Yani bunlar ayetlerle diledikleri gibi oynarlar.....Bir ayete ayetle karşılık verebilirsin.....bizde ise bu iş Türkçe mealle yapılıyor yani birçok akımın ve insanların birçok dini anlayışı sahip olmasının nedeni insanların bilip bilmeden bir iki ayet öğrenip size bunu söylemesi.....Örnek verelim Kafir ayetelri ve münafık ayetleri vardır kuranda.....Bunları kullanmak bait değildir ama birçok dini kitapta bunları kullanarak insanları töhmet altında bırakabilirsiniz....Kur ' nı kerimde geçen münafık ayetleri genelde itikadi kısım içindir. Yani kelben inanmayıp diliyle inanan insanalr için...Bir de ameli münafıklık vardır İslamiyette o da inanıpta fazrları yerine getirme de tenmbellik göstermek...Birincisi en kötüsüdür ve riyaya girer...İnsanlar ilk kısımdaki münafık ayetlerini alıp herkesi münafık ilan ediyor.PEki Yaşar Nuri ' nin buradaki konumu nedir? Şudur: Yaşar Nuri bazı ayetleri kullanabiliyor bu şekilde...Örnek: Müzemmil Süresinin 20 ayeti...Peygamber Efendimiz gecleri sürekli ibadet ederdi.....SAhabede aynısını yapmaya çalışınca dünya işleri aksamaya başladı....Allah - u Teala 20. ayeti indirerek onların Peygamber gibi ibadet edemiyeceklerini (Kur ' an okuma) onun için Kur an dan kendilerini kolay geleni okumalarını istemiştir....Bu ayetin iniş sebebini öğrendik peki sorun ne? Sorun şu Yaşar Nuri bu ayeti Rülçe İbadete destek kabul ediyor.....Diyorki Bu ayette geçen kurandan size kolay okuyun kısmı Türkçe ibadetin yapılabileceğini gösterir....ama ayetin tamamını almaştır....Sadece ayetin Kur andan size kolay geleni okuyun kısmını almıştır......Yani ayeti parçaladı......Şuna benziyor namaza yaklaşmayın ayatiyle ilgili bir olay vardır....Şahsın tekinin ki doğru değildir.....Namaza yaklaşmayın ayetini alıp namaz kılmadığına kurandan ayet söylemsi gibi...Ayetin tamamı nedir? Sarhoşken namaza yaklaşmayın....Benim Türkçe Meal okunmasın diye bir karşıtlığım yok....Benim karşı olduğum Türlçe mealin dini parçalayacak şekilde Araplardaki haricilik gibi kullanılması.....Buna bir örnekte bazen Kaplan cemaati diyebileceğimiz bir cemaaat bazen onlarda bu hataya düşüyorlar....Ayetle doğru olabilir... Ama kullanılış tarzı yanlış! Yaşar Nuriye sorsak Kaplan cemaatine söylemediğini bırakmaz...Ama kendiside aynı işi yapmakta....Sorunu çözümü nedir diye b, ir soru sorarsanız....Hz. ALi Haricilere karşı ayetle micadele edilmemesini sünneti de kullanmanın gerekliliğini söyler....Ama bir sorun var.... Yaşar Nuri birçok hadis ve sünneti kabul etmemekte....Bu da onu dokunulmaz kılmaktadır.Onun hesabına göre gidersek Kur an da namazın nasıl kılınacağı veya kurbanın nasıl kesileceği de yoktur....Sizce bu tutarszılık değil mi? Madem bu kadar akılcığız.....Peygamberimiz insanların tuvalet ihtiyaçlarını kerşılarken ayakta değil oturarak yapmalarını istemiştir....o zamanın insanları şimdiki gibi bilimle haşır neş, ir değildi...Yaşlı insanlarımızda görülen prostatın nedeni genelde ayakta tuvalet ihtiyacını karşılamaktır.....Oturarak yapıldığında İdrar torbasında hiçbirşey kalmamakta ve insana zarar verici herşey dışarı atılmaktadır......Yaşar Nuri kuranın 6236 ayetten oluştuğunu 6666 ayetten oluışmadığını söylüyor bir eserinde....sanki yeni birşey bulmuş gibi bir edayla biçok insana dil de uzatmaktan geri durmuyor.....Ki çözüm şu: Kur ' anda ayetlerin sonunda duraklar bazen durmadan okumaya müsaidtir.Bu yüzden bazı kısa ayetler uzunca yazılınca ayet sayısı düşmüştür......açıklaması bu kadar basitdir bu işin.......Bir de Tarikatlar konusunda açıklamarına gelince.....Kur ' an da böyle birşeyin olmadığını ve bunun yanlış olduğunu söylemekte.....Yani Kur ' an da vesile arama diye birşeyin olmayacağını tarikat şeyhlerinin silsilesininde doğru olmadığını kabul eder......Bakın bu konuda size ayet yazmayacağım.....Ama şunu bilin....Kurbanın manası Allahın rızasını kazanmada vesiledir...Yani ayette açıkça ifade ettiği gibi bizim kesitiğimiz kurbanların ne kanları ne de etleri ona oluşaır...Sadce ulaşan niyetimizdir....Kurban kelimesininde arapça açılımına dil açısından baktığımızda bunu açıkça görürüz....Allah ulaşmada vesile anlamına gelir.....Şimdi kurbanıda ortadan kaldırmalıyız bu akli yaklaşımla....Bir parantezde var işin içinde her işi istismar eden olduğu gibi tarikatları da istismar edende vardır...Ve bu Yaşar Nuriye prim sağlıyor....Artık bazıları öküzün altında buzağı aramıyor....Buzağıyı koyup işte bakın herşey ortada diyor....... Şimdi birde yaşar nurini hakkını vermeye gelelim.....Yaşar Nuri ' nin yazdıklarının % 90 doğrudur....Bunu kabul ediyorum.... ama % 10 luk kısımın zararı fazladır...Çünkü bu kısım İslamın temeline zarar vermek noktasında birçok insanın itikadi yani imani noktasında tahribat meydana getiriyor....Siz ne kadar bilimden zekiliğinden bahsettsenizde sadece onun yzaıkları kadar ve size yapacakaları suşlamalarıda eserlerine çatal bir dille yazmasıyla kurtulduğunuzu ve cevaplarınızı aldığınızı sanıyorsunuz.Ben size yukarda Hz.Aişeden başladım birçok konuda açıklama yaptım......Bunun nedeni dini bilgilerin eksik olmasında kaynaklanıyor....Allah herkese doğru yolu nasip eylesin....Dua ve Muhabbetle....
Kadınlar konusunda yazıklarına birkaç ekleme....KAdının neden erkekelrin arasında namaz kılamayacağı....Kadın ve erkek birbirine sürekli meyillidir...bundan dolayı tenlerinin bir şekilde birbirlerine değmesi namaz içinde dikkati dağıtır....Bir düşünün namaz klıyorsunuz ve önünüzde bir bayan var....Şimdi diyeceksiniz insanın içi temiz olmalı....Sİzin burada hesaba katmadığınız birşey var....Sadece Allah ' a mahsustur insanlarn gözlerinin arkasındaki düşüncelerin ne odluğunu bilmek...bu ayetle belirtilmiştir.Kimse Peygamber değil ve Allahın korumasına alınıp Şeytanın kötülüğünden kurtulmuş değil..... Birde işin içinde kalbe vesvese veren şeytan var......Afedersiniz belki Şeytan bilimsel olmadı....! ! ! ! ! ! Bazı kurallar siz istiyorsunuz diye ve sizin bazı konularda törpülenmiş olan duygularınız var diye değiştirilmez....bir erkek kadından etkileniş farkı vardır....Bazıları sesinden etkilenir bazıları da giyinim şeklinden... Bazıları saçlarından bazıları farklımşeylerden vs....Allah insanı yaradan olduğu için herbirine ayrı ayrı özellikle hitap eden ayet gönderecek değildi....Bütüne hitap edip ayrıntıları ortadan kaldırcak mükemmel bir nizam getirmiştir......Örnek mi istiyorsunuz alın size bir örnek daha: Peygamber efendimiz 10 yaşında sonra çoçukların yataklarının ayrılmasını istemekte bir hadiste....Şimdi Yaşar Nuri hadisleri kabul etmediği için bu onu bağlamıyor...Bunun bilimsel açıklaması anca bu zmanalrda yapıldı....günümüzde çıkan breyin kendi cinsine ilgi duyup onunla ilişkiye girmek istemesinin bir nedeni de bu yaka mevzuu.... Ve küçük yaşta yatakalrı büyüklerinden ve kardeşlerinden ayrılmayan bireylerin bu özelliğin olma olasılığının daha yüksek olduğu söyleniyor....Ve Birçok ispatı da var Avrupa da yapılan çalışmalarda...... Buna da cevap verecesiniz bende size yaşar Nuri usulü açık kapı bırakmayayım....dişlerinizi fırçalamayın ve ne olacağını bekleyin...Belki birilerinin çürümez diye dişleri diğerlerine sizde diş macunu kullanmayın bakın benimki çürümedi gibi bir savla diş temizliğine önem vermemesi doğru mu?
Yaşar Nuri hakkında özellikle olumlu yazanlar hakkında cevap verme düşüncesindeyim.Birincisi Yaşar Nuri ' nin sanki İslamda olmayan bazı şeyleri keşfetmiş gibi bir edayla yazması ve bilimle dini örtüştürmesi gibi bir tarzda oluşu bence sandığınız kadar doğru değil...Ki Yaşar Nuri 'nin eserlerini incelediğinizde şunun farkına varmanızı istiyorum....Ben Yaşar Nuri ' yi 5 senedir takip eden bir insanım....Her yönüyle eserlerini incelemeye çalıştım....Birincisi şu Yaşar Nuri 'nin 28 Şubat süreci öncesindeki yazdıklarının yerine neden birden değişiklik oldu? İkincisi Yaşar Nuri özellikle kadınlar konusunda ve diğer namaz konusunda sürekli ifadelerde bulunuyor....Şunu aklınızda bulundurun İslam hiçbir zaman kadını eve hapsetmemiştir.Cemaatle namaz kılmasına da karşı değildir.Madem bu kadar bilimle uğraşıyor....Bazı şeyleri de göz önüne alması gerekiyor.İslamiyet kadının adet kanaması halini de göz önüne alıp onun evde ibadetini daha rahat yapacağını bildirmiş ve zorunlu durum olmadıkça çalışmasına izin vermemiştir.Çünkü adet kanaması geçiren kadının namazlarını kaza etmesi için zamaan ihtiyacı vardır ve bu zaman dilimi evde oluşuyla rahatlıkla karşılanır....Faiz konusunda vermiş olduğu fetvaya gelince sanki Peygamber efendimiz zamanında bahsettiği faiz anlayışı yokmuş gibi tek taraflı bir yaklaşım tarzı var....Ki İslamiyette kişi isterse enflasyon farkı verilebilir İmam _ ı Azamın bu konuda fetvası vardır ama faiz konusunu men etmektedir.Türkiye deki faiz kavramının bankalar ve devlet arasında işleyişini ve bunların piyasaya yansımasını gayet iyi bilmekteyiz.Yaşar Nuri Türkçe İbadet konusunda yazıklarını incelediğimizde göstermiş olduğu kaynakalr İslama sürekli zarar vermeye çalışan yahudilerin çalışmaları neticesinde ortaya çıkan eserler....Ki iki büyük din aliminin bu konudaki fetvasının devamını yazmaması en büyük iftira alimlere....İki büyük alim İmam - ı Azam ve Şafii insanın kendi diliyle kuran okumasıyla ilgili fetva vermiş fakat daha sonra bu fetvadan vazgeçmiştir....Ve eserinde yazdıklarına bakılırsa sürekli kendisine karşı olanların Arap emperyalizmini isteyenler olduğunu söylüyor....Kendisi ise eserlerinde sürekli vahhabilik etkisinde kalmış olan fikirlerle vahhabilik yapmakta.....Ve eserlerinde yazıkları gerçekten zekice çünkü eserlerini okuyanlara yapılacak olan isnadları da yazmış ve açık kapı bırakmamış kendini okuyanlarda şüpheye neden olacak kapı.... Ama yeterince ilmi bilgiye sahip olanlar bunu rahatlıkla kavrayabilir.Örnek istiyorsanız şunu verebilirim: Miraç konusunda yazdıklarında Miracın rüya olduğunu ve Hz. Aişe validemizin peygamberimizi o akşam yatapında yatar vaziyette gördüğünü söylüyor ve böylece Peygamberimizin bahsedildiği gibi cismani olarak yatağından kalkıp gitmediğini söylemekte....Tamam bunu kabul edelim ama şunu da unutmayalım....Peygamber Efendimiz Miraçtan sonra Hz. Aişe Validemizle evlenmiştir...Yani Miraç hadisesi gerçekleştiğinde Hz. Aişeyle evli olmadığı için aynı yatağı paylaşmalarına imkan yok....bu birincisi ikincisi Allah ' ın kudreti herşeye yeter ister cismani ister ruhani bunun tartışmasını yapıp kendine prim sağlamak ve bu konuda bilgisi olmayanalrı yönlendirmek ne kadar doğru...Biz Allah 'ın gücünümü tartışıyoruz dileiği gibi yapmıştır.....Bana birşey mi kazandırdı....türkçe ibadet konusunda şunu yazarsam bazı konulara açıklık kazandıracağım....Yaşar Nuri eserinde kendisine karşı olanalrın Kuranın arapça olduğunu ve arap emperyalizmi düşüncesinde olanalrın kendisine karşı olduğunu bu yüzden sürekli hakaret ettiklerini söylüyor...Kur An Allah kelamıdır diyorlar diyor.....Evet Kur ' an Allah kelamıdır bunu mu tartışacağım.......Doğru olan birşeyi neden tartışalım değil mi....Ki Namazda okuduğunu anlamak önemli ama asıl itikatta geçerli olan kalbin ne hissetiğidir.Yani sen anlamını da bilsen tefsirini de bilsen Allahın huzuruna çıkmış gibi bir his yoksa içinde namazın bir ehemmiyeti pek yok gibi...Şöyle düşünün saygı duyduğunuz bir insanın karşısına makamından dolayı ceketinizi ilikleyerek çıkarsınız...Ama saygı duymadığınız bir insandır ama adap gereği önünüzü iliklemeniz sadece görünüşte saygı olur....Devamı şu....Türkçe Mealin karşı olduğum noktalarını da yazayım size....İslamiyette Haricilik denen bir akım vardır...
..kendisine soru sorulduğu zaman; 'sen benim bilmem kaçıncı kitabımın, bilmem kaçıncı sayfasını okumadın mı? ' diye azarlayan, bir din adamında olması gereken özelliklerin hiçbirisine sahip olmayan, tavizkar İslam anlayışıyla özellikle burjuva sınıfına hitap eden, gereksiz biri..
Doğamayan bir bebek nasıl annesini tekmeleyip durursa, Türk modernistlerinin solcusu da sağcısı da yıllardır annelerini tekmeleyip duruyorlar.
Her çocuk annesinin gölgesinden kurtulmak ister, her çocuk anne karnında geçirdiği günleri 'karanlık günler' olarak görür. Bebek anne karnındayken dikkati çeken, otobüslerde yer verilen hamile kadındır, çocuk değildir. Türkiye varolduğunu bütün dünyaya göstermek istiyor, annesiyle (İslâm'la) anılmak istemiyor,1923'ten beri bunun için çırpınıp duruyor. Kesintisiz devam eden ama özellikle son yıllarda yeniden şiddetlenen, hurafelere karşı verilen savaşı, İslam'ın tekliflerinin hurafe denilerek 'tekmelenmesini' ben hep bu çocuksu refleksle izah ediyorum.
Özellikle yeni bir refleks, nerede olursak olalım, ne konuşursak konuşalım sözümüzü kesmeye başladı: 'Bu Kur'an'da var mı? Kur'an'da geçiyor mu bu söylediğin? ' Şayet söylediklerinizi bir ayet ile destekleyemezseniz, söylediklerinize hemen hurafe deniliyor ve dudak bükülüyor. Yürütülen mantık çok basit: 'Söyledikleriniz Kur'an'da yoksa, hurafedir! ' deniliyor.
Aynı mantıkla düşünmeye devam ederseniz bakın ne gibi ilginç sonuçlarla karşılaşabiliyoruz:
-'Kur'an'da Yaşar Nuri var mı? Yok! '
-'Kur'an'da Galatasaray var mı? Yok! '
-'Kur'an'da flört var mı? Yok! '
-'Kur'an'da cep telefonu var mı? Yok! '
Martin Lings'in deyişiyle bunlar da modern hurafelerimiz. Nasıl Kur'an'da yer almadığı için türbe ziyaretlerine hurafe deniliyorsa, yukarıdakilere de hurafe dememiz gerekmiyor mu?
Bu örneklere hakim olan şaşı mantıktan da anlaşılabileceği gibi ister solcu ister sağcı olsun Türk modernistlerinin seviyesi düşüktür. Buna da pek şaşmamak lazım. Çünkü Türk modernleşmesinin kendisi bir 'düşük'tür. Bunun içindir ki yıllardır olağanüstü bir ilgiyle yoğun bakımda yaşatılmaya çalışılmaktadır. Ayakları üzerinde duramamakta, sürekli korunmaktadır.
Bütünü göremeyen kişi için o bütünün küçük bir parçası; önemsizdir, değersizdir, hurafedir. Küçük bir vidanın, contanın ya da çipin büyük bir makinenin parçası olduğunu bilmeyen onu değersiz (hurafe) görüp nasıl çöpe atmaya kalkarsa, Müslümanca dünyaya bakamayan ve göremeyen kişiler için de İslâm'ın teklifleri küçük ve işe yaramaz şeylerdir. Çöpe atılması gerekmektedir; tıpkı bir küçük vida gibi, bir küçük conta gibi, bir küçük çip gibi. Bilmeyenler için conta; değersiz küçük bir plastik parçasıdır. Kimileri için başörtüsünün küçük bir bez parçası olduğu gibi.
Hurafe denilince bu ülkede hemen akla türbeler gelir ya da doktora gitmeyip koca karı ilaçlarıyla şifa bulmaya çalışanlar. Hurafeler bunlarla mı sınırlıdır bu ülkede? Taşlaşmış bir saygı anlayışı; taş gibi katı ve soğuk olan, hissetmekten uzak gerçekleştirilen saygı törenleri niçin hurafe olarak adlandırılmaz? Çok mu insanidir bunlar? 'Romantik isyankar' Can Dündar'ın 'Sarı Zeybek' adlı kitabında Türk modernleşmesinin mimarının doktorların telkinlerini dinlemediğini, doktorlara 'bunak' deyip ciddiye almadığını (s.18) , ağrılarını kesmesi için doktorların verdiği ilaçları değil de yaşlı bir kadının gönderdiği 'ev ilacı'nı (gül sirkesi) kullandığını (s.76) yazmamış mıdır? 'Ev ilacı' denilen şey kocakarı ilacı değil midir? Başka bir şey midir?
Fikirlerin olmadığı yerde hurafeler savaşır. Bunun içindir ki diyeceğimiz fazla bir şey yok aslında: sizin hurafeniz size, bizim hurafemiz bize!
Sözü anneler ile açmıştık, yine anneler ile kapatalım isterseniz. Herman Hesse haklı bir üne sahip olan romanı 'Narziss ve Goldmund'da mealen şöyle söyler:
'Annesiz insan nasıl sevebilir? Nasıl ölebilir? Senin bir annen yok, ömrün boyunca yetim dolaşacaksın.'
NOT: Bu yazı İbrahim Paşalı'ya aittir. Kaynak: MİLLİ GAZETE
yaşar hoca yüzyılımızın en önemli düşünce adamıdır. herbir kitabı belkide önümüzdeki 300 yılda bile aşılamıyacak değerdedir. kurandaki islam, kuranın temel kavramları, din ve fıtrat, tasavvuf ve tarikatlar. en önemlileridir. cüce ruh hiçbir zaman büyük ruhu tanımamıştır. hep söverek pirim yapmıştır. büyük ruhun açtığı yolda devşirdiği nimetleri yiyerek hyatını sona erdirir.. tarih buna tanıktır. yaşar hocaya saldıranlara bir baksanıza. yaşar hocayı cüce ruh nasıl anlasın. nasıl kavrasın ki. DOĞAYA AYKIRIDIR.
YAŞAR HOCA BİR TEZ ADAMIDIR. FELSEFE PROF. LARI BİLE ONU TERLEYEREK OKUMAKTA ONU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKMEKTEDİRLER. İLAHİYAT YOBAZLARI İSE ONU HİÇMİ HİÇ ANLAMIYORLAR. ANLAMALARI İSE ABESLE İŞTİKAL OLURDU ZATEN. O BİR MÜCEDDİD. O DİNİ YENİDEN YAPILANDIRANDIR. REFORM DEĞİL BU. HAREKET BİR TECDİD FAALİYETİDİR. PEYGAMBERİMİZİN GÖSTERDİĞİ ALLAHIN GÖNDERDİĞİ DİNİ GELENEĞİN, ULEMANIN BİLMEM KİMİN BOZUP İÇİNDEN ÇIKLIMAZ HALE GETİRDİĞİ BU MUAZZEZ DİNİ YENİDEN KURANIN İSTEDİĞİ PEYGAMBERİMİZİN GÖSTERDİĞİ ŞEKLİNE DÖNDÜRME GAYRETİNİN GÜNÜMÜZDEKİ EN KABİLİYETLİ VE BİRİKİMLİSİ VE NASİBİ OLAN ZATTIR. İYİKİ YAŞAR HOCA VAR. İYİKİ VAR YOKSA BU DİN DEN HİÇKİMSE HAYIR BEKLEMESİN. TÜRKİYE İÇİN ÇOK BÜYÜK NİMETTİR. ALLAH RAZI OLSUN
Dogmatik bir alanla ilgilenen adamların hepsini değersiz görüyorum; dogmatik olan hiçbir şey gelişmeye müsait değildir, bütün din adamları da haliyle basittir!
Ağzı olanın konuştuğu gibi parası olanda siyasete girdiği ülkemizde böle adamların siyaset girmesine pek kızmamak lazım cunkü türkiye siyasisinin yaşar nuri gibi adamlardan öğreneceği çok şeyi olabilir, hatta vardırda ama sayın hocam eğer böle bir girişimde bulunacaksa orda ne kadar yararlı olacak unu göreceğiz.
saç ektirdi ya...niye bu kdr önem verirler şu estetiğe belli bir yaşı geçmiş insanlar...
Yani bunlar ayetlerle diledikleri gibi oynarlar.....Bir ayete ayetle karşılık verebilirsin.....bizde ise bu iş Türkçe mealle yapılıyor yani birçok akımın ve insanların birçok dini anlayışı sahip olmasının nedeni insanların bilip bilmeden bir iki ayet öğrenip size bunu söylemesi.....Örnek verelim Kafir ayetelri ve münafık ayetleri vardır kuranda.....Bunları kullanmak bait değildir ama birçok dini kitapta bunları kullanarak insanları töhmet altında bırakabilirsiniz....Kur ' nı kerimde geçen münafık ayetleri genelde itikadi kısım içindir. Yani kelben inanmayıp diliyle inanan insanalr için...Bir de ameli münafıklık vardır İslamiyette o da inanıpta fazrları yerine getirme de tenmbellik göstermek...Birincisi en kötüsüdür ve riyaya girer...İnsanlar ilk kısımdaki münafık ayetlerini alıp herkesi münafık ilan ediyor.PEki Yaşar Nuri ' nin buradaki konumu nedir? Şudur: Yaşar Nuri bazı ayetleri kullanabiliyor bu şekilde...Örnek: Müzemmil Süresinin 20 ayeti...Peygamber Efendimiz gecleri sürekli ibadet ederdi.....SAhabede aynısını yapmaya çalışınca dünya işleri aksamaya başladı....Allah - u Teala 20. ayeti indirerek onların Peygamber gibi ibadet edemiyeceklerini (Kur ' an okuma) onun için Kur an dan kendilerini kolay geleni okumalarını istemiştir....Bu ayetin iniş sebebini öğrendik peki sorun ne? Sorun şu Yaşar Nuri bu ayeti Rülçe İbadete destek kabul ediyor.....Diyorki Bu ayette geçen kurandan size kolay okuyun kısmı Türkçe ibadetin yapılabileceğini gösterir....ama ayetin tamamını almaştır....Sadece ayetin Kur andan size kolay geleni okuyun kısmını almıştır......Yani ayeti parçaladı......Şuna benziyor namaza yaklaşmayın ayatiyle ilgili bir olay vardır....Şahsın tekinin ki doğru değildir.....Namaza yaklaşmayın ayetini alıp namaz kılmadığına kurandan ayet söylemsi gibi...Ayetin tamamı nedir? Sarhoşken namaza yaklaşmayın....Benim Türkçe Meal okunmasın diye bir karşıtlığım yok....Benim karşı olduğum Türlçe mealin dini parçalayacak şekilde Araplardaki haricilik gibi kullanılması.....Buna bir örnekte bazen Kaplan cemaati diyebileceğimiz bir cemaaat bazen onlarda bu hataya düşüyorlar....Ayetle doğru olabilir... Ama kullanılış tarzı yanlış! Yaşar Nuriye sorsak Kaplan cemaatine söylemediğini bırakmaz...Ama kendiside aynı işi yapmakta....Sorunu çözümü nedir diye b, ir soru sorarsanız....Hz. ALi Haricilere karşı ayetle micadele edilmemesini sünneti de kullanmanın gerekliliğini söyler....Ama bir sorun var.... Yaşar Nuri birçok hadis ve sünneti kabul etmemekte....Bu da onu dokunulmaz kılmaktadır.Onun hesabına göre gidersek Kur an da namazın nasıl kılınacağı veya kurbanın nasıl kesileceği de yoktur....Sizce bu tutarszılık değil mi? Madem bu kadar akılcığız.....Peygamberimiz insanların tuvalet ihtiyaçlarını kerşılarken ayakta değil oturarak yapmalarını istemiştir....o zamanın insanları şimdiki gibi bilimle haşır neş, ir değildi...Yaşlı insanlarımızda görülen prostatın nedeni genelde ayakta tuvalet ihtiyacını karşılamaktır.....Oturarak yapıldığında İdrar torbasında hiçbirşey kalmamakta ve insana zarar verici herşey dışarı atılmaktadır......Yaşar Nuri kuranın 6236 ayetten oluştuğunu 6666 ayetten oluışmadığını söylüyor bir eserinde....sanki yeni birşey bulmuş gibi bir edayla biçok insana dil de uzatmaktan geri durmuyor.....Ki çözüm şu: Kur ' anda ayetlerin sonunda duraklar bazen durmadan okumaya müsaidtir.Bu yüzden bazı kısa ayetler uzunca yazılınca ayet sayısı düşmüştür......açıklaması bu kadar basitdir bu işin.......Bir de Tarikatlar konusunda açıklamarına gelince.....Kur ' an da böyle birşeyin olmadığını ve bunun yanlış olduğunu söylemekte.....Yani Kur ' an da vesile arama diye birşeyin olmayacağını tarikat şeyhlerinin silsilesininde doğru olmadığını kabul eder......Bakın bu konuda size ayet yazmayacağım.....Ama şunu bilin....Kurbanın manası Allahın rızasını kazanmada vesiledir...Yani ayette açıkça ifade ettiği gibi bizim kesitiğimiz kurbanların ne kanları ne de etleri ona oluşaır...Sadce ulaşan niyetimizdir....Kurban kelimesininde arapça açılımına dil açısından baktığımızda bunu açıkça görürüz....Allah ulaşmada vesile anlamına gelir.....Şimdi kurbanıda ortadan kaldırmalıyız bu akli yaklaşımla....Bir parantezde var işin içinde her işi istismar eden olduğu gibi tarikatları da istismar edende vardır...Ve bu Yaşar Nuriye prim sağlıyor....Artık bazıları öküzün altında buzağı aramıyor....Buzağıyı koyup işte bakın herşey ortada diyor.......
Şimdi birde yaşar nurini hakkını vermeye gelelim.....Yaşar Nuri ' nin yazdıklarının % 90 doğrudur....Bunu kabul ediyorum.... ama % 10 luk kısımın zararı fazladır...Çünkü bu kısım İslamın temeline zarar vermek noktasında birçok insanın itikadi yani imani noktasında tahribat meydana getiriyor....Siz ne kadar bilimden zekiliğinden bahsettsenizde sadece onun yzaıkları kadar ve size yapacakaları suşlamalarıda eserlerine çatal bir dille yazmasıyla kurtulduğunuzu ve cevaplarınızı aldığınızı sanıyorsunuz.Ben size yukarda Hz.Aişeden başladım birçok konuda açıklama yaptım......Bunun nedeni dini bilgilerin eksik olmasında kaynaklanıyor....Allah herkese doğru yolu nasip eylesin....Dua ve Muhabbetle....
Kadınlar konusunda yazıklarına birkaç ekleme....KAdının neden erkekelrin arasında namaz kılamayacağı....Kadın ve erkek birbirine sürekli meyillidir...bundan dolayı tenlerinin bir şekilde birbirlerine değmesi namaz içinde dikkati dağıtır....Bir düşünün namaz klıyorsunuz ve önünüzde bir bayan var....Şimdi diyeceksiniz insanın içi temiz olmalı....Sİzin burada hesaba katmadığınız birşey var....Sadece Allah ' a mahsustur insanlarn gözlerinin arkasındaki düşüncelerin ne odluğunu bilmek...bu ayetle belirtilmiştir.Kimse Peygamber değil ve Allahın korumasına alınıp Şeytanın kötülüğünden kurtulmuş değil..... Birde işin içinde kalbe vesvese veren şeytan var......Afedersiniz belki Şeytan bilimsel olmadı....! ! ! ! ! ! Bazı kurallar siz istiyorsunuz diye ve sizin bazı konularda törpülenmiş olan duygularınız var diye değiştirilmez....bir erkek kadından etkileniş farkı vardır....Bazıları sesinden etkilenir bazıları da giyinim şeklinden... Bazıları saçlarından bazıları farklımşeylerden vs....Allah insanı yaradan olduğu için herbirine ayrı ayrı özellikle hitap eden ayet gönderecek değildi....Bütüne hitap edip ayrıntıları ortadan kaldırcak mükemmel bir nizam getirmiştir......Örnek mi istiyorsunuz alın size bir örnek daha: Peygamber efendimiz 10 yaşında sonra çoçukların yataklarının ayrılmasını istemekte bir hadiste....Şimdi Yaşar Nuri hadisleri kabul etmediği için bu onu bağlamıyor...Bunun bilimsel açıklaması anca bu zmanalrda yapıldı....günümüzde çıkan breyin kendi cinsine ilgi duyup onunla ilişkiye girmek istemesinin bir nedeni de bu yaka mevzuu.... Ve küçük yaşta yatakalrı büyüklerinden ve kardeşlerinden ayrılmayan bireylerin bu özelliğin olma olasılığının daha yüksek olduğu söyleniyor....Ve Birçok ispatı da var Avrupa da yapılan çalışmalarda...... Buna da cevap verecesiniz bende size yaşar Nuri usulü açık kapı bırakmayayım....dişlerinizi fırçalamayın ve ne olacağını bekleyin...Belki birilerinin çürümez diye dişleri diğerlerine sizde diş macunu kullanmayın bakın benimki çürümedi gibi bir savla diş temizliğine önem vermemesi doğru mu?
Yaşar Nuri hakkında özellikle olumlu yazanlar hakkında cevap verme düşüncesindeyim.Birincisi Yaşar Nuri ' nin sanki İslamda olmayan bazı şeyleri keşfetmiş gibi bir edayla yazması ve bilimle dini örtüştürmesi gibi bir tarzda oluşu bence sandığınız kadar doğru değil...Ki Yaşar Nuri 'nin eserlerini incelediğinizde şunun farkına varmanızı istiyorum....Ben Yaşar Nuri ' yi 5 senedir takip eden bir insanım....Her yönüyle eserlerini incelemeye çalıştım....Birincisi şu Yaşar Nuri 'nin 28 Şubat süreci öncesindeki yazdıklarının yerine neden birden değişiklik oldu? İkincisi Yaşar Nuri özellikle kadınlar konusunda ve diğer namaz konusunda sürekli ifadelerde bulunuyor....Şunu aklınızda bulundurun İslam hiçbir zaman kadını eve hapsetmemiştir.Cemaatle namaz kılmasına da karşı değildir.Madem bu kadar bilimle uğraşıyor....Bazı şeyleri de göz önüne alması gerekiyor.İslamiyet kadının adet kanaması halini de göz önüne alıp onun evde ibadetini daha rahat yapacağını bildirmiş ve zorunlu durum olmadıkça çalışmasına izin vermemiştir.Çünkü adet kanaması geçiren kadının namazlarını kaza etmesi için zamaan ihtiyacı vardır ve bu zaman dilimi evde oluşuyla rahatlıkla karşılanır....Faiz konusunda vermiş olduğu fetvaya gelince sanki Peygamber efendimiz zamanında bahsettiği faiz anlayışı yokmuş gibi tek taraflı bir yaklaşım tarzı var....Ki İslamiyette kişi isterse enflasyon farkı verilebilir İmam _ ı Azamın bu konuda fetvası vardır ama faiz konusunu men etmektedir.Türkiye deki faiz kavramının bankalar ve devlet arasında işleyişini ve bunların piyasaya yansımasını gayet iyi bilmekteyiz.Yaşar Nuri Türkçe İbadet konusunda yazıklarını incelediğimizde göstermiş olduğu kaynakalr İslama sürekli zarar vermeye çalışan yahudilerin çalışmaları neticesinde ortaya çıkan eserler....Ki iki büyük din aliminin bu konudaki fetvasının devamını yazmaması en büyük iftira alimlere....İki büyük alim İmam - ı Azam ve Şafii insanın kendi diliyle kuran okumasıyla ilgili fetva vermiş fakat daha sonra bu fetvadan vazgeçmiştir....Ve eserinde yazdıklarına bakılırsa sürekli kendisine karşı olanların Arap emperyalizmini isteyenler olduğunu söylüyor....Kendisi ise eserlerinde sürekli vahhabilik etkisinde kalmış olan fikirlerle vahhabilik yapmakta.....Ve eserlerinde yazıkları gerçekten zekice çünkü eserlerini okuyanlara yapılacak olan isnadları da yazmış ve açık kapı bırakmamış kendini okuyanlarda şüpheye neden olacak kapı.... Ama yeterince ilmi bilgiye sahip olanlar bunu rahatlıkla kavrayabilir.Örnek istiyorsanız şunu verebilirim: Miraç konusunda yazdıklarında Miracın rüya olduğunu ve Hz. Aişe validemizin peygamberimizi o akşam yatapında yatar vaziyette gördüğünü söylüyor ve böylece Peygamberimizin bahsedildiği gibi cismani olarak yatağından kalkıp gitmediğini söylemekte....Tamam bunu kabul edelim ama şunu da unutmayalım....Peygamber Efendimiz Miraçtan sonra Hz. Aişe Validemizle evlenmiştir...Yani Miraç hadisesi gerçekleştiğinde Hz. Aişeyle evli olmadığı için aynı yatağı paylaşmalarına imkan yok....bu birincisi ikincisi Allah ' ın kudreti herşeye yeter ister cismani ister ruhani bunun tartışmasını yapıp kendine prim sağlamak ve bu konuda bilgisi olmayanalrı yönlendirmek ne kadar doğru...Biz Allah 'ın gücünümü tartışıyoruz dileiği gibi yapmıştır.....Bana birşey mi kazandırdı....türkçe ibadet konusunda şunu yazarsam bazı konulara açıklık kazandıracağım....Yaşar Nuri eserinde kendisine karşı olanalrın Kuranın arapça olduğunu ve arap emperyalizmi düşüncesinde olanalrın kendisine karşı olduğunu bu yüzden sürekli hakaret ettiklerini söylüyor...Kur An Allah kelamıdır diyorlar diyor.....Evet Kur ' an Allah kelamıdır bunu mu tartışacağım.......Doğru olan birşeyi neden tartışalım değil mi....Ki Namazda okuduğunu anlamak önemli ama asıl itikatta geçerli olan kalbin ne hissetiğidir.Yani sen anlamını da bilsen tefsirini de bilsen Allahın huzuruna çıkmış gibi bir his yoksa içinde namazın bir ehemmiyeti pek yok gibi...Şöyle düşünün saygı duyduğunuz bir insanın karşısına makamından dolayı ceketinizi ilikleyerek çıkarsınız...Ama saygı duymadığınız bir insandır ama adap gereği önünüzü iliklemeniz sadece görünüşte saygı olur....Devamı şu....Türkçe Mealin karşı olduğum noktalarını da yazayım size....İslamiyette Haricilik denen bir akım vardır...
..kendisine soru sorulduğu zaman; 'sen benim bilmem kaçıncı kitabımın, bilmem kaçıncı sayfasını okumadın mı? ' diye azarlayan, bir din adamında olması gereken özelliklerin hiçbirisine sahip olmayan, tavizkar İslam anlayışıyla özellikle burjuva sınıfına hitap eden, gereksiz biri..
Yaşar Nuri de bir hurafedir!
Doğamayan bir bebek nasıl annesini tekmeleyip durursa, Türk modernistlerinin solcusu da sağcısı da yıllardır annelerini tekmeleyip duruyorlar.
Her çocuk annesinin gölgesinden kurtulmak ister, her çocuk anne karnında geçirdiği günleri 'karanlık günler' olarak görür. Bebek anne karnındayken dikkati çeken, otobüslerde yer verilen hamile kadındır, çocuk değildir. Türkiye varolduğunu bütün dünyaya göstermek istiyor, annesiyle (İslâm'la) anılmak istemiyor,1923'ten beri bunun için çırpınıp duruyor. Kesintisiz devam eden ama özellikle son yıllarda yeniden şiddetlenen, hurafelere karşı verilen savaşı, İslam'ın tekliflerinin hurafe denilerek 'tekmelenmesini' ben hep bu çocuksu refleksle izah ediyorum.
Özellikle yeni bir refleks, nerede olursak olalım, ne konuşursak konuşalım sözümüzü kesmeye başladı: 'Bu Kur'an'da var mı? Kur'an'da geçiyor mu bu söylediğin? ' Şayet söylediklerinizi bir ayet ile destekleyemezseniz, söylediklerinize hemen hurafe deniliyor ve dudak bükülüyor. Yürütülen mantık çok basit: 'Söyledikleriniz Kur'an'da yoksa, hurafedir! ' deniliyor.
Aynı mantıkla düşünmeye devam ederseniz bakın ne gibi ilginç sonuçlarla karşılaşabiliyoruz:
-'Kur'an'da Yaşar Nuri var mı? Yok! '
-'Kur'an'da Galatasaray var mı? Yok! '
-'Kur'an'da flört var mı? Yok! '
-'Kur'an'da cep telefonu var mı? Yok! '
Martin Lings'in deyişiyle bunlar da modern hurafelerimiz. Nasıl Kur'an'da yer almadığı için türbe ziyaretlerine hurafe deniliyorsa, yukarıdakilere de hurafe dememiz gerekmiyor mu?
Bu örneklere hakim olan şaşı mantıktan da anlaşılabileceği gibi ister solcu ister sağcı olsun Türk modernistlerinin seviyesi düşüktür. Buna da pek şaşmamak lazım. Çünkü Türk modernleşmesinin kendisi bir 'düşük'tür. Bunun içindir ki yıllardır olağanüstü bir ilgiyle yoğun bakımda yaşatılmaya çalışılmaktadır. Ayakları üzerinde duramamakta, sürekli korunmaktadır.
Bütünü göremeyen kişi için o bütünün küçük bir parçası; önemsizdir, değersizdir, hurafedir. Küçük bir vidanın, contanın ya da çipin büyük bir makinenin parçası olduğunu bilmeyen onu değersiz (hurafe) görüp nasıl çöpe atmaya kalkarsa, Müslümanca dünyaya bakamayan ve göremeyen kişiler için de İslâm'ın teklifleri küçük ve işe yaramaz şeylerdir. Çöpe atılması gerekmektedir; tıpkı bir küçük vida gibi, bir küçük conta gibi, bir küçük çip gibi. Bilmeyenler için conta; değersiz küçük bir plastik parçasıdır. Kimileri için başörtüsünün küçük bir bez parçası olduğu gibi.
Hurafe denilince bu ülkede hemen akla türbeler gelir ya da doktora gitmeyip koca karı ilaçlarıyla şifa bulmaya çalışanlar. Hurafeler bunlarla mı sınırlıdır bu ülkede? Taşlaşmış bir saygı anlayışı; taş gibi katı ve soğuk olan, hissetmekten uzak gerçekleştirilen saygı törenleri niçin hurafe olarak adlandırılmaz? Çok mu insanidir bunlar? 'Romantik isyankar' Can Dündar'ın 'Sarı Zeybek' adlı kitabında Türk modernleşmesinin mimarının doktorların telkinlerini dinlemediğini, doktorlara 'bunak' deyip ciddiye almadığını (s.18) , ağrılarını kesmesi için doktorların verdiği ilaçları değil de yaşlı bir kadının gönderdiği 'ev ilacı'nı (gül sirkesi) kullandığını (s.76) yazmamış mıdır? 'Ev ilacı' denilen şey kocakarı ilacı değil midir? Başka bir şey midir?
Fikirlerin olmadığı yerde hurafeler savaşır. Bunun içindir ki diyeceğimiz fazla bir şey yok aslında: sizin hurafeniz size, bizim hurafemiz bize!
Sözü anneler ile açmıştık, yine anneler ile kapatalım isterseniz. Herman Hesse haklı bir üne sahip olan romanı 'Narziss ve Goldmund'da mealen şöyle söyler:
'Annesiz insan nasıl sevebilir? Nasıl ölebilir? Senin bir annen yok, ömrün boyunca yetim dolaşacaksın.'
NOT: Bu yazı İbrahim Paşalı'ya aittir. Kaynak: MİLLİ GAZETE
Din ile bilimi akılcı yaklşımlarıyla örtüştüren nadide bir insan...
yaşar hoca yüzyılımızın en önemli düşünce adamıdır. herbir kitabı belkide önümüzdeki 300 yılda bile aşılamıyacak değerdedir. kurandaki islam, kuranın temel kavramları, din ve fıtrat, tasavvuf ve tarikatlar. en önemlileridir.
cüce ruh hiçbir zaman büyük ruhu tanımamıştır. hep söverek pirim yapmıştır. büyük ruhun açtığı yolda devşirdiği nimetleri yiyerek hyatını sona erdirir.. tarih buna tanıktır. yaşar hocaya saldıranlara bir baksanıza. yaşar hocayı cüce ruh nasıl anlasın. nasıl kavrasın ki. DOĞAYA AYKIRIDIR.
YAŞAR HOCA BİR TEZ ADAMIDIR. FELSEFE PROF. LARI BİLE ONU TERLEYEREK OKUMAKTA ONU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKMEKTEDİRLER.
İLAHİYAT YOBAZLARI İSE ONU HİÇMİ HİÇ ANLAMIYORLAR. ANLAMALARI İSE ABESLE İŞTİKAL OLURDU ZATEN.
O BİR MÜCEDDİD. O DİNİ YENİDEN YAPILANDIRANDIR. REFORM DEĞİL BU. HAREKET BİR TECDİD FAALİYETİDİR.
PEYGAMBERİMİZİN GÖSTERDİĞİ ALLAHIN GÖNDERDİĞİ DİNİ GELENEĞİN, ULEMANIN BİLMEM KİMİN BOZUP İÇİNDEN ÇIKLIMAZ HALE GETİRDİĞİ BU MUAZZEZ DİNİ YENİDEN KURANIN İSTEDİĞİ PEYGAMBERİMİZİN GÖSTERDİĞİ ŞEKLİNE DÖNDÜRME GAYRETİNİN GÜNÜMÜZDEKİ EN KABİLİYETLİ VE BİRİKİMLİSİ VE NASİBİ OLAN ZATTIR.
İYİKİ YAŞAR HOCA VAR. İYİKİ VAR YOKSA BU DİN DEN HİÇKİMSE HAYIR BEKLEMESİN.
TÜRKİYE İÇİN ÇOK BÜYÜK NİMETTİR.
ALLAH RAZI OLSUN
Dogmatik bir alanla ilgilenen adamların hepsini değersiz görüyorum; dogmatik olan hiçbir şey gelişmeye müsait değildir, bütün din adamları da haliyle basittir!
Ağzı olanın konuştuğu gibi parası olanda siyasete girdiği ülkemizde böle adamların siyaset girmesine pek kızmamak lazım cunkü türkiye siyasisinin yaşar nuri gibi adamlardan öğreneceği çok şeyi olabilir, hatta vardırda ama sayın hocam eğer böle bir girişimde bulunacaksa orda ne kadar yararlı olacak unu göreceğiz.