Siz henüz içeri girmeden bir kaç saniye önce hissediyorum varlığınızı. Ne ayak sesi, ne bir gölge, ne bir ses. İçimdeki bir pusula 'O geldi' diyor. Size hiç olmadı mı?
Biri saksımızı çiğneyip gitti. Biri duvarları yıktı, camları kırdı. Fırtına gelip aramıza serildi. Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri, Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı. Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı, Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu! Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor. Olmasaydı, olmasaydı sonumuz böyle.
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş, Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe, Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu, Birer tomurcuktuk hayatın kollarında, Birer çiğ damlasıydık, Bahar sabahında, gül yaprağında. Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız. Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor. Bitmeseydi, bitmeseydi bizim öykümüz böyle.
Sen benim hiçbir şeyimsin Yabancı bir şarkı gibi yarım Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak Hiç kimse misin bilmem ki nesin Uykumun arasında çağırdığım Çocukluk sesimle ağlayarak
Kahreden ateş bilinen yanan sen olsaydın Nal olurdum aşk atına bineni sen olsaydın Deseler ki şu kadehte ağu var içen ölür Bir solukta (nefeste) bitirirdim sunan sen olsaydın Bana gözlerini gönder sakın ha olmaz deme Kime yanam dertlerimi yalnızlığımı kime Bir başıma boğuşurken kâbuslarla ansızın Hayallerin şeref verdi dün akşam viraneme Bilirsin ki sevenlerin ayrılığı kabustur Tahir’i Zühre’ye bahşet zemmedenleri sustur Sen istesen Sina Çölü binbir çeşit çiçek açar Suya sudan köprü kurmak yalnız sana mahsustur Sürmeleri yel götürür gözlerine güneş çek Yağmur yanak rengin yağsın bulutlara kına ek Lübnan yeniden kurulur yine şenlenir Beyrut Ama senin gözlerinin savaşı bitmeyecek
Duydum ki; Bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, Başka bir dosttan meyil ediyorsun, etme. Ey ay felek harap olmuş, Ziyan olmuş senin için Bizi öyle harap öyle ziyan ediyorsun, etme...
Sokak oyunundan vazgeçemeyip, salça ekmek yiyip doyardık, Yere düşen ekmeği öpüp başına koyardık, Aynı simidi 2-3 kişi yiyip, aynı şişeden gazoz içen çocuklardık. N'oldu bize? Seni nerede, hangi ara yitirdik Masumiyet?
Batan gün, gecenin aydınlığını getiriyordu aslında bana.. Çakan şimşekler, gök gürültüleri ve sağanak, bitmeyen kandiller yakıyor odamda, sevdadan yana umuttan yana.. Sesin, yeni an’ların ilk adımı olurken, dost dost bakar gözlerim :) Ve ‘ bir abideye’ teslim ederken varlığımı, öncende kanayan düşlerimin yüzü gülüyordu :)
Siz henüz içeri girmeden bir kaç saniye önce hissediyorum varlığınızı. Ne ayak sesi, ne bir gölge, ne bir ses. İçimdeki bir pusula 'O geldi' diyor. Size hiç olmadı mı?
Hâlâ çay yapmadın mı? :))
anlında birleke gibi kalsın ihanetin
Geldimm..Kelebekler çok yaşasın.
kan kaybı durdu mu?
azalırken başka dünyalarda,çoğalıyormusun kendi ruhunda mihri mah :)
Sakin göllerin kuğusuyduk,
Salınarak suyun yanağında.
Yarılan ekmeğin buğusuyduk.
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor.
Olmasaydı sonumuz böyle.
Biri saksımızı çiğneyip gitti.
Biri duvarları yıktı, camları kırdı.
Fırtına gelip aramıza serildi.
Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri,
Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı.
Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı,
Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!
Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor.
Olmasaydı, olmasaydı sonumuz böyle.
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor,
Olmasaydı sonumuz böyle.
Dağlarda çoban ateşiydik,
Dolanarak mavzer yatağına,
Ceylanın pınara inişiydik.
Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor,
Olmasaydı sonumuz böyle.
Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş,
Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe,
Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu,
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında,
Birer çiğ damlasıydık,
Bahar sabahında, gül yaprağında.
Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız.
Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor.
Bitmeseydi, bitmeseydi bizim öykümüz böyle.
Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor.
Olmasaydı sonumuz böyle.
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin...
Şahsen ve bizzat ruhunun ince noktalarını incelemek lazım :) 😂 😂
Aldatanı aldatmak zevktir,ama seveni aldatmak en büyük kahpeliktir..!
Aloo sinyal yolluyom aliyon mu? ? 😊 ☺ ☺
Uyuyorsundur şimdi..
Uyu, uykusuzluğumun baş tacı, uyu..
Yazıp da paylaşamadıklarım var..
Onlar gelsin rüyana..
istiyorsun yalvarmamı..olur yalvarırım da...gelsen diyorum ah bi gelsen..
Olsan iyiydi.. Gelseydin. GüL'seydin GüLDürseydin..
İyiydi..
Bayram gelmiş neyime,anam anam,garibem,
kan damlar yüreğime,anam anam garibem...diyorum...umarım duyarsın beni..
Gözlerinin içine başka hayal girmesin
Bana ait çizgiler dikkat et silinmesin
İstersen yum gözlerini
Tıpkı düşünür gibi
Benden evvel başkası
Sakın seni görmesin..
doğru söylüyorsun mihri mah
öyle birisi olur ki içimizde, fizana da gitsek bizimle :))
Her bijiiiiiiii✌ ✌ ✌ ✌ ☺ 🙋 👏
gelecek dediğin o gün gelir mi acep ?
sevdiğim için ölmem ki ben...tam tersine yaşarım..onun sevgisini yüreğimde yaşatmak için...
Bir gün mutlaka ...
özledim o kadife gibi sesiniiiiiii....
Eğer doğruysa dile benden ne dilersen
An A...
An A...
An A...
😀 😀 😀 😀
03.16..kim anıyor beni.çın çın çın ne bu ya uyusana kardeşim her kimsen.. :))
Bana birşeyler anlat, canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat anlat, içim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım, içimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde dışarıda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar susmuş
İçimde ölen biri var
Hadi birşeyler söyle, çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun, duyuyorum gülüm
Gideceğim son olsun
Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım, içimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım
İçimde soluyorsun, iki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular heran başka biçimde
Depremler oluyor beynimde dışarıda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar susmuş
İçimde ölen biri var
Kahreden ateş bilinen yanan sen olsaydın
Nal olurdum aşk atına bineni sen olsaydın
Deseler ki şu kadehte ağu var içen ölür
Bir solukta (nefeste) bitirirdim sunan sen olsaydın
Bana gözlerini gönder sakın ha olmaz deme
Kime yanam dertlerimi yalnızlığımı kime
Bir başıma boğuşurken kâbuslarla ansızın
Hayallerin şeref verdi dün akşam viraneme
Bilirsin ki sevenlerin ayrılığı kabustur
Tahir’i Zühre’ye bahşet zemmedenleri sustur
Sen istesen Sina Çölü binbir çeşit çiçek açar
Suya sudan köprü kurmak yalnız sana mahsustur
Sürmeleri yel götürür gözlerine güneş çek
Yağmur yanak rengin yağsın bulutlara kına ek
Lübnan yeniden kurulur yine şenlenir Beyrut
Ama senin gözlerinin savaşı bitmeyecek
Duydum ki;
Bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar,
Başka bir dosttan meyil ediyorsun, etme.
Ey ay felek harap olmuş,
Ziyan olmuş senin için
Bizi öyle harap öyle ziyan ediyorsun, etme...
boşvermişliğini bile seviyorum senin..boşverrr... :))
Sana sesleniyorum Masumiyet;
Sokak oyunundan vazgeçemeyip, salça ekmek yiyip doyardık,
Yere düşen ekmeği öpüp başına koyardık,
Aynı simidi 2-3 kişi yiyip, aynı şişeden gazoz içen çocuklardık.
N'oldu bize?
Seni nerede, hangi ara yitirdik Masumiyet?
Sana yazmaktayim
Papatyalarin rengindeki lisani
Her iklimde söylersin
Asiklarin kalbindeki tahtini..
GökseL GeliN
Batan gün, gecenin aydınlığını getiriyordu aslında bana..
Çakan şimşekler, gök gürültüleri ve sağanak, bitmeyen kandiller yakıyor odamda, sevdadan yana umuttan yana..
Sesin, yeni an’ların ilk adımı olurken, dost dost bakar gözlerim :)
Ve ‘ bir abideye’ teslim ederken varlığımı, öncende kanayan düşlerimin yüzü gülüyordu :)