Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • dabbe'tül arz18.05.2008 - 06:43

    yazıyı dikkatle okumanızı tavsiye ederim.gelenekte yaratık canavar diye anlatılan Dabbe yi Allah bize açıklamış. uzunca araştırmamın kısa bir özetidir.

    Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı anlamındadır. Akâid ve kelâm kitaplarında kıyamet alametlerinden; kıyamete çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğine inanılan olağan üstü olaylardan biri olarak kabul edilir. Kelimenin geçtiği âyet şudur:
    'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82)
    Konu ile ilgili olarak Resulullah sallallahu aleyhi ve selemin şöyle dediği rivayet edilir:
    “Dâbbe çıkacak, beraberinde Süleyman’ın mührü ve Musa’nın asası olacak, müminin yüzünü parlatacak ve kâfirin burnuna mühür basacak. Hainler toplaşacak, onlardan biri, “Ha! Ha! Ey mümin! ” diyecek. Ona, “Ha! Ha! Ey kâfir! ” diye karşılık verilecek. Bu, “Ey mümin! ” diğeri, “Ey kâfir! ” diyecektir.”

    1- Dâbbe

    Dâbbe canlı varlık anlamındadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
    'Allah her dâbbeyi sudan yaratmıştır.' (Nur 24/45)
    Bir başka âyette şöyle buyurulur:
    'Biz, her canlıyı sudan oluşturduk.' (Enbiya 21/30)
    Buna göre bütün canlılar; böcekler, hayvanlar ve insanlar birer dâbbedir. Kur’an’da bunların her biri ile ilgili âyetler vardır.
    Şu âyette dâbbe, hayvanlar anlamındadır.
    'İnsanlardan, dâbbelerden, büyük ve küçükbaş hayvanlardan (en’âm) da renkleri farklı olanları vardır.' (Fatır 35/28)
    Aşağıdaki âyette dâbbe, kemirgen hayvan anlamındadır.
    'Süleyman’ın ölümüne karar verdiğimizde öldüğünü, düşmesini geciktiren şeyi (minsee) kemiren bir kara dâbbesi ortaya çıkardı. Süleyman düşünce anlaşıldı ki, eğer cinler gaybı bileselerdi o aşağılayıcı azap içinde kalmayı sürdürmezlerdi.' (Sebe’ 34/14)
    Göklerde de dâbbe vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
    'Göklerin ve yerin yaratılışı ve onlarda yaydığı her dâbbe Allah’ın âyetlerindendir. Belirlediği gün gelince onları toplamaya kadirdir.' (Şûrâ 42/29)
    Göklerdeki dâbbelerin ne olduğunu anlamak için Allah’ın belirlediği günde bir araya gelecek olanların kimler olduğuna bakmak gerekir.

    2- Mahşerde toplanacak dâbbeler

    Mahşer, yeniden dirilip kalkma günündeki toplanma yeridir. Mahşerde toplanacak dâbbeler şunlardır:

    a- Melekler

    Allah Teâlâ şöyle buyurur:
    'Bir gün Allah, onların hepsini toplayacak sonra meleklere,” Size kulluk edenler bunlar mıydı? ” diye soracaktır.
    Onlar: “Biz sana boyun eğeriz, bizim velimiz onlar değil, sensin. Hayır, onlar cinlere kulluk ederlerdi, onların çoğu bunlara inanmışlardı” diye cevap vereceklerdir. (Sebe’ 34/41-42)

    b -Cinler

    Mahşerde toplanacak olanların ikincisi cinlerdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
    “Hepsini topladığı gün Allah diyecek ki: Ey cin topluluğu! Şu insanlara neler ettiniz neler! . Cinlerin insan dostları şöyle diyecektir: “Rabbimiz! Birimiz diğerinden yararlandı, bizim için belirlediğin sürenin sonuna vardık.” Allah diyecek ki: Sizin konup kalacağınız yer ateştir, Allah’ın belirledikleri başka. Senin Rabbin bilir, doğru karar verir.” (En’âm 6/128)

    c- İnsanlar

    Yukarıdaki iki âyette de toplananlar arasında insanların olduğu açıkça görülmektedir.
    Bir gün toplanacak olanların tamamını bildiren âyet şudur:
    'O gün ruh ve melekler saf saf ayağa kalkar, Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse tek kelime edemez. Konuşan da doğruyu konuşur.' (Nebe 78/38)
    Bu âyette melekler açıkça ifade edilmiş, insanlar ve cinler yerine ruh kelimesi kullanılmıştır. Demek ki, ruh sahibi olma bu iki varlığın ortak özelliğidir. Bu ayetteki ruh, genellikle Cebrail diye tefsir edilir. O gün toplanacakları haber verilenler; melekler, insanlar ve cinler olduğuna göre âyete farklı anlam vermek doğru olmaz.

    VE, Dâbbet’ul-ard
    Dâbbet’ul-ard, yerden çıkan canlı demektir. Bunun ne tür bir canlı olduğunu anlamak için ilgili âyetlere bakmak gerekir. Yukarıdaki âyeti tekrarlayalım:
    'Haklarındaki karar kesinleşince onlar için yerden bir dâbbe çıkarırız, onlara der ki; insanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.' (Neml 27/82)
    Burada kesinleşen karar ölümdür; artık dünya hayatı bitmiş ve tevbe imkânı kalmamıştır. Allah’a karşı yanlış yapanlar, ölüm meleklerine teslimiyet göstererek şöyle derler:
    “Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki! ”
    Meleklerin cevabı şu olur: Hayır, Allah ne yapmış olduğunuzu bilir. (Nahl 16/28)
    Sonra ruh, işin kötü gittiğini anlar ve Allah’a şöyle yalvarır:“Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım.”
    Ruha verilen cevap şudur: “Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkalarında, tekrar dirilecekleri güne kadar bir engel (berzah) vardır.” (Müminûn 23/99–100)
    Bu konuşmalardan şöyle bir metin çıkarılabilir:
    Dâbbe (Ölenin ruhuna hitaben) : İnsanlar âyetlerimize kesin bir inançla inanmıyorlardı.
    Ölünün ruhu (teslimiyet göstererek) : Biz kötü bir şey yapmıyorduk ki!
    Melek: Allah ne yapmış olduğunuzu bilir.
    Ölenin ruhu (Allah’a yalvararak) : Rabbim! Beni geri döndürünüz. Belki terk ettiğim dünyada iyi bir iş yaparım.
    Melek (Allah adına) : Hayır! O bir sözdür, söyler durur. Arkasında, tekrar dirileceği güne kadar bir engel vardır. Geri gidemez.
    Bu metindeki dâbbenin melek olduğu açıktır. Onun yerden çıkması, kabirden çıkmasıdır. Demek ki bu konuşmalar, cesedin yanında kabre giren ruh ile olacaktır.
    Dâbbet’ul-ard ile ilgili âyetlerin devamı da onun böyle bir melek olduğunu destekler. Çünkü o âyetlerde tekrar dirilme gününü anlatmaktadır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
    Her ümmetten âyetlerimiz karşısında yalan söyleyenlerden bir bölük topladığımız gün, hesap yerine sevk olunurlar. Oraya geldiklerinde Allah, âyetlerimiz karşısında yalan mı söylediniz, ama onları tam kavramamıştınız. Ya da ne yaptınız? Diye sorar. Zalimlikleri sebebiyle haklarındaki karar kesinleşince artık konuşmazlar. (Neml 27/83-85)

  • burjuva14.04.2008 - 02:47

    feodallerin topraklarını sattıktan sonraki durumları..
    'her insan burjuvadır her burjuva insandır' gibi bir mottoyla hümanizmasını bayraklaştıran dünyayı değiştirme gücünü tekelinde bulundurma zannına kapılmış ekalliyet..

  • mevlana24.03.2008 - 00:46

    mevlananin puriten oldugunu sanan,tarih disiplininden bihaber olup anakronizm yapan insanlara kabak tadı vermek istiyorum.
    mesnevide bir kabak hikayesi vardır. bu foruma mevlana hakkında binbir övgüler dizen üyelerden kaçının haberi vardır bilmem.
    Ama ben o hikayeyi okuduktan sonra kabak yiyemez oldum. modern zamanların ruh hastası piskopatlarının bile aklına gelmeyecek bir sahneyi iştahla anlatır. Allah'ın ve Rasulunun muharref olmayan pak dinine soktuğu yüzlerce hurefe, kalıtsal hastalık gibi insanların beynini ve kalbini kirletmeye devam etmektedir. ayrıca; 'kulakları dışarıdan farkedilebilen hayvanların hepsi memelidir' diyebilecek kadar hikmet sahibidir.

  • sürgün15.03.2008 - 05:03

    bir şey kaldımı geriye...?
    Beni sürdün vadilerimden.. dağlarımı kışkırttın aleyhime
     
    Karartılar.. bu nedir,
    gökyüzü kırmızıya çalar..
    biliyorum eski çağ duyguları bunlar.. gelişemedim..
    Mahcup bir ifade yüzümde..
    ne bir kınama.. ne bir sitem..

  • Gölge07.03.2008 - 22:41

    mevzua(t)

    bir adım atsam üstüne basacaktım..
    bir adım tuttum..
    üstüme sindi.
    evet, taştan daha gölgeli ağaçtan daha ısıtıcı...

  • İhsan Eliaçık28.02.2008 - 23:31

    yazılarını okumaya bir gün önceden karar verdiğim yüce şahsiyet. yazı deyip geçmeyin, memlekete gitmek, evi terketmek gibi ciddi kararlar gerekir o yazıları okumak için. uzun ve yorucudur. Göbekli, kel kafalı, sigara içme konusunda yasak ve sınır tanımayan olmaz bir abimizdir. orucunu sigarayla açmasıyla bulunduğumuz camiada nam salmıştır.

  • şey15.02.2008 - 14:14

    şu sıralar bir hayli kafa yorduğum kur'an-i kavram.. meşiet.

  • geç gelen mutluluk09.02.2008 - 20:10

    gezinirken içinde dolaştığı dünyanın çirkinliklerinin ortasında, güzelliğini hiç etmektense,bir aynaya konup, ömrü boyunca kendi güzelliğini izlemesi gerektiğine inandığım anneye...

    tertemiz bir hayatın tanığı olan ellerinde şefkati, su üzerinde yürüyen parmaklarında nâifliğin en ulvî sırlarını gördüm.. fısıldadım boğaza.. hayır bunu ifşa etmeyeceğim.. bazen anlatabilmek için susmak gerekir..
    kelimelere iman etmek için çok geç.. kendilerine ve gözlerine havale ettim tüm bildiklerimi...

  • başörtüsü30.01.2008 - 13:48

    hâli hazırda ve mustakbelde yaşayacak olan yasakçılara..

    kim kime ne diyebilir.. insan özgür değilmidir kardeşim.. özgür değilse bile sizinle ilintili değildir ki özgürsüzlüğü.. yapıcı bir şeyler söyleyin.. deyinki böyle böyle..
    ama yok!
    varsa yoksa. laiklik, devrim.. satatücocular sizi.
    yok şöyle.. yok böyle.. bilmem böyle dini emirmi olurmuş.. bilmem nerden uydurulmuş..
    kardeşim senin niyetin kötüyse ben ne yapayım..
    bi laf öğrenmişler böyle dini emir olmaz diye.. sorsan din nedir.. onuda bilmez..
    dininizi yok saydınız yüz yıl.. aklınız önünüzdeydi tabi.. din deyince hiç ilgisi yokken gericilik geldi aklınıza..
    aklınızı, aklınızı taşıyan beyninizi... eğer beyinse tabi..
    kafamı bozmayın benim..
    editör yazımı silme, git tarihte ki binlerce ahlaksızla kavga et... ve siz beni ahlaksızlıkla itham ederek
    kendi değersizliğinize değer ekleme çabası içinde olmayın..
    aha bu dinle ilgileniyo, ben ilgilenmiyom.. o değersizse ben değerliyim diyonuz..
    değer yargınızı....
    ahlaksızlığınıza tahammül edemediğimden bozuldum ve bozdum lisanımı..
    gül gibi çocuktum oysa..
    menekşenin dilinden anlar.. söğüt ağaçlarına şiir, kavrulmuş çöllere ağıtlar dizerdim..
    bir yaprak nedir ulan.. bir yaprak bile duygulandırırdı beni..
    gözünüz kör olsun.. medinede kfc nin önünde dilenin..
    üstünüzden devvari şimali geçsin, beyin felci geçirin sakat olup piyango satın camilerde.
    solucan ruhlu sürüngenler sürüsüsünüz.. dağda bayırda bozuk zeytin, koyun çişisiniz..
    bıktım sizinle aynı oksijeni solumaktan..
    bastığınız yerlere dokunduğu için iğrendim ayaklarımdan..
    koparım atmak istedim kelimeleri ruhumdan.. sırf bir kez telaffuz ettiniz diye..
    ne yapsam ne yapılsa azdır size.. ne diyeyim pizza kulesi ile hemhâl olunda rahatlayın.

  • şam28.01.2008 - 22:52

    Şehrin bittiği yerde Karıştı her şey
    Sen siyah beyaz bir çizgi oldun
    Bense şehir
    Ben sürekli sende biterdim
    Sense hep bitimğimde başlardın benim
    Delimiydin neydin