29 agustos'ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir. Dahiliye nezareti, 29 Temmuz'da sivas valisi'ne, 'Mustafa kemal ve Rauf bey'in istanbul'a gonderilmeleri' icin emirler vermistir. harbiye nezareti'nin, kolordu kumandanliklarina tebligat yaptigi da bildirilir. ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyecegini bilirler. fakat burokrasinin aciz durumda kaldigi zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalamasi bir gelenektir.
Mustafa kemal, kendisinin istanbul'a yollanmasi hakkinda yazismalarin dosyalar doldurduğu sivas yolundadir. 2 eylul 1919'da sivas'a varilir. sivas kongresi, 4 EYLÜL 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda acilir. bilindigi gibi, bu kongreye 21-22 haziran'da, amasya genelgesi ile karar verilmistir. o tarihten beri, kongreye üye gondermeleri icin vilayetlere haber gönderilmektedir ama istanbul dahil ancak 31 üye gelmistir.
Kongre acildiginda hava karisiktir. Rauf bey'in de aralarinda bulundugu bazi delegeler, Mustafa kemal'i reis sectirmeme gayreti icindedirler. bunun yaninda, bazı delegeler de milli istiklal degil, bir yabanci devletin himayesini (manda) istemektedirler. hatta bu himayecilik fikri, amasya genelgesi'ne imza koyan Refet bey'i bile sarmistir.
Bu arada bir yandan da Elazig valiligi'ne ve Sivas vali ve kumandanligina tayin edilen Ali Galip'in, ingilizler ve kürtlerin destegiyle Sivas'a baskin yapmak, kongreyi dagitmak, önculeri tutuklamak niyetinde olduğu haber alinir. cidden tehlikeli, korkulu gunler yasanir. ancak ali galip, istanbul'ca safdışı bırakılır. ingilizler ve kürtler de halep yonune kacarlar.
Sivas'ta derin bir nefes alinir. kongre'nin acildigi bu karisik havaya ragmen mustafa kemal, 3 oy farkla reis secilmistir. ilk uc gün süren sekil veya duygu tartismalarina ragmen 4. gün konuya girilebilmistir. erzurum kongresi'nde alinan kararlar, bu kongreden de gecirtilebilmistir: 'vilayat-i sarkiye mudafaa-i hukuk cemiyeti' yerine, 'anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti', 'vilayat-i sarkiye' yerine 'vatanin bütünü' gibi sozler konularak cemiyet, butun turkiye'nin teskilati halini almistir.
kongre, butun turkiye'yi temsil eden bir kongre haline gelmistir. bir temsil heyeti seçilir. bir de 'misak-i milli'nin ilk esaslarina sekil verilmistir ki, bu misak, milli direnis ve mucadelenin hedef ve sinirlarini tespit etmektedir.
milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sinirlari icinde kayitsiz, şartsız bağımsızlık davasında birleşen bu milli misak göruşu, ileride, istanbul'da toplanacak mebusan meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir.
Sivas kongresi, 12 eylul 1919'da calismalarina son verdi. kongre, Erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi. beliren cesitli egilimlere ragmen, sonunda, onlari zedelenmeden koruyabildi.
Milli hareket'e milli bir boyut verdi. Milli bir merkez oluşturuldu. Mustafa kemal, bu milli hareketin, yetkili öncüsü olarak seçilmişti.
Sivas kongresi calismalarinin sonunda, bir beyanname yayimlandi. bu beyannamede, kongrde alından 10 karar yeralmaktaydı:
30 ekim 1918 tarihinde ve mutareke imzalandigi siradaki sinirlar dahilinde kalip, ezici bir islam cogunlugunu barindiran topraklar icindeki osmanli topraklari, hicbir suretle bölünmez bir butun oluşturur.
osmanli toplulugu'nun butunlugu, milli bağımsızlığın saglanmasi, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazligi icin kuvay-i milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kilmak esasi kesindir.
vatanin neresinde olursa olsun bir isgale ve rumluk, ermenilik teskili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır.
azinliklarin hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir.
hukumet bir dis baski karsisinda topraklarının herhangi bir parcasini bırakmak zorunda kalirsa, buna karsi butun tedbirler alinir ve kararlar verilebilir.
Bağımsızlık ve millyet esasina uyan dış iktisadi ve teknik yardimlar kabul edilir.
Merkezi hukumet, milli iradeye tabii olmalidir, milli meclis toplanmalidir.
Anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti kurulmustur. Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmustur.
3 Temmuz 1919'da İstanbulkapı'dan Erzurum'a giriş yapan Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler,yetkililer ve vatandaşlar tarafından karşılandılar.Kazım Karabekir'den 1918 Erzurum Harekatı hakkında bilgi aldı.Ve Erzurum'da Cumhuriyet Caddesi'nin sağ tarafındaki Erzurum Kalesi Muhafızlığı'na ait şimdiki cinislilerin evine yerleşti.İstanbul Hükümeti,Mustafa Kemal'in Erzurum'da kalmasını istemiyor,İstanbul'a geri dönmesini emrediyordu.8 Temmuz 1919 gecesi,Mustafa Kemal geçtiği telgrafta askerlikten istifa ettiğini ifade ediyordu.Bu karar yurt çapında büyük yankı uyandırmıştı.
Tarihi kararlar alındı
Erzurum Kongresi,tesbit edilen tarihten 2 hafta sonra 23 TEMMUZ 1919 günü Kongre caddesindeki kongre binasında toplandı.Bu bina yakın bir tarihe kadar fen lisesi olduğu halde şu anda müze olarak korunmakta ve sergilenmektedir.Cevad Dursunoğlu'nun çekilmesiyle yerine Mustafa Kemal aday gösterildi ve kongre başkanlığına seçildi.Mustafa Kemal yaptığı tarihi konuşmasında dünyanın ve Türkiye'nin siyasi durumuna değindi.Erzurum Kongresi iki haftalık bir çalışmadan sonra şu kararları aldı:
*Milli hudutlar içinde vatan bir bütündür.
*Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti'nin çökmesi halinde millet,birlik olarak yurdu koruyacak ve kurtaracaktır.
*Vatanın bağımsızlığını korumaya Osmanlı Hükümeti muktedir olmadığı takdirde,amacı elde etmek için geçici bir hükümet kurulacak ve bu milli kongre tarafından seçilecektir.Eğer kongre toplanamamış durumda ise bu seçimi kongre temsil kurulu yapacaktır.
*Vatanın maruz kaldığı üzücü hadiseler sonunda milli vicdandan doğan,toplulukların birleşmesinden meydana gelen teşkilat Vilayet-i Şarkiye,Müdaf-i Hukuki Milliye Cemiyeti,her türlü particilik akımlarından tamamıyla uzaktır.Bütün İslam vatandaşları cemiyetin üyesidir.
*Manda ve himaye altına girme kabul edilemez.
*Hıristiyan unsurlara, Siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozmaya yönelik imtiyaz verilmeyecektir.
*Erzurum Kongresi, Milli Mücadele'de önemli bir yere sahip olmuştur.Atatürk,konuşmalarında bu duygusunu sık sık dile getirmiştir.
Yaratıcı olmadan her hangi bir şeyin kendiliğinden oluşması mümkün değildir.Bununla birlikte insan beyninin açıklayamadığı bazı sorular vardır.'O halde Allah'ı kim yarattı' gibi...Ancak insan beyni böyle soruları yanıtlayabilecek yeterlilikte değildir.Beyin bu sorular karşısında çıkmaza girer.Ve işte bence esasen bu soruyu cevaplayamamak kainatta çok çok büyük muazzam bir gücün, yaratıcının olduğuna işarettir...
Osmanlı da hiç mi güzel şeyler olmamıştır.Elbette olmuştur.Bugün ABD ye gittiğinizde de güzel şeyler görebilirsiniz.Kötü olan Osmanlı devletinin yönetim şeklidir.Yayılmacı ve saldırgan bir devletti Osmanlı...Balkanları alayım, Viyanayı alayım, Kırımı alayım, Yemeni alayım diye diye tüm dünyayı ele geçirme ve tüm insanları yönetme arzusu, hırsı batırmıştır Osmanlı'yı...
Söylediği bazı sözleri (yutta sulh cihanda sulh, istikbal göklerdedir) ilk kez kendisinin söylediğini hiç bir zaman iddia etmemiştir.Onun ölümünden sonrakiler de bu sözleri ilk kez Atatürk söyledi gibi bir iddiada bulunmamıştır.Dahası aksini iddia eden bile olmamıştır zaten.Olsa bile bu Atatürk'ün büyüklüğünden, yaptığı güzel işlerden hiç birşey götürmez.Aksine bu sözleri en iyi uygulayanın kendisi olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.
28 mart 2004 yerel seçimlerinde Şişli ilçesinde %72 oy aldı.
CHP li Şişli belediye başkanı
Eğitmenlerin koruması sayesinde sesi ve yeteneği olanlar elenmiyor, güzel...
29 agustos'ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir. Dahiliye nezareti, 29 Temmuz'da sivas valisi'ne, 'Mustafa kemal ve Rauf bey'in istanbul'a gonderilmeleri' icin emirler vermistir. harbiye nezareti'nin, kolordu kumandanliklarina tebligat yaptigi da bildirilir. ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyecegini bilirler. fakat burokrasinin aciz durumda kaldigi zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalamasi bir gelenektir.
Mustafa kemal, kendisinin istanbul'a yollanmasi hakkinda yazismalarin dosyalar doldurduğu sivas yolundadir. 2 eylul 1919'da sivas'a varilir. sivas kongresi, 4 EYLÜL 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda acilir. bilindigi gibi, bu kongreye 21-22 haziran'da, amasya genelgesi ile karar verilmistir. o tarihten beri, kongreye üye gondermeleri icin vilayetlere haber gönderilmektedir ama istanbul dahil ancak 31 üye gelmistir.
Kongre acildiginda hava karisiktir. Rauf bey'in de aralarinda bulundugu bazi delegeler, Mustafa kemal'i reis sectirmeme gayreti icindedirler. bunun yaninda, bazı delegeler de milli istiklal degil, bir yabanci devletin himayesini (manda) istemektedirler. hatta bu himayecilik fikri, amasya genelgesi'ne imza koyan Refet bey'i bile sarmistir.
Bu arada bir yandan da Elazig valiligi'ne ve Sivas vali ve kumandanligina tayin edilen Ali Galip'in, ingilizler ve kürtlerin destegiyle Sivas'a baskin yapmak, kongreyi dagitmak, önculeri tutuklamak niyetinde olduğu haber alinir. cidden tehlikeli, korkulu gunler yasanir. ancak ali galip, istanbul'ca safdışı bırakılır. ingilizler ve kürtler de halep yonune kacarlar.
Sivas'ta derin bir nefes alinir. kongre'nin acildigi bu karisik havaya ragmen mustafa kemal, 3 oy farkla reis secilmistir. ilk uc gün süren sekil veya duygu tartismalarina ragmen 4. gün konuya girilebilmistir. erzurum kongresi'nde alinan kararlar, bu kongreden de gecirtilebilmistir: 'vilayat-i sarkiye mudafaa-i hukuk cemiyeti' yerine, 'anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti', 'vilayat-i sarkiye' yerine 'vatanin bütünü' gibi sozler konularak cemiyet, butun turkiye'nin teskilati halini almistir.
kongre, butun turkiye'yi temsil eden bir kongre haline gelmistir. bir temsil heyeti seçilir. bir de 'misak-i milli'nin ilk esaslarina sekil verilmistir ki, bu misak, milli direnis ve mucadelenin hedef ve sinirlarini tespit etmektedir.
milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sinirlari icinde kayitsiz, şartsız bağımsızlık davasında birleşen bu milli misak göruşu, ileride, istanbul'da toplanacak mebusan meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir.
Sivas kongresi, 12 eylul 1919'da calismalarina son verdi. kongre, Erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi. beliren cesitli egilimlere ragmen, sonunda, onlari zedelenmeden koruyabildi.
Milli hareket'e milli bir boyut verdi. Milli bir merkez oluşturuldu. Mustafa kemal, bu milli hareketin, yetkili öncüsü olarak seçilmişti.
Sivas kongresi calismalarinin sonunda, bir beyanname yayimlandi. bu beyannamede, kongrde alından 10 karar yeralmaktaydı:
30 ekim 1918 tarihinde ve mutareke imzalandigi siradaki sinirlar dahilinde kalip, ezici bir islam cogunlugunu barindiran topraklar icindeki osmanli topraklari, hicbir suretle bölünmez bir butun oluşturur.
osmanli toplulugu'nun butunlugu, milli bağımsızlığın saglanmasi, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazligi icin kuvay-i milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kilmak esasi kesindir.
vatanin neresinde olursa olsun bir isgale ve rumluk, ermenilik teskili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır.
azinliklarin hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir.
hukumet bir dis baski karsisinda topraklarının herhangi bir parcasini bırakmak zorunda kalirsa, buna karsi butun tedbirler alinir ve kararlar verilebilir.
Bağımsızlık ve millyet esasina uyan dış iktisadi ve teknik yardimlar kabul edilir.
Merkezi hukumet, milli iradeye tabii olmalidir, milli meclis toplanmalidir.
Anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti kurulmustur. Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmustur.
3 Temmuz 1919'da İstanbulkapı'dan Erzurum'a giriş yapan Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler,yetkililer ve vatandaşlar tarafından karşılandılar.Kazım Karabekir'den 1918 Erzurum Harekatı hakkında bilgi aldı.Ve Erzurum'da Cumhuriyet Caddesi'nin sağ tarafındaki Erzurum Kalesi Muhafızlığı'na ait şimdiki cinislilerin evine yerleşti.İstanbul Hükümeti,Mustafa Kemal'in Erzurum'da kalmasını istemiyor,İstanbul'a geri dönmesini emrediyordu.8 Temmuz 1919 gecesi,Mustafa Kemal geçtiği telgrafta askerlikten istifa ettiğini ifade ediyordu.Bu karar yurt çapında büyük yankı uyandırmıştı.
Tarihi kararlar alındı
Erzurum Kongresi,tesbit edilen tarihten 2 hafta sonra 23 TEMMUZ 1919 günü Kongre caddesindeki kongre binasında toplandı.Bu bina yakın bir tarihe kadar fen lisesi olduğu halde şu anda müze olarak korunmakta ve sergilenmektedir.Cevad Dursunoğlu'nun çekilmesiyle yerine Mustafa Kemal aday gösterildi ve kongre başkanlığına seçildi.Mustafa Kemal yaptığı tarihi konuşmasında dünyanın ve Türkiye'nin siyasi durumuna değindi.Erzurum Kongresi iki haftalık bir çalışmadan sonra şu kararları aldı:
*Milli hudutlar içinde vatan bir bütündür.
*Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti'nin çökmesi halinde millet,birlik olarak yurdu koruyacak ve kurtaracaktır.
*Vatanın bağımsızlığını korumaya Osmanlı Hükümeti muktedir olmadığı takdirde,amacı elde etmek için geçici bir hükümet kurulacak ve bu milli kongre tarafından seçilecektir.Eğer kongre toplanamamış durumda ise bu seçimi kongre temsil kurulu yapacaktır.
*Vatanın maruz kaldığı üzücü hadiseler sonunda milli vicdandan doğan,toplulukların birleşmesinden meydana gelen teşkilat Vilayet-i Şarkiye,Müdaf-i Hukuki Milliye Cemiyeti,her türlü particilik akımlarından tamamıyla uzaktır.Bütün İslam vatandaşları cemiyetin üyesidir.
*Manda ve himaye altına girme kabul edilemez.
*Hıristiyan unsurlara, Siyasi hakimiyet ve sosyal dengemizi bozmaya yönelik imtiyaz verilmeyecektir.
*Erzurum Kongresi, Milli Mücadele'de önemli bir yere sahip olmuştur.Atatürk,konuşmalarında bu duygusunu sık sık dile getirmiştir.
Yaratıcı olmadan her hangi bir şeyin kendiliğinden oluşması mümkün değildir.Bununla birlikte insan beyninin açıklayamadığı bazı sorular vardır.'O halde Allah'ı kim yarattı' gibi...Ancak insan beyni böyle soruları yanıtlayabilecek yeterlilikte değildir.Beyin bu sorular karşısında çıkmaza girer.Ve işte bence esasen bu soruyu cevaplayamamak kainatta çok çok büyük muazzam bir gücün, yaratıcının olduğuna işarettir...
Osmanlı da hiç mi güzel şeyler olmamıştır.Elbette olmuştur.Bugün ABD ye gittiğinizde de güzel şeyler görebilirsiniz.Kötü olan Osmanlı devletinin yönetim şeklidir.Yayılmacı ve saldırgan bir devletti Osmanlı...Balkanları alayım, Viyanayı alayım, Kırımı alayım, Yemeni alayım diye diye tüm dünyayı ele geçirme ve tüm insanları yönetme arzusu, hırsı batırmıştır Osmanlı'yı...
Söylediği bazı sözleri (yutta sulh cihanda sulh, istikbal göklerdedir) ilk kez kendisinin söylediğini hiç bir zaman iddia etmemiştir.Onun ölümünden sonrakiler de bu sözleri ilk kez Atatürk söyledi gibi bir iddiada bulunmamıştır.Dahası aksini iddia eden bile olmamıştır zaten.Olsa bile bu Atatürk'ün büyüklüğünden, yaptığı güzel işlerden hiç birşey götürmez.Aksine bu sözleri en iyi uygulayanın kendisi olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.
Hıyarı ile meşhur İstanbulun küçük sevimli semti.Boğazdadır.
gebelik önleme ilaçlarına gerek kalmadan yapılabilecek seks türü.