Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • avrupa birliği13.05.2004 - 14:36

    Atatürk de 'Avrupa Birligi'ni isterdi tarzı bir yaklaşım, 'demagoji' ve 'firsatçılıktan' başka birşey değildir.Sahte Atatürkçü bir söylemdir.

  • avrupa birliği13.05.2004 - 14:34

    Avrupa Birligi'ne karşi gelistirilmesi gereken söylemler, 'dinci' ve 'aşırı milliyetçi' kesimlerinkinden farkli olmalidir. konu, egemenlik ve BAĞIMSIZLIK sorunudur.Ulus-Devletlerin birer birer yikilmaya başlandigi 20. ve 21.yüzyilda, AB bu sürece hizmet etmektedir. Ordu'nun 'AB' karşiti söylemlerine kanmamak lazım, zira onlar Avrupa'nin degil de, ABD'nin sömürgesi olmayı tercih etmektedirler.

    Kisaca anlatmak gerekirse, ABD, Avrupa'nin atlantikten sonraki uzantisidir. AB ülkelerinde sunulan demokrasi, Sermaye Demokrasisidir, kisaca savunulan Bati KAPİTALİZMİDİR.NATO altinda yurutülen politikalar ise tamamiyla, yayilmacilik ve sömürgeciligin gelişimi üzerine kurulmuştur. Türkiye, İMF, NATO, DÜNYA BANKASI gibi Kuzey atlantik grubuna bagli, yayilmaci politikalara ülkeyi açik hale getirmektir.

    Tarimin, sendikalarin tasfiyesi, uretimin ve buna bağli olarak ihracatin en aza indirilmesi, sosyal devletin yikilmasi ve özellestirme gibi uygulamalarla, 'çözulme' buyük olçüde gerçeklestiriliyor. Entegre olunacak olan 'Demokrasi' değil, BATI SÖMÜRGECİLİĞİDİR, düzenidir.

    Avrupa birligi demek, MAFYAnın ülke yönetime sahip olmasi da demektir.Avrupa birligi, İMF, NATO, DB, BM gibi kurumlarin ürettikleri sefalet politikalaridir. Turkiye'de 'Avrupa Birligi'ne destek verenler, Liberallar, Sosyaldemokratlar ve Avrupa Özenticiligine hapsolmuşlardir. Ha A.B.D. garantorlüğü, ha Avrupa Birligi, farkı yoktur...

    Demokratikleşme, kalkınma ve hakça düzen, bir birligin üyesi olmak için 'AMAÇ' şeklinde tanimlanamaz - alet edilemez, 'birlik' degisimi bir ülke adina yapamaz, bahsi geçen ilerlemeler(demokrasi-kalkınma-hakça düzen..) , gerceklestirilmesi mutlak gerekli olan ve devletin kendi 'Özgür iradesi' ile yurutmesi gereken faaliyetler içinde yer alir.

  • CIA13.05.2004 - 13:53

    18 Eylül 1947 CIA’nın kuruluşu. Başkan Harry Truman tarafından imzalanan Ulusal Güvenlik Yasasıyla, Amerika'nın ilk sürekli casusluk ve karşı-casusluk örgütü kurulmuş oldu.
    Temmuz 1950 Özgür Avrupa Radyosunun yayına başlaması. Örgüt kendi antikomünist propaganda araçlarını oluşturdu. Daha sonra Radio Liberty ismini alacak kuruluş demir perde gerisine yayın yapıyordu.
    Mayıs 1951 Harold Kim Philby zan altında. Londra’dan Moskova’ya kaçan Guy Burgess ve Donald Maclean’ın sovyet ajanı olduğu açığa çıktı. Bu olay arkadaşları H.Kim Hilby’yi de zan altına soktu.
    Ağustos 1953 CIA ilk hükümet darbesini İran’da tezgahladı. Ajanların katkısıyla yoğunlaştırılan sosyal iktidarsızlık Başbakan Muhammed Mussadık'ın devrilmesi, Şah Rıza Pehlevi'nin tahta çıkmasına yol açtı.
    Haziran 1954 Başkan Eisenhover CIA'dan, Guatemala'daki sol hükümeti devirmesini istedi. Örgüt bir grup isyancıyı kullanarak meşru başkan Arbenz Guzman'ı devirdi.
    17 Mart 1960 Castro'ya suikast girişimleri. Küba'daki devrimden hemen sonra Eisenhover CIA'ya Castro'nun temizlenmesi emrini verdi. Castro'ya karşı bir dizi başarısız suikast düzenlendi.
    Mayıs 1960 Francis Gary Powers isimli pilotun kullandığı Amerikan casus uçağı (U-2) Sovyetler Birliği üzerinde uçarken düşürüldü. Amerikan-Sovyet zirvesi Khroutchev'in protestolarıyla yarıda kesildi.
    Ağustos 1960 İlk casus uydu fırlatılıyor. Amerikalılara, Sovyet faaliyetlerini ve nükleer füzelerini gözetleme imkanı veren ilk casus uydu uzaya yerleştirildi.
    Nisan 1961 Domuzlar Körfezi hezimeti Kübalı sürgünlerden oluşan CIA destekli bir ordu adaya başarısız bir çıkarma girişiminde bulundu. Başkan Kennedy sorumluluğu üstlendi.
    Temmuz 1961 Loos'ta gizli savaş. Başkan Kennedy CIA'dan, komünist gerillalarla başı dertte olan Amerikan yanlısı Laos hükümetine yardım etmesini istedi. 15 Ekim 1962 Küba'daki Sovyet füzeleri, CIA'nın fotoğraf uzmanları Amerika'nın sadece 90 mil uzağındaki Küba'da Sovyet nükleer füzelerinin varlığının maddi kanıtlarını ele geçirdi.
    Aralık 1962 Moskova, CIA'nın en önemli köstebeği Albay Oleg Penkovsky'yi tutukladığını bildirdi. Penkovsky vatana ihanet suçundan ölüme mahkum edildi.
    Temmuz 1967 CIA ajanlarından oluşan bir ekip Vietnama gönderildi. Phoenix programı olarak adlandırılan bu müdahale sırasında CIA'nın kullandığı yöntemleri casusluk, hapsetme ve cinayetdi.
    Eylül 1970 Nixon Allande'nin devrilmesini istiyor. CIA her türlü yöntemi kullanarak sosyalist hükümetin yönetimindeki Şili'yi istikrarsızlığa sürükledi. Başkan Allende 1973'teki darbe sırasında öldürüldü.
    17 Haziran 1972 Watergate skandalı Demokrat Parti merkezini dinleyen eski CIA ajanları yakalandı. Bu olay Demokrat Partinin binasının adıyla anılan Watergate skandalının başlangıcını oluşturdu.
    Aralık 1974 Köstebek var kuşkusuyla yaptığı temizlikler örgütü yıkacak düzeye ulaşan karşı casusluk masası şefi James Angleton CIA başkanı William Colby tarafından görevinden alındı.
    Aralık 1974 Gizli faaliyetler sınırlanıyor. Amerikan Kongresi sadece, milli güvenlik açısından elzem oldukları Amerika Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış gizli müdahalelere izin verilmesini kararlaştırdı.
    Ocak 1975 1960-68 arasında Latin Amerika'da görevli olan ajan Philip Agee Şirket'in içinden adlı bir kitap yazarak bütün operasyon ve isimleri açığa vurdu.
    23 Nisan 1976 Demokrat Parti senatörü Frank Churc'ün sözcülüğünde çalışan Kongre komisyonunun 15 aylık bir çalışma sonucunda hazırladığı rapor CIA'nın gizli eylemlerine ışık tuttu.
    4 Aralık 1979 CIA belgeleri İslamcılar'ın eline geçiyor. Amerikan Elçiliğini basan Humeyni yanlıları elçilik görevlileri arasında CIA ajanlarının gizli belgeleri yok etmesine zaman bırakmadı.
    Ocak 1981 CIA Kontralara yardım ediyor. Reagan CIA'dan Nikaragua'daki Sovyet yanlısı Sandinist iktidarı devirmeye çalışan özgürlük savaşçıları'na yardım etmesini istedi. CIA Kontralara her türlü imkanı sundu.
    16 Mart 1984 Sarsıcı infaz. Lübnan'daki en önemli CIA ajanı William Buckley İslami Cihad örgütü tarafından kaçırılarak öldürüldü. Buckley'in öldürülmesi CIA'da sarsıntılar yarattı.
    2 Aralık 1985 Batı'ya geçen ve CIA'nın koruması altında yaşayan Vitaly Yurchenko fikir değiştirerek yeninden Moskova'ya döndü.
    15 Mayıs 1988 Sovyetler Afganistan'dan çekiliyor. Bu çekilme, dirnişçilere lojistik destek, eğitim ve Stinger füzeleri sağlayan CIA'nın soğuk savaş dönemindeki en önemli askeri başarısını oluşturdu.
    Temmuz 1990 CIA Kuveyt'in işgalini önceden haber alıyor. CIA uzmanları Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal etme niyetinde olduğunu Başkan Bush'a bildirdiler. Hiç kimse bu uyarıya kulak asmadı.
    Ekim 1992 CIA Başkanı Moskova'yı ziyaret ediyor. Hayal bile edilemeyecek bir olay gerçekleşti: CIA başkanı Robert Gates Kremlin'de Boris Yeltsin'le görüştü ve KGB merkezini gezdi.
    24 Aralık 1992 Bush'un affı. Başkan Bush İrangate olarak anılan İran'a gizli silah satışı olayına karışmış üç CIA ajanını affetti.
    25 Ocak 1993 Bu sene içinde yakalanan Pakistanlı Mir Aimal Kansi, iki ajanın CIA merkezi önünde öldürülmesinden sorumlu tutuluyor.
    21 Şubat 1994 CIA tarihinin en zararlı haini, Aldrich Ames FBI tarafından yakalandı. Ames her şeyi para için yaptığını söyledi.
    29 Eylül 1995 CIA başkanı John Deutch, Guatemala'da insan haklarına aykırı davranan iki ajanı kovdu ve sekiz tanesi hakkında disiplin tedbirleri uyguladı.
    CIA Sayfa: 4/4
    31 Ağustos 1996 Saddam Hüseyin'in Irak'taki duruma yeniden hakim olmasından sonra, CIA 1991'den bu yana onu devirmek ya da öldürmek için çalışan Kürt muhaliflere verdiği desteği çekti.
    10 Ağustos 1997 CIA başkanı yine değişiyor. George Tenet CIA'nın başına geliyor. Bu altı yıl içindeki beşinci başkan.

  • deniz gezmiş13.05.2004 - 13:43

    Hiç kimseyi öldürmemiştir.Başkalarının mutluluğu için kendini feda etmiş, iz bırakmadan ölmektense, iz bırakarak ölmeyi tercih etmiştir.

  • akp13.05.2004 - 13:02

    IMF'nin sevgili uşağı olduğunu ispatlayan AKP, talimatları uygulamayı sürdürüyor. IMF memnun. Patronlar memnun. Borsa memnun. Memnun olmayan sadece AKP'ye oy veren kitleler, emekçiler... 'IMF, nasıl talimat verir' diyor. Verir arkadaş! Kapısına giden sen. Borcu da şartlı vermiş. Bunun karşılığında talimatını da veriyor. Kurusıkı atmakla olmuyor bu işler.' Gazete köşelerinde, Tv kanallarında IMF ajanı olarak çalışan ekonomist bozuntularına ait değil bu sözler. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan'a ait. Başbakan mı, IMF'nin avukatı mı, belli değil...


    'Tüccar siyasetçi' her şeyi böyle demagojiyle ve kaba açıklar. Daha dün seçim meydanlarında, 'oturup pazarlık yapacağız... onurlu duracağız IMF karşısında... IMF düşman değil ya, biz de IMF'ye ortağız...' diyen bunlar değil miydi? Hani ortaktık, hani onurlu duruyordunuz? Palavra dönemi bitti. Şimdi IMF uşaklığı zamanı.
    IMF'nin, patronların iktidarı AKP. Tayyip Erdoğan IMF'nin ve patronların sevgili başbakanı. Patronların bir toplantısına katılan Erdoğan'ın patronlarla diyaloğuna bakın:

    Patronlarla Yanyana
    Halka Karşı; 'Hurraaa! '
    Erdoğan: 'TÜPRAŞ, TEKEL gibi kuruluşlara talipler gelmeye başladı. Ama sendikalar özelleştirmenin karşısında. Lütfen, özelleştirmenin karşısına dikilmeyin... Özelleştirme hususunda peşkeş çekildiği iddialarıyla karşılaşıyoruz...'
    Patronlar bir ağızdan: 'Dinlemeyin efendim.'
    Erdoğan: 'Dinlemeyelim; ama siz de bize destek verin.'
    Destekleri yetmemiş. Destek verin, hep birlikte emekçilere, halka karşı savaşalım diyor Tayyip. Sendikacılara da 'lütfen'! Onlar zaten ricaya gerek yok, gereğini yapıyorlar. Patronlar memnun, elleri patlayana kadar Tayyip'in son cümlesini alkışlıyorlar;
    'Hurraaa'.
    Patronların onayını alıyor ya, isteklerini yerine getiriyor ya, IMF memnun ya; gerisi önemli değil. Halk zaten seçim zamanı hatırlanacaktır. Sonra yeniden unutulmak üzere, oyları istenecek, gerekli yalanlar söylenecek, halkı aldatmanın planları inceden inceye masa başlarında yapılacak.
    Herkes görüyor, bağırıyor; 'özelleştirme peşkeştir' diye haykırıyor. Tayyip patronlara sırtını dayamış, dinlemiyor. Çünkü patronlar 'dinlemeyin efendim' diyor. O da dinlemiyor. Ormanlar, KİT'ler, kamu arazileri satılığa çıkarılmadık hiçbir şey yok. IMF istiyor Tayyip satıyor. Patronlar istiyor Tayyip yasalar çıkarıyor.
    Tayyip kimin iktidarı? AKP kimi temsil ediyor? ! ! !

  • imf13.05.2004 - 12:47

    IMF'nin veya AB'nin uygulanmasını istediği hiç bir ekonomi politikada, halkın çıkarları yoktur. Ülkemizin insan gücünü ve yeraltı-yerüstü kaynaklarını seferber ettiğimizde, ve gelirin tüm halk arasında adil dağıılımını sağladığımızda, ulusal gelirimizin yükseleceği, yaşam standartlarının bugünkünün üç-beş katına ulaşacağı bilimsel bir gerçektir. Sorun, halkın çıkarları doğrultusunda ekonomi politikalar uygulayacak bir iktidarın, yani halkın iktidarının işbaşına getirilmesidir. AB'li yaşam karşısındaki alternatifin bir başka adı da budur.

  • masonluk13.05.2004 - 11:34

    1991 yılına kadar Masonlar, toplantılarına kadınların katılmasına izin vermezlerdi.Kadınların çenesini tutamayan, sırları açıklayan yapıları olmasından kaynaklandığı söylenir.

    Gizlilik ve sır tutmak Masonlar için en önemli şey olduğu için bu riske yüzyıllardır girmemişlerdir.

  • masonluk13.05.2004 - 11:32

    A.B.D. istiklâl beyannamesini imza eden 56 kisinin 53'ü, ilk kurucu meclisin 55 üyesinden 50'si,
    ilk kurulan 13 devletin bütün valileri
    Washington'un 29 generalinden 20'si, 106 subayindan 104'ü MASON'dur.
    Kaynak:www.mason.org.tr

  • uğur mumcu13.05.2004 - 11:19

    'Batı, Saddam olmasa da bir başka Saddam yaratıp bugün sağlamaya çalıştığı egemenliğini yine kurardı' (Uğur MUMCU - 20 Ocak 1993)

  • mossad13.05.2004 - 11:05

    terör örgütü.