Bazen kuş olup uçmak istersin, Seni boğan kalabalıklar arasından.. Bazen zihinlerden silinip gitmek, Geçmişi ve geleceği silmek hatırandan.. Bazen de sonsuza kadar susmak Ve duymamak..
Kör, gözleri görmeyen diye biliriz doğrudur da kısmen.. Ortaokulda bir arkadaşım vardı ismi mehmet.. Arkadaş canlısı, oldukça zeki ve çok çok iyi biriydi.. Sınavlarda onun gözü olmuşumdur her daim :) Bir gün oradan buradan konuşurken konu konuyu açtı bizim şartlarımız eşit değil dedi.. Şaşırmıştım ve neden diye sordum.. O da sen beni görebiliyorsun ancak ben seni göremiyorum demişti.. Ne diyeceğimi bilmiyordum kısa bir sessizlik sonrasında peki şartlarımızı eşitleyeyim istersen demiştim:((O da nasıl der gibi bir ifade ile baktı. Seninle konuşurken bende gözlerimi kapatayım o zaman şartlarımız eşit olmuş olur demiştim::((Gülmeye başlamıştı :) Şimdilerde nerede olduğunu bilmiyorum ancak en son arkadaşım bir hastanenin santralinde çalıştığını söylemişti..:(
Aslında, “Kör olan gözler değil sinelerdeki kalbtir” (Kur’an ı Kerim)
sözümüz var aramızda gül alış verişi iyiliği çoğaltabiliriz ey her dem yüreğimi yoklayan gecenin koynunda fecir vaktini gözleyen günaydınım, gülaydınlığım, umudum yine göster güneşi hatırlat bize
'kara kedi' en bahtsız kedi türüdür. Kimilerince uğursuzluk sayılır ve bundan kurtuluşları yoktur :)) Küçükken gördüğümde onun yüzünden çok saçımı çekmişimdir :)))
Ben, 'iki kişi arasına girdiğinde kavgalara veya bozuşmamalara yol açabilen insan türü' diye nitelendiriyorum.. Yoksa masum kedi ile ilgisi yok :))))
Yalnızlık nedir? Yalnız kime denir? Bir dağ başında inzivaya çekilen ihtiyar mı daha yalnızdır; yoksa bir panayırın ortasında ne yöne gideceğini bilmeden öylesine yürüyen, kendisine çarpan insanlara boş gözlerle bakan birisi mi? Bazı insanlar yalnızlığı sevdiğini söyler. Ama bizim sevdiğimizi söylediğimiz şey gerçekten yalnızlık mıdır? Yoksa kendimizle zaman geçirmeyi mi seviyoruz? Gerçek anlamda yalnızlığı kim sever ki? Yani kalbine mukabil bir kalbin olmayışı kimi sevindirir? Kim ihtiyaç duymaz ki kelimelere ihtiyaç duymadan halleşebileceği bir dosta? Yanında olduğunu hissettiğinde huzur duyacağı bir ruhu kim aramaz ki? Gözlerine bakınca ruhunu okuyabilecek kadar yakınında olduğumuz kaç insan var hayatımızda? 'Ben'liği 'biz'de eritebilen 'bir' olmuş kaç ruh var çevremizde? Yoksa dünyadan ve fanilerden beklenilmeycek kadar büyük bir hayal mi bu tüm söylediklerim? Yine ne çok soru birikti böyle…
Bir çok insan tanıyorum, dinlediği bir şarkıda gönlünün sultanına seslenen.. Peki, tamam ben onlardan değilim bunu biliyorum :)) Biliyorum da 'bana her şey seni hatırlatıyor' diyebilen bir aşık olamadım hiç :))) Eksiklik mi? Elbette ki hayır.. Ama diper şarkılarda olduğu gibi bu şarkıda da sevenlerin gözüyle bakabiliyorum :))))
'İnsanların ve meleklerin dilleriyle konuşsam da, merhametim yoksa çınlayan bir borazan ya da çıngırdayan bir zil gibiyimdir.'
'Kehanette bulunma ve tüm gizemleri ve tüm bilgiyi anlama yeteneğine sahip olsam da; ve dağları yerinden oynatabilecek kadar güçlü bir inanca sahip olsam da, merhametim yoksa, ben bir hiçim...'
'Pek çok şey sevgidir - sevgi acımada, şefkatte, aşkta ve sevecenlikte kendini gösterir. Bir şey sevgiyi tanımlar ve onu benzer duygulardan ayırır: sevgi 'ben'i kabul etmez. '
Bazen kuş olup uçmak istersin,
Seni boğan kalabalıklar arasından..
Bazen zihinlerden silinip gitmek,
Geçmişi ve geleceği silmek hatırandan..
Bazen de sonsuza kadar susmak
Ve duymamak..
M.İlgün.
Kör, gözleri görmeyen diye biliriz doğrudur da kısmen.. Ortaokulda bir arkadaşım vardı ismi mehmet.. Arkadaş canlısı, oldukça zeki ve çok çok iyi biriydi.. Sınavlarda onun gözü olmuşumdur her daim :) Bir gün oradan buradan konuşurken konu konuyu açtı bizim şartlarımız eşit değil dedi.. Şaşırmıştım ve neden diye sordum.. O da sen beni görebiliyorsun ancak ben seni göremiyorum demişti.. Ne diyeceğimi bilmiyordum kısa bir sessizlik sonrasında peki şartlarımızı eşitleyeyim istersen demiştim:((O da nasıl der gibi bir ifade ile baktı. Seninle konuşurken bende gözlerimi kapatayım o zaman şartlarımız eşit olmuş olur demiştim::((Gülmeye başlamıştı :) Şimdilerde nerede olduğunu bilmiyorum ancak en son arkadaşım bir hastanenin santralinde çalıştığını söylemişti..:(
Aslında, “Kör olan gözler değil sinelerdeki kalbtir” (Kur’an ı Kerim)
sözümüz var
aramızda gül alış verişi
iyiliği çoğaltabiliriz
ey her dem yüreğimi yoklayan
gecenin koynunda fecir vaktini gözleyen
günaydınım, gülaydınlığım, umudum
yine göster güneşi
hatırlat bize
M.Soyak..
Gördüğüm senin cennetindi;
Sanki karanlıktı, kararlılıktı
Sondu,sonsuzdu
Bir yudum suydu
Kör kuyudan
Bildim denizin yandığını, yanıldığımı
Kandım
Âraftayım.
N.Zelal
'kara kedi' en bahtsız kedi türüdür. Kimilerince uğursuzluk sayılır ve bundan kurtuluşları yoktur :)) Küçükken gördüğümde onun yüzünden çok saçımı çekmişimdir :)))
Ben, 'iki kişi arasına girdiğinde kavgalara veya bozuşmamalara yol açabilen insan türü' diye nitelendiriyorum.. Yoksa masum kedi ile ilgisi yok :))))
Yalnızlık nedir? Yalnız kime denir? Bir dağ başında inzivaya çekilen ihtiyar mı daha yalnızdır; yoksa bir panayırın ortasında ne yöne gideceğini bilmeden öylesine yürüyen, kendisine çarpan insanlara boş gözlerle bakan birisi mi? Bazı insanlar yalnızlığı sevdiğini söyler. Ama bizim sevdiğimizi söylediğimiz şey gerçekten yalnızlık mıdır? Yoksa kendimizle zaman geçirmeyi mi seviyoruz? Gerçek anlamda yalnızlığı kim sever ki? Yani kalbine mukabil bir kalbin olmayışı kimi sevindirir? Kim ihtiyaç duymaz ki kelimelere ihtiyaç duymadan halleşebileceği bir dosta? Yanında olduğunu hissettiğinde huzur duyacağı bir ruhu kim aramaz ki? Gözlerine bakınca ruhunu okuyabilecek kadar yakınında olduğumuz kaç insan var hayatımızda? 'Ben'liği 'biz'de eritebilen 'bir' olmuş kaç ruh var çevremizde? Yoksa dünyadan ve fanilerden beklenilmeycek kadar büyük bir hayal mi bu tüm söylediklerim? Yine ne çok soru birikti böyle…
Bir çok insan tanıyorum, dinlediği bir şarkıda gönlünün sultanına seslenen.. Peki, tamam ben onlardan değilim bunu biliyorum :)) Biliyorum da 'bana her şey seni hatırlatıyor' diyebilen bir aşık olamadım hiç :))) Eksiklik mi? Elbette ki hayır.. Ama diper şarkılarda olduğu gibi bu şarkıda da sevenlerin gözüyle bakabiliyorum :))))
'İnsanların ve meleklerin dilleriyle konuşsam da, merhametim yoksa çınlayan bir borazan ya da çıngırdayan bir zil gibiyimdir.'
'Kehanette bulunma ve tüm gizemleri ve tüm bilgiyi anlama yeteneğine sahip olsam da; ve dağları yerinden oynatabilecek kadar güçlü bir inanca sahip olsam da, merhametim yoksa, ben bir hiçim...'
'Pek çok şey sevgidir - sevgi acımada, şefkatte, aşkta ve sevecenlikte kendini gösterir. Bir şey sevgiyi tanımlar ve onu benzer duygulardan ayırır: sevgi 'ben'i kabul etmez. '
St. Paul:
Harflerin birleşerek anlamlı bir hal alması.. Bazen bir rüzgar olup içimizi serinleten bazense fırtınalar kopartabilecek güçte bir olgu..
Yaşamak güzel şey doğrusu
üstelik hava da güzelse
hele gücün kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmuşsa birde
hele tertemizse gönlün
hele kar gibiyse alnın
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dünyada
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey,
Çok güzel şey doğrusu!
M.Cevdet Anday..