Kültür Sanat Edebiyat Şiir

insan sizce ne demek, insan size neyi çağrıştırıyor?

insan terimi Erdal Canbulat tarafından tarihinde eklendi

  • Pheta Sl
    Pheta Sl

    dinini de bilmeli,
    ülkesini de,
    tarihini de,
    müziği de,
    edebiyatı da.

    neden bilmeli? ?

    dinini:yolunu kaybetmemek için,
    ülkesini:yaşayabilmek için,
    tarihini:geleceğine yön verebilmek için,
    müziği:başını deli gibi sallamak için olmasa da arada bir dinlemek için,
    edebiyatı:yaşadığı toplumu daha iyi anlamak için bilmeli.

    en önemlisi de...her konudan haberdar olmalı ki kendini bir şey sanan dar kafalılarla karşılaştığında (hangi kesimden olursa olsun) notunu verebilecek kadar bilgisi olsun.

  • Nisa Gül
    Nisa Gül

    insan en unutkan varlık.yaratılışını ve sebebini unutan.kendini unutup yaratanı unutmaya yeltenen.görevli gelip görev bilincinden uzaklaşan.gelirken eşrefi mahlukat iken giderken nasıl gideceğine kendi karar veren ve buna inanan.esfeli safilin insanın en aşağı gelmiş hali..görüntüde insan.insanlığımızı koruyabilme duasıyla her daim...

  • Nihan Aydın
    Nihan Aydın

    insan bir gün çeker gider

  • Selçuk Yalçın
    Selçuk Yalçın

    insan su yerine sevgiyi hava yerine sevgiliyi gören canlıdır

  • Selçuk Yalçın
    Selçuk Yalçın

    insan düşünen ama bunun farkında olmayan,degerlendirmeyi bilmeyen bir canlıdır

  • Erman Buyukbıyık
    Erman Buyukbıyık

    insan gözünde en değerli olduyunuz insandır......

  • Hatice Yavuzdurmaz
    Hatice Yavuzdurmaz

    kendinden başka her şeye benzetilen.. :))

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    RABBİNE karşı pek nankör ve dünya malınada pek düşkündür

  • Ayten Karakaş
    Ayten Karakaş

    ben sen o biz siz onlar birde fizikçimizin dediği gibi insan görünüşlü yaratıklar

  • Ceyda Demir
    Ceyda Demir

    Nefes alıp verebilen trajediler arada bir mutlu olmayı da başarabilirler tabii.

  • Cagla Cayir
    Cagla Cayir

    Amentü

    İnsan
    eşref-i mahlûkattır derdi babam
    bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
    ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
    bu söz asıl anlamını kavradı
    geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
    geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
    kararmış rakamların yarıklarından sızarak
    bu söz yüreğime kadar alçaldı
    damar kesildi, kandır akacak
    ama kan kesilince damardan sıcak
    sımsıcak kelimeler boşandı
    aşk için karnıma ve göğsüme
    ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden
    aşk ve ölüm bana yeniden
    su ve ateş ve toprak
    yeniden yorumlandı.

    Dilce susup
    bedence konuşulan bir çağda
    biliyorum kolay anlaşılmıyacak
    kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
    yanık yağda boğulan yapıların arasında
    delirmek hakkını elde bulundurmak
    rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
    bana deha değil
    belgeler gerekli
    kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
    gençken
    peşpeşe kaç gece yıllarca
    acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
    bilmezdim neden bazı saatler
    alaturka vakitlere ayarlı
    neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
    yazgı desem
    kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
    Tokat
    aklıma niye gelmezdi
    babam onbeşli olmasa.

    Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
    ben o yaşta koltuğumda kitaplar
    işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
    cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
    kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
    Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
    her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
    gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
    resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
    oysa hergün
    merkep kiralayıp da kazılan kökleri
    Forbes firmasına satan babamdı.

    Budur
    işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
    işte şehirleri bayındır gösteren yalan
    işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
    kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
    güçbela kurduğum cümle işte bu;
    ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
    tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
    Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
    bile bir bir çınlayan
    ihtilal haberidir
    ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
    nisan ayları gelince vücudu hafifletir
    şahlanan grevler için kahkahalarım küstah
    bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
    marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
    gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
    biraz ağlayabilmek için
    fotoğraflar çektirir
    babam
    seferberlikte mekkâredir.

    İnsanın
    gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
    marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
    belki ruhların gölgesi
    düşer de marşlara
    mümkün olur babamı
    varlık sancısıyla çağırmak:
    Ezan sesi duyulmuyor
    Haç dikilmiş minbere
    Kâfir Yunan bayrak asmış
    Camilere, her yere

    Öyle ise gel kardeşim
    Hep verelim elele
    Patlatalım bombaları
    Çanlar sussun her yerde

    Çanlar sustu ve fakat
    binlerce yılın yabancısı bir ses
    değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
    polistir babam
    Cumhuriyetin bir kuludur
    bense
    anlamış değilim böyle maceralardan
    ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
    yalnız
    coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
    nüfus cüzdanımda tuhaf
    ekmek damgası durur
    benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
    etin ıslak tadına doğru
    yavaş yavaş uyanmak
    çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
    hırsız cenazelerine bine bine
    temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
    korkak dualarından cibinlikler kurarak
    dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
    nakışsız yaşamakları
    silâhlanmak sayarak
    çıkardım
    boğaza tıkanan lokmanın hartasını
    çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
    halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
    ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
    hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
    fly Pan-Am
    drink Coca-Cola

    Tutun ve yüzleştirin hayatları
    biri kör batakların çırpınışında kutsal
    biri serkeş ama oldukça da haklı.
    Ölümler
    ölümlere ulanmakta ustadır
    hayatsa bir başka hayata karşı.

    Orada
    aşk ve çocuk
    birbirine katışmaz
    nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
    kendi tehlikesi peşinden gider insan
    putların dahi damarından
    aktığı güne kadar
    sürdürür yorucu kovalamacayı.

    Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
    Nerde, hangi yöremizde zihnin
    tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
    ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
    parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
    Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
    takvim yapraklarının arasını dolduran
    nedir o katı şey
    ki gücü
    gönlün dağdağasını durultacak?
    Hayat
    dört şeyle kaimdir, derdi babam
    su ve ateş ve toprak.
    Ve rüzgâr.
    ona kendimi sonradan ben ekledim
    pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
    ham yüreğin pütürlerini geçtim
    gövdemi alemlere zerkederek
    varoldum kayrasıyla Varedenin
    eşref-i mahlûkat
    nedir bildim.

    (1974)


    İsmet Özel

  • Rüya
    Rüya

    İnsanlar rakamlara benzer, durumlarına göre değer kazanırlar.
    Napoleon..

  • Dmn
    Dmn

    'etrafımızdaki silah sesleri duymamızı zorlaştırıyor. ama insan sesi diğer seslerden çok daha farklı. öyle bir ses ki diğer sesleri bile içine gömüyor; hatta bağırmıyorken bile, hatta fısıltıyken bile. en küçük fısıltı bile orduların sesini bastırıyor; çünkü gerçeği anlatır.'

    the interpreter

  • Tuncay Karadağ
    Tuncay Karadağ

    tabiatın en vahşi canlısı

  • Tuğba
    Tuğba

    insanlar içinde insanlardan uzak yaşamaktayım.
    insanlar gelir
    insanlar gider
    ben ise hala
    insanlar içinde insan aramaktayım....

  • Lale Özdemir
    Lale Özdemir

    kendine özel ve tek..

  • Hakan Akbulak
    Hakan Akbulak

    İnsan yok,millet var!

  • Lale Özdemir
    Lale Özdemir

    herse kendisidir..


    ama anlayanaa :))
    haydi bana bye.

  • Ayten Yılmaz
    Ayten Yılmaz

    insanları severim,yaratandan ötürü

  • Nihade Sıfır
    Nihade Sıfır

    kıvrım kıvrım...

  • Nk
    Nk

    insanoglu yerde yaratildi ama o hayali dusunceleri ve tasavvurlariyla hep goklerde yasadi...
    kimisi yapmacik kanatlarla gunumuzdeki havaciliga onculuk yaparken,kimisi de gunde bir kac defa ruhuyla o yukari alemlere yukseldi..doyma noktasina ulasti..ve rahmet dolu bulutlar halinde geriye dondu :)
    baskasi tarafindan sana giydirilen suri ihtisama magrur olup kabarma! ! !
    o verildigi gibi alinabilirde! ! ! !

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    'her yeni çocuk,tanrının insandan umudunu kesmediğinin göstergesidir'
    demiş tagor...
    içsoru:öyle midir ki acaba? ? ?

  • Yeryuzu
    Yeryuzu

    gucunun farkina varamayan,esref-i mahlukattan esfele safiline buyuk bir azimle inen yegane yaratik...

  • Taner Akıncı
    Taner Akıncı

    'GÜÇ'e doymayan en acımasız hayvan

  • Gönül Bahçemsin
    Gönül Bahçemsin

    insanmııı şimdiye kadar gördüm sayılmaz birkaçtane hariç

  • Emre Kılıç
    Emre Kılıç

    inansan yürümeyi bilmeyen bir varlık ne oldum delisi olmuşuz bende dahil ve insan islaiyetin doğuşunda insanmış şimdi alakalsı bile yok

  • Drag Bonfire
    Drag Bonfire

    'Ne garip bir oyuncak şu insan! Yürür, konuşur ve acı çeker. 70 kilodur.
    Kendisine ve çevresine ait hiçbir şeyi bilmez. Bir nevi ıstırap makinesi.
    İplerini başkaları çeker. Hantal ve şapşal bir robot. Neye sevinir bilinmez.
    Sınırsız olan yalnız hayalleri ve acı kabiliyeti. Etten bir kafes ve aciz içinde çırpınan bir ruh.
    Vücut araba akıl arabacı. Ama gözleri bağlı arabacının, arabaya hükmeden atlar..
    Buda haklı: Varolmak için yokolmak lazım, parça bütüne kavuşacak ki hasret dinsin.
    Bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak? Ne olacağını bilen var mı?
    Kader hep oynayacağı roller yükler insana ve ıslıklar. Alkış sahtekarların..'
    Cemil Meriç Jurnal.3.11.1965

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    tabiat ananın en yaramaz çocuğu...ota, bite göre yani...

  • Hakan Öz
    Hakan Öz

    İnsan, gülümseyişiyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır...

  • Şerif Şahin
    Şerif Şahin

    insan gunumuzde uzerinde çekici alımlı bır gıysısı olan ve bıraz dahi olsa itibarı olan yaratıklara denmektedir. fakat asıl insan bunlardan ıbaret degıldır yanlızca gosterişle ve makamla olan bır kelıme degıldır,onemlı olan karakteri mızacı ahlakı'dır. insan olabılmemenın en onemlı yolu ahlaklı durust ve bılınçlı olanlardır.
    zaten bır ınsanın ahlakı war ıse o ahlak onu zırveye çıkarmaya yeter.