak isteyen Dahili ve Harici bedbahtların yüzünü yerden kaldırmasın. Hür Cumhuriyetimizi daim eylesin...AMİN ---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***Yaratıcı zekânın iki ayrı ana kaynağı vardır. Genetik-irsi ve eğitim... Ehli-akil ve edebi yetkin şahsiyetler bilmedikleri konu hakkında asla fikir yürütmezler. Bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermez ve çıkarı uğruna yanlışın yanında yer almazlar... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
---Ben bireysel olarak hiç bir zaman İslamiyeti doğru algılayan ve doğru icra eden Müslüman
birey ve topluma menfi fikri-düşüncem olmamıştır. Olamaz da. Çünkü ben Müslüman bir Türk
Vatandaşıyım. Her kim ki Yobaz deyimini Müslüman birine yakıştırıyorsa hadsizlik ediyor. Ve
vebal almaktadır.,
---Ben zaman*zaman Şiir ve yorumsal yazılarımda Tarikat ve yobaz deyimini kullanırım.
Eğer ki zahmet edipte **ZIVANADAN ÇIKTI YOBAZLAR** Başlıklı Şiirimi okursanız, orada
kimlere yobaz dediğim aşikârdır. Ben Tarikatların tamamını Din ve Mezhep dışı buluyorum.
Hatta daha da ilerisini söyleyeyim. Ben Şıhların ve onların cümle müritlerinin KURAN'la
uzaktan yakından hiç bir ilişkisi yoktur. Zaten KURAN Mezhep ve tarikatları reddediyor.
---Ülkemiz de yüce Dinimize ve Dini geleneklerimize en büyük zarar veren ve Dinimizi
pasifize etmeye uğraşanlar cümle Tarikat ve asitane dergâhlarıdır. Sabah ki yazımda
söylemiştim, yine tekrar edeyim, Dünyada en büyük devrimci Hz. Muhammed'tir. Zaman
zaman Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Hz. Muhammed'ten himmet almıştır. Hatta
Laiklik ilkesiyle Dini hem özgürleştirmiş hem de koruma altına alarak, Devlet işlerinden
uzak tutmuştur.
---Dört büyük kitabın dördü de haktır. KURAN, Bütün Evrenin tercüm-i ezeliyesidir. Ve
yer yüzünde ki, tek Rehberi son Peygamberimiz Hz. Muhammed'tir... VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
---Dünya'da hiç bir zalimin zülmü hoş görülemez. Hatta eğitim ve ceza muhtevali olsa da,
hiç bir Kul Yüce Allah'ın yaratmış olduğu hiç bir cana zülüm yapamaz ve hatta küçümseyip
hakaret edemez. Bu ve benzeri eylemsel tavırları dört büyük kitapta yasaklamıştır.
---Ancak Tarihsel devinime baktığımızda. Özellikle Orta Çağ karanlığında, Sivas-Madımak,
Erzincan-Başbağlar ve Ankara Gar katliamları gibi bir çok emsali vahşetler olmuştur. Son
olarak ve en vahimi Gazze'de yaşanmaktadır. Din-mezhep ayrışmaları, Siyasi ve ekonomik
çekişmeler olduğu müddetçe benzer olaylar devam edecektir..
---15. yüz yılda, Moğollar, İskitler, Eski Mısırlılar, ve çeşitli Mezoamerikan şefleri Eğer ki Kız
çocukların sayıları fazlaysa bir kaçını, ayrıca evin hizmetçi ve cariyelerini Tanrılara Kurban
ediyorlardı. 1945 de Hiroşima katliamı, Hitler mezalimi, Gürcü mezalimi ve Ukrayna kıyımı
gibi süreklilik arz etmektedir. Bunu önü ancak ve ancak Evrensel ve Müspet Fen-Bilimle
alınabilir. Din iman-Mezhep, Tarikat ve Şeriatla asla ve kat-a alınmaz. Sivas- Madımak
Otelinde tekbirlerle 37 masum insanı yakan yobaz sürüsü değilmiydi...VESSELAM.
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Bazen olumsuz olarak gördüğümüz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır.
Aslında biz beşer Kulları iyiliğe, hayır ve hasenata yönlendirir. Kötülükten sakınmayı
arınmayı ve merhameti fısıldar. Müspet düşünmeyi, sabrı, sevgi ve barışı öğütler...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****SON ZAMANLARDA HERKES MEVLANACI, YUNUSÇU OLDU*****
---Mevlana, Yunus, Şems-i Tebrizi, ve benzeri mutasavvıfların her tespitine kayıtsız-şartsız
doğrudur diyemeyiz. XII. yüzyıl ile bu günün yaşam şartları aynı değildir.
---Tarihsel devinimde konjoktürel geçişler vardır. Siyasal, Sosyal ve kültürel ayrışmalar gibi
olguların Uluslar arası diplomasiyi zorunlu kılmıştır. Yaşamsal faaliyetler çok yönlü olarak
hız kazanmıştır. Akabinde yeni medeniyetlerin doğmasıyla Global siyasal yapılaşma artık
mecburyet haline dönüşmüştür. Mevlana ve Yunus'çu gelenekler dumura uğramıştır.
---Din ve Mezhepsel ayrışmalar zaman-zaman kaos-kargaşa ve hatta savaşlara sebebiyet
vermiştir. Ayrıca Bilimsel araştırmalar ileri boyut kazanınca, değişik Rejim sistemleri kendili-
ğinden bir zorunluluk haline gelmiştir. (( 1789 Fransa devrimi gibi )) Daha sonra xx. yüz yılda
1 ve 2. Cihan savaşları gibi melanetler yaşanmıştır. Ve sonuç olarak Ulu önder Mustafa Kemal
Atatürk Yurtta sulh, Cihanda sulh diyerek diyerek bütün savaşları lanetlemiştir.
--Ayrıca yüce Atamız şöylede demiştir. Atalarımıza ve cümle Tarihsel geçmişimize sahip çıkalım.
Onların müspet eylemlerini bu günümüze irşat eyleyelim. Eyleyelim de şunu da iyi bilelim diyor
ve şu unutulmaz sözü söylüyor. HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR...VESSELAM.
---YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
Belki de Millete büyü yaptılar. Muska ve benzeri ruhani güçleri harekete geçirmişlerdir.
Bunların, cinler alemiyle yakından ilişkileri vardır. Değirmenci misali, bunlar fakir-fukaraya,
garip-gurebaya, yoksula-öksüze vurdukça tozuduyorlar. Tozan, tozuyla baş-başa kalıyor.
Biz bunlara kızınca Sigaraya-şaraba sarılıyoruz. Sigaraya bir yılda 8 kez zam yaptılar.
Yetmedi birde ÖTV koydular. Şimdi her sigarayı orta bölüp öyle içiyoruz. Tek tesellimizi
bile yok ettiler. Memleket zam yağmurundan ne hale geldi, amma ve lakin kimsenin sesi
çıkmıyor. Çıkmaaaaz??? Çıkamaaaz??? Çünkü her tür fikri-düişünceye franga vurdular.
Bazı ensesi kalınlar ufak-tefek laf edebiliyorlar. onlarda perde arkasından...VESSELAM.
Tarihsel devinimde müspet anlamda tersi gelişmeler de olmuştur..
Örneğin, Hz. Muhammed, Dünya'da, hak-hakikat konusunda en büyük devrimciydi.
Yüce Yaradanın, yer yüzünde ki en adil ve hakkaniyetli ilmi rehperiydi.
Daha sonra, Hz. Ömer'in bağımsız-özgür ve eşit Adalet anlayışı..
xx. yüz yılda, kökten dağılmış, yok olmuş ve bütün bağımsızlığını kaybetmiş, büyük bir
Milleti yeniden bağımsızlığına kavuşturup, Türk Ulusal demokratik, Laik ve sosyal hukuk
Devletini inşa etmesi, sizin ve ya sizin gibi düşünenlerin tezini, görüşünü ve inanışını
çürütmeye yetmez mi?
Eğer ki, müspet Fen-Bilime dayalı bir eğitim ve öğretim sistemi geliştirip, Memleket satına
eşit bir şekilde yayılırsa neden olmasın...VESSELAM.
*****HÜNKÂRIM BİZİ*****
.
Efkârlanıp yazdım, size arzımı
Derbeder eyleme, Hünkârım bizi,
Korkudan unuttum, sünnet-farzımı
Ağyara söyleme, Hünkârım bizi.
.
Beşerdir yanılır, elbette Kullar
Bozulur iklimin, kırılır dallar
Mahşer-i Divanda, şaşırır diller
Hırs ile paylama Hünkârım bizi.
.
Ulusal Devlet'tir, Millidir Misak
Siyasi kervanda, meşrudur tuzak
Olmayasın haktan-gönülden uzak
Kibrinle zaylama, Hünkârım bizi.
.
Cümle Tarikattan kendini sakın
Ağyardan uzak dur, Millete yakın
Vebali ağırdır, bu garip Halkın
Korkuyla haylama, Hünkârım bizi.
.
Cehalet sazandır, almaz kafası
Zenginde Para-pul Kadın sefası
Emekli Memurun, ağlar Anası
Yadelden belleme Hünkârım bizi.
.
Çakıroğlu yazdı, Sana sözlerim
Haktır-hakikattır, bütün arzlarım
Her zaman, her yerde Sizi izlerim
Uzaktan heyleme, Hünkârım bizi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Ben daha ne söyleyem, ne diyem
Derdimi Hünkâra, nasıl eyleyem.....VESSELAM.
***15 TEMMUZ VAHŞETİ***
Nursuz Fetvasıyla yola çıktılar
Hür Medeniyete, Savaş açtılar
On beş Temmuzda sınır aştılar
Nefret Kılıcını, Çekti yobazlar.
.
Karanlıkta Kobra gibi aktılar
Kurt gibi pusuya sinip yattılar
Meclis-i Ayan'a bomba attılar
Artık zıvanadan çıktı yobazlar.
.
Hür Cumhuriyete dikmiş gözünü
Haşhaşi sulbüne, satmış özünü
İrtica gösterdi, gerçek yüzünü
Mustafa Kemal'e, çattı yobazlar.
.
Hainler Paraya-pula kandılar
Papaz Şarabını bade sandılar
Hilafet Şıhından, emir aldılar
Masum insanları, yaktı yobazlar.
.
Şerciler bürünmüş kuzu postuna
Yemin-ant işmişler, Ülke kastına
Mermi yağdırdılar, Halkın üstüne
Şehitler kanını, döktü yobazlar.
.
Şerefsizden Asker olmaz kardeşim
Şeriattan hayır gelmez Yurttaşım
Al Bayrak namustur, inmez yoldaşım
Arkaya bakmadan, kaçtı yobazlar.
.
Der Vezir unutmam, kanlı Sivas'ı
Bitmez Zalimlerin, şerri davası
Üç yüz cana kıydı, katil sürüsü
Yurduma Acılar, Ekti Yobazlar...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****15-TEMMUZ 2016 VAHŞETİ*****
--15 Temmuz, Yüce Türk Ulusunun hür iradesine ipotek koymak isteyenlere karşı dimdik
duruşumuzun ve demokrasiye olan bağlılığımızın sembolüdür...
--15 Temmuz, Devlet ve Milletin ihanetin karşısında omuz-omuza top yekün olarak Şeriat
ve Monarşiye geçit vermediği gündür...
--Vatan-Bayrak ve Cumhuriyet aşkıyla yanan yürekler 15 Temmuz'da bir kez daha, Musatafa
Kemal Atatürk'ün emanetine sahip çıkmışlardır. Ve her türlü anarşiye, Monarşiye, Hilafet ve
Şeriata karşı Ulusal bütünlük içerisinde omugalı bir duruş göstermişlerdir.
--Aziz Milletimizin azim ve inançla verdiği onurlu mücadeleyi ve Kahraman Şehitlerimizi asla
unutmayacağız...
--15-Temmuz hain darbe girişimine karşı, Vatan müddafası yolunda canını veren tüm Şehitle-
rimizi saygı ve Rahmetle anıyor, Yüce Yardan birlik beraberliğimizi bozmak isteyen Dahili ve
Harici bedbahtların yüzünü yerden kaldırmasın. Hür Cumhuriyetimizi daim eylesin...AMİN
---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***Yaratıcı zekânın iki ayrı ana kaynağı vardır. Genetik-irsi ve eğitim...
Ehli-akil ve edebi yetkin şahsiyetler bilmedikleri konu hakkında asla
fikir yürütmezler. Bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermez
ve çıkarı uğruna yanlışın yanında yer almazlar...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------