Bize değer verenleri ağlatırız. Bize değer vermeyenler için ağlarız. Bizim için hiç ağlamayacaklara da değer veririz. Bu hayatın gerçeğidir. Garip ama gerçek.!
Birine verilecek değer, uğruna feda edilebileceklerle ölçülebiliyorsa eğer, aç gözlerini etrafına bir bak! ... Gördüğün herşey feda edebilirim, ama sakın aynaya bakma...
insanlara değer vermek mi? insanlara paha biçmek mi? insanlara fiyat vermek mi? bunları iyi ayırt etmek lazım kanımca... umarım hakedenlere hakettiği şekilde davranırsınız.
Değer verdiğim kim varsa arkamdan vurdu beni. Sebebiyse kendi çıkarlarıydı. Bu çıkarcı dünyada kimseye değer vermeyeceğim diyordum kendi kendime. Olmadı. Meğer insan olmanın bir gereğiymiş bu. Mutlaka verdiğiniz değere değecek biri çıkıyormuş. İyi ki çıkarlarımın peşine düşmemişim. Beni arkamdan vuranlar gibi...
Vermek kendini eksiltmektir Vermenin büyüsü buradan gelir: Arzuladığını arzulayan başkasına vermek. Vermek kendi olmaktan başkası olmaya, öz olmaktan el olmaya geçmektir. Her vermenin bir almayla tamamlandığı toplumsal devrelerde bile vermeyle alma arasında geçen süre ölçüsünde risk vardır. Risk oldukça her verme öz-veridir, el-olmadır (feda ve feragat) . Feda ve feragatın yerine itimat ve emniyeti öndeleyen günümüzün risk fobiği toplumlarının başlıca kaygısıdır bu süreyi sıfırlamak hatta eksilemek. Uzatırsınız parayı alırsınız meşini. Ürkek ruhunuz durulmuyorsa, riskin eşitsiz dağılımından parsa toplayan risk göze alma şirketlerine başvurabilirsiniz. Bu toplumda verme, başkasını ve başkasının olanı kendileştirmenin yoludur. Alma-verme döngüsünün santrifüj etkisiyle bireyleri bağlanmalarından kopararak savurur. Otosentirik, egoist, narsist, otistik bireyleri çökeltir. Almaya güdülenmiş, hırslı, uzakgörüşsüz, saydamsız, yenisever, kendisiz, diyalogsuz, itirafçı, fırsatçı, hasetçi, kurnaz bu bireylerin ellerinde bu çember giderek hızlı çevrilir. Eğer bir çalıntının, elkoymanın, değerlenmenin, adam çalıştırmanın, miras kalmanın sonucu değilse ne kadar fazla verebileceğinizin haddini başta bireysel gücünüz belirler. İlk kez daha fazla verme dürtüsüyle çizilir çalışma zamanı serbest zaman ayrımı. Giderek daha fazla serbest zamanınızdan yersiniz. Sonuçta ya bu diyarı terk edeceksiniz ya da başkasından alacaksınız. Hep verme hep almanın olumsuzundan başka bir şey değildir. Hep veren varsa bir hep alan vardır. Beyle birlikte başladı daha fazla verme tutkusu. Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
'Allah insany yeryüzünde halife olarak meydana getirmi?tir'...
Kitap`taki bu açyk bildirime göre de, her insan, varly?yndaki, 'Allah`yn yeryüzünde halifesi' olma kemâlâtyny farketmeli; i?te bunun sonucu olarak da 'hilâfet'inin gere?ini ya?amalydyr! ..
'Yslam Dini'nin kadyny ikinci synyf basit bir varlyk olarak gördü?ünü ileri sürenlerin ruhlarynyn bile Kur`ân de?erlerinden haberleri yoktur! ..
Kadyn-erkek ayyrymy yapmadan, 'yeryüzünde insanyn halife' olarak meydana geldi?ini en açyk ?ekilde vurgularken Kitap, nasyl olur da ben bir kadyny ikinci synyf görebilirim..?
Erkek de Allah`yn yeryüzündeki halifesidir! ...
Kadyn da! ..
Bu sebepledir ki, insan, en kysa zamanda bu 'hilâfet'in anlamyny farkederek, gere?ini ya?amak zorundadyr... Yoksa 'hilâfet'i ya?ayamamanyn ne demek oldu?unu kavrady?y anda, artyk telâfisi mümkün olmayan bir noktada olacaktyr! . Ki bunun da sonucu ebedî bir hüsrandyr! . Ölümötesinde bunu elde etme ?ansy olmayacaktyr! .
Ben, 'hilâfet' yanlysyyym; ve herkesin, 'Allah halifesi' olmanyn sonuçlaryny ya?amasyny temenni ederim! .. Bütün çaly?malarym, insanlara bu yolda hizmet verme gayesine dönüktür..
Bu 'hilâfet' insanyn Allah'yn güzel isimlerinin i?aret etti?i manalaryn toplamy olarak meydana getirilmesinin sonucudur! .. Tasavvufî tâbiriyle, Allah esmâsynyn zuhûruyla insan en ?erefli mahlûk olarak meydana getirilmi?tir! ..
Dikkat edin! .. Allah, insany en ?erefli varlyk olarak yarattym derken gene kadyn-erkek ayyrymy yapmyyor! .. Erkek de en ?ereflidir; kadyn da en ?ereflidir! .. Allah`yn yaratty?y en ?erefli varlyktaki bu vasfy göremeyen ise, otursun kendi gafletine a?lasyn! ..
Evet, insan, kapasite olarak, kadyn-erkek ayyrymy olmaksyzyn 'en ?erefli' mahlûk; ve ayny zamanda da yeryüzünde Allah 'halife'sidir! .. Bu da onun Allah'yn güzel isimlerinin özelliklerinden meydana getirili?inden dolayydyr..
Kendini et-kemikten ibaret kabul edip, ölümle de yok olaca?yny sanan insansy, elbette ki 'Hakikat'yndan gelen ?erefini ve hilâfetini inkâr etmekte; bunun sonucunda da hiç bir de?erin ölçemeyece?i ?eyleri yitirmektedir! ..
Ynsanyn, Allah`yn güzel isimlerinin mânâsyndan yaratylmasy ?u sonucu getirir..
Ynsan, yok olmaksyzyn, sonsuza dek ya?amyna devam edecektir! ... De?i?ik boyutlardan ve a?amalardan geçerek! ..
Y?te bu süreç içinde, insan, kendisindeki Allah`yn bah?i olan 'hilâfet' kökenli özellikleri ne kadar tanyr ve ortaya çykartyrsa; gere?ini dünyada ya?arken hissedebilirse; daha sonraki boyutlarda da o nisbette hayaty kolayla?acak, sykyntyly olaylardan kendini kurtarabilecektir..
Buna kar?yn, ne kadar kendi hakikatyny bilmekten mahrum ya?arsa, o oranda ya?amy cehenneme dönecek, yany?y belki de hiç son bulmayacaktyr! ..
Yster kadyn olsun ister erkek, insan olarak 'hilâfet'ini ya?ayabilmenin yolu da öncelikle kendi 'Hakikat'yny bilmekten, tanymaktan, gere?ini ya?amaktan geçer! . Bunu en kolayla?tyran yol da ilim ve ZYKYRDYR! ..
Ylmi de?erlendirecek olan beyin, zikirle kapasitesini arttyrabilir. Ve o nisbette de 'Hakikat'yny farkederek 'ALLAH AHLÂKI ile AHLÂKLANIR'..
'ALLAH gibi dü?ünmek' der Hz.Ysa Aleyhisselâm. Bununla Allah Rasûlü`nün 'Allah ahlâkyyla ahlâklanyn' i?areti ayny ?eydir! . Bu i?aretler hep, bizleri bulundu?umuz toplumun ?artlanmalaryndan ve de?er yargylaryndan arynarak, Allah`yn varly?y de?erlendiri?i gibi de?erlendirmeye yönlendirmektedir...
Bütün bunlaryn gerçekle?mesi ise, yalnyzca beyin kapasitemizin arttyrylmasy ve bu kapasitenin gerçek ilimle de?erlendirilmesiyle mümkün olur..
Ylmi de?erlendirmenin yolu da insanyn yeni ö?renmekte oldu?u her ?eye önyargysyz ve objektif olarak yakla?masyndan geçer! .
KOZAYI delip, dy?aryya bakmak! . Yeni dü?üncelere açyk olmak! .
'DÜN' KOZASINDAN ÇIKABYLMEK! ..
YSLÂM - Ahmed Hulûsi kitaby ücretsiz pc.ize indirmek ve okumak için:www.ahmedhulusi.com
deger vermek..sadece ınsana mı? hayır dunyada kı butun varlıklara canlı cansız. neden mı? yaradandan öturu... ama gerektıgı kadar. hıcbırseye degerınden fazla deger verılmemeli bence çünkü kaybedılır bu boyledır ve boyle olmaya mahkumdur doganın kanunu...
Hayatta insana deger vereceksek bence en dogru secim ANNE ve BABAMizdir.....vede en yakin olan BIR DOSTdur......ondan haric sevgiliye askina deger vermek kalmadi artik bu devirde(benim düsüncem)
kalbin hazine ise, ver verebildigin kadar altinlari insanlara, fakat gercekten kiymeti yüksek ise ver, yoksa verme...neden mi...hangimiz karsiliksiz ne vermis ki? ...Yazik biliyorum cok yazik...
insana insan oldugu icin deger vermekmi lazim yoksa, kisiligine karakteri icinmi? Bir hayli bas agrisina sebeb olacak sorular ucusurken zihnimde anladim ki bu devirde zaten kimse kimseye deger vermiyor ki...
Unutma ki bu yaşamı güzelleştirecek olan da, çekilmez hale getirecek olan da sensin, sakın başkalarını suçlama... Hadi artık her sabah yüreğine kocaman gülümsemelerle dolu bir soluk çek ve tüm gün verdiğin her soluğun içine bu gülümsemelerden katarak çevrendeki tüm canlı varlıkları varlığından haberdar et.
Yaşama öylesine gelme, ve de öylesine gitme. Unutma ki bir ağacın gövdesine sarıldığında onun kalp atışlarını duyabilecek denli bu dünyada duyarlı yaşamak senin elinde. Tanıdığın ya da tanımadığın olsun, yeryüzündeki canlıların hiçbirinden hiçbir zaman, 'Günaydın”ını ve 'Gülümsemeni' esirgeme.
Unutma sen bu dünyada başlı başına bir yaşamsın ve Yalnızca bu nedenle bile, senin varlığın çok özel..
'Değer' dediğimiz şey kalbe değmeli.
Eğer 'değer' kalbe değmiyorsa, ya kalbin tasdik, ya da 'değer'i tespit problemi var demektir...
Bize değer verenleri ağlatırız.
Bize değer vermeyenler için ağlarız.
Bizim için hiç ağlamayacaklara da değer veririz.
Bu hayatın gerçeğidir.
Garip ama gerçek.!
İNSANI HESAPSIZCA SEVMEK= YARADANI SEVMEK
insanlara gereğinden fazla değer vermek,insanın kendisine zarar vermesiymiş.. bence bi insana değer vermek budur.
neydi şu meşhur lakırdı? .. 'hakedene hakettiği değeri..'
haketmeyene verdiğim/iz değerleri geri istiyorum/z o halde! .
şimdi onca değerin üstünden kimse almaz üstüne! ..
Birine verilecek değer, uğruna feda edilebileceklerle ölçülebiliyorsa eğer, aç gözlerini etrafına bir bak! ...
Gördüğün herşey feda edebilirim, ama sakın aynaya bakma...
vereceğin değeri birgün sen görecenmi? ? ?
geregınden fazlası zararlı
insana değer verelim vermesine ama hakettiği kadarını,,,,,, ne kadar ekmek o kadar köfte misali,,,,,
insanlara değer vermek mi? insanlara paha biçmek mi? insanlara fiyat vermek mi? bunları iyi ayırt etmek lazım kanımca... umarım hakedenlere hakettiği şekilde davranırsınız.
Eğer sevgilinizi deli etmek istiyorsanız. Ben seni Yunus Emre gibi seviyorum. Hani yaratan yarattı diye
'kendini eksiltmektir'e kesinlikle katılıyorumm
bu yüzden kime verdiğine çok dikkat etmeli.. yoksa sonunda çok pişman oluyorsun..
Değer verdiğim kim varsa arkamdan vurdu beni. Sebebiyse kendi çıkarlarıydı. Bu çıkarcı dünyada kimseye değer vermeyeceğim diyordum kendi kendime. Olmadı. Meğer insan olmanın bir gereğiymiş bu. Mutlaka verdiğiniz değere değecek biri çıkıyormuş. İyi ki çıkarlarımın peşine düşmemişim. Beni arkamdan vuranlar gibi...
Vermek kendini eksiltmektir
Vermenin büyüsü buradan gelir: Arzuladığını arzulayan başkasına vermek.
Vermek kendi olmaktan başkası olmaya, öz olmaktan el olmaya geçmektir. Her vermenin bir almayla tamamlandığı toplumsal devrelerde bile vermeyle alma arasında geçen süre ölçüsünde risk vardır. Risk oldukça her verme öz-veridir, el-olmadır (feda ve feragat) .
Feda ve feragatın yerine itimat ve emniyeti öndeleyen günümüzün risk fobiği toplumlarının başlıca kaygısıdır bu süreyi sıfırlamak hatta eksilemek. Uzatırsınız parayı alırsınız meşini. Ürkek ruhunuz durulmuyorsa, riskin eşitsiz dağılımından parsa toplayan risk göze alma şirketlerine başvurabilirsiniz. Bu toplumda verme, başkasını ve başkasının olanı kendileştirmenin yoludur. Alma-verme döngüsünün santrifüj etkisiyle bireyleri bağlanmalarından kopararak savurur. Otosentirik, egoist, narsist, otistik bireyleri çökeltir. Almaya güdülenmiş, hırslı, uzakgörüşsüz, saydamsız, yenisever, kendisiz, diyalogsuz, itirafçı, fırsatçı, hasetçi, kurnaz bu bireylerin ellerinde bu çember giderek hızlı çevrilir.
Eğer bir çalıntının, elkoymanın, değerlenmenin, adam çalıştırmanın, miras kalmanın sonucu değilse ne kadar fazla verebileceğinizin haddini başta bireysel gücünüz belirler. İlk kez daha fazla verme dürtüsüyle çizilir çalışma zamanı serbest zaman ayrımı. Giderek daha fazla serbest zamanınızdan yersiniz. Sonuçta ya bu diyarı terk edeceksiniz ya da başkasından alacaksınız. Hep verme hep almanın olumsuzundan başka bir şey değildir. Hep veren varsa bir hep alan vardır. Beyle birlikte başladı daha fazla verme tutkusu.
Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
insanlığın gereği
'YNSAN', ALLAH'IN YERYÜZÜNDEKY HALYFESYDYR...
Kur`ân-y Kerim’e göre,
'Allah insany yeryüzünde halife olarak meydana getirmi?tir'...
Kitap`taki bu açyk bildirime göre de, her insan, varly?yndaki, 'Allah`yn yeryüzünde halifesi' olma kemâlâtyny farketmeli; i?te bunun sonucu olarak da 'hilâfet'inin gere?ini ya?amalydyr! ..
'Yslam Dini'nin kadyny ikinci synyf basit bir varlyk olarak gördü?ünü ileri sürenlerin ruhlarynyn bile Kur`ân de?erlerinden haberleri yoktur! ..
Kadyn-erkek ayyrymy yapmadan, 'yeryüzünde insanyn halife' olarak meydana geldi?ini en açyk ?ekilde vurgularken Kitap, nasyl olur da ben bir kadyny ikinci synyf görebilirim..?
Erkek de Allah`yn yeryüzündeki halifesidir! ...
Kadyn da! ..
Bu sebepledir ki, insan, en kysa zamanda bu 'hilâfet'in anlamyny farkederek, gere?ini ya?amak zorundadyr... Yoksa 'hilâfet'i ya?ayamamanyn ne demek oldu?unu kavrady?y anda, artyk telâfisi mümkün olmayan bir noktada olacaktyr! . Ki bunun da sonucu ebedî bir hüsrandyr! . Ölümötesinde bunu elde etme ?ansy olmayacaktyr! .
Ben, 'hilâfet' yanlysyyym; ve herkesin, 'Allah halifesi' olmanyn sonuçlaryny ya?amasyny temenni ederim! .. Bütün çaly?malarym, insanlara bu yolda hizmet verme gayesine dönüktür..
Bu 'hilâfet' insanyn Allah'yn güzel isimlerinin i?aret etti?i manalaryn toplamy olarak meydana getirilmesinin sonucudur! .. Tasavvufî tâbiriyle, Allah esmâsynyn zuhûruyla insan en ?erefli mahlûk olarak meydana getirilmi?tir! ..
Dikkat edin! .. Allah, insany en ?erefli varlyk olarak yarattym derken gene kadyn-erkek ayyrymy yapmyyor! .. Erkek de en ?ereflidir; kadyn da en ?ereflidir! .. Allah`yn yaratty?y en ?erefli varlyktaki bu vasfy göremeyen ise, otursun kendi gafletine a?lasyn! ..
Evet, insan, kapasite olarak, kadyn-erkek ayyrymy olmaksyzyn 'en ?erefli' mahlûk; ve ayny zamanda da yeryüzünde Allah 'halife'sidir! .. Bu da onun Allah'yn güzel isimlerinin özelliklerinden meydana getirili?inden dolayydyr..
Kendini et-kemikten ibaret kabul edip, ölümle de yok olaca?yny sanan insansy, elbette ki 'Hakikat'yndan gelen ?erefini ve hilâfetini inkâr etmekte; bunun sonucunda da hiç bir de?erin ölçemeyece?i ?eyleri yitirmektedir! ..
Ynsanyn, Allah`yn güzel isimlerinin mânâsyndan yaratylmasy ?u sonucu getirir..
Ynsan, yok olmaksyzyn, sonsuza dek ya?amyna devam edecektir! ... De?i?ik boyutlardan ve a?amalardan geçerek! ..
Y?te bu süreç içinde, insan, kendisindeki Allah`yn bah?i olan 'hilâfet' kökenli özellikleri ne kadar tanyr ve ortaya çykartyrsa; gere?ini dünyada ya?arken hissedebilirse; daha sonraki boyutlarda da o nisbette hayaty kolayla?acak, sykyntyly olaylardan kendini kurtarabilecektir..
Buna kar?yn, ne kadar kendi hakikatyny bilmekten mahrum ya?arsa, o oranda ya?amy cehenneme dönecek, yany?y belki de hiç son bulmayacaktyr! ..
Yster kadyn olsun ister erkek, insan olarak 'hilâfet'ini ya?ayabilmenin yolu da öncelikle kendi 'Hakikat'yny bilmekten, tanymaktan, gere?ini ya?amaktan geçer! . Bunu en kolayla?tyran yol da ilim ve ZYKYRDYR! ..
Ylmi de?erlendirecek olan beyin, zikirle kapasitesini arttyrabilir. Ve o nisbette de 'Hakikat'yny farkederek 'ALLAH AHLÂKI ile AHLÂKLANIR'..
'ALLAH gibi dü?ünmek' der Hz.Ysa Aleyhisselâm. Bununla Allah Rasûlü`nün 'Allah ahlâkyyla ahlâklanyn' i?areti ayny ?eydir! . Bu i?aretler hep, bizleri bulundu?umuz toplumun ?artlanmalaryndan ve de?er yargylaryndan arynarak, Allah`yn varly?y de?erlendiri?i gibi de?erlendirmeye yönlendirmektedir...
Bütün bunlaryn gerçekle?mesi ise, yalnyzca beyin kapasitemizin arttyrylmasy ve bu kapasitenin gerçek ilimle de?erlendirilmesiyle mümkün olur..
Ylmi de?erlendirmenin yolu da insanyn yeni ö?renmekte oldu?u her ?eye önyargysyz ve objektif olarak yakla?masyndan geçer! .
KOZAYI delip, dy?aryya bakmak! . Yeni dü?üncelere açyk olmak! .
'DÜN' KOZASINDAN ÇIKABYLMEK! ..
YSLÂM - Ahmed Hulûsi
kitaby ücretsiz pc.ize indirmek ve okumak için:www.ahmedhulusi.com
deger vermek..sadece ınsana mı? hayır dunyada kı butun varlıklara canlı cansız.
neden mı?
yaradandan öturu... ama gerektıgı kadar. hıcbırseye degerınden fazla deger verılmemeli bence çünkü kaybedılır bu boyledır ve boyle olmaya mahkumdur doganın kanunu...
ondan önce değer verebilecek insanı bulmak....
Hayatta insana deger vereceksek bence en dogru secim ANNE ve BABAMizdir.....vede en yakin olan BIR DOSTdur......ondan haric sevgiliye askina deger vermek kalmadi artik bu devirde(benim düsüncem)
kalbin hazine ise, ver verebildigin kadar altinlari insanlara, fakat gercekten kiymeti yüksek ise ver, yoksa verme...neden mi...hangimiz karsiliksiz ne vermis ki? ...Yazik biliyorum cok yazik...
İnsana değer vermek sevmek, saygı duymak, onun acılarını, mutluluklarını paylaşmak, insana insan olduğu için görmek değerlerin engüzeli.
BULUT
''Yaradan'dan ötürü yaradılanı sevmek''
insana insan oldugu icin deger vermekmi lazim yoksa, kisiligine karakteri icinmi? Bir hayli bas agrisina sebeb olacak sorular ucusurken zihnimde anladim ki bu devirde zaten kimse kimseye deger vermiyor ki...
aptallık
Unutma ki bu yaşamı güzelleştirecek olan da, çekilmez hale getirecek olan da sensin, sakın başkalarını suçlama... Hadi artık her sabah yüreğine kocaman gülümsemelerle dolu bir soluk çek ve tüm gün verdiğin her soluğun içine bu gülümsemelerden katarak çevrendeki tüm canlı varlıkları varlığından haberdar et.
Yaşama öylesine gelme, ve de öylesine gitme. Unutma ki bir ağacın gövdesine sarıldığında onun kalp atışlarını duyabilecek denli bu dünyada duyarlı yaşamak senin elinde. Tanıdığın ya da tanımadığın olsun, yeryüzündeki canlıların hiçbirinden hiçbir zaman, 'Günaydın”ını ve 'Gülümsemeni' esirgeme.
Unutma sen bu dünyada başlı başına bir yaşamsın ve Yalnızca bu nedenle bile, senin varlığın çok özel..