... Demdir, Derya dibinde yangınlar, Kan kusmuş ovalar üstünde Mayıs... Uçmuş bir kuş tüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası koruganların, Ölünmüş, canım ölünmüş, Murad alınmış
Dar vakit yetiştin tatar ağası Bir elimde kana batmış hamaylım Bir elim derman eyler Dostooo... Buncasına kavga demezem Kızanlar idam eyler Hele sarılmasın dört bir yanımız Tamam cümle dağlar mevzi almıştır Ve yatmış pusuya patikalar
Salavat getirir dağ dağ taburlar Narlı bahçe üzre kanlı bir akşam Gelen elçi değil Azrail olsun Anam avradım olsun kaçarsam...
... Dövüşenlerde var bu havalarda El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem Ümit, öfkeli mahzun Ümit, sapına kadar namuslu Dağlara çekilmiş kar altındadır...
... Vuruluşum Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun... Vurulmuşum Düşüm gecelerden kara Bir hayra yoranı çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz yargısız...
... Ölüm buyruğunu uyguladılar Mavi dağ dumanını ve uyur uyanık seher yelini Kanlara buladılar. Sonra oracıkta tüfek çattılar Koynumuzu usul usul yoklayıp Aradılar, Didik - Didik ettiler...
Her mevsim daha genç, daha verimli, Sunar, pırıl - pırıl, sebil, Ömrünün en güzel aşk hasadını, Elimizin hünerinde yeryüzü. Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar, Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe Şafakla doğan işgücü. Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür, Ol kitapta böyle yazılıdır, Ol sevda, böyledir çünkü...
Seni sevmek, Felsefedir kusursuz. İmandır, korkunç sabırlı. İp'in, kurşun'un rağmına, Yürür pervasız ve güzel. Sıradağları devirir, Akan suları çevirir, Alır yetimin hakkını, Buyurur, kitabınca...
Gün ola, devran döne, umut yetişe, Dağlarının, dağlarının ardında, Değil öyle yoksulluklar, hasretler, Bir tek başak tanesi bile dargın kalmayacaktır, Bir tek zeytin dalı bile yalnız... Sıkıysa yağmasın yağmur, Sıkıysa uyanmasın dağ. Bu yürek, ne güne vurur... Kaçar damarlarından karanlık, Kaçar, bir daha dönemez, Sunar koynunda yatandan, Hem de mutlulukla sunar Beynimizin ışığında yeraltı.
Aç kaldım,susuz kaldım, Hayın Karanlıktı gece, Can garip,can suskun, Can paramparça, ve ellerim kelepçe de, Tütünsüz,uykusuz kaldım, Terketmedi SEVDAN beni.
anadolunun ve dağların şairi...mahpusluğun,prangaların,beşikteki bebenin ve tüm haklı isyanların haykıran sesi.oğulları ve kızları arkasında; tükürmüş celladın suratına! !
ahmet arif demek mertlik demek isyan demek asilik demek anadolu demek.ahmet arif yazdığı tek kitabıyla insanlara dağlardan seslenen bir başyapıt oluşturmuştur.ahmat arifi sevmek felsefedir kusursuz imandır korkunç sabırlı...
bir tek kitapla şair olmak sanırım bu ülkeye mahsus bir şey..cüneyt arkın o kadar adam öldürür biri çıkıp bu adam katil demez..nedense ahmet abi şair olur çıkar..ama şu dizesine haksızlık etmeyeyim..yokluğun cehenmenin öbür adıdır. üşüyorum.. kapama gözlerini...
Düşün uzay çağında bir ayağımız Ham çarık kıl çorapta olsa da biri Düşün olasılık atom fiziği ve bizi biz eden amansız sevda.... ....he canım sen getir üstünü.....
Oyle yikma kendini Oyle mahsun oyle garip... Nerede olursan ol, Icerde, disarda, derste, sirada, Yuru ustune ustune Tukur yuzune celladin Fiatcinin fesatcinin, hayinin... Dayan kitap ile, Dayan is ile, Tirnak ile, dis ile, Umut ile, sevda ile, dus ile. Dayan rusva etme beni.
Diyen, diyebilen bir ozanimizdir... Boyle bir ozanin geride tek kitap birakarak gitmesi sanirim buyuk eksikliklerimizdendir..
AHMED ARİF şiirdeki yürek çığlığı,mazlumların haykırışıdır.O feryadın isyanının sesi,hasretinden pranga eskiten yaralı bir yürektir.Özgün bir şairdir o,kimseden araklamadan dürüstçe,mertçe yazmıştır.Oy havar,kim daha güzel anlatabilir figanını......
... Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kusmuş ovalar üstünde Mayıs...
Uçmuş bir kuş tüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası koruganların,
Ölünmüş, canım ölünmüş,
Murad alınmış
Ahmed Arif
Dar vakit yetiştin tatar ağası
Bir elimde kana batmış hamaylım
Bir elim derman eyler
Dostooo...
Buncasına kavga demezem
Kızanlar idam eyler
Hele sarılmasın dört bir yanımız
Tamam cümle dağlar mevzi almıştır
Ve yatmış pusuya patikalar
Salavat getirir dağ dağ taburlar
Narlı bahçe üzre kanlı bir akşam
Gelen elçi değil Azrail olsun
Anam avradım olsun kaçarsam...
Ahmed Arif
... Dövüşenlerde var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş kar altındadır...
Ahmed Arif
... Vuruluşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
Vurulmuşum
Düşüm gecelerden kara
Bir hayra yoranı çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz yargısız...
Ahmed Arif
... Ölüm buyruğunu uyguladılar
Mavi dağ dumanını
ve uyur uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul usul yoklayıp
Aradılar,
Didik - Didik ettiler...
Ahmed Arif
Her mevsim daha genç, daha verimli,
Sunar, pırıl - pırıl, sebil,
Ömrünün en güzel aşk hasadını,
Elimizin hünerinde yeryüzü.
Dolu sofra, gülen anne, gülen çocuklar,
Bir'e on, bir'e yüz'le akşama gebe
Şafakla doğan işgücü.
Yalanım yok, sözüm erkek sözüdür,
Ol kitapta böyle yazılıdır,
Ol sevda, böyledir çünkü...
Seni sevmek,
Felsefedir kusursuz.
İmandır, korkunç sabırlı.
İp'in, kurşun'un rağmına,
Yürür pervasız ve güzel.
Sıradağları devirir,
Akan suları çevirir,
Alır yetimin hakkını,
Buyurur, kitabınca...
Gün ola, devran döne, umut yetişe,
Dağlarının, dağlarının ardında,
Değil öyle yoksulluklar, hasretler,
Bir tek başak tanesi bile dargın kalmayacaktır,
Bir tek zeytin dalı bile yalnız...
Sıkıysa yağmasın yağmur,
Sıkıysa uyanmasın dağ.
Bu yürek, ne güne vurur...
Kaçar damarlarından karanlık,
Kaçar, bir daha dönemez,
Sunar koynunda yatandan,
Hem de mutlulukla sunar
Beynimizin ışığında yeraltı.
AHMED ARİF in HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM romanını herkese tavsiye ediyorum
Aç kaldım,susuz kaldım,
Hayın Karanlıktı gece,
Can garip,can suskun,
Can paramparça,
ve ellerim kelepçe de,
Tütünsüz,uykusuz kaldım,
Terketmedi SEVDAN beni.
Dört mevsim ağıt / beşinci mevsimde sevdam...
şiir deyince ilk aklıma gelen isim
Ahmed Arif = Anadolu
anadolunun ve dağların şairi...mahpusluğun,prangaların,beşikteki bebenin ve tüm haklı isyanların haykıran sesi.oğulları ve kızları arkasında; tükürmüş celladın suratına! !
bir uzak rüyada yorgun ıhlamur,
ikindiler sonu inen ıssızlık.
ve araf kokulu uzak bir yağmur,
hala düşüncemde sonsuz yalnızlık.
yemyeşil saltanat minarelerde,
dualar ki ıslak, meçhul ve derin.
ağıtla içilir pencerelerde,
uzak hatırası sevilenlerin.
haşin bir uzlettir kurşun sonbahar,
hummalı alınlar serin camlarda.
ve kara sevdalı delikanlılar,
bekleşir...bekleşir bu akşamlarda.
ahmed arif / kara sevda-1943
ahmet arif demek mertlik demek isyan demek asilik demek anadolu demek.ahmet arif yazdığı tek kitabıyla insanlara dağlardan seslenen bir başyapıt oluşturmuştur.ahmat arifi sevmek felsefedir kusursuz imandır korkunç sabırlı...
Dedemin arkadaşı. Tarzı inanılmaz derecede Enver Gökçe'ye benzeyen şair.
Saçlarına
Kızıl güller takayım
Salın da gel,
Bir o yana,
Bir bu yana
(Enver Gökçe)
Saçlarına kan gülleri takayım
Bir o yana
Bir bu yana
(Ahmed Arif)
bir tek kitapla şair olmak sanırım bu ülkeye mahsus bir şey..cüneyt arkın o kadar adam öldürür biri çıkıp bu adam katil demez..nedense ahmet abi şair olur çıkar..ama şu dizesine haksızlık etmeyeyim..yokluğun cehenmenin öbür adıdır. üşüyorum.. kapama gözlerini...
seni diyarbekir gibi düşünüyorum....
Düşün uzay çağında bir ayağımız
Ham çarık kıl çorapta olsa da biri
Düşün olasılık atom fiziği
ve bizi biz eden amansız sevda....
....he canım sen getir üstünü.....
bir şair: ahmet arif
toplar dağların tüm rüzgarlarını
dağıtır çocuklara erken...
Ahmet Arif içimdeki isyanı yüreğimdeki tutsaklığı anlatırbana
anlatılarak bitirilemeyen bir şair ve Ankara....
aklıma gelir.....
AMED ARİF
''üşüyorum kapama gözlerini.''..
bu sıcak ifadeler, yok oldular sabun köpüğü gibi....maalesef...
anadolu şairi.. hasretinden prangalar eskittim. ama beni eskiten pranganın hasreti
şiirin en iyilerinden birini
o tam bir amed sevdalısı
biz seni sürgünlerde sevdik lo biz seni mahpuslarda
yüreğimden çıkaramadığım ve adını şairin şiirinden aldığım ´´prangalı hislerimin sözcüsü´´ o benim buğulu sesim o benim yurdumun sesi
Ben en çok.. o buğulu sesi ile 'Bir umudum sende anlıyor musun? ' dediğinde kopuyorum..
Oyle yikma kendini
Oyle mahsun oyle garip...
Nerede olursan ol,
Icerde, disarda, derste, sirada,
Yuru ustune ustune
Tukur yuzune celladin
Fiatcinin fesatcinin, hayinin...
Dayan kitap ile,
Dayan is ile,
Tirnak ile, dis ile,
Umut ile, sevda ile, dus ile.
Dayan rusva etme beni.
Diyen, diyebilen bir ozanimizdir...
Boyle bir ozanin geride tek kitap birakarak gitmesi sanirim buyuk eksikliklerimizdendir..
AHMED ARİF şiirdeki yürek çığlığı,mazlumların haykırışıdır.O feryadın isyanının sesi,hasretinden pranga eskiten yaralı bir yürektir.Özgün bir şairdir o,kimseden araklamadan dürüstçe,mertçe yazmıştır.Oy havar,kim daha güzel anlatabilir figanını......
O dagların şairi.....