Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • deniz gezmiş13.05.2004 - 10:58

    Detaylı hayat hikayesi için:
    http://www.eskici.freeservers.com/denizgezmis.htm

  • deniz gezmiş13.05.2004 - 10:57

    Mahkeme, 16 Temmuz 1971 Cuma günü başlar ve 9 Ekim 1971 Salı günü son bulur. Duruşmalar, 86 gün devam etmiştir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 9 Ekim 1971 Salı günü, Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim mahkemesinde idama mahkûm edilir. Mahkeme, idam kararı verdiği sanıkların, 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını tağyir, tedbil ve ilgaya teşebbüs ettiklerini sabit görerek' haklarında TCK'nin 146/1 maddesini uygular. Duruşma yargıcı Albay Ahmet Tetik, kararı şöyle açıklar:

    'Hakkınızdaki kararı tefhim ediyorum. Mahkememiz, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya teşebbüs yolundaki suçunuzu sabit görerek Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin birinci bendi gereğince ölüm cezası verdi. Karar kabili temyizdir. Tutukluluk haliniz devam edecektir. Duruşma bitmiştir.'

  • deniz gezmiş13.05.2004 - 10:17

    Haydarpaşa Lisesinden Kıbrısın bağımsızlığa kavuşmasıyla ilgili bir kompozisyonu yüzünden uzaklaştırma cezası almıştır.

  • sabetayist12.05.2004 - 12:07

    http://f23.parsimony.net/forum51823/messages/597.htm

  • uğur mumcu12.05.2004 - 11:30

    Abdullah ÇATLI nın uyuşturucu kaçakçısı olduğunu yazılarında taa 1985 yılında yazdı.Yani 'Susurluk'tan 11 yıl önce.

  • uğur mumcu12.05.2004 - 11:23

    Cinayet soruşturmasını yürüten savcı Ülkü Coşkun'a 'Mumcu dosyası' hakkında ihmalkar tutumu nedeniyle Adalet bakanlığı tarafından 'disiplin cezası tayini' verildi.
    Daha sonra dosyanın verildiği savcı Kemal Ayhan, 26.6.1995 tarihinde EVİNDE ÖLÜ BULUNDU.Savcının ölümünde, ölüm sebebinin tıbben ve hukuken tam, tartışmasız ve şaibesiz ortaya koyacak OTOPSİ YAPILMADI.
    Bu konu hakkında Güldal Mumcunun DGM savcılığına yazdığı dilekçe için: http://www.umag.org.tr/pdf/dilekce1.jpg

  • mafya12.05.2004 - 11:02

    Abdullah Çatlı, Tevfik Ağansoy, İbrahim Tatlıses, Çakıcı, Dündar Kılıç...

  • abdullah çatlı12.05.2004 - 10:59

    Saklı Devletin Güncesi 'Çatlı vs.'

    1990’ın ortalarında Susurluk kazasıyla adı birdenbire başlıklara geçen Abdullah Çatlı’yı toplum Uğur Mumcu’nun yazılarından tanımıştı. “Çatlı Kim? ” diye sormuştu, daha 1985’te. Kim olduğunu belgelemeye çalışmıştı. Mumcu’nun çatlı ve ilişkilerini anlatan yazılarından seçmeler var kitapta. Susurluk ile ilgili soruların da yanıtsız kaldığı günümüzde, yapıt hep güncelliğini koruyacak.

    'Bir ülkede, birbiri ardına cinayetler işlenir ve katiller yakalanmazsa, o zaman 'devlet içinde devlet' olduğu yolundaki şüpheler su yüzüne çıkar. Demek oluyor ki polisin yakalamadığı, gücünün yetmediği bazı güç dengeleri bulunmaktadır. Kimdir bunlar? ' (Cumhuriyet, 31 Mayıs 1976, Eşkıyanın Kökü Dışarda...')

    'Bu köşede okurlarımı bıktırırcasına 'Ülkü Ocakları'na cinayet silahları veren jandarma yüzbaşılarını' yazdım durdum; kimse kulak asmadı. Bu silahların kayıt sayılarını bile verdim; hiçbir asker ve sivil yönetici bana mısın demedi. Ankara'da Devlet Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencilerinin üzerine Amerikan yapısı ve ordu malı bomba atıldığını yazdım; bu bombanın marka ve sayısını bildirdim, kimse tınmadı. Ne oluyor, kim yönetiyor bu devleti? ' (Cumhuriyet, 27 Kasım 1979, Kim Kaçırdı? ..)

    'Abdullah Çatlı, İsviçre'nin Basel kenti savcılığınca uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan aranmaktadır. Fransız polisince aynı suçtan ötürü tutuklanmıştır. Ağca'yı cezaevinden kaçıranların başında Çatlı bulunmaktadır. Çatlı, Bahçelievler'de öldürülen TİP'li 7 gencin katillerinden biridir. Ağca'ya sahte pasaport, Çatlı ve arkadaşlarınca sağlanır. Papa suikastinde kullanılan silahı, Avusturyalı eski naziden satın alan Çatlı'dır. Avrupa'da ülkücülerle Ermeniler'in ortak olduğu uyuşturucu madde kaçakçılığının kilit adamlarından biri yine Çatlı'dır.' (Cumhuriyet, 21 Eylül 1985, Çatlı Kim? ..)

    'Bu Abdullah Çatlı'nın, bu Oral Çelik'in ve Ağca'nın ilişkilerini şöyle bir araştırın; hepsinden 'istihbarat örgütü' kokusu çıkar.' (Cumhuriyet, 13 Ekim 1985, İşler Karışık...)

  • ırak savaşı12.05.2004 - 10:53

    Körfez savaşı sonrasının diplomasisi bir 'bilardo oyunu' gibi oynanıyor. ABD. bilardo sopası ile Irak'ı vuruyor; Irak topu Kürt topuna vuruyor, Kürt topu da Kıbrıs topuna......Türkiye, Kürt-Ermeni-Rum-Avrupa-Amerika kıskacında büyük bir yalnızlığa itiliyor. (Cumhuriyet, 16 Mart 1991, Bilardo...) Bir yanda Türk-İslam sentezi, öte yanda Kürt-İslam sentezi... Günümüzün modası budur.... 1925 yılında Şeyh Sait liderliğindeki ayaklanma,... dinsel görünümlü siyasal amaçlarla sahnelenmemiş miydi? ... Kürtçüler İslamcılara, İslamcılar Kürtçülere yeniden yaklaşıyorlar. (Cumhuriyet, 15 Mart 1991, Kürt-İslam Sentezi...)

    'Din de antiemperyalist amaçlar uğruna kullanılmalıdır...'

    Peki de, ya emperyalizm? .. Amerikan emperyalizmi yok mu? .. Hani, Amerikan emperyalizmi Ortadoğu'da halkları birbirine düşman ediyordu? ABD, Kürtleri bu çatışmanın dışında mı tutmaya karar verdi? ... Kürt sorunu, ülke topraklarından parçalar kopararak değil, din ve mezhep ayrımlarını silahlı çatışmalarla kö-rükleyerek değil, ABD ve CIA destekli Kürtçülük'le değil, Edirne'den Ardahan'a, Ağrı'dan İzmir'e, Diyarbakır'dan Antalya'ya kadar her yerde 'insan haklarına saygıyla' çözümlenir. (Cumhuriyet, 1 Nisan 1991, Şovenizm ve Militarizm...)

    Kürtleri yok saymakla, bu konuda yasak üstüne yasak koymakla sorunların çözülmediği ve çözülmeyeceği anlaşıldı. Kürt sorununun ABD desteği ile çözülmeyeceği, ABD destekli Kürt şovenizminin bölgede yeni yeni sorunlar doğuracağı da anlaşılacaktır. (Cumhuriyet, 10 Mart 1991, Kürt Şovenizmi...) ABD, ayaklanmaları için Kürtlere yeşil ışık yaktı..... Saddam, Kürtlere karşı askeri harekata girişince de, Kürt ayaklanmacılar yalnız bırakıldı....

    'Ulusal kurtuluş savaşları, emperyalist devletlere, bu devletlerin istihbarat örgütlerine ve bu devletlerin siyasetlerine güvenilerek yürümez'. (Cumhuriyet, 5 Nisan 1991, Bush Oyunu...)

    Uğur MUMCU
    (Ortadoğu'da Amerikan Bilardosu) 1 Ocak/16 Mayıs 1991 yazıları...

  • ırak savaşı12.05.2004 - 10:50

    Batı, Saddam olmasa da bir başka Saddam yaratıp bugün sağlamaya çalıştığı egemenliğini yine kurardı. (Uğur MUMCU - 20 Ocak 1993)