Rabia abla yazı çok güzelmiş. Yazan kaleme de, buraya taşıyan yüreğe de naçizane teşekkürler. Ve; "İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır" demiş Didem Madak...
Nihayetinde "İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyayı da öyle görür!" demiş Üstat Goethe. Bol bol sevgi biriktirelim yüreğimizde. Daha güzel bir dünya için...
Tebessüm etmek sadakaysa şayet ya tebessüm ettirmek? Bir insanın yüzünde küçücükte olsa bir mutluluk esintisi dokundurmak? İnsana en büyük ödüldür sayesinde birinin mutlu olduğunu bilmek, görmek... Bu da demek oluyor ki; iyiliği yapanın, iyiliğe mazhar olandan daha çok şükretmesi lazım gelir. Zira bu bir nimettir. Gerek maddi gerek manevi anlamda yüz güldürenlerden eylesin Yaradan bizi. Hayırlı geceler, olsun "Hayat size neler öğretti" mektebinin talip ve talebeleri...
Aptalca bir konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlayan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara.
Bırak bu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemmiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah'ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel.
Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın. Laboratuvarında aradığın, incelediğin, oyduğun, dibine indiğin, sırını deştiğin her şey arasında yalnız ruhun yok. Onu beyin hücrelerinin bir üfürüğü sanmakla başlayan müthiş gafletin, otuz yıl içinde gördüğün iki muazzam dünya harbinin kan ve gözyaşı çağlayanlarında en büyük dersi arayan gözlerine bir körlük perdesi indirdi.
Rabia abla yazı çok güzelmiş. Yazan kaleme de, buraya taşıyan yüreğe de naçizane teşekkürler.
Ve;
"İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır" demiş Didem Madak...
"Arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş,
Gör ne var maverada? ibrethiz."
Ablacım önce ben kendim de bunu çözmem lazım ki senin "ama nasıl" sualine bir cevap verebileyim...
Eyvallah Sayın Kayıp Zaman. Ayrıca rica ederim, teşekkürünüz naçizane yorumuma değer katmıştır.
Nihayetinde "İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyayı da öyle görür!" demiş Üstat Goethe.
Bol bol sevgi biriktirelim yüreğimizde. Daha güzel bir dünya için...
Tebessüm etmek sadakaysa şayet ya tebessüm ettirmek?
Bir insanın yüzünde küçücükte olsa bir mutluluk esintisi dokundurmak?
İnsana en büyük ödüldür sayesinde birinin mutlu olduğunu bilmek, görmek...
Bu da demek oluyor ki; iyiliği yapanın, iyiliğe mazhar olandan daha çok şükretmesi lazım gelir. Zira bu bir nimettir.
Gerek maddi gerek manevi anlamda yüz güldürenlerden eylesin Yaradan bizi.
Hayırlı geceler, olsun "Hayat size neler öğretti" mektebinin talip ve talebeleri...
Arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş,
Gör ne var maverada? ibrethiz."
Aptalca bir konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlayan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara.
P. Safa / Yalnızız
Bırak bu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemmiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah'ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel.
P. Safa / Yalnızız
Geç kaldığım bir okuma...
Ey bahtsız! Tarihinin hiçbir devrinde kendine bu kadar yabancı, bu kadar hayran ve düşman olmadın. Laboratuvarında aradığın, incelediğin, oyduğun, dibine indiğin, sırını deştiğin her şey arasında yalnız ruhun yok.
Onu beyin hücrelerinin bir üfürüğü sanmakla başlayan müthiş gafletin, otuz yıl içinde gördüğün iki muazzam dünya harbinin kan ve gözyaşı çağlayanlarında en büyük dersi arayan gözlerine bir körlük perdesi indirdi.
P. Safa / Yalnızız
Dünyaya ait yorgunluklarını alır, geride kalanlara ağır yorgunluklar bırakarak gider...