Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ümraniye Belediyesi Şiir Yarışması
  • ahmed hulusi03.10.2005 - 23:46

    TV Sohbetleri

    Üstad Ahmed Hulûsi, 5 Ekim Çarşamba gününden itibaren her gün saat 19:40'ta (22:40, 05:40 ve 09:40'ta tekrar) 'İNSAN ve DİN' konulu sohbetleriyle Expo Channel'de...



    Digiturk: Kanal 57

    Turksat 2-A Uydusu, Frekans=11887, Polarizasyon=Vertical (dikey) , Symbol Rate=3333 fec.7/8

    Kablo TV (İstanbul Batı: C-22, Doğu: C-25

  • ahmed hulusi05.07.2005 - 00:25

    İnsanların dedikodusu ise beni ilgilendirmez. Aklı olan benim dedikodumla ömrünü boşa harcayacağına, kendisine gelecekte yararlı olan çalışmalarla yaşamını değerlendirir!

    Gayrı bundan sonra takdir etmiş olduğu süre gelince de, köyümden alıp yeni bir boyutta kulluğuma devam ettirecek.

    “Biz bu ilden gider olduk; kalanlara SELÂM olsun! ” deriz Yunus gibi.

    İhsan ettiklerini, bu fakîrde açığa çıkarttıklarını, kullarınla, takdir etmiş olduğun ölçülerde, onlardan karşılık beklemeden paylaştım; onlar senin kulların! . Takdir ve hüküm sana aittir Rabbül Âlemiyn.

    17.6.2005

    Kusurumu bağışlasın son zamanlarda yazdıklarımdan dolayı beni uyaran ve kızan kişiler. “Kafa karıştırıyorsun, anlaşılmaz şeyler yazıyorsun bunlara ne gerek var” diyenler... Onlar için de yazılmış pek çok kitap var kitapçılarda, başta ilmihal kitapları ve çeşitli evliya menkıbeleri olmak üzere! .

    Hoş görsünler, bizim de “abdiyetimiz” bu yönde işte! .

    Lütfen, Muhammed aleyhisselâmın getirdiği “ALLAH” ilmini karşılıksız olarak sizlerle paylaşan bu fakîre, kızmak yerine dua edin! .

    13 Haziran 2005

    Ahmed Hulûsi

    SON YAZILARI İÇİN: www.ahmedhulusi.org

  • mehdi06.05.2005 - 01:23

    BEKLENEN 'MEHDİ' KİM?

    'Mehdî gelmeden öldüğümüz takdirde; 'biz Mehdî'yi bekliyorduk da onun için daha hazır değiliz' gibi
    bir mazeret, asla bizi ölümötesi yaşamın gerçeklerinden kurtarmayacaktır! ..'
    'Ölümötesi yaşamın
    gerçeklerini biliyor muyuz ve o yaşama hazır mıyız? ..'

    -Tamamına ulaşmak için
    -
    http://www.allahvesistemi.org/evrenselsistemingercekleri/beklenenmehdikim/index.htm

  • deccal30.04.2005 - 18:48

    TANRI(!) NIN AYAK SESLERİ

    Bu yazımızdan önce, size dünya üzerinde çok büyük bir topluluğun beklediği tanrı(!) nın ayak seslerinden söz etmiştim. 1972 yılında konusunda tek kaynak kitap olan “RUH İNSAN CİN” kitabını yayınlamış kişi olarak konuyu biraz daha açmak istiyorum gelişen şartlar dolayısıyla...

    Eğer, Hazreti Muhammed aleyhisselâm'ın bahsetmiş olduğu, bu nesil kıyâmetinin küçük alâmetleri tamamlanmış ve sıra büyüklerine gelmiş ise...

    Eğer, asırlarca evvel bahsedilen ve İbrahim Hakkı’nın “Marifetname”sinde söz ettiği 26 bin senelik dünya dengelerinin değişme süreci bu yüzyılda tamamlanacak ise...

    Eğer, hicri tarihle her yüzyılın başında gelen “müceddid”, bu defa “son müceddid” olarak 1401-1410 yılları arasında gelmiş ve lâkabı “el Mehdi” ise... Ancak, belirtildiği üzere Mekke’de bir hac döneminde açığa çıktıktan sonra tanınacaksa...

    Bilelim ki...

    'Mehdi'nin aşikâr olması öncesi nasıl 'mehdiyet devri ilmi' yeryüzünde açığa çıkmakta ise, daha önce de belirttiğim üzere, 'Deccal'ın zahir oluşu öncesi 'deccaliyet devri uygulamaları' da aynı şekilde günümüzde dünya üzerinde yaşanmaktadır. Artık sıra kişiliklerin âşikâr olmasına gelmektedir.

    Haber verildiği üzere “cinler yeryüzünde istisnasız tüm insanlara görünecek” uzaylı bir tür kimliği ile bir zaman sonra; ve Rasûlullah aleyhisselâmın haber verdiği, “Mesih DECCAL” lâkaplı insanlığın TANRI(!) sı olduğunu iddia edecek yalancı TANRI (Mesih) ortaya çıkacaktır! . Ardından da Hazreti İSA aleyhisselâm hadislerde belirtilen şekilde açığa çıkacaktır.

    “Gökten taş yağacak” diye işaret edilen meteor yağmuru; “doğuda batıda ve ortada meydana gelecek üç yer batması”; depremlerin büyüklüklerinin ve sayılarının artması gibi olaylar ertesinde bir şekilde açığa çıkacak olan “cin”ler ne şekilde Deccal’ın ordusu işlevi görecekler bunu yaşayanlar görecek eğer nasiplerinde varsa...

    15 Nisan 2005 Devamı www.ahmedhulusi.org


    Hazreti MUHAMMED’e İMAN

    Kesin olarak bilelim ki, Hazreti Muhammed aleyhisselâma iman etmemiş olanın, “ALLAH”a imanı yoktur! . Tanrısı olabilir!

    Niçin bu böyledir?

    Çünkü “Tanrı” yoktur! . Tanrı, hiç varolmamıştır! .

    İnsanların kendi hayâl dünyalarında tasavvur ettikleri bir tanrıları olabilir elbette.. Hatta dünya üzerinde yaşayan ve çeşitli dinlere mensup olan çok büyük bir çoğunluğun böyle bir tanrısı da vardır zaten! . Ama bu varsayım asla doğru değildir ve gerçekle alakası yoktur.

    Devamı için tıklayın

    www.ahmedhulusi.org

    HZ.İSA HZ.MEHDİ A.S. VE DECCAL hakkında Hadislere dayalı olarak en net ve gerçek bilgileri ücretsiz okumak ve indirmek için:

    http://www.allahvesistemi.org/evrenselsistemingercekleri/beklenenmehdikim/index.htm

    http://www.allahvesistemi.org/ahmedhulusidekavramlar/kavramlar/deccal/index.htm

  • hz.muhammed20.04.2005 - 22:28

    Kur'ân-ı Kerîm ve Rasûlullah öğretisine dayanmayan;

    bu öğreti dışında kalan her fikir,

    kesin olarak neticede insanın gerçekten sapmasına yol açar! .

    Allah'ı bilmek, bulmak ve O'nunla olmak için

    tek bir tarikat vardır, tek bir yol vardır;

    o yol da, Efendimiz Rasûlullah sallalâhu aleyhivesellemin yoludur! .


    Şehâdet ederim ki “tanrı” yoktur…

    Yalnızca “ALLAH” adıyla işaret edilen vardır!

    Şehâhet ederim ki kesinlikle…

    Ahmed MUHAMMED MUSTAFA aleyhisselâm,


    “Abdullah”, “Rasûlullah” ve “Hatemennebiyyin”dir!

    O'nu seven, Allah'ı sevmiş olur! .

    O'na şükreden, Allah'a şükretmiş olur! .

    O'ndan yüz çeviren, Allah'tan yüz çevirmiş olur! .

    O, ALLAH adıyla işaret edilenin “Hüviyeti”nin “ABD”ı ve “RASÛLÜ”dür! ... Fark edene, görene ve de bu gerçeği kavrayabilene! ...

    Allah’ın “Ahadiyet”ine iman etmek ve Muhammed Mustafa’nın “ABDU-HÛ” ve “RASÛLU-HÛ” oluşunu kavrayıp hissetmek ve yaşamaktan daha şerefli bir idrâk olamaz...

    Ben MUHAMMEDÎ’yim!

    Ahmed Hulûsi

    www.ahmedhulusi.org

  • ahmed hulusi20.04.2005 - 22:24

    BEN 'MUHAMMEDÎ'YİM!

    'Okur' - 'yazar' bir 'düşünür', olmamın dışında, hiç vasfım, ünvanım yoktur! .

    Kim, bize mürşitlik, şeyhlik, hocalık, önderlik, liderlik ve bu gibi pâye yakıştırırsa, bu o kişinin kendisini aldatan zannı ve tasavvuru dolayısıyladır! ... Biraz da Din ve tasavvuf konusundaki câhilliğindendir! .

    Benim dinim,
    Muhammed Mustafa aleyhisselâm’ın Dinidir! .
    Benim mezhebim,
    Muhammed Mustafa aleyhisselâm’ın mezhebidir! .
    Benim tarikatım,
    Muhammed Mustafa aleyhisselâm’ın tarikatıdır! ..
    Benim meşrebim,
    Muhammed Mustafa aleyhisselâm’ın meşrebidir! ..

    Kısacası;

    Ahmed Hulûsi, MUHAMMEDÎ`dir! .

    Elden geldiğince 'okur'-'yazar' ve 'düşünürdür'! ... Ve düşündüklerini, arzu edenlerle paylaşandır; işte hepsi o kadar! ..

    AHMED HULÛSI
    24.9.1994
    Antalya

    KENDİNİ TANI kitabından
    http://www.ahmedhulusi.org/

  • hz.muhammed27.03.2005 - 23:34

    Şehâdet ederim ki “tanrı” yoktur…

    Yalnızca “ALLAH” adıyla işaret edilen vardır!

    Şehâhet ederim ki kesinlikle…

    Ahmed MUHAMMED MUSTAFA aleyhisselâm,

    “Abdullah”, “Rasûlullah” ve “Hatemennebiyyin”dir!

    O'nu seven, Allah'ı sevmiş olur! .

    O'na şükreden, Allah'a şükretmiş olur! .

    O'ndan yüz çeviren, Allah'tan yüz çevirmiş olur! .

    O, ALLAH adıyla işaret edilenin “Hüviyeti”nin “ABD”ı ve “RASÛLÜ”dür! ... Fark edene, görene ve de bu gerçeği kavrayabilene! ...

    Allah’ın “Ahadiyet”ine iman etmek ve Muhammed Mustafa’nın “ABDU-HÛ” ve “RASÛLU-HÛ” oluşunu kavrayıp hissetmek ve yaşamaktan daha şerefli bir idrâk olamaz...

    Ben MUHAMMEDÎ’yim!

    Ahmed Hulûsi
    www.ahmedhulusi.org

  • aşk26.02.2005 - 22:16

    227- Sevginin tarifi, sebebi çoktur; ama AŞKın tarifini bilen...?

    228- AŞK, bir yanıştır; ki, yönsüzdür

    616- Ey ismi 'AŞK' olan! ... Seni sevmemek, ancak, senin hükmünle mümkün olabilir...

    618- Aşk, ancak, kendisine seçtiği kuluna olan hibesidir..

    619- Aşkın mecazı, kişiyi sahip olduğu her şeyden kopartırsa.... Ya hakikisi?

    731- Aşkın pahası ' yok' olmaktır! ..

    805- AŞK öyle bir ateştir ki, son yaktığı kendisi olur! .. Onun için aşıklar, tükenene kadar yanarlar! .

    Es-Seyyid AHMED HULUSİ
    DOST'TAN DOSTA kitabı
    www.ahmedhulusi.com

  • ölüm22.02.2005 - 19:38

    DİRİ DİRİ GÖMÜLECEĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ? ..

    Diyelim ki yatıyorsunuz yatağınızda! .. an be an tükenmekte olduğunuzu farkediyorsunuz. Kâh dalıyorsunuz rüya gibi bir görüntü. Kâh eski hatıralar, kâh yeni umutlar.

    Sonra bir an geliyor. Kolunuzu kaldırmak istiyorsunuz, kalkmıyor! .. O ne? .. kumanda edemiyorsunuz kolunuza! .. Felç mi geldi ne! ? .. 'Hey', demek istiyorsunuz ama diyemiyorsunuz! ..

    Kızınız bir anda üstünüze kapanıyor, haykırıyor!

    -Öldü! Annem öldü! .. Anne, bırakma bizi!

    Bağırmak istiyorsunuz.

    -Hayır! .. Hayır ben ölmedim.

    Ne çare! .. Ne ağzınızı oynatabiliyorsunuz, ne de sesiniz çıkıyor! ..

    Bu arada odaya doluşuyor yakınlarınız. Hepsi gözü yaşlı, hepsi kederli, hepsi göğüslerinde yumru yumru düğümler! ..

    Doktor? .. Ne yararı var? ! ..

    Başınızda toplananlara karşılık, kendinizde bir serbesti hissediyorsunuz! .. Ayağa kalkıp odada dolaşmaya başlıyorsunuz! ..

    Onlara demek istiyorsunuz, 'ben ölmedim, aranızda dolaşıyorum, yavrum kızım ne olur ağlama! ' Ama boş! .. İrtibat kesik! ..

    Kızınız, yakınlarınız perişan halli; ağlayış-haykırışları sizi de oldukça perişan ediyor! ..

    Bir şeyler yapmak, onlara ulaşmak istiyorsunuz, mümkün değil! .. Ne dokunabiliyorsunuz; ne konuşabiliyorsunuz; ne de herhangi bir eşyayı oynatabiliyorsunuz! ..

    Oturuyorlar, başucunuzda dualar etmeye başlıyorlar. Hakkınızda konuşmaya koyuluyorlar, şöyle iyiydi, böyle iyiydi! ..

    Sonra bu fasıllar bitiyor. Sizi yıkıyorlar ve tabuta koyuyorlar. Bunları hep görüyorsunuz! ..

    Ve sizi yüklenip mezara getiriyorlar. Açılmış bir mezar ve...

    DİRİ DİRİ MEZARA KONUYORSUNUZ! . DİRİ DİRİ GÖMÜLÜYORSUNUZ! ..

    Şu andaki mevcut aklınızla, idrâkınızla duygularınızla yaşayan biri olarak! .. Ve üstünüze atılan toprakla beraber orada toprağın içinde hapis kalmanın korkunç ızdırabını tatmaya başlıyorsunuz! ..

    Hatırlayalım şu meşhur hadîs-i şerîfi:

    -İNSANLAR UYKUDADIRLAR; ÖLÜMÜ TADINCA UYANIRLAR! ..’

    Hazreti Osman radıya’llâhu anh bir kabrin başında durduğu zaman sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı. Kendisine, “Cennet cehennem anılınca ağlamıyorsun da, burada mı ağlıyorsun? ” denildiğinde ise şu cevabı verirdi:

    Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    -Kabir, âhiretin konak yerlerinden ilk konak yeridir. Eğer ondan kurtulursa kişi, gerisi daha kolaydır! .. Şâyet kurtulmazsa, gerisi daha ağırdır! .. Her ne (korkunç) manzara gördüm ise, kabir ondan daha korkunçtur'! .. (Tırmizî)

    Kişi beden üzerindeki tüm tasarrufundan kesildi; beyin durdu; ve bozulmaya yüz tutan beden mezara konuldu. Sonra.

    İbn-i Ömer radıya’llâhu anh’tan şöyle naklolunuyor:

    -Ölünün dünyadan alâkası kesildiği zaman, oturma yeri kendisine gösterilir; cennet ehli ise cennet ehlinden olarak; ve cehennem ehli ise cehennem ehlinden olarak. Ve sonra 'Allah seni kıyâmet gününde yeniden mahşere kaldırıncaya kadar oturma yerin işte burasıdır' denilir.

    AHMED HULUSİ
    'İnsan ve Sırları' adlı kitabından alıntıdır.
    Yazarın bütün eserlerine ücretrsiz okumak ve indirmek için tıklayın:
    www.ahmedhulusi.com

  • dua21.02.2005 - 13:06

    'DUA' MÜMİNİN SİLÂHIDIR. (Hadis)

    İnsanı, gerçeği görmekten alakoyan en büyük engel, ÖNYARGILI yaklaşımıdır. A. Hulûsi

    Bak dostum;

    Bil ki, bu kitab, sana hayatında verilen en değerli şeylerden biridir! ..

    Bu kitap, sana Rabbinin seslenişi; sana açtığı özel kapıdır! .. Kim, olursan ol; işin, meşgalen ne olursa olsun; hangi dinden olursan ol; bil ki...

    Rabbin seni beklemektedir ve kapısı sana açıktır! ..

    Sorma, Rabbimin kapısı nerede diye; sende 'O' kapı; gönlünde! .

    Senden sana açılan bir kapının ardında! ..

    Bu kapı, DUA ve ZİKİR kapısıdır! .. Gönlünden Rabbine açılan kapıdır! .

    Rabbine yöneliş ve HACET kapısıdır! .

    Gökte ve ötende sandığın TANRInı terket; sonsuz - sınırsız ALLAHa yönel; Onun, her noktada ve zerrede mevcût olduğunu farket; ve Onu

    GÖNLÜNDE bulmaya çalış! .

    Sonra iste Ondan, ne istersen! .. Eşini, işini, aşını; ister mevlânı, ister şifânı! .

    Bil ki, seni, her isteğine ve her arzuna kavuşturacak tek şey DUA ve ZİKİRdir.

    * * *

    Bil ki dostum; her zerrede tüm özellikleriyle mevcûd olan ve kendinden gayrının varlığı aslâ sözkonusu olmayan ALLAH, SENDEN SANA İCABET EDECEKTİR! .

    SEN, bilesin ki, yeryüzünde 'HALIFE'sin! .. HALİFE olarak sana, gönlüne, BEYNİNE bahşedilmiş yüce güçlerden haberin var mı? ...

    DUA ile ZİKİR ile, o muhteşem BEYNİN ile, kendindeki mekanizmayı harekete geçirebileceğinden haberin var mı? ...

    'EN GÜÇLÜ SİLAH' olarak sana bağışlanmış DUA mekânizmasını biliyor musun? ...

    Fakîr, garîb, nîce kişiler DUA ve ZİKİR ile nîce ZALİM SULTANLARI helâk ettiler! .

    Nîce yoksullar, büyük zenginliklere hep DUA ve ZİKİR ile eriştiler! ..

    Nîce, dertli, sıkıntılı, hastalıklı, ezâ, çile çekenler, hep kurtuluşu, selâmeti DUA ve ZİKİRde buldular! ..

    Bil ki dostum...

    SENDE, dünyanın en güçlü silâhı olan DUA ve ZİKİR cihâzı mevcûttur.

    BEYNİNDEKİ, GÖNLÜNDEKİ bu en güçlü silâhı kullanmasını öğrenerek; bu yaşadığın dünyanın ve ölümötesi yaşamın tüm güzelliklerine erişebilirsin! ..

    Ya da, DUA ve ZİKİR mekânizmasını kullanmaz, paslandırıp, bir kenara terkedersin, ki bunun cezasını da sonsuza dek çekersin! ..

    Sana, karşılıksız, bedava verilmiş bir mekânizmadır bu! .. Hîbedir! ..

    DUA ve ZİKİR için kimseye muhtaç değilsin ve kimseyi aracı koymak zorunda da değilsin! ..

    İster, bu kitaptan yararlan; ister gönlünden geldiği gibi yönel! .. Ama kesinlikle, kendindeki, bu dünyanın en kıymetli cihâzı olan DUA ve ZİKİR cihâzını kullanmasını öğren.

    Göreceksin dünyan nasıl güzelleşecek.

    Es Seyyid
    Ahmed HULÛSİ

    DUA ve ZİKİR kitabını ücretsiz okumak ve indirmek için
    www.ahmedhulusi.com